Boş Ümitler | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Boş Ümitler


Hepimizin burda olma nedeni daha doğrusu ortak nedenimiz tabiki Galatasaray. Bana baba mirasıdır mesela çok severim,yeri geldiğinde çok duygusalımdır. Ama malesef duygusallık ve gerçeği ayırt edemeyen çok taraftarımız var. Özellikle kötü olduğumuz dönemde bu çok daha açığa çıktı. Bunlardan bazılarını aşağı sıralayacam,gözlem ve tespitlerimle

1-) Martin Linnes Konusu
Ne kadar karakterli bir yapıda olduğunu anlatsak saatler sürer. Ama karakteri kadar iyi bir futbolculuğu var mı ? Tartışılır. Bilhassa oynadığı çok maçtada silik görüntüsü olmuştur hatta geçen sene Linnesin arka arkaya 2-3 maç oynayıp Mariano yedek beklediği dönemde bir çoğumuz sitem etmiştir Linnes olmuyor diye. Evet bazen sol bekte iyi işler yapmış olabilir fakat asıl mevkiside orası değil dahası ters ayaklı. Sağ bektede başarılı olduğu söylenemez,Taraftarımızın en çok duygusal olduğu konu malesef,ve şu gerçek ki arkadaşlar Linnes çare olmayacak.

2-) Emre Akbaba Konusu
Yaşadıkları kesinlikle çok zordu. Duygusal,fiziksel ne hale düştü kim bilir,düşüncesi bile ürpertiyor. Ancak Emre Akbaba konusuda var ki Galatasarayın 10 numarası hiç bir zaman olamayacağı. Oynadığı dönemde özelliklede Erzurum maçında ayağı kırılmadan 2-3 hafta öncesinde hepimiz tarafından eleştiriliyordu "olmadık yerde şut atıyor,ayakta duramıyor,yere çok düşüyor,ters ayak kullanamıyor,şapkadan tavşan çıkarırcasına pasları yok" konusunda bu tip mesajlar halen mevcut. Emre iyi bir yedek olur mu ? Olur. Maçına göre sistem oyuncusu olur mu ? Olur. Ama Galatasaray 10 numarası OLAMAZ !

3-)Onyekuru Konusu
Eksikliğini yaşadığımız tarz bi oyuncu. İçeri giren,hızlı,skor üreten. İlk 2 madde gibi değil belki ama Onyekuruda tek başına çare olamaz bizim mevcut halimize. Ki geçen sene lig çok kötüydü diri bir rakip olsa kesinlikle şampiyon olamazdık dolayısıyla bu sene Onyekurununda belki esamesi okunmazdı. Arkasında Nagatomo gibi bir bitik,sorunlu bir orta saha ile Onyekuruya bel bağlamak fazladan 1-2 hafta daha umutlanırsın dahası olmaz. Takım değişir hareketlenirse o başka tabi,ama kendiside geçen sene Nisan ayına kadar özellikle hatırı sayılır şekilde eleştirildi "set oyunu oynayamıyor(babelle oynuyosun sanki),beyinsiz,gol attıramıyor" bunlarda bizim taraftarımızın gerçeği ki bende eleştirdim Onyekuruyu.


Sonuç olarak Ocak 4den itibaren çok ümitli olduğumuz bu 3 arkadaşımızdan beklenti seviyemizi daha makul tutarsak iyi olur diye düşünüyorum,yarım sezon oynamadıklarınıda varsayarsak tablo dahada açığa çıkıyor
 
Oyuncu moyuncu bizi kurtarmaz, başta hoca yok. Sezona bizden 100 gömlek aşağıda hedeflerle başlayıp 16 haftada bizim kadar puan toplayan takımların yarısı teknik direktör değişmiş, bugün yenildiğimiz Göztepe, geçen hafta Trabzon'u deplasmanda yenen Denizli dahi atağa kalkmış biz hala eldeki adamlarla, yeni gelecek oyuncularla rota değiştirme derdindeyiz. İkinci yarı Messi-Ronaldo'yu getir yine bu enkazı ayağa kaldıramaz. Falcao'yu getirdin Jerome kadar pozisyona sokamıyorsun, var mı ötesi? Emre Bari'nin de dediği gibi mümkün mertebe devre arası bonservise filan para harcanmayıp eldeki çöplerden kurtulmaya yönelik transfer politikası izlenmeli. Yazın da işin tekniğine de bakabilecek bir teknik direktör getirilip yeni Galatasaray yaratılmaya uğraşılır. Fatih hocamızın da 40 yılda bir Galatasaraylılığı tutar da kendi rızasıyla görevini bırakırsa kulübe geçen 2 yılda kazandığı şampiyonluk kadar katkı sağlamış olur. Gerisi fasa fiso.
 
Sampiyonlar Ligi gelirinden olmak buyuk kayipmis gibi sartlandirdilar bizi. Transfer de transfer diye aklimizi aldilar. Gozumuzu boyadilar. Rakiplerle sidik yarisina girdiler. Son iki senede iyi oynadigimiz mac sayisi bir elin parmaklarini gecmez. Surekli bir stres, surekli bir kaos ortami yaratildi. Futbol, iyi oyun, karakter bir koseye itelendi.

Bugun takke dustu kel gorundu. En bagimlisi bile artik "ama Terim, ama imparator" diyemiyecek duruma geldiler. Gurur mucadelesi veriyorlar.

Su durumda yapilacak en akilli is maas yukunden kurtulmak. Soyle dusunun. Araba kullanirken yavaslamak istediginizde illa ki frene basmaniz gerekmez. Ayaginizi gazdan cekmeniz de sizi yavaslatir. Ha bire isim transferine ihtiyacimiz yok. Ama yeniden yapilanmaya ihtiyacimiz var. Mentalite degisimine, yeni motivasyonlara ihtiyacimiz var.

Bugun ku Goztepe maci bariz ornek. Isim vs Yaş macini Yaş takimi kazandi. Babel, Falcao, Fegh onkadar bos alanlar bulmalarina ragmen hep bir adim yavas kaldilar. Goztepe cok ta yetenekli olmayan Halil, Serdar gibi adamlarla ellerini kollarini sallayarak bitik Selcuk, gamsiz Belhanda ile ölü beklerimizin yanindan Ferrari gibi gectiler. Becerikli olsalar fark atmalari isten bile degildi.

Lafin kisasi bazilarmizin yazdigi gibi bu sezon Terim'in daha fazla para harcamasina izin verilmemeli. Emin gibi, Yunus gibi genclerde idare etmelitiz. En azindan aidiyat hissi tasirlar. Kume de dusmeyiz.
 
Üst Alt