Cana ve Yekta sahanın 60 metresinden sorumlu! ve ileri çıkmaya çalışan ağır oyunculardan kurulu savunma! (Bu kadar ağır savunmayla boy mu kısaltılır? Yani bu kadar ağır savunma önde kurulur mu?)
Onların da arkasında çizgiyi terk etmeyi bilmeyen inanılmaz hantal bir kaleci.
Futbolun basit doğruları vardır. Savunman ilerde kurulu olacaksa kalecin çok uyanık ve çabuk olmalı. Çizgiyi terk etmeyi bilmeli, zeki olmalı.
Çünkü savunmayı ileri taşıyorsun, sıkça savunma arkasına ara toplar atılacak. İşte o ara toplara penaltı noktasında bekleyecek ve hemen depar atacak, çabuk düşünen, çabuk koşan kaleciler lazım.
Gece barlarda popo büyülten hantal kalecin bunu yapamaz madara olur. Zira Ufuk'un fizik olarak hantallığı bir yana uyanık bir kaleci asla değil. Çabuk asla düşünemiyor. Bir kere zeki bir insan evladı değil!
Volkan Demirel ve Mondragon da hantal ama rakibin atacağı ara paslarını kale çizgisi üzerinde değil penaltı noktası üzerinde beklerler. Bir ara pasında da beş metre öne çıkıp topu ayağıyla en kötü taça atarlar.
Ufuk bugün 5-6 kere geç çıktı! Penaltı yaptırdı, çalım yedi savunma kapattı, geç çıktı koltuk altından gol yedi, geç çıktı rakip sırtını döndü pozisyonunu kaybetti vs vs... Defalarca oldu.
Bir futbol yöneticisinin, Ufuk'un zihinsel olarak kötü bir kaleci olduğunu anlayamaması onun zihinsel olarak yetersiz olduğunun direk göstergesidir.
Bugün kalede fiziksel olarak çok eksik, kısa ve zayıf kaleyi kaplayamayan, bu yüzden cepheden çok gol yiyen fakat, akıllı, çabuk düşünen, çabuk kaleci Zapata olsaydı, o pozisyonların bir çoğunda çıkar topu ayağıyla en kötü taça atardı.
Hep söylüyorum Rushing Out diye bir özellik var Avrupalılar çizgiyi terk edebilme becerisi olarak bu terimi kullanır ve hayati önem verirler. Bizim futbol yöneticilerimiz ne olduğundan bir haberdir...
