Galatasaray 1985-1986 Sezonu | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Galatasaray 1985-1986 Sezonu


bir büyüğüm o sezon yaşanılanları anlatabilir mi acaba?son maçta mı kaçtı şampiyonluk?ve beşiktaşın o sezon hakem desteği aldığı doğru mu?


90848472_tn70_0.jpg
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ben de 8 yaşındaydım. Malesef hatırlayamıyorum.
@Ahmet KOLKOPARAN abimiz belki bilir.

GT-I9300 Tapatalk


Beni bile aşar bu :D @Ahmet KOLKOPARAN mikrofon sende abi :)


Lise 1de idim. İlk mesajdaki poster benim odamın da duvarında vardı.
Galatasaray defansında İsmail, Semih ve Yusuf değişmezlerdi. Ama 4. defans bazen kaptan Cüneyt, bazen Raşit, bazen Erhan, bazen de genç Bülent oynardı. (Bülent Korkmaz)
Arada Cüneyt ortasaha oynardı. Eskiden sistem olayı şimdiki gibi kemikleşmiş değildi. Daha doğrusu bilinçli değildi.
Eskiden gol yeme, gol at. Bunun için ne gerekiyorsa yap felsefesi geçerliydi. Takımları bazen 8+2+0 bile görürdünüz. Bazen de 0+5+4 bile görürdünüz.
Her maçı izleyemezsiniz. Bazılarını vermez TV. Radyoda o da orta dalgadan (MW) frekansından cızırtılı bir yayında spikerin gol haykırmasını duymak için kulağınızı radyoya yapıştırıp öyle dinlerdiniz.
Bazen duyardınız ama ne yazık ki tuttuğunuz takımın yediği bir gol olduğu için sinirle radyoyu yere fırlatırdınız.
Sonra tekrar elinize alıp geçici şok yaşayan radyoyu hayata döndürmeye ve yayının olduğu frekansı bulmaya çalışırdınız.

Eskiden maçlar gündüz oynanırdı. Haliyle ya okulda ya işte olurdunuz. TV vermezdi birçok maçı.
Akşam birkaç dakikalık görüntüleri akşam 8 haberlerinin sonundaki spor programında izlemek için babanızın haberleri izleyip TV nin başından kalkmasını beklerdiniz.Hele babanız Fenerliyse yandınız;
"Baba maçın gollerini izleyeceğim" talebinize karşılık genelde " Yat ulan yarın okula gideceksin,sabah kalkamazsın" şeklindeki nazikçe !!! uyarısına uymak zorunda kalırdınız.

Ama bu sezonun aslında Galatasaray ve futboldan ziyade şahsımca "Özal Sezonu" olarak hatırlanması kayda değer bir başka not.

Ayrıca bugün "Şikeyi Galatasaray başlattı" diyenlerin aslında ne kadar temiz !!! olduğunu gösterdiği bir sezondur ;

1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712640.jpg


1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712642.jpg

1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712641.jpg
 
Benim o seneden hatırladığım tek şey bizim futbolcuların sahanın ortasında ellerinde radyo ile Beşiktaş maçının sonucunu beklemeleriydi.
 
bir büyüğüm o sezon yaşanılanları anlatabilir mi acaba?son maçta mı kaçtı şampiyonluk?ve beşiktaşın o sezon hakem desteği aldığı doğru mu?


90848472_tn70_0.jpg

şampiyon beşiktaş'ın son 10 haftada 29 gol atıp 7 gol yemiştir. (26. hafta itibariyle gol sayısı 36) 10 maçın 9 unu kazanmış sadece galatasaray ile berabere kalmıştır.

2. galatasaray ise son 10 haftada 19 gol atıp 5 gol yemiştir. 10 maçın 7sini kazanmış üçünü berabere bitirip ligi 2. sırada tamamlamıştır.

merak edenler açısından tarihe dip not:
beşiktaş evinde oynadığı son 3 maçta 15 gol atmştır. o ana kadar evinde oynadığı 15 maçta sadece 29 golünün olduğunu hatırlatmakta fayda vardır.
2. alıntı:
abilerinden babalarından öğrenip "şike yaptı" dedikodusu yapanların nedense hiç bulaşmadığı sezon..

o sezon galatasaray'ı iki maçtada yenemeyen beşiktaş, maçlarını 1-2 farkla kazanırken son haftalara galatasaray'ın 1 puan gerisinde girer..

galatasaray 46 puan artı 31 averajdayken, beşiktaş 45 puan artı 28 avrerajdadır..

zonguldak'ta galatasaray 0-0 berabere kalırken, beşiktaş , orduspor'u 5-1 yeniyor.

