Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?


85856.jpeg



ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR: Atatürkçülük Atatürk’ün görüş ve inkilapları ile ortaya koyduğu yeni düşünce sistemidir.

Atatürk, Atatürkçülük tanımını: “Biz bize benzeriz” sözleri ile yapmıştır. Atatürk; “yenilikler Türk milletinin yapısına ve karakterine uygun olmalıdır” demiş ve taklitçiliği reddetmiştir. Atatürk; tamamen milli değerlerimizi ve kendi imkanlarımızı kullanarak meselelerimize çare bulunmasını istemiş ve başka vücutlar için biçilmiş elbise bize uymaz demiştir. Atatürkçülük; bir toplumun süratle kalkınmasını, ileri hamleler yapmasını amaçlayan bir düşünce sistemi olup, dayandığı temel prensip gerçek ilimdir.

Atatürkçülük: ölmez bir hedef, yükselen bir şereftir.

Atatürkçülük; Yaşayan bir güç demektir. Yükselme Atatürkçülüğün ta kendisidir.

Atatürkçülük; hiçbir siyasi akım veya yabancı ideoloji ile bağdaşmaz.



ATATÜRK İLKELERİ VE ANLAMLARI: Atatürk ilkeleri; Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı temel prensiplerdir. Bu ilkeler: 1.CUMHURİYETÇİLİK, 2.MİLLİYETÇİLİK, 3.HALKÇILIK, 4. DEVLETÇİLİK, 5.LAİKLİK, 6.İNKILAPÇILIK. Bu ilkeler Atatürkçülüğün dünya görüşünü yansıtmaktadır. Bu ilkeler bir bütündür. Birbirinden ayrı düşünülemez, çünkü Türk toplumunun ihtiyaçlarından ve karakterinden doğmuştur.



(1) CUMHURİYETÇİLİK: Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare; Cumhuriyet idaresidir. Çünkü, Cumhuriyet, vatandaşın devlete ve devletin vatandaşa karşı hak ve vazifelerini en iyi olarak düzenleyen yönetim şeklidir.



(2) MİLLİYETÇİLİK: Milliyetçilik, ATATÜRK Milliyetçiliğidir. ATATÜRK Milliyetçiliğine göre; TÜRKİYE Cumhuriyeti sınırları içerisinde dil, kültür ve amaç birliği ile birbirine bağlı olan herkes Türk”tür. ATATÜRK, Milliyetçiliği, Türk Milletine mensup olmakla öğünmeyi, Türk Milletine inanmayı ve güvenmeyi. “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!” vecizesinde açık olarak belirtmiştir.





(3) HALKÇILIK: Atatürkçülükte halkçılık; demokrasi demektir. Bu ilke, birlik ve beraberlik içinde yaşamayı, hiç kimseye ve zümreye, imtiyaz ve sınıf tanımamayı öngörür.

- Halkçılık; eşitliği öngörür, çalışmaya değer verir.

- - Halkçılık; Halkın Maddi ve Manevi ihtiyaçlarının karşılanmasında daima en başta gelen bir husustur.



(4) DEVLETÇİLİK: Bu ilkenin amacı, Türk toplumunun uygarlık, mutluluk ve refah düzeyini yükseltmektir. Devletçilik ilkesi kişisel çalışma ve faaliyeti esas tutmakla beraber mümkün olduğu kadar az zaman içinde milleti refaha memleketi aydınlığa eriştirmek için milletin genel ve yüksek menfaatlerinin gerektirdiği işlerde devletin ilgisi doğrudan yapıcılık olmakla beraber, özel teşebbüsü de teşvik ve yapıları düzenler ve kontrol eder.





(5) LAİKLİK: Laiklik, devlet işleri ile din işlerinin birbirine karıştırılmamasıdır. Başka bir deyişle, Tanrı ile kul arasına, devletin ya da başka bir varlığın girmemesidir. ATATÜRK laikliği, din müessesesinin vazifesini tam olarak yapmasına imkan verir. Atatürkçülükte laiklik, dinin hakkını dine, devletin hakkını devlete verir ve böylece din ile devleti kesin olarak birbirinden uyarır.





(6) İNKILAPÇILIK: Atatürk inkılapçılığının esas; Türkiye Cumhuriyeti halkını çağdaş, medeniyet seviyesine ulaştırmayı, uygar bir toplum haline getirmeyi ve tüm milletçe kalkınmayı öngörür. Bu ilkeler bir bütündür. Birbirinden ayrı düşünülemez, çünkü Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğmuştur ve hiçbir dış baskı, taklitçilikle gelmemiştir. Atatürk ilkeleri; Türk Devletinin düşmanları tarafından saptırılmaya çalışılmış ve,

CUMHURİYETÇİLİK VE DEVLETÇİLİK - - - SOSYALİZM olarak

MİLLİYETÇİLİK - - - FAŞİZM olarak

HALKÇILIK - - - SINIFÇI olarak

LAİKLİK - - - DİNSİZLİK olarak

İNKILAPÇILIK - - - İHTİLALCILIK olarak ele alınmış, yozlaştırılmak istenmiştir.



ATATÜRK TARAFINDAN İLKELERİNİN TANIMI: Saptırılmaya çalışan bu fikir ve görüşlerin gerçeği Atatürk”ün kendi sözleriyle şöyle ifade edilmiştir.

(1) CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ: Türk ulusunun yaradılışına ve karakterine en uygun idare Cumhuriyet idaresidir. Bugünkü hükümetimiz, doğrudan doğruya ulusun kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilatı ve hükümetidir ki, onun adı Cumhuriyet^”tir. Artık hükümette Ulus arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Yönetim halk, halk yönetim demektir.

