Ana Hatlarıyla: Ephesus (Efes) Antik Kenti | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Ana Hatlarıyla: Ephesus (Efes) Antik Kenti


Ephesus Antik Kentinin Konumu

Anadolu’nun Batı Ege kıyısında yer alan Ephesus, günümüzde ki İzmir’in Selçuk ilçesi sınırları içerisinde yer alan bir Yunan kentiydi. İklimi ile Doğu ve Batı’nın birleştiği özel bir konuma sahipti. Bir liman kenti olması nedeniyle de hemen hemen bütün tarihi dönemlerde Ege Denizi ve Orta Anadolu’daki bütün liman kentleri ile sıkı bir ticari ilişki içerisindeydi.

Ephesus, çağdaş dönemlerinde üzerine yapı inşa edilmeyen, Anadolu’nun eski ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültüne ve en büyük tapınağına sahip olması nedeniyle de ayrıcalıklı öneme sahip olan bir mega kentti.

e9da61dbf13.jpeg

Ephesus Limanı rekonstrüksiyonu

Roma Dönemi’nde bütün yarımada gibi Ephesus da, Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. Roma Asya Eyaleti’nin başkenti olmasıyla Ephesus, altın çağını da MS. 2. ve 1. yüzyılda yaşadığını söyleyebiliriz. Eyalet merkezi olmasına rağmen; agora, stoa, gymnasion, tiyatro, odeon, kütüphane, çeşme ve hamam gibi çeşitli hizmetler veren görkemli yapılar, Roma’yı aratmayacak güzelliğe ve öneme sahipti.

Ephesus’un Kuruluşu

Eski efsanelere göre; Yunan mitolojisinde Amazon adı ile bilinen kadın savaşçılar tarafından kurulmuş ve günümüzdeki adının da Ana Tanrıça kenti anlamına gelen Arzawa krallığındaki bir kentten, Apasas’dan geldiği düşünülür.

fa67dab00ec.jpeg

Hadrian Tapınağı

Hadrianus Tapınağı girişindeki frizde ise Ephesus’un 3 bin yıllık kuruluş efsanesi şu cümlelerle yer alır: ‘Atina kralı Kodros’un cesur oğlu Androklos, Ege’nin karşı yakasını keşfetmek ister. Önce, Delfi kentindeki Apollon Tapınağı’nın kahinlerine danışır. Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos bu sözlerin anlamını düşünürken Ege’nin lacivert sularına yelken açar… Kaystros (Küçük Menderes) Nehri’nin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yabandomuzu, balığı kaparak kaçar. İşte kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler…’[1]

Yunan Kentinden Roma Kentine Geçiş Süreci

İskender’in haleflerinden Lisimakhos, batı Anadolu’ya hâkim olduğu yıllarda Ephesus’u ovadan Bülbül dağ önüne kaldırmıştır. [2] Ephesus’un Bülbül dağ ile Panayır dağ yamaçlarına kaldırılmasında başlıca iki sebep vardı: Küçük Menderes’in getirdiği birikintiler limanı doldurmuş, şehir çevresinde bataklıklar yaratmıştı. Şehir ise ancak iyi bir kanalizasyon sayesinde varlığını koruyabiliyordu. Diğer taraftan ova ve arkasındaki Selçuk tepesi savunma bakımından güçlü değildi. [3]

2498ef09321.jpeg

Büyük Ephesus Tiyatrosu Rekonstrüksiyonu

Lisimakhos kenti geliştirmek için kolları sıvayarak, Panayırdağ ve Bülbüldağ’ın yamaçlarına savunma duvarı ve yeni bir liman inşa ederek kenti 2,5 km güneybatıya taşımıştır. MÖ. 281 yılında ise kent Ephesus adıyla tekrar kurulup, Akdeniz’in en önemli ticari limanlarından biri haline gelmiştir.

Lisimakos’un ölümünden sonra kent, önce Bergama krallığıyla (M.Ö. 129 yılında Pergamon kralı Attalos, bölgeyi bir Asya eyaleti olarak Roma İmparatorluğu’na katmaları için krallığını Romalılara miras bırakmıştır ve Roma’da bu vasiyetten faydalanmıştır.[4]) Romalıların eline, sonra da tamamen Roma Cumhuriyeti’nin idaresi altına girip Küçük Asya Eyaletinin başkenti oldu. Bu şüphesiz şehrin kazandığı önem açısından bir dönüm noktasıydı. Bundan sonra şehrin büyümesi ve anıtsal eserlerle donatılması kaçınılmazdı. Ancak kuruluşu itibariyle bir Hellen kenti olan Ephesus aynı zamanda üç yönlü bir değişim geçirecekti. Bu değişimlerden ilki daha kalabalık bir nüfus, diğeri de güvenlik ve mimaride yaşanan değişiklikle kendini belli edecekti. [5]

43a05e1d2bb.jpeg

Ephesus Kuretler Caddesi Rekonstrüksiyonu

Hellenistik kent, bütün cadde ve sokakların birbirini dik açıyla kesen dikdörtgen ızgara bir plana sahiptir. Kendi döneminde dünyanın en gelişmiş kentlerinden biri olan Ephesus, o günkü koşullara göre yüksek teknoloji ve ustaca beceri gerektiren mermer yapıtlar ile inşa edilmiş ve süslenmiştir. [6]

Ephesus kısa sürede büyüyerek nüfusu yüzbinlerle ölçülür duruma gelmiştir. Nüfusun artmasında ise hiç kuşkusuz liman ve kült merkezi etkili olmuştur. Bununla ilintili olarak da pek çok din ve ırktan insanların bir arada var olduğu bir kent haline gelmiştir. Yapılan araştırmalara göre Roma Dönemi’ndeki nüfusunun 200.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Günümüze kadar ulaşan kalıntıların çoğu da Roma İmparatorluğu’na bağlı olduğu döneme tarihlenmektedir.

Kaynakça:

  • [1] KARACA, E., “Efes Antik Kenti Hakkında Bilgiler; Nerededir, Mimarisi ve Tarihçesi”
  • [2] AKARCA, A., “Şehir ve Savunması”, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1998: 48.
  • [3] AKARCA, A.,” Şehir ve Savunması”, a.g.e., 49
  • [4] LADSTÄTTER, S., ZABRAN, L., “Efes Antik Kenti”, Aktüel Arkeoloji;
  • [5]ALTINEL, N, N., “Şehir Plancılığı Açısından Efes Antik Kenti”,
  • [6] KARACA, E., “Efes Antik Kenti Hakkında Bilgiler; Nerededir, Mimarisi ve Tarihçesi”, a.g.e.
 
Üst Alt