Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç


Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Perşembe sabahı, evde kahvemi içip gazetemi okurken, Fatoş geldi. Evdeki yardımcım..

"Hıncal Bey haberiniz var mı, Defne Joy ölmüş.. Evinde ölü bulmuşlar" dedi..

Defne Joy'la tanışmayız. Televizyon izleyen biri olmadığım için, sokakta yanımdan geçse tanımam.. Ama hele son zamanlardaki ününü hemen her gün gazetelerin magazin sayfalarında okuyorum. Acun'un, her programı olay olan, bence günümüzün 1 nolu yapımcısı Acun'un son yarışması "Yok Böyle Dans"ın yıldızlarından.. Yarışmayı kazanacağını kimse tahmin etmiyor, ama kimse de elenmesini istemiyor. Öyle sempatik, öyle hayat doluymuş..

Hatta Sevgili Yüksel (Aytuğ) "Acun bu kız elenirse onu sunucu yap, kaybetme" diye öğüt de veriyordu geçen hafta, Yakın Kumanda'da..

İşte ölen, o daha iki gece evvel seyircilerini coşturan hayat dolu kız..

Hemen TV'ye davrandım.. Haberleri izliyorum.. Ekranın başında donup kaldığımı hatırlıyorum..

Arka arkaya şoklar..

Defne Joy'un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekar erkeğin evi..

Bekar erkek, benim küçük kuzenim, Sanem'in kardeşi Kerem..

Beni donduran, Defne'nin ölü bulunduğu evin önünde canlı yayın yapan NTV habercisinin sözlerinden biri oldu.

"Defne Joy Foster'in kocası İlker Yasin Solmaz, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu.."

İşte o an, orda kalakaldım.

O çarşamba sabahı, dünyada yerinde olmayı istemeyeceğim bir tek kişi vardı.. İlker Yasin Solmaz..

Düşünebiliyor musunuz?..

Sabaha karşı telefonunuz çalıyor ve haber veriyorlar.

"Eşiniz öldü. Gelin cenazeyi alın.."

"Nerde, nasıl, ne zaman?.."

"Sabaha karşı bir bekar evinde ölü bulundu. Polis soruşturuyor.."

Ne hale gelirsiniz?.. Ne düşünürsüz?..

Ne olursunuz?..

Dün sabah gazeteme baktım..

Tonla haber, tonla yazı.. Defne üzerine.. Ölen Defne'nin dramı üzerine..

Ama asıl ölü, hem de "Yaşayan Ölü" İlker Yasin Solmaz'la ilgili tek satır yok.. Asıl trajediyi yaşayan adamın adı geçmiyor nerdeyse, haberler ve yorumlarda..

İnsanlık ölmüş sanki..

Defne öldü.. Onun için her şey bitti..

Ama bu genç adam yaşayacak.. 18 aylık bebeği ile yaşayacak..

Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde "Baba bana annemi anlat" diyecek?..

Ne anlatacak İlker Yasin?.

Gencecik, hayat dolu karısı, 18 aylık bebeğinin annesi beklenmedik şekilde ölmüş.. Ona mı ağlayacak İlker Yasin.. Yoksa bir bekar evinde, sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?..

Empati, mempati.. Hadi kendinizi İlker Yasin'in yerine koyun dostlarım..

"Acun yarışmayı durdursun.. Kupayı da Defne'nin 18 aylık bebeğine versin" diye hamasi bir tavsiyede bulunan Sevgili Yüksel'e sorum var..

Defne senin eşin olsaydı, dikkat et, sadece "Olsaydı" diyorum.. O "Mesela" yı okurken bile ne hale geldiğini tahmin ettiğim için.. "Defne senin karın olsaydı, gene bu yazıyı yazar mıydın.."

Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..

"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. İkimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem..

Defne'yi nerdeyse "Azize" ilan eden Ayşe kardeşim..

İşte anlatmak istediğim bu..

Bizim zamanımızda Aşka düşülürdü.. Falling in love..

Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love.. Ama onun fiili başka.. Aşk Yapmak.. Making love..


Benim aşka düşmeye saygım var.. Ama aşk yapmaya yok..

İnsan evliyken de âşık olabilir. Evli birine de âşık olabilir.. Gönül ferman dinlemez, demiş eskiler.. Durup dururken dememişler.. Yüzlerce yıllık deneyim..

Gönül ferman dinlemez tamam ama, 18 aylık bebeği olan evli genç kadın da, daha o gece tanıştığı erkeğin evine koşmaz..

Bunu bana kimse kabul ettiremez. Ben mahalle baskısından da korkmam. Kafamı kesseler düşündüğümü söylerim..