(2) MİLLİYETÇİLİK İLKESİ: Biz doğrudan doğruya Milliyetperveriz. Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa o topluma dayanan Cumhuriyette o kadar kuvvetli olur.

(3) HALKÇILIK İLKESİ: Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk Milleti denir. Türkiye halkı ırkça, dince ve kültürce ortaktır. Birbirine karşı saygı ve fedakarlık hisleriyle doludur. Kaderleri ve menfaatleri müşterek olan bir toplumdur.

(4) LAİKLİK İLKESİ: Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası varki din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir.

Dinden maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir. İşte biz bu vaziyete karşı müsaade etmiyoruz.

(5) DEVLETÇİLİK İLKESİ: Bizim takibini uygun gördüğümüz devletçilik prensibi bütün üretim ve dağıtım araçlarını fertlerden alarak milleti büsbütün başka esaslar içinde düzenlemek aracını güden özel ve kişisel ekonomik teşebbüse ve faaliyete meydan bırakmayan sosyalizm prensibine dayalı kollektifizm-kominizm gibi bir sistem değildir.

(6) İNKİLAPÇILIK İLKESİ: Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılabımızın asıl hedefi budur. Bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetleri darmadağın etmek zorunludur





ATATÜRK İNKILAPLARI

Cumhuriyetin İlanı 29.10.1923

Hilafetin Kaldırılışı 03.03.1924

Öğretimin birleştirilmesi

Şeriat mahkemelerinin kaldırılıp, 08.04.1924

Adalet mahkemelerinin kuruluşu.

Tekke ve Zaviyelerin Kapatılışı. 02.09.1925

Şapka ve kıyafet kanununun kabulü 25.10.1925

Uluslar arası Saat ve takvimin kabul edilişi 26.12.1925

Medeni Kanunun kabul edilişi 12.02.1926

Türk Ceza Kanununun kabul edilişi 01.03.1926

Türk Kabotaj hakkının kabulü 19.04.1926

Yeni harflerin kabul edilişi 03.11.1928

Kadınlara belediye seçimlerinde oy hakkı verilişi 03.04.1930

Türk kadınına seçme seçilme hakkının verilmesi 08.10.1934
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Kemalizm son günlerde bazı medya maymunlarının ve liboş-yobaz karışı tayfanın suçlaıcı nitelikte kullandığı, aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyadan farklı olduğunu, Kurtuluş Savaşı mucizesinin aslında dibinde hangi felsefelere dayanılarak başarıldığının ispatıdır
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Atatürke diktatör diyorlar ya çok gülüyorum.Kime göre neye göre bana göre değil çünkü laik çağdaş yaşam tarzı benim için uygun bir yaşam tarzı.Atatürk kimilerine göre diktatör evet çünkü o insanlara karşı bir düşüncesi var çağdaş olmayan ilkelerine karşı olan insanlara elbette diktatör gibi görünecek normaldir.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Diktatörlük farklı şeydir jakoben olmak farklı şeydir.

Öncelikle tanımlar ile başlayalım.Jakobenizim kısa vadede halkın algılayamayacağı ancak; uzun vadede halkın yararına olan, bazı kültür,eğitim,ekonomi ve politik görüşlerin tepeden inme anlayışla halka dayatılmasına denir.Bazıları buna toplum mühendisliği bazıları ise halka rağmen halkçılık diyor.Kimin ne söyledğini bir kenara bırakırsak, jakobenizm’in diğer despot rejimlerlere kıyasla halkın refahı için “mutlak” pozitif katkılar sunmasıdır.Jakobenizim tarihte bir çok kez kendini göstermiş,bazı ulusların kaderini etkilemiş,bazen kan dökmüş,bazense kendi çocuklarını yyen bir devrime dönüşmüştür.

Jakobenler Fransız İhtilali sırasında ortaya çıkmış ve devrimin gerçekleşmesinde en büyük yararı onlar sağlamıştır.Fransız devriminden başlayan iç sawaş ve dışardan Fransaya olan saldırılar, devrimin ayakta kalmasını zorlaştırıyor,İçten 60 şehrin dışarıdan da Almanya ile İngiltere’nin baskısı Fransa’yı ekonomik anlamda zora sokuyordu.İşte bu dönemde ortaya çıkan jakobenler, 14 hafta içerisinde bütün saldırılaı bertaraf edip,20 yıl süren bir iktidarın büyük adımını atmış oldular.

Fransız devrimi olduktan sonra jirondenler iktidardaydı..Yani yenilikçi olan fakat devrimin yapısına pek uymayan muhafazakar birazda kralcı bir oluşum jakobennlere göre.Jirondenler iktidardayken jakobenler jironderlerle tartışıp meclisi işgal ettiler vejironderleri tutuklattılar.

Jakobenizim aslında bir çok koldan bir çok felsefeye bağlıdır.Aristotales, Jean Jacques Rousseau,August Comte,Descartes,Leibniz,Kant hatta John Locke,Thomas Hobbes.Bunların tek bir ortak noktası vardır.Akılcılık.

Akılcığın kısa bir tanımını yapalımAkılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir.(wikiden alıntı).Akılcılığa göre tek mantık ve mutlak doğru matematiktir.Blim önyargısız olmalı ve mutlaka deney yönteminden geçmelidir.Matematiğin ve bilimin gösterdiği sonç mutlak doğrudur.Çünkü içinde subjektif olgular ve metafizik yoktur.Akılcılık deyeney ve gözleme dayanır.Deneyi yapılmamış bilgi kesin doğru değildir.

