Bursa, Kombinede Fener'i Geçti | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Bursa, Kombinede Fener'i Geçti


Efsane baskan dedigini yap. Bir gun hic fenerbahceli kalmasin :D


Cim Bom’u satışa çıkan 30 bin kartın tamamını tüketmeyi başaran Beşiktaş takip etti. Bu ikiliyi de, 20 bin 800’le Bursaspor izledi. Fenerbahçe’nin, yaklaşık 20 bin kombine kart satışı yaptığı, son olarak Samir Nasri’yi kadrosuna katan Antalyaspor’un da 17 bin kombineye ulaştığı ifade edildi. 50. yılında şampiyonluğu hedefleyen ve Galatasaray’ın zirvedeki en önemli rakiplerinden biri olması beklenen Trabzonspor, 9 bin 838 kombine bilet sattı.

Kaynak: fanatik
 
Son düzenleme:
Büyüğüz, bu ligin babasıyız diye geçinen beşiktaş, çok kötü bir sezonu geride bırakan Galatasarayımıza mı geçilmiş. Çıkardıkları kombine sayısı o kadar olur işte küçük takıma o kadar stad olur.

Bu Ateş üfleyerek sönmez
 
Büyüğüz, bu ligin babasıyız diye geçinen beşiktaş, çok kötü bir sezonu geride bırakan Galatasarayımıza mı geçilmiş. Çıkardıkları kombine sayısı o kadar olur işte küçük takıma o kadar stad olur.

Bu Ateş üfleyerek sönmez

Transferler olmasa bu kadar satılmazdı.Maalesef Türkiye'de bütün takımların taraftarları iyi gün taraftarı.
 
Büyüğüz, bu ligin babasıyız diye geçinen beşiktaş, çok kötü bir sezonu geride bırakan Galatasarayımıza mı geçilmiş. Çıkardıkları kombine sayısı o kadar olur işte küçük takıma o kadar stad olur.

Bu Ateş üfleyerek sönmez

Stadları İstanbul'un en güzel yerlerinden birinde.
Stadın küçüklüğü konum ile alakalı ama haklısın bu beşiktaşa çok bile.


P9 Gscimbom Mobile
 
Sarper konu bu degil, konu bunlarin her alanda ötüp durmalari.
Senin dedigin bir yerde dogru, misal Almanyada kulüpler dolu tribünlere oynuyorlar, taraftarlar herzaman takimin yaninda.

Bunun nedeni biraz alım gücü ile alakalı. Burada kombine alan taraftarın alım gücüne baktığında kombine onlar için ciddi bir pay teşkil ediyor. Almanya gibi ülkelerde gelir düzeyi yüksek olduğundan dolayı bunu bir eğlence aracı olarak görüyor. Başarısızlıkta da başarıda da onun için bir kayıp yok. Bizde ise başarısızlık durumunda o kadar para verdim bir de takım başarısız lanet olsun diyip mutsuz olma durumu var.

İşin psikolojik boyutu buna dayanıyor bence.
 
Fakat kargalarin kombineleri cok daha pahali galiba...

Evet öyle. Olması da normal. Ş.Ligi maçları var ve talep fazla. 30.000'e özellikle sınırlıyorlar daha yüksek fiyattan satabilmek adına. Şu anda durum böyle. Bu sene şampiyon olamazlarsa bu talep azalır.

Tam aksi bir şekilde bu sene biz şampiyon olursak durum değişir. Seneye bu kombine rakamlarını bulabiliyoruz.
 
Transferler olmasa bu kadar satılmazdı.Maalesef Türkiye'de bütün takımların taraftarları iyi gün taraftarı.

Sarper üzgünüm ama bu ifadeye katılmıyorum ve şiddetle karşı çıkıyorum. Herkesin dilinde iyi gün taraftarı dolanıp duruyor.

Bizler taraftarız. Sen neden futbol seyrediyor, takım tutuyorsun?

Ben kendi adıma cevap vereyim: Hobi.