Defne boşanma kararı almış mı?. Mahkemeye baş vurmuş mu?. Evini ayırmış mı?. Ayrı mı yaşıyor eşinden, bebeğinden..

Bilmiyorum.. O konuda satır okumadım, ne öncesinde magazin sayfalarında. Ne de ölümü sonrası haberlerde ve yorumlarda..

Yani..

Ortada çok açık, çok seçik bir "İhanet" var.. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/ One night stand için, aldatılan bir koca ve unutulan bir bebek..

Ölmüş.. Allah rahmet eylesin..

Ama böyle bir insana, öldü diye saygı duymamı kimse benden beklemesin..

Kimse de, onu Azize ilan ederek, gençliğin önüne "Rol model" diye koymaya kalkmasın..

Defne Joy Foster'in ölüm sebebi bilinmiyor..

Astım hastasıymış. Fena halde sarhoşmuş. Bilinen o.. Alkol mü?. Son zamanlarda zararı bilimsel araştırmalara konu olan, bir nevi doping, enerji içeceklerinin aşırı kullanılması mı?. Uyuşturucu mu?. 10 gün içinde Adli Tıp gerçeği açıklayacakmış.. Öğreneceğiz.

Ama benim görüşüm değişmeyecek.


Defne'nin ölümü tipik bir "Su testisi, su yolunda kırıldı" olayıdır!..
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Yazdıkları gerçek olsa da olmasa da ölen birinin arkasından böyle yazmak olmamış
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Aslinda forumda bu tur tartismalari girmek istemiyorum ama "Olen birinin arkasindan konusulmaz" diye de kestirilip atilmasi dogru degil bence meselenin. Buyuk ihtimal alkolun verdigi rahatlikla boyle bir sey yapilmis. Her halukarda Allah rahmet eylesin. Neyse, mesaj yazmayin bana.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Arkadaşının evidir gider. hadi diyelim ortada ihanet var bu bizi ilgilendirmez. Herkes kendi karısının kızının namusuna baksın ondan sonra ahlak polisi olsun. Konu kilit ayrıca bu arkadaş vefat olayının yaşandığı gün de aynısı yaptı. Bir de bu arkadaşa uyarı yada başka bişey. Ayıp şu konuyu açmak, ölmüş insanın arkasından konuşmak.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Arkadaşının evidir gider. hadi diyelim ortada ihanet var bu bizi ilgilendirmez. Herkes kendi karısının kızının namusuna baksın ondan sonra ahlak polisi olsun. Konu kilit ayrıca bu arkadaş vefat olayının yaşandığı gün de aynısı yaptı. Bir de bu arkadaşa uyarı yada başka bişey. Ayıp şu konuyu açmak, ölmüş insanın arkasından konuşmak.



Dostum neyin peşindesin? Bana niye uyarıcı verecekler? Yazıyı yazan ben değilim. Sosyal paylaşım yeri sonuçta burası. Metod olarak bütünleşmiş, fazla keskinliği olmayan, içeriği sağlıklı olan herşeyi paylaşabilirim! Neyin kilidinden bahsediyorsun! Boş boş konuşup beni germe burada! Ayıpmış, ne ayıbı?
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Dostum neyin peşindesin? Bana niye uyarıcı verecekler? Yazıyı yazan ben değilim. Sosyal paylaşım yeri sonuçta burası. Metod olarak bütünleşmiş, fazla keskinliği olmayan, içeriği sağlıklı olan herşeyi paylaşabilirim! Neyin kilidinden bahsediyorsun! Boş boş konuşup beni germe burada! Ayıpmış, ne ayıbı?



İnternet bir dünya kirli bilgi var buraya taşınmaması gereken. İnternet var diye getiremezsin böyle ahlaksız yazıları. Herkesi kendiniz gibi sanmayın belki de arkadaşı olarak gitti evine.



Kaldı ki arkadaşı olarak gitmeyip ihanet olayı bile olsa önce kız kardeşinin, ablasının, sevgilisinin namusunu korusun herkes. Kimsenin namusunu konuşmaya hakkımız yok heleki bu insan vefat etmişse.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Aslında bi noktada doğru bir noktada yanlış.Ölmüş gitmiş bir insanın arkasından konuşmak ve gündemde tutmayı doğru bulmuyorum.Joy Fosterin ölümü basit bir 3. sayfa haberinden öteye gitmemeliydi..
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Kimsenin haddine değil, hele Hıncal'ın hiç haddine değil. Sen hatunlarla düşüp kalkarken oluyordu ama...
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Serdar Arseven'in yazısı var bir de buna benzer..



Çok güzel bir film vardı hani O... Çocukları diye.

