Ali Sami Yen Stadyumu Tarihi - Sayfa 6 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
DvAT7sxWoAAS0a0
 
Bugün veda edişimizin 9. yılı.

Bu mabedimize sadece 2 kez gidebildim.

İlki 2006 yılında 23 Nisan'da Uğur Erkey İ.O adına dans gösterisi yapmıştık. Yağmurun altında. Tabii o gün kimse yağmur beklemiyordu, baya ıslanmıştık o gün. Ama ilk defa tuttuğum takımın stadının çimlerine basmak benim için her şeyden önemliydi.

İkincisi ise 2008 yılı şampiyonluk maçımız Oftaş'tı. Hayatımda ilk defa Galatasaray'ın maçına gitmiştim. O yıl da Ankara'ya taşınacaktık. Babamı hep zorlardım bir kere olsun maç izleyelim de öyle ayrılalım diye. Gitti maç öncesi elinde 2 biletle hadi oğlum gidiyoruz demez mi. Tabii sonunda güzel kutlamıştık şampiyonluğu. Benim için çifte sevinç olmuştu.

Sonra bir daha nasip olmadı. Keşke o stadın olduğu yere daha büyük bir stat yapılabilseydi.
 
Sayısız maça gittim, bir çok şampiyonluk gördüm o statta. Kalbimde çok özel bir yeri var.

Diğer taraftan çok kötü bir stattı. Yağmur yağınca her yer göl olurdu. Içeri girmesi ayrı bir dert, maç sonu çıkışı ayrı bir dertti. Içi dışı tuvaletleri gişeleri her yeri dökülüyordu. Bir iki senede bir göz boyamak için boyarlardi dışını ama gerçek sorunları hep devam ederdi.

En büyük iki artısı akustiginin çok iyi olması ve görüş açılarının güzel oluşuydu. Izlediğim maçların çoğunu numaraliya yakın açık tribünde izledim. Küçük bir bölümünü de kapalı tribünden. Kapalı tribün hem sahaya yakındı hem de üst tribünü alcakti. Bu nedenle çok iyi bir görüş açısı sağlıyordu.

Karanlık merdivenlerden çıkıp müthiş parlak ışıkların yemyeşil çime vuruşunu görmek hep tüylerimi ürpertmiştir. Ne anılar yaşadık o statta. Yeni stada gitmek henüz kısmet olmadı ...
 
Sadece galatasaray'a ait bir stadyumun yapılması için ilk adımları 1933'te atılan ve galatasaray'ın çayırlar dönemi sonrasındaki ittihat kulübü sahası ve taksim stadından sonraki üçüncü ve kendine has ilk stadıdır...

Galatasaray'da 1932-1933 ve 1933-1934 yılları arasında iki dönem başkanlık yapmış olan mısır prensi ali haydar barşal başkanımızın ön ayak olmasıyla o dönem ali sami yen stadı için yalın ayak arsa bakmış çok rüzgarlı olmasına ve o günkü istanbul için şehir dışında kalmasına rağmen rejinin (sonraki dönem tekel olarak bilinen kurumun) fabrika ve depolama sahasının ortasında kalan atıl vaziyetteki alanı ali sami yen stadı olacak olan mabedimiz için seçmiştir.

Rahmetli barşal başkanımızın büyük çabalarıyla beden terbiyesi genel müdürlüğü ile anlaşılarak mecidiyeköy'de ilk ali sami yen stadının yapılmasına başlandı... zira eskiden topçu kışlası olan taksim stadının istimlakı ile yıkılması gündeme gelmiş ki daha sonra bugünkü gezi parkı olacak olan alanda milli şef döneminde ismet inönü büstü ve büyük bir milli şef selamlama alanı yapılacağından galatasaray evsiz kalma durumuyla karşı karşıya kalacaktı.

Neyse ki rahmetli barşal'ın çabalarıyla ali sami yen stadı derme çatma da olsa 1936'dan itibaren kısmi olarak onarılarak ihya edilmiş ve 1940 yılında beden terbiyesi genel müdürlüğü tarafından 30 yıl süreyle galatasaray spor kulübüne kiralanmıştır.

Başta muslih peykoğlu, sedat kantoğlu ve tevfik ali çınar'ın çalışmaları sonucu 15.000 kişilik bir tribün inşaatı ile 1945'de açılan bu sahada milli küme maçları oynanmaya başlamış ve bu sayede galatasaray ciddi bir gelir elde etmiştir. 1945 yılındaki bu tribün açılana dek bugünkü cadde tarafında sadece 500 kişilik yekpare bir tribün vardı.

Ancak stadın kapasitesi yetersiz olduğundan bir süre sonra kapanmıştır. 1950 yılında genişletilmesine başlanan mecidiyeköy sahası için planda velodrom işi ele alınamadığı gerekçesiyle beden terbiyesi genel müdürlüğü galatasaray ile olan sözleşmesini tek taraflı feshetmiştir :) yani batı cephesinde yeni bir şey yok tıpkı 60 sene sonra stadın çatısını kapatamadığımız için halihazırda seyrantepe'de yaşadığımız sıkıntı o zaman da velodrom inşa edemediğimiz için yaşanmış ;)

Ne var ki başkanlarımızın dirayetli çalışmalarıyla 1955 yılında bu anlaşmazlığın giderilmesi hasebiyle yeni bir anlaşmaya varılmak suretiyle sulh yoluna gidilmiştir. 1955 yılında yapılan kullanım hakkı anlaşması o tarihte kalan 22 yıllık sürenin üzerine 30 yıl daha eklenerek 2007'ye değin uzatıldı.

