Fatih Terim | Teknik Direktör (ARŞİV) - Sayfa 829 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Yav anlamıyor musunuz, anlamak mı istemiyorsunuz bilmiyorum ama adama başarısız, getirebileceğimizin kötüsü, Galatasaray'da ne işi var demiyoruz. Oyun yok ortada oyun. Takımın ezberi yok, bir bütçe muhabbeti dönmüş, sanki kendi ligimizde 10'da 1'imiz kadar bütçeye sahip her takımı sürklase ediyormuşuz gibi.

Hayir, ama bütcemize uygun, ve bizimle ayni sartlarda oynayan takimlarin önünde kapatiyoruz ligi. Ben o anadolu kulüplerini her mac sürklasse ettigimiz bir dönemi hatirlamiyorum, ama anadolu kulüplerinin dahi bizi zorladigi, onlari üst üste yenmekte zorlandigimiz zibilyon dönem geliyor aklima.


Son 2 sezon içerde tek maç kaybetmemişiz, hala 12 mağlubiyetimiz var, alayı dışarda. Önde basan her takımın sıkıntı yaratacağı belli ki artık dünya futbolu tamamen buna yönelmiş, 20 tane oyuncu denememize rağmen halen sonuç çıkaramamışız. Takımda hücum planı diye bir şey yok, savunma yapamıyor, her maç 3-4 tane karşı karşıya pozisyon veriyor.

Ikinci yari ligde 33. haftaya kadar 11 gol yedik kalemizde. Savunma yapamayan bir takimda bu mümkün mü ?


Fiorentina iyi gününde olsa 10 tane atacak, geçen yıldan 5-6 farklı oyuncuyla oynayan 2. lig takımı Akhisar'ın bizim kadar isabetli şutu var. Diyoruz ki bir sistem takımı bu kadar dengesiz maç oynamaz. Bir standartı olur, gücü yeten takımı yener, hele bizim Türkiye ligi hem en iyi kadro, hem de en iyi taraftara sahipsen sürklase edersin, Avrupa'da da ne oynadığın belli olur, günlük performansa göre maçın sonucunu belirlersin. 2 yıldır her Avrupa takımıyla oynadığımız maç hüsran, Türkiye'de oynadığımız her deplasman ıkınma. Herkes ayağa çıkacak bir şey yok, o zaman 2000'lerin Şükür'ü gibi bulursun bir pivot santrafor savunmadan top şişirirsin ya da sahaya doğru ve yakın yerleşip 10 hücum başlangıcının 8'ini doğru yaparsın. Savunmadan doğru çıkmak yok, santrafora top götürmüyorsun, kalecine her topu bam güm vurduruyorsun, tek hücum planın da Jimmy-Mor-Onyekuru-Garry'nin 3 kişiyi geçip pozisyon yaratması. E abi sen işin teknik kısmında bu kadar zayıfsan ilerde basan her Anadolu takımı da iç sahada sana sıkıntı çıkarır tabi.

Iki yildir zaten standardimiz var, ve gücümüz yeten takimlari genelde yeniyoruz. Sürklasse etmedigimiz icin rakipleri, karalari mi baglayalim ? Hatta 10 senedir anadolu kulüpleri her mac sürklasse eden hic bir takim gelmiyor aklima. Ama bir cok dönem, o maclari kazanmakta bile büyük sorun yasadigimiz gercegi var.

Subjektif yorumluyorsun herseyi, sana bir örnek. En iyi taraftar kime veya neye göre bizde ? Tüm Istatistikler en cok taraftarin bizde oldugunu gösteriyor, amenna. Fenerbahce 9 yildir bir kere sampiyon oldu. Nasil oluyor da, daha pahaliya sattiklari kombinelerden, daha fazla satiyorlar ? Yani hikaye anlatmayalim.





Rijkaard-Skibbe dönemleri Galatasaray'ın ekonomik anlamda en dar boğazda olduğu dönemlerdi. Canaydın'ın ilk Fatih Terim döneminden, Aysal'ın Fatih Terim dönemine kadar hiçbir teknik direktöre transferde ekonomik özgürlük verilmedi. Adnan Polat'ın Emre B'nin istediği paralarla Galatasaray'ın verebilecekleri arasındaki uçurumu anlattığı kongre konuşması bile Galatasaray'ın o yıllarda ne zorluklar yaşadığının teminatı. İş o raddedeyken bu takımın, bu teknik direktörlere uygun kadrolar kurmasını beklemek hayalperestlikti.

Degisen ne peki ? Aslinda tam tersi durumlar söz konusu. Zamaninda bunu istatistikleri ile yazdim.

2007/2010 arasi harcadigimiz toplam Bonservis 70 Milyon avro... (Bu 2002´lerden beri, en bonkör para harcadigimiz dönemlerdi)

Skibbe ve Rijkaard görev aldi, bir tane bile sampiyonluk yok, hatta ilk ikiye bile giremedik.

2011-2013 arasinda harcadigimiz para 50 Milyon avro

Iki kere üst üste Sampiyon olduk, Ceyrek Final oynadik.


O dönemler basarisiz olmamiza ragmen, harcamalari arttirdik, Terim döneminde ise basari arttikca harcamalari arttirdik. Arada da böyle bir fark var.


Elimizde dalga geçtiğimiz BAM üçlüsü bile yokken gayet yetersiz TD olan Skibbe bile göze hoş gelen futbolla bu takıma Emre Aşık-Servet Çetin tandemiyle Benfica-Berlin deplasmanlarında galibiyet yaşattı. Fatih Terim'in son 2 senede 2 yıl önceki içerdeki Beşiktaş maçı dışında kaç tane teknik direktörlük becerisiyle aldığı maç var? Emin ol biz deplasmanda 3 maç kaybettikten sonra her hocaya Terim kadar destek çıksak, Servet Çetin karaktersizi gibi hoca yiyen adamlara prim vermesek, sahada oynanan oyunu alınan sonucun önüne koysak bu kadar Fatih Terim'e muhtaç bir kulüp haline gelmezdik.

Biz Fatih Terim´e muhtac bir kulüp degiliz.Fatih Terim sadece, bize basarimizin en yüksek seviyesini yasatan hoca. 1.5 yilda son iki sampiyonlugu da teknik direktör becerisi ile aldi ?
Hem diyorsun ki, Fatih Terim cok iyi, canimiz cigerimiz, hemde diyorsun ki zaman ve destek verilen her hoca bir Terim olabilir ? Skibbe´nin devraldigi takim, bir sezon önce makine gibi oynayip ligde sampiyon olmustu. Bunun üzerine takviye yaptik, ve hic bir sonuc alamadik.

Yine hocanın 8-9 yıl önce Avrupa futbolunda bir geçerliliği vardı, ekonomik açılmayla da birlikte bugünün 32-33 yaşında doğru eğitimle futbolun teknik taktiğini yalayıp yutan hocalarının zamanında teknik direktörlük maharetleri iyice taca çıktı. Matbaayı topraklarına 800 yıl sonra getiren Osmanlı gibi sonu olmayan bir bekleyişteyiz şu anda. Allah vere de hoca hiç yoktan Türkiye ligini domine etmeye devam etsin. Bana göre zamanının gerisinde kalsa da bir kulüp için bu kadar arma olmuş bir adamın 3. kez ağlayarak kulüpten gönderilmesini bir kez daha görmeyi yüreğim kaldırmaz artık.

Biz Fatih Terim´e muhtac bir kulüp degiliz. Yarin Teknik Direktör becerisi ile Manchester City´yi yenip, ligi altinci bitirince mesela cok mu memnun olacaksin ? Istiyorsan bizde cagin daha da ilerisine gecip, 20-21 yasindaki bir hoca ile sahaya cikalim. Belki 2050 yillarini erken yakalamis oluruz, ne dersin ?

Hocanin avrupada 8-9 sene önce gecerliligi vardi. Bunu 8-9 sene öncede duyuyordum, ve hoca her seferinde durumun farkli oldugunu gösterdi. Cocu geldi, hollandayi kasip kavurmus genc bir hocaydi. Bu dünya futbolunu bilen adamin biz simdi eline verdik, mi vermedik mi ?

Umarim senin istedigin o hocalari, rakiplerimiz getirmeye devam eder de, bizde tokatlamaya doymayiz.
 
Sadece son 2 cevabına karşılık vermek istiyorum. Terim canımız ciğerimiz ve doğru yapıda Avrupa'dan belli standartta gelen her hoca Terim'den iyi olabilir. Terim'in Türkiye'de 1 numara olması Avrupa'da halen isim yapabileceği anlamına gelmez. Son 5 yılda dünya futbolunun geldiği noktada Terim gibi geneleksel hocaların Avrupa'da başarılı olması için tek olanak yok. Zidane gibi antrenör bile geçen yıl Manchester United kapısında yatmasına rağmen Premier Lig'in top hocalarıyla baş edemem diye 2 kere tekliflerini reddetti. Fatih Terim pek tabii ki Türkiye'de 1 numaradır, zaten ondan yabancı hoca diyoruz ama Terim kadar destek verilen ve belli teknik beceriye sahip olan her Avrupalı hocanın orta vadede Terim kadar, uzun vadede Terim'den başarılı olacağını düşünüyorum. Geçen sene Başakşehir deplasmanında berabere dönüp devreye 8 puan geride girmiştik biz. Trabzon deplasmanından 4 yiyip dönen, tarihin en kötü Fener'ine 2-0'dan puan veren, 10 maçı cezalı geçen ve şampiyonluk yarışındaki 1 numaralı rakibine 8 puan geri düşen hangi antrenör Galatasaray'da 2. yarıyı görebilirdi? En nihayetinde tabii ki şampiyonluk geldi ama Avrupa'da bu yetmeyince yine dengimiz takımlara karşı 10 kat daha kötüymüş gibi ezilip geri dönüldü. Türkiye'deki başarı tek amaçsa, ŞL hedef değilse amenna ama Avrupa'da yeniden başarı istiyorsak 96-2000 arası Terim gibi belli bir plan çerçevesinde takım hazırlayabilecek, ona göre kadrosunu şekillendirebilecek ve Galatasaray'a ezber bir oyun kazandırabilecek yeni bir antrenörü en geç bu sezon sonu getirmek mecburiyetindeyiz. 2019 Terim'in bunu başarabilecek teknik yetkinliği olmadığı aşikar. Yoksa Avrupa'da seviye farketmeksizin paspas olmaya devam edeceğiz.

Teknik direktörlük becerisi ile City'i yenen takım bu ligi 6. bitirmez. Ligin seviyesi yerlerde, hocaların da öyle. Bayern'in rölanti oyununa 6 yiyerek karşılık veren Fener'le, Fiorentina'nın yedeklerine kaleciyle 6-7 karşı karşıya veren Galatasaray şu an görünen ligin en büyük 2 şampiyonluk adayı. Bu takımlara karşı paspas olmak yerine hiç yoktan oyun olarak da skor olarak da başabaş oynayan her takım imkanlarına bakılmaksızın bu ligin şampiyonluk adayı olur. Aynı taraftarsız, kimliksiz, amaçsız haliyle geçen yıl Sevilla'yı elemeye 1 direk uzak kalan Başakşehir'in 2 yıldır ligi şampiyonluk potasında bitirmesi gibi. Türkiye'nin standartı o kadar düşük ki Avrupa'da orta halli bir başarı yakalayan her Türkiye takımı ligde kendi standartını yükseltir. O yüzden City filan gibi hayalleri geçtim, geçen yılın Schalke'siyle 2 maç başabaş oynamayı başaran her takım bizim ligi hallaç pamuğu gibi atar. Onu başaramadığımız için Fener'in-Beşiktaş'ın-Trabzon'un piyasada olmadığı sezonu, 3 puanlı sisteme geçilen sezonların en düşük puanıyla, güç bela şampiyon bitirdik zaten. Yoksa ülkede top filan oynandığından değil. Cocu'nun başı benzemese de sonu Skibbe'nin aynısıydı. Hele son 3-0'lık Ankaragücü maçındaki satış, bizim Kocaeli maçındaki Servet ve güruhunun çektiği ipin izdüşümü gibiydi. Oyunculara prim vermeyip taraftarın desteğine muhtaç durmazsan er ya da doğru hoca, doğru yapıyla başarı elde edersin. Fenerbahçe bu yıl Cocu'yu tutup ligi 12. bitirse orta vadede Ersun'la gelen 6.'lıktan onlar adına daha evla olurdu. Biz de bir gün bu sabrı gösterirsek Fatih Terim'siz üst üste 2 şampiyonluk yaşayabilecek duruma da gelebiliriz.
 
Terim kendi istemezse ne yazık ki artık bu kulüpten hayatta gidemez. Bende Benfica'nın hocası Bruno Lage gibi bir isim isterim ama Tudor'da görüldüğü gibi sürekli Terim baskısı var..

Mancini geldiği günden, gidene kadar sürekli Terim soruları ve tezahuratları ile baş etmek zorunda kaldı. Bu kulüpte inanılmaz bir gücü var.

