Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!.. - Sayfa 5 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..


Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



Siyonistler belki taştan eserleri yıkmamış ama Milletin Maneviyatını paramparça etmiştir...

Ölçüp biçip öyle tartışalım Uğurcum...

En basit örneği Büyük Hakan Sultan 2.Abdülhamid Han'ın tahtan indirilmesi...

İndirenlerden biri Emanuel Karasso denilen Yahudi...:)

İnidrenlerden biri Atatürk
 
Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



İndirenlerden biri Atatürk'tür fakat çok etkili değildir. İndirmesi o cemiyete üye olması ile alakalı yoksa 1908 devriminin direk yöneticilerinden biri değildir ve bu konuda kurduğu cemiyetler çok cılızdır.. Atatürk İttihat ve Terakki içerisinde çok fazla önde değildi. Bir ara gittiği Suriye sanırsam orda faaliyetlerde bulunuyor ve Selanik'te bir zaman. Fakat kesinlikle diğer İttihatçı liderlerin gölgesi altında kalmıştı Atatürk. Etkisi çok dolaylıdır o etki de İttihatçı olmasından dolayı. 3 Paşa etkilidir o dönemki İttihat ve Terakki aynı zamanda Osmanlı yönetiminde.



Emmanuel Karasu değildir Abdülhamit'i tahttan indirten. 1908 devrimi ve Abdülhamit'in daha sonraki süreçte tahtan indirilmesini sadece Emmanuel Karasu ya da bir kaç Masoniğe indirgemek çok doğru bir bakış açısı değil. Bu bakış açısı bizim Namık Kemaller, Ziya Paşalar, Abdullah Cevdetler, Talat Paşalar vs. vs. hepsini çok etkisizmiş gibi görmemize ve 1908 devrimine kadar olan Osmanlının kendi iç dinamiklerini , tarihsel olarak gelişimini ve fikirsel akımlarını vs. vs. çok arka plana atmamıza neden olur. Herhangi bir tarihsel olayı sadece Masonluk ya da Yahudilerin girişimi sonucunda oldu diye açıklamak çok şekilci bir açıklamadır. Zaten bazı insanlar gene 1789 Fransız devrimini de Masonlara bağlarlaki çok yanlış bir bakış açısıdır. Böyle bir bakış açısı devrimin arkasındaki burjuvazi, yıllardır süregelen büyük değişimler ve bu değişimlerin devrime neden olması gibi olayları görmememize neden olur.



Aynı zamanda Karasu İttihatçıdır. Evet

Abdülhamit'in tahtan indirilmesi konusunda girişimde bulunan kişilerden biri idi. Fakat aynı Karasu kesinlikle Filistin bölgesinin Siyonist yerleşime açılmasına sonuna kadar da karşı çıkmıştır. Osmanlı o dönem milliyetçi olmadığından zaten Jön Türkler içerisinde Ermeniler, Arnavutlar, Kürtler, Yahudiler, Araplar vs. vs. bir çok kimse bulunuyordu burdan bir çıkarsama yaparak da Jön Türk devrimi ve Abdülhamit'in tahtan indirilmesi örneğin Arnavutlara bağlayabiliriz, zaten çoğu Arnavut da İttihat ve Terakki yönetiminde kilit noktada idi. Artı İttihat Terakki'nin gücünü asıl aldığı alan Selanik merkez değildir ve ordudaki subaylar arasında Masonluk yayılmamıştır. Zaten kısmi olarak Ramsaur bağ kursa da İttihat ve Terakki , Jön Türk devrimi hakkında otorite olanlar örneğin Şerif Mardin, örneğin Feroz Ahmed vs. vs. direk bu olayı Masonluğa bağlamaz.



Artı gene Abdülhamit ve Filistinlilere toprak satılmaması konusunda ortada bir çok şehir efsanesi var. Onla ilgili pazarlık adlı bir kitap var o kitap okunabilir, belgeleriyle herşeyi açıklıyor. Herzl'in bize toprak satın tüm dış borçlarınızı kapatalım diye bir cümlesi kesin değildir o sadece Abdülhamit'i yüceltmek adına söylenmiş bir sözdür. Ve evet realitedir Abdülhamit kesinlikle toprak satışına da yanaşmamıştır. Fakat Abdülhamit ve onun tahtan indirilmesini Masonlara bağlamak çok doğru bir bakış açısı değil.



Masonlar ve Jön Türkler arasında en fazla ilgiyi Ernest Ramsaur kurarki zaten o da tartışmasının sonucunda Jön Türk ihtilalini kesinlikle Masonlukla v.b açıklamaz.