1. bjk 47p +32 av 2. g.saray 47p +31 av..

beşiktaş kendisini lider yapmaya yetecek farkı orduspor'a atıveriyor..

ertesi hafta galatasaray ve beşiktaş 1-1 berabere kalıyor..

bjk 48p +32 averaj, g.saray 48p +31 averaj..

beşiktaş, ordu,'da kendisine yetecek farkı attığı maçın avantajıyla beraberliğe deliler gibi seviniyor..

ertesi hafta galatasaray, bursa'ya gidiyor ve erhan'ın golü ile 1-0 kazanabiliyor maçı.. aynı gün beşiktaş, işini şansa bırakmıyor ve rizespor'u 4-1 yeniyor..

iki takım 50 puanda, bjk'nin +35, g.saray'ın +32 averajı var..

beşiktaş, eskişehir deplasmanında güle oynaya 2-0 galip gelirken, galatasaray kendi sahasında ankaragücün'ü 5-2 yenebiliyor..

bjk 52p 37 av, g.saray 52 p, + 35 av..

galatasaray, beşiktaş'ın dibinde..

herhalde bu takip çok can sıkmış olacak ki, beşiktaş, sakaryaspor'u 6-0 yeniyor, aynı gün galatasaray, kocaeli'ni 1-0 yenebiliyor..

beşiktaş 43 averaj, galatasaray 36 averaj..

son 6 haftaya 1 puan geride , 3 averaj arkada giren beşiktaş, 4 maçta galatasaray ile averaj farkını bir anda 7'ye çıkartıyor..

son hafta galatasaray, sarıyer'i 1-0 yenerken, beşiktaş'ta deplasmanda trabzonspor'u gökhan'ın golüyle yeniyordu..

sonuç;

beşiktaş 56 puan ve 4 haftada 10 golle kazandığı 44 averajla lider,
galatasaray 56 puan ve 37 averaj ile 2.

7 averaj fark.. kendi sahasında 29gol atan bir takım, 3 maçta , 15 maçta attığı golün yarısını atıyor..

3 averaj geriden gelip, 7 averaj öne geçiyor..

hani bakınca , beşiktaş'ın o hafta kaç averaja ihtiyacı varsa attığı görülüyor sanırım...

1-0'ın yettiği maçta olan 8 gole takılmaya gerek yok..
3. alıntı:
galatasaray'ın beşiktaş'ı türkiye kupası, lig, tsyd kupası maçlarında yenip, hiç yenilmediği ve son maç 1-0 yeterken 8-0 yenmesini sezonu diline dolayanların,

o sezon 2 maçta da galatasaray'ı yenemeyen takımın iç sahada bile 29 gol atıp da 3 haftada 19 gol atmasına, -3 averaj dan artı 7'ye 3 maçta çıkmasına şaşırmadıkları sezondur.

işte beşiktaş taraftarı!

çok adiller!

çok haysiyetliler ve şerefliler..

kendi pisliklerini ört pas ederken o adalet, şerefli ikinciliklerden eser yok!!!
4. alıntı:
sezon boyunca 4 gollü galibiyeti bulunmayan beşiktaş'ın averaj sıkıntıya girince 4 haftada 19 gol attığı maç.
4 haftanın ardından bu durum dikkat çeker diye tekrar 1-0, 2-0 gibi normal skorlara dönüş olmuş.
bu arada da averaj konusu sıkıntı olmaktan çıkmış.
ayrıca galatasaray'ın namağlup tamamladığı sezondur.
 
Yaşım gereği o sezon ile alakalı birşey hatırlamıyorum ama o sezonun bizi ülkenin tek namağlup ikincisi yaptığını biliyorum. Özallar mözallar birşeyler dönmüş belli.
 
Lise 1de idim. İlk mesajdaki poster benim odamın da duvarında vardı.
Galatasaray defansında İsmail, Semih ve Yusuf değişmezlerdi. Ama 4. defans bazen kaptan Cüneyt, bazen Raşit, bazen Erhan, bazen de genç Bülent oynardı. (Bülent Korkmaz)
Arada Cüneyt ortasaha oynardı. Eskiden sistem olayı şimdiki gibi kemikleşmiş değildi. Daha doğrusu bilinçli değildi.
Eskiden gol yeme, gol at. Bunun için ne gerekiyorsa yap felsefesi geçerliydi. Takımları bazen 8+2+0 bile görürdünüz. Bazen de 0+5+4 bile görürdünüz.
Her maçı izleyemezsiniz. Bazılarını vermez TV. Radyoda o da orta dalgadan (MW) frekansından cızırtılı bir yayında spikerin gol haykırmasını duymak için kulağınızı radyoya yapıştırıp öyle dinlerdiniz.
Bazen duyardınız ama ne yazık ki tuttuğunuz takımın yediği bir gol olduğu için sinirle radyoyu yere fırlatırdınız.
Sonra tekrar elinize alıp geçici şok yaşayan radyoyu hayata döndürmeye ve yayının olduğu frekansı bulmaya çalışırdınız.