Eğer ikincisi gelecekse başroller bu iki muhtereme verilmeli..
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Ölünün ardından bile prim yapmaya devam edenler var ya;



Size ne ulan ne yaptığından, kiminle yatıp kalktığından y.m diyorum onlara.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



İnternet bir dünya kirli bilgi var buraya taşınmaması gereken. İnternet var diye getiremezsin böyle ahlaksız yazıları. Herkesi kendiniz gibi sanmayın belki de arkadaşı olarak gitti evine.



Kaldı ki arkadaşı olarak gitmeyip ihanet olayı bile olsa önce kız kardeşinin, ablasının, sevgilisinin namusunu korusun herkes. Kimsenin namusunu konuşmaya hakkımız yok heleki bu insan vefat etmişse.



"Vallahi daha o gece tanıştık. İkimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" 60-70 yaşındaki adam yalan söyleyecek değil bu saatten sonra. Ki yalan söyleyecek olsa bile arkadaşlarının ismini kullanmaz. O zaman onlar demez mi, "Böyle bir şey yok, niye bizi işin içine katıyorsun" diye? Ölünün arkasından konuşmama hakkını kim veriyor bana? Dilediğimi düşünür, dilediğimi konuşurum/yazarım. Farketmez. Herkes istediğini söylemekte, düşünmekte özgürdür. . Benim gibi düşünenler var; ama kimse benim gibi düşünmek zorunda değil! Belki senin gibi düşünenler daha fazla. Ama bu onların doğru olması demek de değil. Önemli olan söylenenlere ne kadar tahammüllü ve saygılı olabileceğindir.



"Ayıp" da netice itibariyle sosyal bir kavram. Sınırı da herkese göre değişiyor. Değişmeyen tek ayıp Hıncal Uluç'un söyledikleridir.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



olm neyi savunuyosunuz la,tanımadığınız bi insanın hayatı hakkında yorum yapma hakkını kimden alıyorsunuz,ben bunu anlamıyorum.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Tamam vefat etmiş bir kişinin arkasından namusuna dil uzatmak senin karakterin ona bişey diyemem. Aldatsa bile sanane diyorum. Ben de ilerde birini aldatırım yada aldatmışımdır büyük konuşmam. Senin de karın, kızın, ablan vs. vardır ama kime diyorum. Hadi yallah.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Hıncal Uluç keşke sen hiç gelmeseydin bu dünyaya zararsın be zarar.
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Hıncal uluç ne söylediyse doğru çıktı. Adam biliyor işi. Kahin herif resmen. Eskiden Galatasarayla bu yönetimle Rijkaardla bi halt olmaz demişti. Bir bir çıkmıştı dedikleri. Herkes burda küfrediyo o zamanlar Hıncal'a.. Ama adam doğruları konuşuyor abi..
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Tamam vefat etmiş bir kişinin arkasından namusuna dil uzatmak senin karakterin ona bişey diyemem. Aldatsa bile sanane diyorum. Ben de ilerde birini aldatırım yada aldatmışımdır büyük konuşmam. Senin de karın, kızın, ablan vs. vardır ama kime diyorum. Hadi yallah.



Benimle ilgili karakter analizi yapma hakkını ben sana vermiyorum! Bu hakkı kimseden almıyorsun! Biz burada yapılan yanlış söylüyoruz. Zaten gerekli başsalığınıda diledim. Bu halı çöplükleri saklayamayacak kadar küçük. Bizde gördüklerimizi yazmak zorundayız. Bunun büyük konuşmayla falan ne alakası var. Ortada bir gıybet yok. Ispat söz konusu!
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Benimle ilgili karakter analizi yapma hakkını ben sana vermiyorum! Bu hakkı kimseden almıyorsun! Biz burada yapılan yanlış söylüyoruz. Zaten gerekli başsalığınıda diledim. Bu halı çöplükleri saklayamayacak kadar küçük. Bizde gördüklerimizi yazmak zorundayız. Bunun büyük konuşmayla falan ne alakası var. Ortada bir gıybet yok. Ispat söz konusu!



Gıybet nedir ?



Dini olarak bakacaksak
 
Cevap: Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?.. | Hıncal Uluç



Gıybet nedir ?



Dini olarak bakacaksak



Benim gözümde canlandırdığım "Salih" portresi şöyleydi(gerçi hala öyle); Müslüman, dinine düşkün..Öyle birşey işte. Çünkü hani adın "Salih" ya, Dini bir isim. Yararlı, faydalı bir kişi. İşte o yüzden "Gıybet"in anlamını bilirsin sanırdım. Açıklayayım o zaman, gıybet demek, "İftira" demek. Karşılığı budur :)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt