Cevap: BBL 11/12 H:16 | Galatasaray MP 63-58 Olin | Maç Sonucu
Takım yorgundu, seyirci yorgundu, takım rotasyonu sakatlıklar dolayısıyla daraldı, seyirci rotasyonu önemli bir maç gözüyle bakılmadığı için de daraldı.
Takımın yorgunluğu 20-30% fiziksel yorgunluk, 50-60% mental yorgunluk, geri kalanı rehavet. Oly maçı etkisinden 2 gün sonra ancak çıkabildim ben şahsen.
Bu ruh haliyle geldik maça. Baktım tribünün genelinin durumu aşağı yukarı bu şekilde. Salona geldikten sonra insan maçın içine giriyor ister istemez, ama bundan önceki maçlardaki coşkunun 10da 1i yok seyircide.
Olin açısından bakarsak, düşme hattındalar eyvallah, ama öncelikli amaçları Galatasaray'ı yenerek sükse yapmak, ses getirmek. Dünyanın her yerinde bu mantalite vardır, yükselişte olan, sürekli reklamı olan birisini alt etme isteği. Aynısını biz de CSKA'ya karşı düşünüyoruz zaten. Hiç yenilgisiz takıma ilk yenilgisini biz tattıralım tarzında, olmadı sonuna kadar zorlayalım diye düşünmeden edemiyoruz.
Neyse her 2 takım da kendi psikolojisiyle başlıyor maça, biz kolay bir galibiyet peşindeyiz, Olin prestij, sürpriz galibiyet. Bir baktık evdeki hesap çarşıya uymuyor. İlk çeyreği geride kapattık. 2.ci yarı biraz kendimize gelir gibi olduk, ama rakip durmadan 3lük yağdırıyor.
Bu arada, arkadaş nedir bizim bu 3lükçülerden çektiğimiz? ülkerliler şansa 2 3lük atar, Lorbek uzaydan sallar girer, Domercant sallar girer, Suloukas'a diyecek bişey yok zaten, az kalsın öldürüyordu, bir Savanovic, bir Kerem coşar. Ligde de maşallah her takımın attığı 3lük giriyor bize karşı.
Ulan kim beddua etti bize?
Olin zaten bu 3lük sayılarla ayakta kaldı. Maç sonlarındaki Lakovic kovalaması nisbeten kötü geçen maçta yüzümüzü güldürdü.
Gordon yine standartını korudu. Lakovic ligde ilk kez serbest atış kaçırmış. Shumpert adamım belki sakatlığı vardır, bu sene baya form düşüklüğü var. Shipp takımın gizli kahramanlarından. Varlığı pek görünmez, ama yokluğu kabak gibi ortaya çıkar. Ender Tutku'nun yokluğunda zor da olsa toparlan artık. Furkan bay ribaund lakabını hatırlamış, ama şu psikolojik ilerlemesini geliştirmesi lazım. Yeni çocuk hala takıma adaptasyon sürecinde, ama Songaila'dan çok daha fazla katlı vereceği kesin. Klavye başında oturup sallamak kolay, teknik taktik vermek kolay, kimse üstüne alınmasın. Ama imkanı olanlar salonda izlesinler takımın her oyuncusunu. Televizyon ekranına girmeyen tarafları çıplak gözle izlendiği zaman çok farklılık gösterir.
Maç öncesi Olin'lilerin Türkiye sizinle gurur duyuyor demesi, maç sonunda bizimkilerin karşılık vermesi güzel hoş manzaralardır. Ama şu da var, biz çok iyi niyetli camiayiz. Orda sadece alkışlasak yeterdi bana göre, çünkü aynı takımın taraftarları sezon başında Oktay hocaya neler neler dediğini unuttuk. Neyse büyüklük bizde kalsın, ortada çirkinlikler olmasın, basketbol güzel oyundur, bu takım güzel takımdır.
Son olarak son günlerde popüler olan espirimizi yapalım, son topa kadar deyimini ortaya çıkaran adamı bir gün dövelim.