Buna göre 1965 yılında 35.000 kişilik ali sami yen stadı ortaya çıkmıştır ikinci inşaatı bitince. zira stat aslında 1964'te bitmiş ancak açılış maçında 22 aralık 1964 tarihinde resmi rakamlara göre biletli 68.600 seyirci ali sami yen stadını hınca hınç türkiye-bulgaristan maçında doldurmuş ve yaşanan izdihamla 22.000 kişinin kümelendiği açık tribünündeki taraftarlar demir parmaklıklara yığılma ve tribünün çökmesi sonucu 84 kişi yaralanmış 1 kişi de vefat etmiştir.

Bilhassa demokrat partili rahmetli başkanımız suphi batur'un ankara'daki gayretleri sonuç vermiş ardından da adalet partili süleyman demirel'in desteğiyle stat bitirilmiştir. stadın ihalesini ise kemal uzan gerçekleştirmiş ne var ki stat açılışında tribünün çökmesi sonucu ihale sahibinin değişmesi beklenirken çöken tribün tekrar aynı müteahhide yeni keşif bedeliyle taşere edilmiş bu sayede de uzanların karını maksimize ettiği dedikodusu rakipler tarafından arşa çıkarılmıştır. zira uzanlar yeni yeni gürbüzleşen boşnak bir ailedir ve hasta galatasaraylıdır...

16.248.707 liraya mal olan ali sami yen stadı anlaşma gereğince 40 yıllığına intifa hakkından faydalanmak üzere galatasaraya verilmiştir. her ne kadar artık kiracı olmasak da sanıldığının aksine mülk sahibi de değilizdir sadece intifa hakkımız vardır...

Bununla beraber bu o dönem için bir kazanım olarak görülse de ilk etapta anlaşma gereği %3'lük galatasaraya yüklenen bakım, onarım ve personel masrafları yıllar içinde altından kalkılamayacak bir külfet oluşturmuş; bu durum ancak yıllar içerisinde beden terbiyesi genel müdürlüğünce yapılan uzun ve meşakkatli görüşmeler neticesinde düzeltilerek sonuca bağlanmıştır. buna göre galatasaray yıllık takribi 2.5 milyon liralık bir giderden kurtulduğu gibi tüm masrafları üzerinden atarak saha hissesi olarak %3'lük iktifa ile zarardan kara geçmeyi başarmış, böylelikle senelik 2.5 milyon giderden 3.5-4 milyon liralık bir net gelire kavuşmuştur...

Galatasaray, boğaziçi köprüsü ve bağlantı yollarının inşası ve saha zeminindeki sorunlar nedeniyle 1972 ile 1980; çimlerde yaşanan sorun nedeniyle 1984-1986 ve ali sami yen stadı'nın yıkılıp yeniden yapılması amacıyla da 2003-2004 sezonunda atatürk olimpiyat stadına taşınılmasıyla toplam üç kez ali sami yen stadı'ndan ayrı kaldı.

1965 yılında ilk kez bir süreliğine de olsa türkiye'nin ilk aydınlatma sisteminin devreye girmesiyle gece maçları oynamaya başladık. ne var ki aydınlatma sistemi 1993'te yenilendi ve stadın yıkım tarihine kadar aralıksız gece maçları oynamaya devam ettik.

Ali sami yen stadının zemini ilk kez 1981 yılında çimlendirildi. 1993 yılında tarihte ilk kez kombine bilet sistemi ali sami yen stadında başlatıldı. akabinde gerçekleştirilen koltuklandırma çalışmalarıyla 35.000 seyirci alabilen stat kapasitesi 22.000'e düştü.

1996 yılında faruk süren yönetimi ali sami yen'i yıkarak yerine yapılacak olan ve türkiye'de ilk olacak olan çok amaçlı, kamuoyunda süren projesi olarak bilinen modern bir stadın projesi kanadalı bir mimarlık şirketine hazırlatıldı. 1998'de mevzu bahis stadın lansmanı yapıldı. ne var ki gerekli finansman bulunamadığından galatasaray 10 milyon dolara maket yapmış oldu :(

2001-2002 yılında finansman ihtiyacını aza indirmek üzere açıklanan proje üzerinde tadilat yapılarak maliyetler aşağı çekildi ancak 2001 ekonomik krizi bu girişimi de akamete uğrattı...

Daha sonra atatürk olimpiyat serüvenimiz başladı ve 2003-2004 sezonunda eski projenin revize edilmesi mecidiyeköy'ün artık şehrin merkezinde kaldığı gerekçesiyle devlet tarafından reddedildi ve ruhsat alınamayacağı bildirildi. 2007 yılında kullanım hakkımızın biteceği ve yenilenmeyeceği de ortada olduğundan galatasaray farklı arayışlara girdi.

Tam bu karanlık dönemde mustafa sarıgül, bayern münih'in allianz arena'sından esinlenerek seyrantepe'de ineklerin otladığı dere kenarındaki bir vadinin ki hemen e-6 üzerinde bir vadiydi burası, galatasaray'ın yeni evi olabileceğini sürpriz bir şekilde telegol'de izah etti.

Ne var ki dönemin başkanı canaydın mustafa sarıgül'ün projesi çok faydalı olduğundan ileride kendisine rakip çıkabileceği korkusuyla mustafa sarıgül'ü cevapsız bıraktı. 2004-2005 sezonunda bu projeyi hayata geçirmek yerine ali sami yen stadını genel bir tadilattan geçirip yeniden atatürk olimpiyat stadından dönüp 2007 yılına kadar burada kalmayı böylece mustafa sarıgül'ün süreç içerisinde pasifize edilmesi öngörüldü.