Öte yandan Akılcılıkla bağlantılı olan pozitivizm Jakobenlerin en çok sahiplendikleri kavram olmuştu.teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı vardı.Genel çizgileriyle Pozivitizm, deney konusu edilebilecek olgularla ilgili, yani en geniş anlamıyla bilimsel bilginin sağlam bilgi olduğunu vurgular.

Bildiğiniz üzere Avrupada Ayınlanma Çağı yaşanmıştır.bu aydınlanma çağı Jakobenler önderliğinde savunulan pozivitizm ve akılcılık ile sağlanmıştır.Şu anda bulunduğumuz medeniyet ve teknoloji seviyemizi aslında jakobenlere borçluyuz.Onların desteklediği bilimsel düşünce tarzı ile 18. yy den başlayan bilimsel yöntemler kullanılarak yapılan deneyler sonucunda doğa hakkında bir çok gerçek ortaya çıkartılmış,yeni ideolojiler türemiş ve icatlar yapılmış

Şu ana kadar jakobenizmin temel amacını konusunda birşeyler anlattım.Şimdi ise bu sistemin nasıl işlediği ve bu işleyiş sırasında hangi sebeplerden ne tür yollar kullanıldığını anlatacağım.

Jakobenler felsefi olarak en çok Aristotalesten etkilenmişler.Herkesin aynı zekada ve aynı yetenekte olmadığından herkes aynı işi yapamaz mantığıyla hareket edip ilk önce halkın bilinçlnmeleri için çeşitli yaptırımlarda bulundular.Cumhuriyti getirmek, toplumsal sözleşmeyi hazırlamak,eğitimde klerizmi reddetmek,kliseyi dewlet yönetiminin dışında tutmak gibi uygulamalar halkın tepkisine karşınhalk için yapılmıştır.Halk toplumsal bilinç düzeyi oy verme kabiliyetine ulaşana kadar eğitilmelidir savını savunmuşlardır.Sokrates gibi demokrasiyi geliştiren kişide demokratik yoldan idam edildi.Sebebi eğitilmemiş bilinçlenmemiş toplum.Şimdi bakıyorumda dini savunuyorlar diye bir partiye oy atmış kişiyi yada 2 torba kömür aldığı için o partiye oy atan kişiyi de eğitmek gerekiyor.

Recep Tayyip in sürekli elitistlere! karşı söylediği Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü en büyük elitist ve jakoben Jean Jacques Rousseau nun sözüdür :) Gel de gülme bu ironiye..Herneyse ciddiyyetimizi koruyalım

Jakobenler temelde insanın özgürlüklerini kısıtlamak değil özgürlükleri genişletmek istior.Hatta güçler ayrılığı sistemini hakimiet tek elde toplanmasın diye japobenler getirmiştir.En ünlü jakobenlerden bizimde şimdi kullandığımız “ dewlet ile birey arasına bulunan ilişkiyi irdeleyip” Toplumsal Sözleşme kavramını bulmuştur.

Bu yukarda anlattıklarımın hiçbirisini halk istememiştir,yani tepeden inme ile yapılmıştır fakat zun vade de nasıl yaralı olduğunu hepimiz görüyoruz.

Yrt dışına çıkanlar yabancıların Atatürk’e nasıl saygıyla yaklaştıklarını bilirler.Onun fikirlerin,devrimlerine,başarılarına,modernleşme uygulamalarına saygı duyarlar ve Atatürk’ün bir jakoben olduğunu söylerler.

Bakın özellikle devrimden sonra(kişisel fikrim herzaman) yapılan inklaplar zorda olsa halka benimsetilmeye çalışlır.Hilafetin kaldırılması,Sultanlığın kaldırılması,latin alfabesine geçiş,klasik müzik eğitimi,tevhidi tedrisat kannu,kılık kıyafet kanunu vb halka sorulmadan ve halkın istemedği inklaplardı.Demokrasi yoluyla veya referandum yoluyla yapılsaydı red oyu çıkacağı için Atatürk jakoben bir tarz ile tepeden indirdi devrimleri.Halkın istememesine rağmen onlara oy hakkı verdi,hakl istememesine rağmen halkı modernleştirdi.Yani halkın iyiliği için halka baskı yapıldı.Şimdi ki yürüyen kör topal cumhuriyetimiz bile bu dayatma sonucunda ayakta kaldı.Atatürk hayatı boyunca en çok etkilendiği filozof Jean Jacques Rousseau oldu ki ondan aldığını ithaf eden bir çok sözü vardır.

Yine dünyanın en tanınmış komutan ve devlet liderlerinden Napolyon’da jakobendi ve Fransayı avrupanın en büyük gücü haline getirdi.

Bu yazıda anlatmaya çalıştığım şey despotizm olarak gösterilen jakobenizm aslında toplumsal ilerlemeyi sağlayan bir araçtır.Demokrasinin en iyi şekilde işlemesi için bilinçli seçmene gerek vardır.Bilinçli seçmen ise ancak eğitilerek yapılır.

Günlük hayattan bir örnek verirsek

Bir kanala sabah programı koysak, diğer kanala da son derece eğtimci bir program koyup 100 ev hanımına bir tercih yaptırsak hangi kanalı seyreder?Cewapları araştırma şirketlrinden veya arz talebe göre şekillenen programlardan anlayabilirsiniz.Bu 100 kadından büyük bölümü aptal olan kadın programını izlerken azınlık ta olan kadınlar eğitici programı seyreder ve kültürlerine birşeyler eklemeye çabalarlar.Eğer iki kanala da eğitici program koyarsak ve bahsettiğim ev hanımlarının edecek tercihi kalmassa,ister istemez kültürleri gelişeck

Sonuçta halk istemese de onların iyiliği için olacak şeyleri yapmak mecburidir.Buna da jakobenizm deniyor

ÖZGÜR
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Diktatörlük farklı şeydir jakoben olmak farklı şeydir.

