ateş güneş | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

ateş güneş



Taraftarlığın en önemli olayı duygudur. bugun epey bir insan duygusunu sorgulamaya başlayacaktır. ben yeni bir ateş güneş olayı yaşanacağını düşünüyorum

Not: galatasarayın asla bölünmesi istemem ama bize siz bizim ancak sempatizanımız olursunuz diyen bir zihniyetle gitmez. bir yerde kopar artık. insanlar bazı şeyleri sorgulamaya başlarlasa önünü alamazsınız
 
Bu kulüp ile ilgili bir akademik makaleyi okudum isteyene atabilirim. Genel hatlarıyla yeterince bilgi edindiğimi düşünüyorum sizlere de özet geçeyim.

1920'li yıllarda kulübümüzde yine bugün ki gibi büyük bir tartışma ortamı yaşanıyor. Orada tabi ki herkes liseli bu sefer ancak liseci zihniyet ile yine liseli olan fakat daha vizyoncu ve profesyonelleşmeyi savunan bir ekip de var. Bu ekibin başını kulübün başkanlığını da yapan Yusuf Ziya Öniş çekiyor. Öniş İsviçre'ye gidip orada Servette FC takımında oynamış biri Avrupa futboluna hakim ve bilgili, bir takım araştırmalar yapıp ülkeye döndüğünde bu profesyonelleşme hadisesini gündeme getiriyor. Ancak o zamanların yapısı zihniyeti buna hazır değil. Fener ve Bjk iyi kötü dışarıdan transferler yaparken bizimkiler yetersiz olmasına rağmen inatla sadece liselileri takıma sokuyor ve dışarıdan transfere karşı durumdalar.

Ardından fikirsel tartışmalar şiddetlenerek artıyor ve bu vizyoncu Galatasaray'lılar kulüpten sırayla ayrılmaya başlıyorlar. Yeni kulüp kurulması gündeme geliyor. Ve Yusuf Ziya Öniş ve arkadaşları önderliğinde Önce Sarı-Kırmızı adı almak isteseler de kabul görmeyince Ateş Güneş adını alarak 1933 yılında bu spor kulübünü kuruyorlar. Şimdi burası çok önemli bu kulübün kurucuları ve Galatasaray'dan ayrılan oyuncularının büyük çoğunluğu İş Bankası çalışanı idiler. Yani bu örgütlenme o kadarda gelişigüzel gelişip yapılmış bir şey sayılmaz. O zamanda İş bankasının başında Celal Bayar var ve bu kulüp içerisinde ki ağırlığın ciddi oranda liberallerden oluştuğunu söylemek yanlış olmaz.

Atatürk'le bağlantısı ne bu kulübün dersek, Atatürk, Celal Bayar'ı İş Bankasında görevlendirdikten sonra onu 1932 de İktisat bakanı yapma kararı alıyor. Bu arada liberaller devlette güçlü durumdalar. Atatürk de devletçiler ile liberaller arasında dengeyi korumaya çalışan kişi durumunda. Bu yüzden kulüp de ciddi manada Atatürk metaforu kullanılmaya başlanıyor. Atatürk kulübü iki kez ziyaret ediyor. Kulüp ondan tavsiyeler istiyor. O da Şamanizmi çağrıştırdığı için kulübün adının değiştirilmesini öneriyor ve Güneş spor kulübü oluyorlar. Daha sonra Atatürk'ün yaveri de bu kulübün başkanlığını yapıyor. Yani Atatürk bu kulübü destekleyip kayırmış algısı doğru değil. Bu kulüp ona yakın görünmek işin içine çekmek istiyor.

Ateş Güneş ve Galatasaray maçları GS-fb derbileri havasında çok gergin geçerdi. Yabancı maddeler ile oyuna muhalefet ediliyor bu konuda kulüpler uyarılıyor.(Ayvalı derbi) Ateş Güneş yine bize karşı ciddi skorlarda almıştır.(0-6,0-7) 1938 de bu kulüp İstanbul liginde şampiyon olmayı da başarıyor. (Şaibeli olduğu söylenir.)