Ne var ki 1999 depreminden sonra ali sami yen stadı dökülmekteydi ve 2005-2006 sezonunda eski açık tribün güvenlik sebebiyle yıkılmak durumunda kaldı... devlet de sarıgül'ün projesini artık önemsiyordu rahmetli canaydın'ın başka bir seçeneği kalmamış gözüküyordu...

İşbu sebeple seyrantepe'nin aslantepe olarak anılması ve buraya yeni bir stat ve bir spor kompleksinin yapılması için canaydın hükumet ile anlaşmak durumunda kaldı kerhen de olsa... buna göre galatasaray, mecidiyeköy'den çıkacak buradaki alanı devlet ihale edecek sadece eski likör fabrikasının yani gsstore çadırının olduğu bugünkü inşaatımızın kalktığı otel olacak olan arsanın tapusu bizde olduğu için ayrı tutulacak ve seyrantepe'deki ihaleyi galatasaray yapacak kazanan firma bize stadı yapacak bunun karşılığında da aslantepe tapulu malımız olacaktı.

Özellikle ışın çelebi her şeyi organize etmesine rağmen ihaleyi canaydın'ın telkinleriyle 19 temmuz 2007'de eren talu-alke grubu kazanmış olsa da kapasitelerini aşan bir iş olduğundan hem kendileri iflas etti hem de biz 2 senede bitmesi gereken inşaatın sadece hafriyatını yapabildik...

Elimize gözümü bulaştırınca devletin eline koz vermiş olduk... artık ihalenin teknik şartnamesi değişmiş ve ikinci bir ihale düzenlenecekti. buna göre eksi proje bir kenara atıldı ve almanya menşeili firmaya ve baş mimar mete arat'a bugünkü arena projesi çizdirildi. talu'nun ve galatasaray'ın ilk ihaleden doğan borçları toki tarafından devralındı ve maalesef tapumuz mülkiyetten intifa hakkına düştü ve bu da stadın üstünün açılıp-kapanan bir çatının tarafımızca yapılması şartına bağlandı zira afet durumunda aslantepe bir toplanma merkezi olacaktı ve yüz binlerce kişinin üstü kapalı bir alanda misafir edilmesi gerekecekti. ayrıca bugünkü hastane, rezidans, avm alanları da aziz yıldırım'ın canaydın'ın iş bilmezliği sebebiyle devreye girmesiyle ihale kapsamından çıkarıldı.

Türk telekom arena olarak sponsorluk anlaşmasıyla 10 yıllığına adı değiştirilen aslantepe'nin ikinci ihaleyle toplam maliyeti 191.5 milyon lirayı buldu. ali sami yen stadının ihale satış bedeliyse 1 milyar 25 milyon 555 bin lira idi :) toki'ye masraflar düştükten sonra bu ihaleden tamı tamına 475 milyon lira kar kalmıştı. bundan aslantepe'nin inşa maliyeti düşüldüğünde devlet 283.5 milyon lirayı durduk yere özhan canaydın ve aziz yıldırım ikilisi sayesinde kazanmış oldu.

Halbuki sarıgül projesinde hem kiracısı olduğumuz dökülen ali sami yen stadından çıkıyor hem aslantepe'de 384 dönümün mülkiyetli tapusunu alıyor üzerine yarım katrilyonluk bir kar elde ediyor ve bu kazançtan da çeyrek katrilyonluk inşaat çalışmalarının maliyeti çıkarılıyor hem stadımız hem de kapalı spor salonumuz oluyor son tahlilde de çeyrek katrilyonluk bir karımız oluyordu ki bu o dönemki borcumuzu hemen hemen kapatıyordu zaten net borcumuzun %80'ini rahmetli canaydın tek başına yapmıştı...

Günün sonunda ali sami yen'de kiracı iken aslantepe'de tapu sahibi olduk ama aslantepe kadar bir alanı elimizden kaçırdık ve tapumuz sadece intifa hakkı tapusu oldu... ki bu tapuyu da 6 sene sonra alabildik ne yazık ki zira çatı için tokiden aldığımız parayla stadın mobilyalarını sipariş ettik ve çatıyı kapatamadık ne zaman ki kapalı spor salonu yapmayı taahhüt ettik o zaman bu tapuyu da aldık... şu an kapalı spor salonunun ruhsatını almış olsak da ihaleye çıkamadığımız, temeli atamadığımız için ne aslanlı yolu, ne dış cepheyi yani ali sami yen spor kompleksinde gelir getirici hiçbir kiralama yahut farklı bir faaliyet yürütemiyoruz...

2011 yılında türk telekom arena'nın inşaatı bitince 11 ocak 2011 tarihinde galatasaray'ın, beypazarı şekerspor'u 3-1 mağlup ettiği türkiye kupası maçıyla; galatasaray resmen ali sami yen stadına veda etmiş oldu... ali sami yen stadı'nın yıkım çalışmalarına ise 2011 nisan ayında başlanmış ve yaklaşık 1.5 ay sürmüştür. böylece türk spor tarihinin şanlı bir sayfası kapanmış oldu...
 
Sadece galatasaray'a ait bir stadyumun yapılması için ilk adımları 1933'te atılan ve galatasaray'ın çayırlar dönemi sonrasındaki ittihat kulübü sahası ve taksim stadından sonraki üçüncü ve kendine has ilk stadıdır...

