Ahlaki Kararları Nasıl Veriyoruz? "Ya Herkes Aynısını Yapsaydı" Sorusu ve Evrenselleştirme Kavramı, Ahlakın Kökenini Açıklayabilir mi? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Ahlaki Kararları Nasıl Veriyoruz? "Ya Herkes Aynısını Yapsaydı" Sorusu ve Evrenselleştirme Kavramı, Ahlakın Kökenini Açıklayabilir mi?


Bazı durumlarda "Herkes aynı şeyi yapsaydı ne olurdu?" diye sormak, bir davranışın doğru olup olmadığına karar vermek için kullanılan yaygın bir yöntemdir: Trene bineceğinizi ve bilet parası ödememek için turnikeden atlamaya karar verdiğinizi hayal edin. Ödemediğiniz bilet parası, muhtemelen şehrinizdeki ulaşım sisteminin mali refahını büyük bir ölçüde etkilemeyecektir. Şimdi ise kendinize "Ya herkes aynısını yapsaydı?" diye sorun. Cevabınız büyük olasılıkla "Ulaşım sistemi iflas ederdi ve bir daha kimse trene binemezdi." olacaktır.

Ahlak felsefesi düşünürleri, uzun zamandan beri evrenselleştirme olarak bilinen bu akıl yürütme yönteminin ahlaki kararlar vermek için en iyi yol olduğuna inanıyorlar. Peki sıradan insanlar böyle bir ahlaki karar mekanizmasını günlük yaşamlarında kullanıyor mu?

MIT ve Harvard Üniversitesi'nden araştırmacılar, birkaç yüz kişiden oluşan bir deneyde insanların evrenselleştirme yöntemini "eşik problemleri" denen belli durumlarda kullandıklarını doğruladı.[1] Eşik problemleri, herkesin ya da çok sayıda insanın belirli bir davranışı gerçekleştirmesi durumunda zararın ortaya çıkabileceği sosyal ikilemlerdir.

Araştırmacılar, insanların vermeleri muhtemel kararları nicel olarak tahmin eden matematiksel bir model tasarladılar. Ayrıca ilk defa, çocukların en az dört yaşından beri doğruyla yanlışı ayırt etmek için bu tür bir akıl yürütme yöntemini kullanabildiklerini gösterdiler. MIT ve Harvard'da doktora sonrası araştırmacı olan, makalenin baş yazarı Sydney Levine şöyle diyor:
Bu mekanizma, topluluğumuzda sürdürülebilir olan davranışların neler olduğunu kendiliğinden anlayabileceğimiz bir yol gibi görünüyor.

Ahlaki Muhakeme​

Evrenselleştirme konsepti, en az 1700'lerden beri felsefi teorilere dahil edilmiştir. Sonuç odaklı akıl yürütme ve kural odaklı akıl yürütmeyle birlikte evrenselleştirme, filozofların ahlaki kararlar vermek için kullanıldığına inandıkları birkaç stratejiden biridir. Ne yazık ki günümüze kadar evrenselleştirme hakkında çok az psikolojik çalışma yapılmıştır ve bu stratejinin ne sıklıkla ve hangi durumlarda kullanıldığıyla ilgili birçok soru bulunmaktadır.

Bu soruları cevaplamak amacıyla MIT/Harvard ekibi; katılımcılardan, çok fazla insan aynı davranışı sergilediği zaman zarar oluşabilecek durumlarda alınan kararları ahlaki açıdan değerlendirmelerini istedi. Varsayımsal senaryoların birinde, John isimli bir balıkçı daha çok balık yakalamasını sağlayacak yeni ve daha verimli bir oltayı kullanıp kullanmamaya karar vermeye çalışıyordu. Tek bir sorun vardı: Eğer köydeki her balıkçı oltayı kullanmaya başlarsa, bir süre sonra gölde hiç balık kalmayacaktı.