Ancak Atatürk'ün vefatı sonrası kulüp kendini kapatma kararı alıyor. Bunun sebebi de İsmet İnönü ve Devletçilerin ülke yönetiminde yoğunlaşacak olan ağırlığıyla kulübün ilerleyişinin duracak olmasıydı. Bunu da Galatasaray'a daha fazla zarar vermemek için yaptık diye güzelliyorlar. Şimdi bu kulübün mevcudiyetini ilerleyişini gelişmesini ve ardından kapanış sürecini bugüne nasıl uyarlarsınız veya bugüne dair ne gibi mesajlar verir size kalmış. Şu bir gerçek ki bir kulübün veya kurumun uzun yıllar boyunca ayakta kalabilmesi için temelinin tarihinin sağlam olması gerekiyor.

İşin ilginç diğer bir yanı da bu kulübü kuranlardan olan Yusuf Ziya Öniş daha sonra 1950'ler de tekrar Galatasaray başkanlığı yapıyordu.
 
Ateş Güneş bir nevi vizyoncuların ekibiydi ama zararı Galatasaray gördü o süreçte benim okuduğum kadarıyla. Dönemin konjonktüründe mümkünde şu an mümkün değil onu da geçtim zaten Ateş Güneş tepkisi sonrası lise dışa açılmış oldu yani kazanan ayrılan ekip oldu.
 
Vay be ne Liseymiş yav arkadaş sanki Galatasaray Spor Kulübü, ev gibi, arsa gibi taşınmaz bir varlık da tapusu da bu kodaman dinozorların elindeymiş gibi istedikleri gibi at koşturuyorlar, istediklerini başkan yapıp istediği başkanı da anında deviriyorlar.

O zaman Mustafa Cengiz, Abdurrahim Albayrak ve Fatih Terim ayrılsın gitsinler Arslanspor adında başka bir takım kursunlar biz de o takımı destekleyelim. Hatta yeni takımımızın simgesi Arslan, renkleri sarı kırmızı falan da olmasın Madem ki bu liseliler takımın ismini, simgesini, renklerini falan telif haklarını ellerinde bulunduruyorlarsa. O zaman sıfır seyircisi olan bir takımı yönetsinler bakalım.

Kabak tadı verdi artık. Camianın kendi içerisinde yaşanan bu anlaşmazlıklar taraftarlarıı dafutboldan iyice soğuttu. Oyuncular, teknik direktör falan herkes olumsuz olarak etkilendi. Takım dünkü Malatya kupa maçında gazı kaçmış gazoz gibiydi aynen. Büyük ihtimalle hafta sonu lig maçında da öyle olacak.

Bir de gel Machester City ile Juventus ile Bayern Münich ile yarış yarışabiliyorsan. Biz dahil hiç bir Türk takımı içinde bulunduğumuz yüzyıl boyunca bırakın az önce saydığım takımları, Avrupa'nın orta sıra takımları Benfica, Schalke, CSKA, Porto, Frankfurt, Sevilla tarzı dahi hiç bir takımla asla yarışamaz bu kafayla gittiği sürece.

Bu forumun da tadı tuzu kalmadı artık. Boş yere konuşup yazıp duruyoruz haybeye. Yeter artık bıktım
 
Ataturkun yakın oldugu kulüp,sonra tepkilerden ötürü yine Ataturkun rızasıyla kapatıldı sanırım.ah Galatasarayım ah
 
Ateş Güneş bir nevi vizyoncuların ekibiydi ama zararı Galatasaray gördü o süreçte benim okuduğum kadarıyla. Dönemin konjonktüründe mümkünde şu an mümkün değil onu da geçtim zaten Ateş Güneş tepkisi sonrası lise dışa açılmış oldu yani kazanan ayrılan ekip oldu.
şimdi olsa sempati duyulur muydu acaba Galatasaraylılar tarafından abi,bölünür müydük?muhtemelen yabancı lüks hocaların geldiği,hatta abromovic gibi birinin alacagı bır kulüp olurdu sanki.gözümde öyle canlandı
 
Üst Alt