Galatasaray'da 1932-1933 ve 1933-1934 yılları arasında iki dönem başkanlık yapmış olan mısır prensi ali haydar barşal başkanımızın ön ayak olmasıyla o dönem ali sami yen stadı için yalın ayak arsa bakmış çok rüzgarlı olmasına ve o günkü istanbul için şehir dışında kalmasına rağmen rejinin (sonraki dönem tekel olarak bilinen kurumun) fabrika ve depolama sahasının ortasında kalan atıl vaziyetteki alanı ali sami yen stadı olacak olan mabedimiz için seçmiştir.

Rahmetli barşal başkanımızın büyük çabalarıyla beden terbiyesi genel müdürlüğü ile anlaşılarak mecidiyeköy'de ilk ali sami yen stadının yapılmasına başlandı... zira eskiden topçu kışlası olan taksim stadının istimlakı ile yıkılması gündeme gelmiş ki daha sonra bugünkü gezi parkı olacak olan alanda milli şef döneminde ismet inönü büstü ve büyük bir milli şef selamlama alanı yapılacağından galatasaray evsiz kalma durumuyla karşı karşıya kalacaktı.

Neyse ki rahmetli barşal'ın çabalarıyla ali sami yen stadı derme çatma da olsa 1936'dan itibaren kısmi olarak onarılarak ihya edilmiş ve 1940 yılında beden terbiyesi genel müdürlüğü tarafından 30 yıl süreyle galatasaray spor kulübüne kiralanmıştır.

Başta muslih peykoğlu, sedat kantoğlu ve tevfik ali çınar'ın çalışmaları sonucu 15.000 kişilik bir tribün inşaatı ile 1945'de açılan bu sahada milli küme maçları oynanmaya başlamış ve bu sayede galatasaray ciddi bir gelir elde etmiştir. 1945 yılındaki bu tribün açılana dek bugünkü cadde tarafında sadece 500 kişilik yekpare bir tribün vardı.

Ancak stadın kapasitesi yetersiz olduğundan bir süre sonra kapanmıştır. 1950 yılında genişletilmesine başlanan mecidiyeköy sahası için planda velodrom işi ele alınamadığı gerekçesiyle beden terbiyesi genel müdürlüğü galatasaray ile olan sözleşmesini tek taraflı feshetmiştir :) yani batı cephesinde yeni bir şey yok tıpkı 60 sene sonra stadın çatısını kapatamadığımız için halihazırda seyrantepe'de yaşadığımız sıkıntı o zaman da velodrom inşa edemediğimiz için yaşanmış ;)

Ne var ki başkanlarımızın dirayetli çalışmalarıyla 1955 yılında bu anlaşmazlığın giderilmesi hasebiyle yeni bir anlaşmaya varılmak suretiyle sulh yoluna gidilmiştir. 1955 yılında yapılan kullanım hakkı anlaşması o tarihte kalan 22 yıllık sürenin üzerine 30 yıl daha eklenerek 2007'ye değin uzatıldı.

Buna göre 1965 yılında 35.000 kişilik ali sami yen stadı ortaya çıkmıştır ikinci inşaatı bitince. zira stat aslında 1964'te bitmiş ancak açılış maçında 22 aralık 1964 tarihinde resmi rakamlara göre biletli 68.600 seyirci ali sami yen stadını hınca hınç türkiye-bulgaristan maçında doldurmuş ve yaşanan izdihamla 22.000 kişinin kümelendiği açık tribünündeki taraftarlar demir parmaklıklara yığılma ve tribünün çökmesi sonucu 84 kişi yaralanmış 1 kişi de vefat etmiştir.

Bilhassa demokrat partili rahmetli başkanımız suphi batur'un ankara'daki gayretleri sonuç vermiş ardından da adalet partili süleyman demirel'in desteğiyle stat bitirilmiştir. stadın ihalesini ise kemal uzan gerçekleştirmiş ne var ki stat açılışında tribünün çökmesi sonucu ihale sahibinin değişmesi beklenirken çöken tribün tekrar aynı müteahhide yeni keşif bedeliyle taşere edilmiş bu sayede de uzanların karını maksimize ettiği dedikodusu rakipler tarafından arşa çıkarılmıştır. zira uzanlar yeni yeni gürbüzleşen boşnak bir ailedir ve hasta galatasaraylıdır...

16.248.707 liraya mal olan ali sami yen stadı anlaşma gereğince 40 yıllığına intifa hakkından faydalanmak üzere galatasaraya verilmiştir. her ne kadar artık kiracı olmasak da sanıldığının aksine mülk sahibi de değilizdir sadece intifa hakkımız vardır...

Bununla beraber bu o dönem için bir kazanım olarak görülse de ilk etapta anlaşma gereği %3'lük galatasaraya yüklenen bakım, onarım ve personel masrafları yıllar içinde altından kalkılamayacak bir külfet oluşturmuş; bu durum ancak yıllar içerisinde beden terbiyesi genel müdürlüğünce yapılan uzun ve meşakkatli görüşmeler neticesinde düzeltilerek sonuca bağlanmıştır. buna göre galatasaray yıllık takribi 2.5 milyon liralık bir giderden kurtulduğu gibi tüm masrafları üzerinden atarak saha hissesi olarak %3'lük iktifa ile zarardan kara geçmeyi başarmış, böylelikle senelik 2.5 milyon giderden 3.5-4 milyon liralık bir net gelire kavuşmuştur...