Öncelikle tanımlar ile başlayalım.Jakobenizim kısa vadede halkın algılayamayacağı ancak; uzun vadede halkın yararına olan, bazı kültür,eğitim,ekonomi ve politik görüşlerin tepeden inme anlayışla halka dayatılmasına denir.Bazıları buna toplum mühendisliği bazıları ise halka rağmen halkçılık diyor.Kimin ne söyledğini bir kenara bırakırsak, jakobenizm’in diğer despot rejimlerlere kıyasla halkın refahı için “mutlak” pozitif katkılar sunmasıdır.Jakobenizim tarihte bir çok kez kendini göstermiş,bazı ulusların kaderini etkilemiş,bazen kan dökmüş,bazense kendi çocuklarını yyen bir devrime dönüşmüştür.

Jakobenler Fransız İhtilali sırasında ortaya çıkmış ve devrimin gerçekleşmesinde en büyük yararı onlar sağlamıştır.Fransız devriminden başlayan iç sawaş ve dışardan Fransaya olan saldırılar, devrimin ayakta kalmasını zorlaştırıyor,İçten 60 şehrin dışarıdan da Almanya ile İngiltere’nin baskısı Fransa’yı ekonomik anlamda zora sokuyordu.İşte bu dönemde ortaya çıkan jakobenler, 14 hafta içerisinde bütün saldırılaı bertaraf edip,20 yıl süren bir iktidarın büyük adımını atmış oldular.

Fransız devrimi olduktan sonra jirondenler iktidardaydı..Yani yenilikçi olan fakat devrimin yapısına pek uymayan muhafazakar birazda kralcı bir oluşum jakobennlere göre.Jirondenler iktidardayken jakobenler jironderlerle tartışıp meclisi işgal ettiler vejironderleri tutuklattılar.

Jakobenizim aslında bir çok koldan bir çok felsefeye bağlıdır.Aristotales, Jean Jacques Rousseau,August Comte,Descartes,Leibniz,Kant hatta John Locke,Thomas Hobbes.Bunların tek bir ortak noktası vardır.Akılcılık.

Akılcığın kısa bir tanımını yapalımAkılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir.(wikiden alıntı).Akılcılığa göre tek mantık ve mutlak doğru matematiktir.Blim önyargısız olmalı ve mutlaka deney yönteminden geçmelidir.Matematiğin ve bilimin gösterdiği sonç mutlak doğrudur.Çünkü içinde subjektif olgular ve metafizik yoktur.Akılcılık deyeney ve gözleme dayanır.Deneyi yapılmamış bilgi kesin doğru değildir.

Öte yandan Akılcılıkla bağlantılı olan pozitivizm Jakobenlerin en çok sahiplendikleri kavram olmuştu.teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı vardı.Genel çizgileriyle Pozivitizm, deney konusu edilebilecek olgularla ilgili, yani en geniş anlamıyla bilimsel bilginin sağlam bilgi olduğunu vurgular.

Bildiğiniz üzere Avrupada Ayınlanma Çağı yaşanmıştır.bu aydınlanma çağı Jakobenler önderliğinde savunulan pozivitizm ve akılcılık ile sağlanmıştır.Şu anda bulunduğumuz medeniyet ve teknoloji seviyemizi aslında jakobenlere borçluyuz.Onların desteklediği bilimsel düşünce tarzı ile 18. yy den başlayan bilimsel yöntemler kullanılarak yapılan deneyler sonucunda doğa hakkında bir çok gerçek ortaya çıkartılmış,yeni ideolojiler türemiş ve icatlar yapılmış

Şu ana kadar jakobenizmin temel amacını konusunda birşeyler anlattım.Şimdi ise bu sistemin nasıl işlediği ve bu işleyiş sırasında hangi sebeplerden ne tür yollar kullanıldığını anlatacağım.

Jakobenler felsefi olarak en çok Aristotalesten etkilenmişler.Herkesin aynı zekada ve aynı yetenekte olmadığından herkes aynı işi yapamaz mantığıyla hareket edip ilk önce halkın bilinçlnmeleri için çeşitli yaptırımlarda bulundular.Cumhuriyti getirmek, toplumsal sözleşmeyi hazırlamak,eğitimde klerizmi reddetmek,kliseyi dewlet yönetiminin dışında tutmak gibi uygulamalar halkın tepkisine karşınhalk için yapılmıştır.Halk toplumsal bilinç düzeyi oy verme kabiliyetine ulaşana kadar eğitilmelidir savını savunmuşlardır.Sokrates gibi demokrasiyi geliştiren kişide demokratik yoldan idam edildi.Sebebi eğitilmemiş bilinçlenmemiş toplum.Şimdi bakıyorumda dini savunuyorlar diye bir partiye oy atmış kişiyi yada 2 torba kömür aldığı için o partiye oy atan kişiyi de eğitmek gerekiyor.

Recep Tayyip in sürekli elitistlere! karşı söylediği Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü en büyük elitist ve jakoben Jean Jacques Rousseau nun sözüdür :) Gel de gülme bu ironiye..Herneyse ciddiyyetimizi koruyalım

Jakobenler temelde insanın özgürlüklerini kısıtlamak değil özgürlükleri genişletmek istior.Hatta güçler ayrılığı sistemini hakimiet tek elde toplanmasın diye japobenler getirmiştir.En ünlü jakobenlerden bizimde şimdi kullandığımız “ dewlet ile birey arasına bulunan ilişkiyi irdeleyip” Toplumsal Sözleşme kavramını bulmuştur.

