Hocalik konusunda, kapasite konusunda, ve karakter konusunda cok daha derin tartismalar söz konusuydu. Ufak bir misal. Fatih Terim sezon ortasi gelmez gibi herzamanki gibi yillarca kesin bir dil ile iddia ettikten sonra, sezon ortasinda ve sikintilar icinde terimin gelmesi ile, hic mi gelmedi bir yanilma duygusu aklina ?
Galatasaray menfaatina göre davranmak nedir ? O endamina kurban olman gerektigin Hoca, bu kulübün cok büyük sorununu halleti, ve the Dark Knight gibi tüm nefreti üzerine cekerek, bir gercek kahraman olarak gitti kulüpten. Takimi 6 kez sampiyon yapmis Fatih Hoca´yi bile kapasitesiz görmüs bir zihniyet, Tudor ne yaparsa yapsin, yaptigi kadro tercihinden dolayi, zaten rahat vermeyecegini bilecek kadar düsünmeliydin aslinda. Bir sene sampiyon yapsa, ikinci sene olmadiginda bineceklerdi tepesine.
Bunun ile birlikte Fatih Hoca hem polemik yasamadan görevini icra edebildi, hemde takimi 2 sene sampiyon yapti. Tudor dönemi basarili gecseydi ala, olmasaydi ise ha 6 ay , ha 1 sene icinde Fatih Hoca´ya is ahlakinin hakim oldugu bir florya birakacakti geriye.
O furyaya zamaninda katildin, Terim, tüm takim, sonra Tudor ve simdi Belhanda... Isimler farkli, ama mesele hep ayni. Degismen güzel, ama hala ögrenememen kötü. Sürekli olaylari sahislara indirgiyorsun, fakat biz burada bir zihniyete karsi mücadele veriyoruz. Sahislar, gelir gider.
Yine ayrilacagim aranizdan, fakat bu mesele Tudor degil. Tudor ile ilgili 10 sayfa tartisirim senin ile.
