Olaya geniş bir perspektiften bakarsak Alex'in Türkiye'ye gelmesini sağlayan adamın Hagi olduğunu görebiliriz.Filmi daha da geri sararsak Almanya'yı Dünya Şampiyonluğuna taşıyan Jupp Derwall'in Türkiye'ye gelmesi Türk futbolunda bir milat olmuştur.O tarihe kadar isimsiz Yugoslav futbolcularla bir arpa boyu yol katedemeyen Türk futbolu Derwall ile birlikte büyük düşünmeyi öğrenmiştir.Daha sonra Fatih Terim ve Mustafa Denizli gibi hocalar sayesinde önce altyapı sağlamlaştırıldı ve Türk futbolcuların da iyi futbol oynayabilecekleri anlaşıldı.Ancak yine de Avrupa'da bir kupa kazanmak için yeterli değildi bu.Dünya çapında bir yıldız gerekliydi bu atılımı yapabilmek için.Tüm ülkenin saygı duyabileceği,kendini ispatlamış,büyük işler yapabilecek,lider olabilecek,arkadaşlarını yönlendirebilecek,takım içinde sorun çıkarmayacak ve her yönüyle profesyonel bir oyuncu gerekliydi.O günün şartlarında bu özelliklere sahip benim hatırladığım kadarıyla 3 futbolcu vardı.Biri Stoichkov,biri Roberto Baggio ve diğeri de George Hagi.
İşte bu üçlüden belki de en iyisi alındı binbir zorlukla.Zor ikna edildi,ilk geldiğinde burun kıvaranlar olduğu kadar ona tapanlar da oldu.Fatih Terim önderliğindeki kötü Galatasaray kadrosu Hagi ile birlikte farklı bir kimliğe büründü.Hagi sayesinde o dönemde Galatasaray'da olmaları bile tartışılan Hakan Ünsal,Ergün,Okan,Suat gibi isimler bile aslında iyi futbolcu olduklarını gösterdi.Hagi sayesinde bir Türk takımının da Avrupa'da üst seviyelere gelebileceğine olan inanç arttı.İlk 2 yıl lig şampiyonluklarıyla yetindik.Avrupa'da başarısız süreç devam etti.Ama Hagi o kadar büyük bir güç katıyordu ki takımın parıltısı,oynadığı oyunun verdiği lezzet her geçen gün biraz daha artıyordu ve sonunda o keyif veren takım dönemin dev kulüplerine bile sahayı dar edebilecek düzeylere geldi.
Hagi'nin istatistikleri Alex kadar yüksek olmayabilir.Çünkü Hagi döneminde Galatasaray hep çift forvet oynuyordu ve Hagi çift forveti paslarıyla besleyen bir konumdaydı.Ancak Hakan Şükür-Arif ikilisinden özellikle de Hakan Şükür o kadar çok gol kaçırıyodu ki Hagi'nin asist sayısının daha az seviyede kalmasının önemli sebeplerinden biri de Hakan'ın kaçırdığı gollerdi.Girdiği 4 pozisyondan birini gole çevirebilen Hakan Şükür bile 38-32-19 golle 3 sezon üst üste gol kralı olmayı başardı.Kaçırdıklarının yarısını atabilse sezon başına 50 golle oynayan bir Hakan Şükür izleyebilirdik.Hagi döneminde Okan-Suat-Emre-Ümit Davala-Tugay-Hasan Şaş gibi isimler de gol ve asist olarak çok fazla katkı sağlıyorlardı.Yani her hattıyla gol üretebilen bir Galatasaray vardı.Sadece Alex'in ayağına bakan ve sadece onun gol-asist üretmesini bekleyen bir Fenerbahçe'den çok farklıydı o günkü Galatasaray.
Hagi sayesinde Galatasaray UEFA ve Süper Kupa Şampiyonlukları kazandı,Şampiyonlar Liginde üst seviyelerde adını duyurdu.Bunu gören Aziz Yıldırım da sürekli daha fazla para harcayarak daha fazla yıldız futbolcu getirmeye başladı.2000 öncesinde Gaziantepspor'dan Preko-Johnson,Bursa'dan Baliç,Belçika'dan Süleyman Oulare gibi adamları getirerek başarılı olmaya çalışan ama çuvallayan Aziz Yıldırım Galatasaray'ın başarıları sayesinde daha büyük atılımlar yapmaya başladı.Daha büyük yıldızlara yöneldi.Ortega,Van Hooijdonk,Anelka,Alex,Appiah gibi yıldız futbolculara yöneldi Fenerbahçe.Çünkü Johnson ve Preko gibi adamlarla ancak ligde bir şeyler yapabilirlerdi.Yani Fenerbahçe'nin de kafa yapısını değiştiren ve çağ atlamasına sebep olan Galatasaray'ın yaptığı başarılı icraatlar ve Hagi önderliğinde gelebildiği noktalardır.
Alex iyi bir futbolcudur ama Hagi bir ülke futboluna çağ atlatan,daha büyük düşünmesini sağlayan adamdır.O yüzden ki Hagi ile Alex'i mukayese etmek abestle iştigal etmektir..