Bulgar Demir Kilise Stefan Bulgar Kilisesi | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Bulgar Demir Kilise Stefan Bulgar Kilisesi


Rivayete göre Bulgar Cemaati Rum Patrikhanesinden ayrılmak ister. O dönemin Osmanlı Padişahı Abdülaziz'e bu isteklerini bildirirler ama izin alamazlar.Ama söyle bir şey'de vardır ki o dönem şartlarında Bulgarları direk ret etmek iyi bir fikir değildir. Sultan'da eğer 3 ay içinde biterse kabul ederim der.Çünkü o dönem şartlarında 3 ay için bir kiliseyi bitirmek imkansızdır.Bunun üzerine Bulgarlar Viyana'dan demir döktürüp ardından Tuna ve Karadeniz üzerinden taşıyarak Haliç'in kıyısına kurarlar Sultan'da el mahkum sözünü tutar ve izin verir.Bu halk arasında anlatılan Demir Kilise hikayesidir bu yazılanlar ile ilgili resmi bir belge elimizde yoktur ama böyle bir kilisenin 3 ayda yapılmış olması da imkansız değildir.ama diğer hikayeyi de anlatalım
O zamanlar İstanbul Patrikhanelerin de Rumca ayinler yapılırdı.Bu nedenler Bulgarlar kendi dillerinde ayin yapabilmek için ayrı bir kilise istese de Patrikhane buna karşı çıkar.Lakin dönem Panslavizm dönemidir.Rusya desteğini alan Bulgarlar Osmanlı üzerinde gövde gösterisi yapmak isterler.1849'da o dönem Milletvekili de olan Bulgar Cemaati önde gelenlerinden Stefan Vogoridiris Kilise yapımı için Bab-ı ali'den izin alır. Geniş avlulu iki kagir ve bir ahşap binası olan 25 odalı eve kilise olarak bağışlar. Böylelikle 1850 senesinde Bulgar Eksarhlığı açılır.Tam karşısına da Ahşap kilise inşa edilir. Kiliseye bağışçının ismine ithafen (Aziz) Stefan ismi verilir.On sene sonra Bulgarlar artık Fener Rum Patrikhanesini dini önder olarak tanımayacaklarını bildiriler.Bunun üzerine Patrik 1872'de Bulgarları afaroz eder.Bulgarlardan Osmanlı'dan Tahta kilise yerine demir kilise için izin isterler. İzni alan Bulgarlar bir proje yarışması düzenler.yarışmayı Ermeni mimar Hosvep Aznavur ihaleyi ise Avustralya'lı Rudof Waagener şirketi alır.Bu kilisenin en ilginç yanı ise neredeyse tüm parçasının demir'den olmasıdır.Kilisenin demirden olma sebebi denize yakın olmasından dolayı oluşabilecek aşınmaları önlemek içindir.Kilise 1898'de açılır.Patrikhane 1945'de kiliseyi tanır.Kilise çeşitli zamanlarda restore edilerek günümüze kadar gelmiştir.
 
Üst Alt