Gündelik hayatın koşuşturması, iş hayatında, özel hayatta bir mücadele içerisindeyken bir takım hobilerle bu monotonluktan, sıkıntılardan uzaklaşmaya çalışıyorum. Bu hobilerden biri de spor. Futbol ve tenisi çok yakından takip ediyor oynanan maçlardan keyif alıyorum. Tuttuğum takımı maddi anlamda desteklemeye çalışıyorum. Lisanslı ürünlerini alarak aidiyet duygusu oluşturuyor daha fazla bağlanıyorum. Keyif alıyorum. Mutlu oluyorum. Galatasaray için hem para hem de zaman harcıyorum. Hal böyleyken bir taraftar olarak iyi futbol istemek hakkım değil mi! İyi futbolu görmeyip kötü futbolu eleştirmek o kötü dönemde desteğimi çekmek benim en doğal hakkım değil mi! Ben keyif almak için maaşımdan bir miktar parayı Galatasaray'a harcarken Galatasaray bana keyif vermezse o parayı neden harcayayım? Takımı sessizce seyreder süreci takip ederim. İki senedir yaptığım şey de zaten buydu.

Şimdi iyi bir takım kurulmuş. İnsanlar tabi ki kombine alacak. Kötü futbol izlemek için kim kombine alsın. Hele gelir düzeyinin düşük olduğu ülkede. İstanbul'da yaşıyor olsaydım ben de şu an kombineli olurdum. Buna rağmen kafamda planladığım birkaç maç için bu sene maça gideceğim.

Yönetim de oyun da iyi olsun biz de desteğimizi sunalım. Ama göz göre göre kötü kötü yönetilen bir takımın yöneticilerin çıkardığı yangına masraf edip odun atmamak gerekir.
 
Sarper üzgünüm ama bu ifadeye katılmıyorum ve şiddetle karşı çıkıyorum. Herkesin dilinde iyi gün taraftarı dolanıp duruyor.

Bizler taraftarız. Sen neden futbol seyrediyor, takım tutuyorsun?

Ben kendi adıma cevap vereyim: Hobi.

Gündelik hayatın koşuşturması, iş hayatında, özel hayatta bir mücadele içerisindeyken bir takım hobilerle bu monotonluktan, sıkıntılardan uzaklaşmaya çalışıyorum. Bu hobilerden biri de spor. Futbol ve tenisi çok yakından takip ediyor oynanan maçlardan keyif alıyorum. Tuttuğum takımı maddi anlamda desteklemeye çalışıyorum. Lisanslı ürünlerini alarak aidiyet duygusu oluşturuyor daha fazla bağlanıyorum. Keyif alıyorum. Mutlu oluyorum. Galatasaray için hem para hem de zaman harcıyorum. Hal böyleyken bir taraftar olarak iyi futbol istemek hakkım değil mi! İyi futbolu görmeyip kötü futbolu eleştirmek o kötü dönemde desteğimi çekmek benim en doğal hakkım değil mi! Ben keyif almak için maaşımdan bir miktar parayı Galatasaray'a harcarken Galatasaray bana keyif vermezse o parayı neden harcayayım? Takımı sessizce seyreder süreci takip ederim. İki senedir yaptığım şey de zaten buydu.

Şimdi iyi bir takım kurulmuş. İnsanlar tabi ki kombine alacak. Kötü futbol izlemek için kim kombine alsın. Hele gelir düzeyinin düşük olduğu ülkede. İstanbul'da yaşıyor olsaydım ben de şu an kombineli olurdum. Buna rağmen kafamda planladığım birkaç maç için bu sene maça gideceğim.

Yönetim de oyun da iyi olsun biz de desteğimizi sunalım. Ama göz göre göre kötü kötü yönetilen bir takımın yöneticilerin çıkardığı yangına masraf edip odun atmamak gerekir.

