İngiltere-Galler: Bir Büyük Britanya derbisi olan bu maç tarihte ilk kez bir şampiyonada oynanacak. Kupaya ilk kez katılan Galler, abisi sayılan İngiltere'yi devirmek ve en iyi 3.'ler arasında yer alıp tur atlamanın peşinde. İki takımın da kadrosunun büyük bir kısmı Premier League'de forma giyen oyunculardan oluşuyor. Hatta Galler'in İngiltere Premier League ve İngiltere Championship League'de oynayan 2 adet takımı bile var (Swansea-Cardiff City). Hal böyleyken dostane havada geçmesi beklenen bir nevi Türkiye-KKTC maçı kıvamında bir Euro 2016 grup mücadelesi olacak.
Avusturya-Macaristan: Tarih kitaplarında adını çok sık duyduğumuz bu birliktelik futbolda ilk kez bir şampiyonada bir araya gelecek. 51 yıl ortak bir imparatorluğu yürütmüş ikili futbolda 80'lü yıllardan sonra büyük düşüş yaşamıştı 2016'da tekrar Avrupa'nın büyük turnuvasına gelmeyi başardılar. Birinci Dünya Savaşı'nın 102. yılında müttefikleri Almanya ve Türkiye'nin soykırım tartışması yaşadığı günlerde siyasetten uzak olsa da tarihi sayılabilecek bir maça çıkacaklar hiç şüphesiz.
Belçika-İsveç-İtalya Grubu: Bu 3 takım bundan 16 sene önce bu zamanlarda da yine birbirleriyle aynı grupta mücadele ediyor ve çeyrek finale çıkma mücadelesi yapıyordu. Yanlarına bu turnuvada İrlanda Cumhuriyeti'ni dahil eden 3'lü, 16 yıl önce ise Türkiye ile aynı grupta yer almış ve İsveç ile Belçika gruptan çıkamamıştı. O gruptan çıkan İtalya ise finale kadar gitmiş hatta finali de kazanacakken son dakika golü ve ardından altın golle Fransa'ya teslim olarak 2.'likle yetinmişti. Belçika ve İsveç'le yine mücadele edecek olan İtalya bu kez bırakın turnuva finalisti olmayı gruptan çıkmaya yetmeyecek bir kadroyla Fransa'ya gidiyor. Tabi işin içinde İtalya olunca turnuva öncesi tahminler kağıt üzerinde kalabiliyor.
Polonya-Ukrayna: Bundan 4 sene önce birlikte Euro 2012 Avrupa Şampiyonası düzenleme heyecanı yaşayan iki ülke, bu kez aynı grupta buldular birbirlerini. Sıkıcı geçen bir organizasyona ev sahipliği yapan bu ikili aynı zamanda gruptan bile çıkamayarak çeyrek finallerden itibaren kupanın ev sahipsiz oynanmasına neden olmuşlardı. Bu kez 3.'nün bile gruptan çıkabileceği bir turnuvada Almanya'nın arkasından gruptan çıkmaları bekleniyor.
Hırvatistan-Türkiye-Çek Cumhuriyeti Grubu: Kuraların çekildiği andan beri 2008 anılarının depreşmesini sağlayan bir grup. Türkler için rüya gibi geçen günlerin iki aktörü bu kez de yanı başımızda. 2008'de grubun son hafta karşılaşması oynanıyor ve dakikalar 75'i gösterirken herkes Türkiye'nin elendiğini düşünüyordu. Hırvatlar çeyrek finalde Çek Cumhuriyeti ile oynamaya kendilerini hazırlamışken inanılmaz bir 15 dakika yaşandı ve gruptan çıkan Türkiye bu turnuvadaki bir diğer rakibi Hırvatistan'ın rakibi olmuştu. Çekler için çok dramatik bir eleniş diye konuşulan günlerde Hırvatların elenişi daha da dramatik olmuştu Semih'in 120. dakikada gelen golüyle. 2008'de bu üçlü kapışırken turnuvanın diğer yakasından ilerleyen İspanya da şampiyonluğa ulaşmış ve tarihi zaferler serisinin ilk halkasını takmıştı. Bakalım 8 yıl sonraki bu zorlu grup nasıl bir hikaye ve sona sahne olacak önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Arnavutluk-İsviçre: Kupaya ilk kez katılan Arnavutluk ile son yıllarda hemen hemen her turnuvada boy gösteren İsviçre aynı grupta mücadele edecek. Normal şartlar altında reytingi düşük bir gündüz maçıymış gibi görülse de Arnavutluk milli takımındaki İsviçre asıllı, İsviçre milli takımındaki Arnavut asıllı futbolcuları düşündüğümüzde küçük çaplı bir derbi havası oluşabilir. İsviçre ile Arnavutluk'un tarihte nasıl siyasi bir olayı var bilmiyorum ama ilginç şekilde birbirlerinden göç yaşadıklarını gözlemleyebiliyoruz kadrolarına baktığımızda.
İngiltere-Rusya: İttifak Devletlerinden Avusturya-Macaristan'ın tekrar birleştiğini gören İtilaf Devletleri de boş durmadı tabiki de. Tam 1 asırdır hiç bir şampiyonada eşleşmeyen bu ikili, diğer müttefikleri Fransa'nın ev sahipliğinde karşı karşıya gelecek. Bu durum UEFA yetkililerinin de dikkatini çekmiş olacak ki tarihi yeniden canlandırmak adına bu maça İtalyan hakem Rizzoli'yi atamışlar. Yani İtalyanlar tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bu 3'lü birlikteliğe sonradan dahil olmuş. Bakalım nasıl bir tarih canlanacak 11 Haziran akşamında.
Almanya-Polonya: Turnuva denince akla ilk gelen ülke Almanya aynı zamanda soykırım denince de akla ilk gelen ülke olma özelliğini sürdürüyor. Türklerin 1915'te soykırım yaptığına dair net bir belge olmamasına rağmen parlementosunda görüşerek böyle bir karara vardı. Oysa 1915'ten daha yeni bir tarih olan 1940'lı yılların başlarında yaptıkları soykırımın fotoğrafları, videoları hatta belgeselleri bile var. İşte tam da soykırım tartışmalarının gündemde olduğu bir ortamda Almanlar, Polonya ile karşı karşıya geliyor. Zevkli, çekişmelli, bol gollü ve mümkünse soykırımın olmadığı bir 90 dakika bekliyoruz Almanlardan..
Avusturya-Macaristan: Tarih kitaplarında adını çok sık duyduğumuz bu birliktelik futbolda ilk kez bir şampiyonada bir araya gelecek. 51 yıl ortak bir imparatorluğu yürütmüş ikili futbolda 80'lü yıllardan sonra büyük düşüş yaşamıştı 2016'da tekrar Avrupa'nın büyük turnuvasına gelmeyi başardılar. Birinci Dünya Savaşı'nın 102. yılında müttefikleri Almanya ve Türkiye'nin soykırım tartışması yaşadığı günlerde siyasetten uzak olsa da tarihi sayılabilecek bir maça çıkacaklar hiç şüphesiz.
Belçika-İsveç-İtalya Grubu: Bu 3 takım bundan 16 sene önce bu zamanlarda da yine birbirleriyle aynı grupta mücadele ediyor ve çeyrek finale çıkma mücadelesi yapıyordu. Yanlarına bu turnuvada İrlanda Cumhuriyeti'ni dahil eden 3'lü, 16 yıl önce ise Türkiye ile aynı grupta yer almış ve İsveç ile Belçika gruptan çıkamamıştı. O gruptan çıkan İtalya ise finale kadar gitmiş hatta finali de kazanacakken son dakika golü ve ardından altın golle Fransa'ya teslim olarak 2.'likle yetinmişti. Belçika ve İsveç'le yine mücadele edecek olan İtalya bu kez bırakın turnuva finalisti olmayı gruptan çıkmaya yetmeyecek bir kadroyla Fransa'ya gidiyor. Tabi işin içinde İtalya olunca turnuva öncesi tahminler kağıt üzerinde kalabiliyor.
Polonya-Ukrayna: Bundan 4 sene önce birlikte Euro 2012 Avrupa Şampiyonası düzenleme heyecanı yaşayan iki ülke, bu kez aynı grupta buldular birbirlerini. Sıkıcı geçen bir organizasyona ev sahipliği yapan bu ikili aynı zamanda gruptan bile çıkamayarak çeyrek finallerden itibaren kupanın ev sahipsiz oynanmasına neden olmuşlardı. Bu kez 3.'nün bile gruptan çıkabileceği bir turnuvada Almanya'nın arkasından gruptan çıkmaları bekleniyor.
Hırvatistan-Türkiye-Çek Cumhuriyeti Grubu: Kuraların çekildiği andan beri 2008 anılarının depreşmesini sağlayan bir grup. Türkler için rüya gibi geçen günlerin iki aktörü bu kez de yanı başımızda. 2008'de grubun son hafta karşılaşması oynanıyor ve dakikalar 75'i gösterirken herkes Türkiye'nin elendiğini düşünüyordu. Hırvatlar çeyrek finalde Çek Cumhuriyeti ile oynamaya kendilerini hazırlamışken inanılmaz bir 15 dakika yaşandı ve gruptan çıkan Türkiye bu turnuvadaki bir diğer rakibi Hırvatistan'ın rakibi olmuştu. Çekler için çok dramatik bir eleniş diye konuşulan günlerde Hırvatların elenişi daha da dramatik olmuştu Semih'in 120. dakikada gelen golüyle. 2008'de bu üçlü kapışırken turnuvanın diğer yakasından ilerleyen İspanya da şampiyonluğa ulaşmış ve tarihi zaferler serisinin ilk halkasını takmıştı. Bakalım 8 yıl sonraki bu zorlu grup nasıl bir hikaye ve sona sahne olacak önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Arnavutluk-İsviçre: Kupaya ilk kez katılan Arnavutluk ile son yıllarda hemen hemen her turnuvada boy gösteren İsviçre aynı grupta mücadele edecek. Normal şartlar altında reytingi düşük bir gündüz maçıymış gibi görülse de Arnavutluk milli takımındaki İsviçre asıllı, İsviçre milli takımındaki Arnavut asıllı futbolcuları düşündüğümüzde küçük çaplı bir derbi havası oluşabilir. İsviçre ile Arnavutluk'un tarihte nasıl siyasi bir olayı var bilmiyorum ama ilginç şekilde birbirlerinden göç yaşadıklarını gözlemleyebiliyoruz kadrolarına baktığımızda.
İngiltere-Rusya: İttifak Devletlerinden Avusturya-Macaristan'ın tekrar birleştiğini gören İtilaf Devletleri de boş durmadı tabiki de. Tam 1 asırdır hiç bir şampiyonada eşleşmeyen bu ikili, diğer müttefikleri Fransa'nın ev sahipliğinde karşı karşıya gelecek. Bu durum UEFA yetkililerinin de dikkatini çekmiş olacak ki tarihi yeniden canlandırmak adına bu maça İtalyan hakem Rizzoli'yi atamışlar. Yani İtalyanlar tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bu 3'lü birlikteliğe sonradan dahil olmuş. Bakalım nasıl bir tarih canlanacak 11 Haziran akşamında.
Almanya-Polonya: Turnuva denince akla ilk gelen ülke Almanya aynı zamanda soykırım denince de akla ilk gelen ülke olma özelliğini sürdürüyor. Türklerin 1915'te soykırım yaptığına dair net bir belge olmamasına rağmen parlementosunda görüşerek böyle bir karara vardı. Oysa 1915'ten daha yeni bir tarih olan 1940'lı yılların başlarında yaptıkları soykırımın fotoğrafları, videoları hatta belgeselleri bile var. İşte tam da soykırım tartışmalarının gündemde olduğu bir ortamda Almanlar, Polonya ile karşı karşıya geliyor. Zevkli, çekişmelli, bol gollü ve mümkünse soykırımın olmadığı bir 90 dakika bekliyoruz Almanlardan..
Jesus Christ