Bu yukarda anlattıklarımın hiçbirisini halk istememiştir,yani tepeden inme ile yapılmıştır fakat zun vade de nasıl yaralı olduğunu hepimiz görüyoruz.

Yrt dışına çıkanlar yabancıların Atatürk’e nasıl saygıyla yaklaştıklarını bilirler.Onun fikirlerin,devrimlerine,başarılarına,modernleşme uygulamalarına saygı duyarlar ve Atatürk’ün bir jakoben olduğunu söylerler.

Bakın özellikle devrimden sonra(kişisel fikrim herzaman) yapılan inklaplar zorda olsa halka benimsetilmeye çalışlır.Hilafetin kaldırılması,Sultanlığın kaldırılması,latin alfabesine geçiş,klasik müzik eğitimi,tevhidi tedrisat kannu,kılık kıyafet kanunu vb halka sorulmadan ve halkın istemedği inklaplardı.Demokrasi yoluyla veya referandum yoluyla yapılsaydı red oyu çıkacağı için Atatürk jakoben bir tarz ile tepeden indirdi devrimleri.Halkın istememesine rağmen onlara oy hakkı verdi,hakl istememesine rağmen halkı modernleştirdi.Yani halkın iyiliği için halka baskı yapıldı.Şimdi ki yürüyen kör topal cumhuriyetimiz bile bu dayatma sonucunda ayakta kaldı.Atatürk hayatı boyunca en çok etkilendiği filozof Jean Jacques Rousseau oldu ki ondan aldığını ithaf eden bir çok sözü vardır.

Yine dünyanın en tanınmış komutan ve devlet liderlerinden Napolyon’da jakobendi ve Fransayı avrupanın en büyük gücü haline getirdi.

Bu yazıda anlatmaya çalıştığım şey despotizm olarak gösterilen jakobenizm aslında toplumsal ilerlemeyi sağlayan bir araçtır.Demokrasinin en iyi şekilde işlemesi için bilinçli seçmene gerek vardır.Bilinçli seçmen ise ancak eğitilerek yapılır.

Günlük hayattan bir örnek verirsek

Bir kanala sabah programı koysak, diğer kanala da son derece eğtimci bir program koyup 100 ev hanımına bir tercih yaptırsak hangi kanalı seyreder?Cewapları araştırma şirketlrinden veya arz talebe göre şekillenen programlardan anlayabilirsiniz.Bu 100 kadından büyük bölümü aptal olan kadın programını izlerken azınlık ta olan kadınlar eğitici programı seyreder ve kültürlerine birşeyler eklemeye çabalarlar.Eğer iki kanala da eğitici program koyarsak ve bahsettiğim ev hanımlarının edecek tercihi kalmassa,ister istemez kültürleri gelişeck

Sonuçta halk istemese de onların iyiliği için olacak şeyleri yapmak mecburidir.Buna da jakobenizm deniyor

ÖZGÜR



Ağzına sağlık arkadaşım.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Diktatörlük farklı şeydir jakoben olmak farklı şeydir.

Öncelikle tanımlar ile başlayalım.Jakobenizim kısa vadede halkın algılayamayacağı ancak; uzun vadede halkın yararına olan, bazı kültür,eğitim,ekonomi ve politik görüşlerin tepeden inme anlayışla halka dayatılmasına denir.Bazıları buna toplum mühendisliği bazıları ise halka rağmen halkçılık diyor.Kimin ne söyledğini bir kenara bırakırsak, jakobenizm’in diğer despot rejimlerlere kıyasla halkın refahı için “mutlak” pozitif katkılar sunmasıdır.Jakobenizim tarihte bir çok kez kendini göstermiş,bazı ulusların kaderini etkilemiş,bazen kan dökmüş,bazense kendi çocuklarını yyen bir devrime dönüşmüştür.

Jakobenler Fransız İhtilali sırasında ortaya çıkmış ve devrimin gerçekleşmesinde en büyük yararı onlar sağlamıştır.Fransız devriminden başlayan iç sawaş ve dışardan Fransaya olan saldırılar, devrimin ayakta kalmasını zorlaştırıyor,İçten 60 şehrin dışarıdan da Almanya ile İngiltere’nin baskısı Fransa’yı ekonomik anlamda zora sokuyordu.İşte bu dönemde ortaya çıkan jakobenler, 14 hafta içerisinde bütün saldırılaı bertaraf edip,20 yıl süren bir iktidarın büyük adımını atmış oldular.

Fransız devrimi olduktan sonra jirondenler iktidardaydı..Yani yenilikçi olan fakat devrimin yapısına pek uymayan muhafazakar birazda kralcı bir oluşum jakobennlere göre.Jirondenler iktidardayken jakobenler jironderlerle tartışıp meclisi işgal ettiler vejironderleri tutuklattılar.

Jakobenizim aslında bir çok koldan bir çok felsefeye bağlıdır.Aristotales, Jean Jacques Rousseau,August Comte,Descartes,Leibniz,Kant hatta John Locke,Thomas Hobbes.Bunların tek bir ortak noktası vardır.Akılcılık.

Akılcığın kısa bir tanımını yapalımAkılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir.(wikiden alıntı).Akılcılığa göre tek mantık ve mutlak doğru matematiktir.Blim önyargısız olmalı ve mutlaka deney yönteminden geçmelidir.Matematiğin ve bilimin gösterdiği sonç mutlak doğrudur.Çünkü içinde subjektif olgular ve metafizik yoktur.Akılcılık deyeney ve gözleme dayanır.Deneyi yapılmamış bilgi kesin doğru değildir.

Öte yandan Akılcılıkla bağlantılı olan pozitivizm Jakobenlerin en çok sahiplendikleri kavram olmuştu.teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı vardı.Genel çizgileriyle Pozivitizm, deney konusu edilebilecek olgularla ilgili, yani en geniş anlamıyla bilimsel bilginin sağlam bilgi olduğunu vurgular.

Bildiğiniz üzere Avrupada Ayınlanma Çağı yaşanmıştır.bu aydınlanma çağı Jakobenler önderliğinde savunulan pozivitizm ve akılcılık ile sağlanmıştır.Şu anda bulunduğumuz medeniyet ve teknoloji seviyemizi aslında jakobenlere borçluyuz.Onların desteklediği bilimsel düşünce tarzı ile 18. yy den başlayan bilimsel yöntemler kullanılarak yapılan deneyler sonucunda doğa hakkında bir çok gerçek ortaya çıkartılmış,yeni ideolojiler türemiş ve icatlar yapılmış

Şu ana kadar jakobenizmin temel amacını konusunda birşeyler anlattım.Şimdi ise bu sistemin nasıl işlediği ve bu işleyiş sırasında hangi sebeplerden ne tür yollar kullanıldığını anlatacağım.

Jakobenler felsefi olarak en çok Aristotalesten etkilenmişler.Herkesin aynı zekada ve aynı yetenekte olmadığından herkes aynı işi yapamaz mantığıyla hareket edip ilk önce halkın bilinçlnmeleri için çeşitli yaptırımlarda bulundular.Cumhuriyti getirmek, toplumsal sözleşmeyi hazırlamak,eğitimde klerizmi reddetmek,kliseyi dewlet yönetiminin dışında tutmak gibi uygulamalar halkın tepkisine karşınhalk için yapılmıştır.Halk toplumsal bilinç düzeyi oy verme kabiliyetine ulaşana kadar eğitilmelidir savını savunmuşlardır.Sokrates gibi demokrasiyi geliştiren kişide demokratik yoldan idam edildi.Sebebi eğitilmemiş bilinçlenmemiş toplum.Şimdi bakıyorumda dini savunuyorlar diye bir partiye oy atmış kişiyi yada 2 torba kömür aldığı için o partiye oy atan kişiyi de eğitmek gerekiyor.

Recep Tayyip in sürekli elitistlere! karşı söylediği Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü en büyük elitist ve jakoben Jean Jacques Rousseau nun sözüdür :) Gel de gülme bu ironiye..Herneyse ciddiyyetimizi koruyalım

Jakobenler temelde insanın özgürlüklerini kısıtlamak değil özgürlükleri genişletmek istior.Hatta güçler ayrılığı sistemini hakimiet tek elde toplanmasın diye japobenler getirmiştir.En ünlü jakobenlerden bizimde şimdi kullandığımız “ dewlet ile birey arasına bulunan ilişkiyi irdeleyip” Toplumsal Sözleşme kavramını bulmuştur.

Bu yukarda anlattıklarımın hiçbirisini halk istememiştir,yani tepeden inme ile yapılmıştır fakat zun vade de nasıl yaralı olduğunu hepimiz görüyoruz.

Yrt dışına çıkanlar yabancıların Atatürk’e nasıl saygıyla yaklaştıklarını bilirler.Onun fikirlerin,devrimlerine,başarılarına,modernleşme uygulamalarına saygı duyarlar ve Atatürk’ün bir jakoben olduğunu söylerler.

Bakın özellikle devrimden sonra(kişisel fikrim herzaman) yapılan inklaplar zorda olsa halka benimsetilmeye çalışlır.Hilafetin kaldırılması,Sultanlığın kaldırılması,latin alfabesine geçiş,klasik müzik eğitimi,tevhidi tedrisat kannu,kılık kıyafet kanunu vb halka sorulmadan ve halkın istemedği inklaplardı.Demokrasi yoluyla veya referandum yoluyla yapılsaydı red oyu çıkacağı için Atatürk jakoben bir tarz ile tepeden indirdi devrimleri.Halkın istememesine rağmen onlara oy hakkı verdi,hakl istememesine rağmen halkı modernleştirdi.Yani halkın iyiliği için halka baskı yapıldı.Şimdi ki yürüyen kör topal cumhuriyetimiz bile bu dayatma sonucunda ayakta kaldı.Atatürk hayatı boyunca en çok etkilendiği filozof Jean Jacques Rousseau oldu ki ondan aldığını ithaf eden bir çok sözü vardır.

Yine dünyanın en tanınmış komutan ve devlet liderlerinden Napolyon’da jakobendi ve Fransayı avrupanın en büyük gücü haline getirdi.

Bu yazıda anlatmaya çalıştığım şey despotizm olarak gösterilen jakobenizm aslında toplumsal ilerlemeyi sağlayan bir araçtır.Demokrasinin en iyi şekilde işlemesi için bilinçli seçmene gerek vardır.Bilinçli seçmen ise ancak eğitilerek yapılır.

Günlük hayattan bir örnek verirsek

Bir kanala sabah programı koysak, diğer kanala da son derece eğtimci bir program koyup 100 ev hanımına bir tercih yaptırsak hangi kanalı seyreder?Cewapları araştırma şirketlrinden veya arz talebe göre şekillenen programlardan anlayabilirsiniz.Bu 100 kadından büyük bölümü aptal olan kadın programını izlerken azınlık ta olan kadınlar eğitici programı seyreder ve kültürlerine birşeyler eklemeye çabalarlar.Eğer iki kanala da eğitici program koyarsak ve bahsettiğim ev hanımlarının edecek tercihi kalmassa,ister istemez kültürleri gelişeck

Sonuçta halk istemese de onların iyiliği için olacak şeyleri yapmak mecburidir.Buna da jakobenizm deniyor