Araştırmacılar, birçok deneğin John'un davranışlarını değerlendirmek için evrenselleştirmeyi kullandıklarını keşfettiler. Deneklerin yargıları, yeni oltayı kaç kişinin kullanmak istediği ve oltayı kullandığında kötü bir sonuç ortaya çıkmasını tetikleyecek kişi sayısı gibi çeşitli etkenlere bağlıydı.

Araştırmacılar, bu etkenlerin etkilerini oradan kaldırmak için senaryonun birkaç farklı versiyonunu oluşturdular. Başka kimsenin yeni oltayı kullanmak istemediği bir senaryoda, çoğu katılımcı John'un oltayı kullanmasının uygun olduğunu düşünüyordu. Diğer köylülerin oltayı kullanmak istediği fakat kullanmamayı seçtikleri farklı bir senaryoda ise John'un oltayı kullanması ahlaki açıdan yanlış bulunuyordu.

Ayrıca araştırmacılar bu verilerle, eylemi gerçekleştirmek isteyen insan sayısı ve eylemi gerçekleştirdiğinde zarar meydana gelecek insan sayısı gibi farklı etkenlerin karar verirken nasıl göz önüne alındığını açıklayan matematiksel bir model hazırladılar. Model, bu etkenlerle birlikte insanların yargılarının nasıl değiştiğini doğru bir şekilde hesaplayabiliyor.

Deneyin son evresinde araştırmacılar, 4 ila 11 yaş arasındaki çocukların yargılarını test etmek için senaryolar oluşturdular. Hikayelerin birinde, bir çocuk parktan aldığı bir taşı koleksiyonuna eklemek istiyordu. Deneye katılan çocuklara bunun doğru olup olmadığı, tek bir çocuğun taş toplamak istediği ve çocukların çoğunun taş toplamak istediği iki farklı koşul altında soruldu.

Araştırmacılar; herkesin taş toplamak istediği durumda çocukların bunu yanlış, tek bir çocuğun taş toplamak istediği durumda ise hoş görülebilir bulduklarını keşfettiler. Ancak çocuklar, bu kararları neye göre verdiklerini açıklayamadılar. Levine şöyle anlatıyor:

İşin ilginç tarafı, dikkatlice kontrol edilen bu kontrastı kurduğunuzda çocukların açıkça ifade edememelerine rağmen bu hesaplamayı kullandıklarını keşfettik. Bilişleri üzerinde bir iç gözlem yapamasalar ve neyi nasıl yaptıklarını bilmeseler de bu mekanizmayı kullanıyorlar.
Gelecekteki çalışmalarda araştırmacılar, bu tip bir akıl yürütme yöntemini kullanma yeteneğinin çocuklarda nasıl ve ne zaman geliştiğini keşfetmeyi umuyorlar.



Kolektif Eylem​

Gerçek hayatta evrenselleştirmenin karar vermek için kullanılabileceği birçok olay yaşanır ancak stratejiyi kullanmak, bu durumları halihazırda yöneten kurallar olduğundan şart değildir. Levine şöyle açıklıyor:

Dünyamızda evrenselleştirme yerine devlet düzenlemesiyle çözülen birçok kolektif eylem sorunu bulunuyor. Akıl yürütmeleri için insanlara güvenmek yerine bilet parası ödemeden otobüse binmeyi yasaklıyoruz.
Yine de evrenselleştirme aniden ortaya çıkan, henüz devletin bir düzenleme ya da kural getirmediği durumlarda kullanışlı olabilir. Örneğin; Covid-19 salgınının başında, maske takma zorunluluğu gelmeden önce maske takmaya başlayan insanlar kendilerine "Hiç kimse maske takmazsa ne olur?" diye sormuş olabilirler.

Şimdi ise araştırmacılar, iklim değişikliğiyle savaşmak gibi bazı durumlarda uygulanabilir olmasına rağmen insanların evrenselleştirmeyi neden kullanmadıklarını bulmayı umuyorlar. Levine'a göre olası açıklamalardan biri, insanların belirli eylemlerden kaynaklanabilecek potansiyel zararlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmamaları olabilir.
 
Üst Alt