Galatasaray, boğaziçi köprüsü ve bağlantı yollarının inşası ve saha zeminindeki sorunlar nedeniyle 1972 ile 1980; çimlerde yaşanan sorun nedeniyle 1984-1986 ve ali sami yen stadı'nın yıkılıp yeniden yapılması amacıyla da 2003-2004 sezonunda atatürk olimpiyat stadına taşınılmasıyla toplam üç kez ali sami yen stadı'ndan ayrı kaldı.

1965 yılında ilk kez bir süreliğine de olsa türkiye'nin ilk aydınlatma sisteminin devreye girmesiyle gece maçları oynamaya başladık. ne var ki aydınlatma sistemi 1993'te yenilendi ve stadın yıkım tarihine kadar aralıksız gece maçları oynamaya devam ettik.

Ali sami yen stadının zemini ilk kez 1981 yılında çimlendirildi. 1993 yılında tarihte ilk kez kombine bilet sistemi ali sami yen stadında başlatıldı. akabinde gerçekleştirilen koltuklandırma çalışmalarıyla 35.000 seyirci alabilen stat kapasitesi 22.000'e düştü.

1996 yılında faruk süren yönetimi ali sami yen'i yıkarak yerine yapılacak olan ve türkiye'de ilk olacak olan çok amaçlı, kamuoyunda süren projesi olarak bilinen modern bir stadın projesi kanadalı bir mimarlık şirketine hazırlatıldı. 1998'de mevzu bahis stadın lansmanı yapıldı. ne var ki gerekli finansman bulunamadığından galatasaray 10 milyon dolara maket yapmış oldu :(

2001-2002 yılında finansman ihtiyacını aza indirmek üzere açıklanan proje üzerinde tadilat yapılarak maliyetler aşağı çekildi ancak 2001 ekonomik krizi bu girişimi de akamete uğrattı...

Daha sonra atatürk olimpiyat serüvenimiz başladı ve 2003-2004 sezonunda eski projenin revize edilmesi mecidiyeköy'ün artık şehrin merkezinde kaldığı gerekçesiyle devlet tarafından reddedildi ve ruhsat alınamayacağı bildirildi. 2007 yılında kullanım hakkımızın biteceği ve yenilenmeyeceği de ortada olduğundan galatasaray farklı arayışlara girdi.

Tam bu karanlık dönemde mustafa sarıgül, bayern münih'in allianz arena'sından esinlenerek seyrantepe'de ineklerin otladığı dere kenarındaki bir vadinin ki hemen e-6 üzerinde bir vadiydi burası, galatasaray'ın yeni evi olabileceğini sürpriz bir şekilde telegol'de izah etti.

Ne var ki dönemin başkanı canaydın mustafa sarıgül'ün projesi çok faydalı olduğundan ileride kendisine rakip çıkabileceği korkusuyla mustafa sarıgül'ü cevapsız bıraktı. 2004-2005 sezonunda bu projeyi hayata geçirmek yerine ali sami yen stadını genel bir tadilattan geçirip yeniden atatürk olimpiyat stadından dönüp 2007 yılına kadar burada kalmayı böylece mustafa sarıgül'ün süreç içerisinde pasifize edilmesi öngörüldü.

Ne var ki 1999 depreminden sonra ali sami yen stadı dökülmekteydi ve 2005-2006 sezonunda eski açık tribün güvenlik sebebiyle yıkılmak durumunda kaldı... devlet de sarıgül'ün projesini artık önemsiyordu rahmetli canaydın'ın başka bir seçeneği kalmamış gözüküyordu...

İşbu sebeple seyrantepe'nin aslantepe olarak anılması ve buraya yeni bir stat ve bir spor kompleksinin yapılması için canaydın hükumet ile anlaşmak durumunda kaldı kerhen de olsa... buna göre galatasaray, mecidiyeköy'den çıkacak buradaki alanı devlet ihale edecek sadece eski likör fabrikasının yani gsstore çadırının olduğu bugünkü inşaatımızın kalktığı otel olacak olan arsanın tapusu bizde olduğu için ayrı tutulacak ve seyrantepe'deki ihaleyi galatasaray yapacak kazanan firma bize stadı yapacak bunun karşılığında da aslantepe tapulu malımız olacaktı.

Özellikle ışın çelebi her şeyi organize etmesine rağmen ihaleyi canaydın'ın telkinleriyle 19 temmuz 2007'de eren talu-alke grubu kazanmış olsa da kapasitelerini aşan bir iş olduğundan hem kendileri iflas etti hem de biz 2 senede bitmesi gereken inşaatın sadece hafriyatını yapabildik...

Elimize gözümü bulaştırınca devletin eline koz vermiş olduk... artık ihalenin teknik şartnamesi değişmiş ve ikinci bir ihale düzenlenecekti. buna göre eksi proje bir kenara atıldı ve almanya menşeili firmaya ve baş mimar mete arat'a bugünkü arena projesi çizdirildi. talu'nun ve galatasaray'ın ilk ihaleden doğan borçları toki tarafından devralındı ve maalesef tapumuz mülkiyetten intifa hakkına düştü ve bu da stadın üstünün açılıp-kapanan bir çatının tarafımızca yapılması şartına bağlandı zira afet durumunda aslantepe bir toplanma merkezi olacaktı ve yüz binlerce kişinin üstü kapalı bir alanda misafir edilmesi gerekecekti. ayrıca bugünkü hastane, rezidans, avm alanları da aziz yıldırım'ın canaydın'ın iş bilmezliği sebebiyle devreye girmesiyle ihale kapsamından çıkarıldı.