Olay gelir olsa transfer ve iyi futbol varken de alınmaması lazım.Zaten ayın sonunu zor getiriyorum maçla muçla işim olmaz denmesi lazım her halükarda.Ama transferler varken 30 küsür bin satılıp da yokken satılmıyorsa bunun gelirle melirle alakası yok.

Sen kendi açından bakarsan haklısın ama bunun adı taraftarlık değil müşterilik oluyor o zaman.Müşteri,verdiği para karşısında hizmetini bekler.Taraftarlığın tanımı bu değil.Avrupa'da çoğu takım,skorlardan bağımsız olarak full tribünler önünde oynuyor maçlarını.Biz 4-5 maç üst üste puan kaybetsek Arena 10-15 bine oynar sonraki maç.

İyi yönetilen takım zaten çok çok zor başarısız olur.Bu iyi gün taraftarlığını aklayan bir açıklama değil.
 
Kombineler transferden ziyade hırsız liseli zihniyet yüzünden satılmıyordu

ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Olay gelir olsa transfer ve iyi futbol varken de alınmaması lazım.Zaten ayın sonunu zor getiriyorum maçla muçla işim olmaz denmesi lazım her halükarda.Ama transferler varken 30 küsür bin satılıp da yokken satılmıyorsa bunun gelirle melirle alakası yok.

Sen kendi açından bakarsan haklısın ama bunun adı taraftarlık değil müşterilik oluyor o zaman.Müşteri,verdiği para karşısında hizmetini bekler.Taraftarlığın tanımı bu değil.Avrupa'da çoğu takım,skorlardan bağımsız olarak full tribünler önünde oynuyor maçlarını.Biz 4-5 maç üst üste puan kaybetsek Arena 10-15 bine oynar sonraki maç.

İyi yönetilen takım zaten çok çok zor başarısız olur.Bu iyi gün taraftarlığını aklayan bir açıklama değil.

Avrupa'yla kıyaslayamazsın. Avrupa'da özellikle İngiltere'de futbol kültürü çok net bir şekilde oturmuş. Benim kafamda yaşadığım taraftarlık duygusuyla stadlara gidiyorlar. Eğlencesine ve hobi amaçlı. İngiltere'deki tüm takımlar seviyelerini biliyor. Elbette tüm takımlar şampiyonluk hedefiyle lige başlar ama hepsi seviyesini, bütçesini biliyor. Taraftarda futbol kültürü oluşmuş olaya hobi amaçlı bakıyor. Oynanan oyun üst düzey. Keyif veriyor.

Ama bizler çamurda debeleniyoruz. Her gelen başkan bir yönetim anlayışıyla takımı yönetiyor. Bir tanesi çıkıyor milyon liralar harcayarak takım kuruyor ama ortada sportif başarı yok. Ardından diğer geliyor takımı kurtaracağım vaadiyle takımı duraklama evresine sokuyor. Takımlarımızın hepsi aynı şekilde. Ya çok iyiyiz ya çok kötüyüz. İniş çıkışlarla doluyuz. Bir seviye yok ki. Tüm takımlar çok iyi olsa ve şampiyonluklar 80 puan ve üstünde gelse dediğine katılırım. Hakikaten kaliteli bir futbol olsa buna rağmen şampiyon olamazsak gocunmam devam ederim. Ama bir sene mükemmel bir kadro. Ardından gelen ekonomik çöküntü. Bu çöküntüye rağmen saçma sapan paralarda halı sahada oynatmayacağın oyuncular alıyorsun. Bu debdebe içinde taraftar bekliyorsun. Bu istikrarsızlığı eleştiren, protesto eden taraftara iyi gün dostu ve müşteri olarak tanımlıyorsun.

Bu arada Galatasaray salt gelirler üzerine ve bu gelirlerin branşlara dağıtılması üzerine kuruluysa ve de o kulüp şirketse, adının sonunda A.Ş varsa yönetim zaten taraftarına müşteri gözüyle bakmaktadır. Dolayısıyla senin canın sağ olsun bana müşteri diyebilirsin.
 
Üst Alt