Eskiden maçlar gündüz oynanırdı. Haliyle ya okulda ya işte olurdunuz. TV vermezdi birçok maçı.
Akşam birkaç dakikalık görüntüleri akşam 8 haberlerinin sonundaki spor programında izlemek için babanızın haberleri izleyip TV nin başından kalkmasını beklerdiniz.Hele babanız Fenerliyse yandınız;
"Baba maçın gollerini izleyeceğim" talebinize karşılık genelde " Yat ulan yarın okula gideceksin,sabah kalkamazsın" şeklindeki nazikçe !!! uyarısına uymak zorunda kalırdınız.

Ama bu sezonun aslında Galatasaray ve futboldan ziyade şahsımca "Özal Sezonu" olarak hatırlanması kayda değer bir başka not.

Ayrıca bugün "Şikeyi Galatasaray başlattı" diyenlerin aslında ne kadar temiz !!! olduğunu gösterdiği bir sezondur ;

1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712640.jpg


1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712642.jpg

1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712641.jpg

Hocam o sezonu ben de hatırlamıyorum ama o dönemlerde maçların gündüz oynanması ve tv yayını olmamasını hatırlıyorum.. amaç tamamen gözlerden uzak istedikleri gibi şike yapabilme özgürlüğüne sahip olmaktı..

futbola ilgi şimdikinden bile fazlaydı ama ne hikmetse maçlar gözlerden kaçırılır ve her türlü katakulli döndürülürdü..
 
Lise 1de idim. İlk mesajdaki poster benim odamın da duvarında vardı.
Galatasaray defansında İsmail, Semih ve Yusuf değişmezlerdi. Ama 4. defans bazen kaptan Cüneyt, bazen Raşit, bazen Erhan, bazen de genç Bülent oynardı. (Bülent Korkmaz)
Arada Cüneyt ortasaha oynardı. Eskiden sistem olayı şimdiki gibi kemikleşmiş değildi. Daha doğrusu bilinçli değildi.
Eskiden gol yeme, gol at. Bunun için ne gerekiyorsa yap felsefesi geçerliydi. Takımları bazen 8+2+0 bile görürdünüz. Bazen de 0+5+4 bile görürdünüz.
Her maçı izleyemezsiniz. Bazılarını vermez TV. Radyoda o da orta dalgadan (MW) frekansından cızırtılı bir yayında spikerin gol haykırmasını duymak için kulağınızı radyoya yapıştırıp öyle dinlerdiniz.
Bazen duyardınız ama ne yazık ki tuttuğunuz takımın yediği bir gol olduğu için sinirle radyoyu yere fırlatırdınız.
Sonra tekrar elinize alıp geçici şok yaşayan radyoyu hayata döndürmeye ve yayının olduğu frekansı bulmaya çalışırdınız.

Eskiden maçlar gündüz oynanırdı. Haliyle ya okulda ya işte olurdunuz. TV vermezdi birçok maçı.
Akşam birkaç dakikalık görüntüleri akşam 8 haberlerinin sonundaki spor programında izlemek için babanızın haberleri izleyip TV nin başından kalkmasını beklerdiniz.Hele babanız Fenerliyse yandınız;
"Baba maçın gollerini izleyeceğim" talebinize karşılık genelde " Yat ulan yarın okula gideceksin,sabah kalkamazsın" şeklindeki nazikçe !!! uyarısına uymak zorunda kalırdınız.

Ama bu sezonun aslında Galatasaray ve futboldan ziyade şahsımca "Özal Sezonu" olarak hatırlanması kayda değer bir başka not.

Ayrıca bugün "Şikeyi Galatasaray başlattı" diyenlerin aslında ne kadar temiz !!! olduğunu gösterdiği bir sezondur ;

1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712640.jpg


1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712642.jpg

1985-86-turkiye-1-inci-futbol-ligi-sezonu_712641.jpg

Gsarayı anlat 26 saat dinleyelim ahmet abi
bir çırpıda okudum eyvallah
 
Üst Alt