Bir diğer konu da şu Araplar 1. Dünya savaşında Osmanlı'yı arkadan vurdu meselesi. Hayır Araplar arkadan vurmamıştır. Orda Türkleri satan Şerif Hüseyin'dir fakat Araplar da Şerif Hüseyin'i satmış ve Şerif Hüseyin'in planladığı çok geniş çaplı bir ayaklanma olmamıştır. Ayaklanma çok local kalmıştır. Zaten bu yüzden İngilizler ilk başta Şerif Hüseyin'e çok büyük toprak vaat etmelerine ve kendisini kral olarak oraya atacaklarını söylemelerine rağmen bu çok local kalan ayaklanmadan dolayı bu sözlerini tutmadılar.



Ekstra ordaki ayaklanan Araplar da suçlu değildir bence. İngilizler kandırmıştır vs. vs. Bu tarihsel bir gerçeklik İngilizlerin kandırmaları. Fakat neden Osmanlı eğemenliği altında yaşasınlarki. Siz gidip Fransız eğemenliği altında yaşamayı nasıl istemezseniz, kendi devletiniz olsun isterseniz Araplar da kendi devletlerinin olmasını ister. Son derece doğaldır bu.



Bu Hz. Ali vs. vs. Muaviye çatışmasına bakarsak burda dinsel tercih, kişinin hangi İslam inancından olduğu önem kazanıyor. Aleviler açısından bakarsak doğrudur Yezid katletmiştir. Fakat diğer türlü bakarsak Hz. Ali'ye tüm İslam alemi biat etmemiştir. Tüm İslam aleminin biat ettiği bir halife değildir.. Bir kısmı Muaviye'ye biat etmiştir. Savaşta her ne kadar Muaviye'nin hilesi söz konusuysa aynı zamanda Hz. Ali'de ordundaki Hz. Osman katilleri ve onların destekleyicilerini çıkart sana biat edeyim gibi bir talebini ordusunun çok güçsüzleşeceğinden dolayı kabul etmemiştir. ( Muaviye böyle bir talepte bulunuyor ) Bir nevi iktidar mücadelesi, daha sonra ölenler kahramanlaştırılmış bir şekilde böyle bir simgesellik Şii inancına daha sonradan sahip olacak insanları bir arada tutmaya yaramıştır.



Emevilerin Türk düşmanı olduğu da doğrudur. Ki zaten sadece Türk düşmanı değiller, Araplar dışında her milletin düşmanı idiler ve kendilerini onlardan üstün görüyorlardı. Bu algı Abbasiler ile zaten yıkıldı ve Türkler önemli mevkilere getirdi,bir çok Türk komutanı İslam-Arap ordularına komutanlık yaptı..
 
Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



Naptın Selen?:sad007: Bu konuda gerek yoktu bunları konuşmaya... Neyse,

Mustafa Kemal'in adının duyulmaya başlanıp, ağırlığını koyabilmesi Trablugarp'taki başarısından sonra olmuştur. İttihak ve Terakki önderliğindeki Yıldırım Orduları'nın da komutanlığını yapmıştır ancak dediğin gibi birinci sınıf değildir.

Atatürk o dönem bir arayış içerişinde, tedavi olmak için gittiği avrupada insanların nasıl yaşadıklarını gördükten sonra Anadolu'ya inmesi onun hayat görüşünü tamamen değiştirmiş ve öfkeyle doldurmuştur içini. Anadolu fakirlikten, cahillikten kıvranmakta... "Benim halkım neden bunları yapamayacak, neden onlar gibi yaşayamayacak?" düşüncesi öfkesini ve dirayetini taze tutmuştur. Trablusgarp ve Çanakkale'deki başarılarından sonra da efsane haline gelmiştir hem halk hem de bütün komutanlar için. Kazım Karabekir'in ordusuyla beraber hizmetine girmesi de bundandır.

Bir diğer konu da şu Araplar 1. Dünya savaşında Osmanlı'yı arkadan vurdu meselesi.

Osmanlı'nın döşediği demiryolunu bile sökmüştür Araplar. Halifenin çağrısına kulak vermemişlerdir. Zor durumdaki Osmanlı'dan kopardığım neyse kardır mantığını gütmüştür Araplar. Bu açıdan balkan devletlerindne bir farkı yoktur. Sadece Osmanlı bunu beklemiyordu denilebilir.
 
Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



Sonraki süreçte Araplar değişiyor, birçok Türk eserini yıkıyorlar, orası doğru. Fakat Hicaz'a kadar uzanan demiryolu projesi yapımı için de bir çok Müslüman hatta Araplar da çok fazla para yardımında bulunuyorlar. Hintliler de bulunuyor. Zaten o dönem halifelik gibi bir makam kullanılamazdı. 20. yüzyılın başı zaten halifelik makamı da o dönem kullanılıyor ve bu tüm Müslümanların bir araya gelmesine neden olmuyor. Zaten Osmanlı halifeliği de tartışmalı, tüm İslam alemi kabul etmiyordu halifelik kurumunun Osmanlı'ya geçtiğini. Sonrasında Araplar birçok eseri yıkmış olabilir, fakat 1. Dünya savaşında toplu olarak Osmanlı'yı arkadan vurma gibi bir durum söz konusu değil. Doğru Tarık Bin Ziyad'dan çıktı konu, gerçi benim okuduğumda zaten çıkmıştı konu.



Yeni bir isim bekliyoruz senden :)
 
Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



Yardımcı olun, daha güzel bir analiz şeklinde çıkartırız. Kartacadan, cebelitarıkdan girmişken Hannibal'ı düşünebiliriz. Senin bilgin çok iyi tarihte örneğin, herkes bir iki anekdot verirse daha güzel olur.
 
Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



:confused: Hannibal ya da Sezar olabilir gibi.. Hannibal'ı gerçi çok bilmiyorum da. Gandi'de olabilir.. Ya da Orta Asya'daki Türk devletlerinden birisinin lideri de olabilir..
 
Cevap: Büyük Liderler-Tarık Bin Ziyad- Yakın tüm gemileri!..



Mısır, Osmanlı'yı 'işgalci' ilan etti



font_buyut.gif
spacer.gif
font_kucult.gif
spacer.gif
share_left.jpg
Paylaş Haberi Paylaş
spacer.gif
bs.gif
Benim Sayfam
xing_icon_16x16.png
Xing
spacer.gif
facebook.gif
Facebook
google.gif
Google
spacer.gif
myspace.gif
MySpace
twitter.gif
Twitter
spacer.gif
eposta.gif
E-posta
friendfeed.gif
Friend Feed



spacer.gif
spacer.gif
share_right.jpg
spacer.gif
arsive_ekle.gif
spacer.gif
spacer.gif
DHA 23 Eylül 2010
spacer.gif
11601142.jpg

spacer.gif




spacer.gif







spacer.gif






Mısır Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ders kitaplarında yapılan değişiklikle Osmanlı "fatih" olmaktan çıkarılıp "işgalci" yapıldı. Böylece Mısır’daki yaklaşık 400 yıllık Osmanlı egemenliği de artık "fetih" değil, "işgal" olarak nitelenmeye başlandı.



Mısır’da yayınlanan El Düstur gazetesinin haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı, “21. Yüzyılın gereklerine göre modern öğrenci yetiştirmek amacıyla” yeni öğretim yılında ilk ve ortaokullardaki ders kitaplarında köklü değişikliklere gitti.

En çarpıcı değişiklerden biri de Mısır’da yüzyıllar süren Osmanlı varlığına ilişkin nitelemelerde yapıldı.

Bu çerçevede, genellikle Suudi Arabistan toprakları dışındaki İslami ilerleme için kullanılan ve aynı zamanda "İslam’ı yaymak ve ümmeti İslam bayrağı altında toplamak" anlamını da içeren "fetih" sözcüğünden vazgeçilerek, "başka ülke topraklarını ve insanlarını sömürme" ve "şiddet yoluyla ele geçirme" anlamlarını da içeren “işgal" sözcüğü kullanılmaya başlandı.

"MISIR, TÜRKİYE'NİN BÖLGEDE ARTAN ROLÜNDEN RAHATSIZ"

El Düstur’a konuşan Mısırlı eğitim uzmanı Cemal Abdül Hadi, ders kitaplarındaki son değişikliğin, son zamanlarda Ortadoğu’da artan Türk etkisine duyulan tepkinin bir göstergesi olduğunu savunarak, "Mısır, Türkiye’nin Ortadoğu’da artan rolünden rahatsızlık duyuyor ve bu etki ile Osmanlı İmparatorluğu’nun oynadığı rol arasında özdeşlik kuruyor" dedi.

Yeni tarih kitaplarında, Osmanlıların, etkilerini İslam’ın kalbi olan Doğu’ya ve Mısır’a doğru genişletmek için bu bölgeleri işgal ettiği ifade ediliyor.

Yeni kitaplarda ayrıca, Osmanlı’nın Arap dünyası üzerindeki etkisini artırmak için İslam dinini araç olarak kullandığını savunularak, "Osmanlı, o zamanlar Arap dünyasına hakim olan Ortaçağ zihniyetinden istifade etti" deniliyor.
 
Üst Alt