Luce 2002'de 3.yıldızı kazandırdı, inanılmaz kötü kadroyla ama yollandı. Bunlar hep yaşandı. O yüzden ben bir şey diyemiyorum.
 
Terim kendi istemezse ne yazık ki artık bu kulüpten hayatta gidemez. Bende Benfica'nın hocası Bruno Lage gibi bir isim isterim ama Tudor'da görüldüğü gibi sürekli Terim baskısı var..

Mancini geldiği günden, gidene kadar sürekli Terim soruları ve tezahuratları ile baş etmek zorunda kaldı. Bu kulüpte inanılmaz bir gücü var.

Luce 2002'de 3.yıldızı kazandırdı, inanılmaz kötü kadroyla ama yollandı. Bunlar hep yaşandı. O yüzden ben bir şey diyemiyorum.

:crushed:
 

? Tek adam yönetimini sevmiyorum. Oyun olarak günümüzden geri kaldığını düşünüyorum. Bu ligde başarılı olması benim için başarı değil. Hamza,Ertuğrul bile şampiyon olabiliyor. Tarihin en kolay grubundan sadece 4 puan alabildik. Kızılyıldız gibi herkesin küçümseyeceği takım bile Napoli,PSG,LPool grubunda 4 puan aldı..
 
? Tek adam yönetimini sevmiyorum. Oyun olarak günümüzden geri kaldığını düşünüyorum. Bu ligde başarılı olması benim için başarı değil. Hamza,Ertuğrul bile şampiyon olabiliyor. Tarihin en kolay grubundan sadece 4 puan alabildik. Kızılyıldız gibi herkesin küçümseyeceği takım bile Napoli,PSG,LPool grubunda 4 puan aldı..

Hamza dışında kimle şampiyon olduk son yıllarda söyler misin ?
 
Sadece son 2 cevabına karşılık vermek istiyorum. Terim canımız ciğerimiz ve doğru yapıda Avrupa'dan belli standartta gelen her hoca Terim'den iyi olabilir. Terim'in Türkiye'de 1 numara olması Avrupa'da halen isim yapabileceği anlamına gelmez. Son 5 yılda dünya futbolunun geldiği noktada Terim gibi geneleksel hocaların Avrupa'da başarılı olması için tek olanak yok. Zidane gibi antrenör bile geçen yıl Manchester United kapısında yatmasına rağmen Premier Lig'in top hocalarıyla baş edemem diye 2 kere tekliflerini reddetti. Fatih Terim pek tabii ki Türkiye'de 1 numaradır, zaten ondan yabancı hoca diyoruz ama Terim kadar destek verilen ve belli teknik beceriye sahip olan her Avrupalı hocanın orta vadede Terim kadar, uzun vadede Terim'den başarılı olacağını düşünüyorum. Geçen sene Başakşehir deplasmanında berabere dönüp devreye 8 puan geride girmiştik biz. Trabzon deplasmanından 4 yiyip dönen, tarihin en kötü Fener'ine 2-0'dan puan veren, 10 maçı cezalı geçen ve şampiyonluk yarışındaki 1 numaralı rakibine 8 puan geri düşen hangi antrenör Galatasaray'da 2. yarıyı görebilirdi? En nihayetinde tabii ki şampiyonluk geldi ama Avrupa'da bu yetmeyince yine dengimiz takımlara karşı 10 kat daha kötüymüş gibi ezilip geri dönüldü. Türkiye'deki başarı tek amaçsa, ŞL hedef değilse amenna ama Avrupa'da yeniden başarı istiyorsak 96-2000 arası Terim gibi belli bir plan çerçevesinde takım hazırlayabilecek, ona göre kadrosunu şekillendirebilecek ve Galatasaray'a ezber bir oyun kazandırabilecek yeni bir antrenörü en geç bu sezon sonu getirmek mecburiyetindeyiz. 2019 Terim'in bunu başarabilecek teknik yetkinliği olmadığı aşikar. Yoksa Avrupa'da seviye farketmeksizin paspas olmaya devam edeceğiz.