ÖZGÜR



Olay budur. Ağzına sağlık kardeşim.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Bugün Atatürkçülüğün ilke ve inkilaplarının pek çoğunun altına iç ve dış mihraklarca dinamit koyulmaya, altları oyularak kavram



kargaşası yaratıp konuların esasından ayrılması için çaba gösterilmekte.Gençliğimizin kendisine onu bunu değil Mustafa Kemal



Atatürk'ü örnek alıp birer Mustafa Kemal olmayı düşünmesi gerekir bence.Ayrıca 'Ben Türküm' diyen her gencin mutlaka ve



mutlaka Nutuk kitabını ve Atatürk'ün Bursa Nutku'nu okuması gerekiyor bence.Konuya eğilen arkadaşların hepsine teşekkür



ederim...
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Bugün Atatürkçülüğün ilke ve inkilaplarının pek çoğunun altına iç ve dış mihraklarca dinamit koyulmaya, altları oyularak kavram



kargaşası yaratıp konuların esasından ayrılması için çaba gösterilmekte.Gençliğimizin kendisine onu bunu değil Mustafa Kemal



Atatürk'ü örnek alıp birer Mustafa Kemal olmayı düşünmesi gerekir bence.Ayrıca 'Ben Türküm' diyen her gencin mutlaka ve



mutlaka Nutuk kitabını ve Atatürk'ün Bursa Nutku'nu okuması gerekiyor bence.Konuya eğilen arkadaşların hepsine teşekkür



ederim...



Bence Atatürk'ü tamamiyle anlamanın yolu Nutuk'u okumaktan geçiyor.



Nutuk: Tarihe bizzat şahit olan ve tarihi yazan kişinin elinden çıkmış pek değerli bir eserdir. Dünyada tekdir ve benzeri yoktur.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Atatürkçülük tartışılmayacak kadar değerli bir ideolojidir, ama günümüz kemalist partileri hakkında aynı şeyi söylemenin imkanı yok.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Bence Atatürk'ü tamamiyle anlamanın yolu Nutuk'u okumaktan geçiyor.



Nutuk: Tarihe bizzat şahit olan ve tarihi yazan kişinin elinden çıkmış pek değerli bir eserdir. Dünyada tekdir ve benzeri yoktur.



Evet.Orada Atatürk'ün söylediği birşey var.Dahili ve harici düşmanlarınız olabilir.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Uğur Mumcu'nun bu yazısı şuanki içinde bulunduğumuz durumu okadar güzel anlatmakta ki. Mutlaka okunulmalı diye düşüyorum.



-------------------------------------------





Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.



Amacımız, ulusal sınırlarımız içinde toprak bütünlüğümüzü ve ulusal tam bağımsızlığımızı sağlamaktır. Buna engel olmak üzere karşımıza çıkacak kuvvet, kim ve ne olursa olsun hiç duraksamadan çarpışırız ve başarı kazanırız. Bu konuda karar ve inancımız kesindir. Atatürkçülüğü, tam bağımsızlık inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri Atatürkçülük adına savunmanın hiç olanağı yoktur.



Kurtuluş Savaşı'nın başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütün programlarına dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik!..



Tam bağımsızlık demek, elbette, siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamı ile bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir. Biz, bunu sağlamadan ve elde etmeden başarıya ve esenliğe erişeceğimiz kanısında değiliz...





İşte Atatürk budur, işte Atatürkçülük budur...

Kurtuluş Savaşı, kökeninde antiemperyalist ve antikapitalist düşüncelerin kutsal harcını taşır:



Biz bu hakkımızı saklı tutmak, bağımsızlığımızı emin bulundurmak için genel kurulumuzca, ulusal kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı kavga vermeyi uygun gören bir yolu izleyen insanlarız.



Bu sözleri söyleyen ve her adımında ulusal bağımsızlığı, devrimci ve ilerici bir dünya görüşü ile sağlayıp pekiştiren Atatürk'ü bugün içine itildiğimiz ekonomik tutsaklığın temeli ve adı gibi görmek, Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı yapılabilecek en ağır ve de en sinsi saldırıdır



Atatürkçülük bağımsızlık demektir, Atatürkçülük ulusal onur demektir,

Atatürkçülük devrimcilik demektir. Kurtuluş Savaşımızın ve ulusal devrimlerimizin önderi Mustafa Kemal, bugünkü emperyalist ilişkileri daha o günden görmekteydi:



Karşılıklı güvenlik ve esenlik, bütün dünya uluslarının üzerinde titremesi gereken bir mutluluk ilkesidir. Ancak bu ilke bütün uluslar için gerçekleşmedikçe, genel bir barışma sağlamaktan çok, sömürülmek istenen birtakım uluslara karşı, bir takım güçlü ulusların yeni davranış ve ayrıcalıklar kazanmasını sağlamak niteliğinde görülse yeridir. Hele uluslararası silah alışverişinin, birtakım ulusların denetimi altında tutulmasını sağlayacak önlemlerin alınması bu kuşkuyu artırmaktadır...





Unutturulan, unutturulmak istenen Atatürk ve Atatürkçülük budur! Televizyon ekranlarında Türk halkına tanıtılmayan, anımsatılmayan sözler de işte bu sözlerdir:



Biz Batı emperyalistlerine karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda Batı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız...

Ezilen uluslar bir gün ezen ulusları yok edeceklerdir diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yeniden ezilen ulusların, Asya ve Afrika halklarının bayrağı yapmak, biz Atatürkçülerin, biz devrimcilerin namus borçlarıdır.



Bütün dünya bilsin ki benim için tek yanlılık vardır. Cumhuriyet yanlılığı, düşünsel ve sosyal devrim yanlılığı...