Türk telekom arena olarak sponsorluk anlaşmasıyla 10 yıllığına adı değiştirilen aslantepe'nin ikinci ihaleyle toplam maliyeti 191.5 milyon lirayı buldu. ali sami yen stadının ihale satış bedeliyse 1 milyar 25 milyon 555 bin lira idi :) toki'ye masraflar düştükten sonra bu ihaleden tamı tamına 475 milyon lira kar kalmıştı. bundan aslantepe'nin inşa maliyeti düşüldüğünde devlet 283.5 milyon lirayı durduk yere özhan canaydın ve aziz yıldırım ikilisi sayesinde kazanmış oldu.

Halbuki sarıgül projesinde hem kiracısı olduğumuz dökülen ali sami yen stadından çıkıyor hem aslantepe'de 384 dönümün mülkiyetli tapusunu alıyor üzerine yarım katrilyonluk bir kar elde ediyor ve bu kazançtan da çeyrek katrilyonluk inşaat çalışmalarının maliyeti çıkarılıyor hem stadımız hem de kapalı spor salonumuz oluyor son tahlilde de çeyrek katrilyonluk bir karımız oluyordu ki bu o dönemki borcumuzu hemen hemen kapatıyordu zaten net borcumuzun %80'ini rahmetli canaydın tek başına yapmıştı...

Günün sonunda ali sami yen'de kiracı iken aslantepe'de tapu sahibi olduk ama aslantepe kadar bir alanı elimizden kaçırdık ve tapumuz sadece intifa hakkı tapusu oldu... ki bu tapuyu da 6 sene sonra alabildik ne yazık ki zira çatı için tokiden aldığımız parayla stadın mobilyalarını sipariş ettik ve çatıyı kapatamadık ne zaman ki kapalı spor salonu yapmayı taahhüt ettik o zaman bu tapuyu da aldık... şu an kapalı spor salonunun ruhsatını almış olsak da ihaleye çıkamadığımız, temeli atamadığımız için ne aslanlı yolu, ne dış cepheyi yani ali sami yen spor kompleksinde gelir getirici hiçbir kiralama yahut farklı bir faaliyet yürütemiyoruz...

2011 yılında türk telekom arena'nın inşaatı bitince 11 ocak 2011 tarihinde galatasaray'ın, beypazarı şekerspor'u 3-1 mağlup ettiği türkiye kupası maçıyla; galatasaray resmen ali sami yen stadına veda etmiş oldu... ali sami yen stadı'nın yıkım çalışmalarına ise 2011 nisan ayında başlanmış ve yaklaşık 1.5 ay sürmüştür. böylece türk spor tarihinin şanlı bir sayfası kapanmış oldu...
k boomer
 
Sadece galatasaray'a ait bir stadyumun yapılması için ilk adımları 1933'te atılan ve galatasaray'ın çayırlar dönemi sonrasındaki ittihat kulübü sahası ve taksim stadından sonraki üçüncü ve kendine has ilk stadıdır...

Galatasaray'da 1932-1933 ve 1933-1934 yılları arasında iki dönem başkanlık yapmış olan mısır prensi ali haydar barşal başkanımızın ön ayak olmasıyla o dönem ali sami yen stadı için yalın ayak arsa bakmış çok rüzgarlı olmasına ve o günkü istanbul için şehir dışında kalmasına rağmen rejinin (sonraki dönem tekel olarak bilinen kurumun) fabrika ve depolama sahasının ortasında kalan atıl vaziyetteki alanı ali sami yen stadı olacak olan mabedimiz için seçmiştir.

Rahmetli barşal başkanımızın büyük çabalarıyla beden terbiyesi genel müdürlüğü ile anlaşılarak mecidiyeköy'de ilk ali sami yen stadının yapılmasına başlandı... zira eskiden topçu kışlası olan taksim stadının istimlakı ile yıkılması gündeme gelmiş ki daha sonra bugünkü gezi parkı olacak olan alanda milli şef döneminde ismet inönü büstü ve büyük bir milli şef selamlama alanı yapılacağından galatasaray evsiz kalma durumuyla karşı karşıya kalacaktı.

Neyse ki rahmetli barşal'ın çabalarıyla ali sami yen stadı derme çatma da olsa 1936'dan itibaren kısmi olarak onarılarak ihya edilmiş ve 1940 yılında beden terbiyesi genel müdürlüğü tarafından 30 yıl süreyle galatasaray spor kulübüne kiralanmıştır.

Başta muslih peykoğlu, sedat kantoğlu ve tevfik ali çınar'ın çalışmaları sonucu 15.000 kişilik bir tribün inşaatı ile 1945'de açılan bu sahada milli küme maçları oynanmaya başlamış ve bu sayede galatasaray ciddi bir gelir elde etmiştir. 1945 yılındaki bu tribün açılana dek bugünkü cadde tarafında sadece 500 kişilik yekpare bir tribün vardı.

Ancak stadın kapasitesi yetersiz olduğundan bir süre sonra kapanmıştır. 1950 yılında genişletilmesine başlanan mecidiyeköy sahası için planda velodrom işi ele alınamadığı gerekçesiyle beden terbiyesi genel müdürlüğü galatasaray ile olan sözleşmesini tek taraflı feshetmiştir :) yani batı cephesinde yeni bir şey yok tıpkı 60 sene sonra stadın çatısını kapatamadığımız için halihazırda seyrantepe'de yaşadığımız sıkıntı o zaman da velodrom inşa edemediğimiz için yaşanmış ;)

Ne var ki başkanlarımızın dirayetli çalışmalarıyla 1955 yılında bu anlaşmazlığın giderilmesi hasebiyle yeni bir anlaşmaya varılmak suretiyle sulh yoluna gidilmiştir. 1955 yılında yapılan kullanım hakkı anlaşması o tarihte kalan 22 yıllık sürenin üzerine 30 yıl daha eklenerek 2007'ye değin uzatıldı.