Atatürk'ün bütün dünyaya duyurduğu bu ilerici ve devrimci düşünceleri ne yazık ki, ülkeyi Atatürk'ten sonra yöneten, yönettiğini sanan politikacılar eliyle hançerlendi ve Atatürk, gerçek nitelikleri ile değil, beylik anma törenlerinin donmuş kalıpları olarak tanıtılmak ve benzetilmek istendi.



Atatürk'ü hiç olmazsa bu yıl, gerçek nitelikleri ile tanıtabilirsek, geçmiş dönemlerin ihanetleri bir ölçüde unutulmuş olur. Kurtuluş Savaşı'nın yüce önderini Atatürk Yılında inançla selamlıyoruz:



HOŞ GELİŞLER OLA MUSTAFA KEMAL PAŞA...
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Atatürkçü ve Kemalist değilim pek de sevmem ideolojilerini. Atatürkçülerin kendi ideolojilerini eleştirenlere yaptıkları liboş suçlamalarına faşist ya da otoriter suçlamaları ile de karşılık verilebilir ama nedense hep boş tartışma gibi gelir bunlar bana..Artık gına getirmiştir bana bu tür tartışmalar Türkiye'de.. İdeolojiler kişi kabullendikten sonra tek gerçek doğruya dönüşür, insanın özgür düşünmesini kısıtlar. A_B_C ideolojisi olması da çok farketmez.. Artık karşı tarafın ne dediği çok önemli değildir önemli olan tek şey senin ideolojine ya da düşünce sistemine uygun mudur ya da değil midir karşı tarafın söyledikleri. Şöyle mantıksız bir döngü vardır aslında. Kabe: Anıtkabir, Hz. Muhammet: Atatürk, Nutuk: Kuran.. İroni şeklinde bir benzetme oldu hemen böyle şey olur mu ya dine hakaret etme falan demeyin lütfen. Yani aslında bu ikisinin de sorgulanamaz doğruları olduğunu belirtmek için böyle bir ironi. Atatürkçü ya da dinci olmaları ne kadar farklı gibi görünse de düşünce metodolojisi olarak çok yakınlardır birbirlerine..
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Atatürkçü ve Kemalist değilim pek de sevmem ideolojilerini. Atatürkçülerin kendi ideolojilerini eleştirenlere yaptıkları liboş suçlamalarına faşist ya da otoriter suçlamaları ile de karşılık verilebilir ama nedense hep boş tartışma gibi gelir bunlar bana..Artık gına getirmiştir bana bu tür tartışmalar Türkiye'de.. İdeolojiler kişi kabullendikten sonra tek gerçek doğruya dönüşür, insanın özgür düşünmesini kısıtlar. A_B_C ideolojisi olması da çok farketmez.. Artık karşı tarafın ne dediği çok önemli değildir önemli olan tek şey senin ideolojine ya da düşünce sistemine uygun mudur ya da değil midir karşı tarafın söyledikleri. Şöyle mantıksız bir döngü vardır aslında. Kabe: Anıtkabir, Hz. Muhammet: Atatürk, Nutuk: Kuran.. İroni şeklinde bir benzetme oldu hemen böyle şey olur mu ya dine hakaret etme falan demeyin lütfen. Yani aslında bu ikisinin de sorgulanamaz doğruları olduğunu belirtmek için böyle bir ironi. Atatürkçü ya da dinci olmaları ne kadar farklı gibi görünse de düşünce metodolojisi olarak çok yakınlardır birbirlerine..



Çok bu tür lafları sevmem ama dediklerine katılıyorum.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Atatürkçülük yeni ve yeniliçki olmaktır. Okumaktır. Okumadan, araştırmadan yorum yapmamaktır. Kendi fikirlerini üretmektir.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Atatürkçü ve Kemalist değilim pek de sevmem ideolojilerini. Atatürkçülerin kendi ideolojilerini eleştirenlere yaptıkları liboş suçlamalarına faşist ya da otoriter suçlamaları ile de karşılık verilebilir ama nedense hep boş tartışma gibi gelir bunlar bana..Artık gına getirmiştir bana bu tür tartışmalar Türkiye'de.. İdeolojiler kişi kabullendikten sonra tek gerçek doğruya dönüşür, insanın özgür düşünmesini kısıtlar. A_B_C ideolojisi olması da çok farketmez.. Artık karşı tarafın ne dediği çok önemli değildir önemli olan tek şey senin ideolojine ya da düşünce sistemine uygun mudur ya da değil midir karşı tarafın söyledikleri. Şöyle mantıksız bir döngü vardır aslında. Kabe: Anıtkabir, Hz. Muhammet: Atatürk, Nutuk: Kuran.. İroni şeklinde bir benzetme oldu hemen böyle şey olur mu ya dine hakaret etme falan demeyin lütfen. Yani aslında bu ikisinin de sorgulanamaz doğruları olduğunu belirtmek için böyle bir ironi. Atatürkçü ya da dinci olmaları ne kadar farklı gibi görünse de düşünce metodolojisi olarak çok yakınlardır birbirlerine..



Benzerlik yok, arada sadece simetri var.
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



İroni'de olsa hoş karşılanmaz...

Bence böyle konular ayrıştırma yapar burada...

Yinede siz bilirsiniz...

Atatürkçülük ve Kemalizm'den başka mecraalara kayacak demedi demeyin...
 
Cevap: Atatürkçülük (Kemalizm) Nedir?



Öncelikle Atatürk sevgisi ve Atatürkçülüğü birbirinden ayırmak gerekir,konunun yanlış yerlere sapmaması için.Atatürkçülük,Atatürk zamanında değil,öldükten sonra yerleşen bir ideoloji.
 
Üst Alt