Buna göre 1965 yılında 35.000 kişilik ali sami yen stadı ortaya çıkmıştır ikinci inşaatı bitince. zira stat aslında 1964'te bitmiş ancak açılış maçında 22 aralık 1964 tarihinde resmi rakamlara göre biletli 68.600 seyirci ali sami yen stadını hınca hınç türkiye-bulgaristan maçında doldurmuş ve yaşanan izdihamla 22.000 kişinin kümelendiği açık tribünündeki taraftarlar demir parmaklıklara yığılma ve tribünün çökmesi sonucu 84 kişi yaralanmış 1 kişi de vefat etmiştir.

Bilhassa demokrat partili rahmetli başkanımız suphi batur'un ankara'daki gayretleri sonuç vermiş ardından da adalet partili süleyman demirel'in desteğiyle stat bitirilmiştir. stadın ihalesini ise kemal uzan gerçekleştirmiş ne var ki stat açılışında tribünün çökmesi sonucu ihale sahibinin değişmesi beklenirken çöken tribün tekrar aynı müteahhide yeni keşif bedeliyle taşere edilmiş bu sayede de uzanların karını maksimize ettiği dedikodusu rakipler tarafından arşa çıkarılmıştır. zira uzanlar yeni yeni gürbüzleşen boşnak bir ailedir ve hasta galatasaraylıdır...

16.248.707 liraya mal olan ali sami yen stadı anlaşma gereğince 40 yıllığına intifa hakkından faydalanmak üzere galatasaraya verilmiştir. her ne kadar artık kiracı olmasak da sanıldığının aksine mülk sahibi de değilizdir sadece intifa hakkımız vardır...

Bununla beraber bu o dönem için bir kazanım olarak görülse de ilk etapta anlaşma gereği %3'lük galatasaraya yüklenen bakım, onarım ve personel masrafları yıllar içinde altından kalkılamayacak bir külfet oluşturmuş; bu durum ancak yıllar içerisinde beden terbiyesi genel müdürlüğünce yapılan uzun ve meşakkatli görüşmeler neticesinde düzeltilerek sonuca bağlanmıştır. buna göre galatasaray yıllık takribi 2.5 milyon liralık bir giderden kurtulduğu gibi tüm masrafları üzerinden atarak saha hissesi olarak %3'lük iktifa ile zarardan kara geçmeyi başarmış, böylelikle senelik 2.5 milyon giderden 3.5-4 milyon liralık bir net gelire kavuşmuştur...

Galatasaray, boğaziçi köprüsü ve bağlantı yollarının inşası ve saha zeminindeki sorunlar nedeniyle 1972 ile 1980; çimlerde yaşanan sorun nedeniyle 1984-1986 ve ali sami yen stadı'nın yıkılıp yeniden yapılması amacıyla da 2003-2004 sezonunda atatürk olimpiyat stadına taşınılmasıyla toplam üç kez ali sami yen stadı'ndan ayrı kaldı.

1965 yılında ilk kez bir süreliğine de olsa türkiye'nin ilk aydınlatma sisteminin devreye girmesiyle gece maçları oynamaya başladık. ne var ki aydınlatma sistemi 1993'te yenilendi ve stadın yıkım tarihine kadar aralıksız gece maçları oynamaya devam ettik.

Ali sami yen stadının zemini ilk kez 1981 yılında çimlendirildi. 1993 yılında tarihte ilk kez kombine bilet sistemi ali sami yen stadında başlatıldı. akabinde gerçekleştirilen koltuklandırma çalışmalarıyla 35.000 seyirci alabilen stat kapasitesi 22.000'e düştü.

1996 yılında faruk süren yönetimi ali sami yen'i yıkarak yerine yapılacak olan ve türkiye'de ilk olacak olan çok amaçlı, kamuoyunda süren projesi olarak bilinen modern bir stadın projesi kanadalı bir mimarlık şirketine hazırlatıldı. 1998'de mevzu bahis stadın lansmanı yapıldı. ne var ki gerekli finansman bulunamadığından galatasaray 10 milyon dolara maket yapmış oldu :(

2001-2002 yılında finansman ihtiyacını aza indirmek üzere açıklanan proje üzerinde tadilat yapılarak maliyetler aşağı çekildi ancak 2001 ekonomik krizi bu girişimi de akamete uğrattı...

Daha sonra atatürk olimpiyat serüvenimiz başladı ve 2003-2004 sezonunda eski projenin revize edilmesi mecidiyeköy'ün artık şehrin merkezinde kaldığı gerekçesiyle devlet tarafından reddedildi ve ruhsat alınamayacağı bildirildi. 2007 yılında kullanım hakkımızın biteceği ve yenilenmeyeceği de ortada olduğundan galatasaray farklı arayışlara girdi.

Tam bu karanlık dönemde mustafa sarıgül, bayern münih'in allianz arena'sından esinlenerek seyrantepe'de ineklerin otladığı dere kenarındaki bir vadinin ki hemen e-6 üzerinde bir vadiydi burası, galatasaray'ın yeni evi olabileceğini sürpriz bir şekilde telegol'de izah etti.

Ne var ki dönemin başkanı canaydın mustafa sarıgül'ün projesi çok faydalı olduğundan ileride kendisine rakip çıkabileceği korkusuyla mustafa sarıgül'ü cevapsız bıraktı. 2004-2005 sezonunda bu projeyi hayata geçirmek yerine ali sami yen stadını genel bir tadilattan geçirip yeniden atatürk olimpiyat stadından dönüp 2007 yılına kadar burada kalmayı böylece mustafa sarıgül'ün süreç içerisinde pasifize edilmesi öngörüldü.

Ne var ki 1999 depreminden sonra ali sami yen stadı dökülmekteydi ve 2005-2006 sezonunda eski açık tribün güvenlik sebebiyle yıkılmak durumunda kaldı... devlet de sarıgül'ün projesini artık önemsiyordu rahmetli canaydın'ın başka bir seçeneği kalmamış gözüküyordu...

İşbu sebeple seyrantepe'nin aslantepe olarak anılması ve buraya yeni bir stat ve bir spor kompleksinin yapılması için canaydın hükumet ile anlaşmak durumunda kaldı kerhen de olsa... buna göre galatasaray, mecidiyeköy'den çıkacak buradaki alanı devlet ihale edecek sadece eski likör fabrikasının yani gsstore çadırının olduğu bugünkü inşaatımızın kalktığı otel olacak olan arsanın tapusu bizde olduğu için ayrı tutulacak ve seyrantepe'deki ihaleyi galatasaray yapacak kazanan firma bize stadı yapacak bunun karşılığında da aslantepe tapulu malımız olacaktı.

Özellikle ışın çelebi her şeyi organize etmesine rağmen ihaleyi canaydın'ın telkinleriyle 19 temmuz 2007'de eren talu-alke grubu kazanmış olsa da kapasitelerini aşan bir iş olduğundan hem kendileri iflas etti hem de biz 2 senede bitmesi gereken inşaatın sadece hafriyatını yapabildik...

Elimize gözümü bulaştırınca devletin eline koz vermiş olduk... artık ihalenin teknik şartnamesi değişmiş ve ikinci bir ihale düzenlenecekti. buna göre eksi proje bir kenara atıldı ve almanya menşeili firmaya ve baş mimar mete arat'a bugünkü arena projesi çizdirildi. talu'nun ve galatasaray'ın ilk ihaleden doğan borçları toki tarafından devralındı ve maalesef tapumuz mülkiyetten intifa hakkına düştü ve bu da stadın üstünün açılıp-kapanan bir çatının tarafımızca yapılması şartına bağlandı zira afet durumunda aslantepe bir toplanma merkezi olacaktı ve yüz binlerce kişinin üstü kapalı bir alanda misafir edilmesi gerekecekti. ayrıca bugünkü hastane, rezidans, avm alanları da aziz yıldırım'ın canaydın'ın iş bilmezliği sebebiyle devreye girmesiyle ihale kapsamından çıkarıldı.

Türk telekom arena olarak sponsorluk anlaşmasıyla 10 yıllığına adı değiştirilen aslantepe'nin ikinci ihaleyle toplam maliyeti 191.5 milyon lirayı buldu. ali sami yen stadının ihale satış bedeliyse 1 milyar 25 milyon 555 bin lira idi :) toki'ye masraflar düştükten sonra bu ihaleden tamı tamına 475 milyon lira kar kalmıştı. bundan aslantepe'nin inşa maliyeti düşüldüğünde devlet 283.5 milyon lirayı durduk yere özhan canaydın ve aziz yıldırım ikilisi sayesinde kazanmış oldu.

Halbuki sarıgül projesinde hem kiracısı olduğumuz dökülen ali sami yen stadından çıkıyor hem aslantepe'de 384 dönümün mülkiyetli tapusunu alıyor üzerine yarım katrilyonluk bir kar elde ediyor ve bu kazançtan da çeyrek katrilyonluk inşaat çalışmalarının maliyeti çıkarılıyor hem stadımız hem de kapalı spor salonumuz oluyor son tahlilde de çeyrek katrilyonluk bir karımız oluyordu ki bu o dönemki borcumuzu hemen hemen kapatıyordu zaten net borcumuzun %80'ini rahmetli canaydın tek başına yapmıştı...

Günün sonunda ali sami yen'de kiracı iken aslantepe'de tapu sahibi olduk ama aslantepe kadar bir alanı elimizden kaçırdık ve tapumuz sadece intifa hakkı tapusu oldu... ki bu tapuyu da 6 sene sonra alabildik ne yazık ki zira çatı için tokiden aldığımız parayla stadın mobilyalarını sipariş ettik ve çatıyı kapatamadık ne zaman ki kapalı spor salonu yapmayı taahhüt ettik o zaman bu tapuyu da aldık... şu an kapalı spor salonunun ruhsatını almış olsak da ihaleye çıkamadığımız, temeli atamadığımız için ne aslanlı yolu, ne dış cepheyi yani ali sami yen spor kompleksinde gelir getirici hiçbir kiralama yahut farklı bir faaliyet yürütemiyoruz...

2011 yılında türk telekom arena'nın inşaatı bitince 11 ocak 2011 tarihinde galatasaray'ın, beypazarı şekerspor'u 3-1 mağlup ettiği türkiye kupası maçıyla; galatasaray resmen ali sami yen stadına veda etmiş oldu... ali sami yen stadı'nın yıkım çalışmalarına ise 2011 nisan ayında başlanmış ve yaklaşık 1.5 ay sürmüştür. böylece türk spor tarihinin şanlı bir sayfası kapanmış oldu...
Niye okumadınız lan bu postu ha??? Bakın size neler hazırladım çok pişman olacaksınız :) renktaşlar...
 
Üst Alt