Teknik direktörlük becerisi ile City'i yenen takım bu ligi 6. bitirmez. Ligin seviyesi yerlerde, hocaların da öyle. Bayern'in rölanti oyununa 6 yiyerek karşılık veren Fener'le, Fiorentina'nın yedeklerine kaleciyle 6-7 karşı karşıya veren Galatasaray şu an görünen ligin en büyük 2 şampiyonluk adayı. Bu takımlara karşı paspas olmak yerine hiç yoktan oyun olarak da skor olarak da başabaş oynayan her takım imkanlarına bakılmaksızın bu ligin şampiyonluk adayı olur. Aynı taraftarsız, kimliksiz, amaçsız haliyle geçen yıl Sevilla'yı elemeye 1 direk uzak kalan Başakşehir'in 2 yıldır ligi şampiyonluk potasında bitirmesi gibi. Türkiye'nin standartı o kadar düşük ki Avrupa'da orta halli bir başarı yakalayan her Türkiye takımı ligde kendi standartını yükseltir. O yüzden City filan gibi hayalleri geçtim, geçen yılın Schalke'siyle 2 maç başabaş oynamayı başaran her takım bizim ligi hallaç pamuğu gibi atar. Onu başaramadığımız için Fener'in-Beşiktaş'ın-Trabzon'un piyasada olmadığı sezonu, 3 puanlı sisteme geçilen sezonların en düşük puanıyla, güç bela şampiyon bitirdik zaten. Yoksa ülkede top filan oynandığından değil. Cocu'nun başı benzemese de sonu Skibbe'nin aynısıydı. Hele son 3-0'lık Ankaragücü maçındaki satış, bizim Kocaeli maçındaki Servet ve güruhunun çektiği ipin izdüşümü gibiydi. Oyunculara prim vermeyip taraftarın desteğine muhtaç durmazsan er ya da doğru hoca, doğru yapıyla başarı elde edersin. Fenerbahçe bu yıl Cocu'yu tutup ligi 12. bitirse orta vadede Ersun'la gelen 6.'lıktan onlar adına daha evla olurdu. Biz de bir gün bu sabrı gösterirsek Fatih Terim'siz üst üste 2 şampiyonluk yaşayabilecek duruma da gelebiliriz.

Stad taraftarimizdan iste bu yuzden hic bir bok olmaz !

Sabredemeyiz,yonetim kendi icinde her zaman ezilir,ekonomimiz uygun degil en asagi 5 yillik planlama ile bir basamak atlayabilecegimiz bir ulke de yasiyo takim .

Ekonomik anlam da genc yetenek ,sistem ve altyapi kooreinasyonu ile bir yerlere gelebiliriz.

Zor is vasselam ,2008 civari bu temeller atilda idi bugun bambaska konumlar da olabilirdik.

Eskisehirde ki elamani bile mesela yatirim amacli alamaiyoruz bile ,kiraya gonderebilecegimiz ulke yok,takim yok ,ulke de hoca yok .
 
Bazılarının anlamakta zorlandığı şey şu ki Fatih Terim'in kulüpte ve taraftarda kredisinin çok yüksek olmasının bir kaç sebebi var. 8 tane şampiyonluk almış, avrupadaki en büyük başarını kazanmış. En iyi futbolunu bu adamla izlemişsin hem de 4 sene boyunca. 96 senesinde takımın başına geçen Fatih Terim'in böyle bir kredisi yoktu. Ama kazandı, hak etti böyle bir desteği.

Elbette yeni gelen yabancı/yerli hoca taraftarda bu güveni oluşturamaz. Onlar da şampiyon olur, güzel futbol oynatır, kupalar kazanır, kriz ortamında çözüm getirir onların da kredisi artar doğal olarak. 96 senesinde gelen Terim gibi işte. Hagi'nin transferi söz konusu olduğunda maaş almamayı göze alan Terim.

Fatih Terim gibi bir isim bile sürekli eleştiriliyor forumda. Hazırlık maçlarında dahi bir şeyler vermek zorundasın taraftara. Burası böyle bir ortam. Gelecek teknik adam da bu baskıyı kaldırabilecek. Başarılı olur, iyi top oynatırsa zaten kimse hocanın ismini falan anmaz merak etmeyin.
 
Sadece son 2 cevabına karşılık vermek istiyorum. Terim canımız ciğerimiz ve doğru yapıda Avrupa'dan belli standartta gelen her hoca Terim'den iyi olabilir. Terim'in Türkiye'de 1 numara olması Avrupa'da halen isim yapabileceği anlamına gelmez. Son 5 yılda dünya futbolunun geldiği noktada Terim gibi geneleksel hocaların Avrupa'da başarılı olması için tek olanak yok. Zidane gibi antrenör bile geçen yıl Manchester United kapısında yatmasına rağmen Premier Lig'in top hocalarıyla baş edemem diye 2 kere tekliflerini reddetti.

Futbolu bildigim bileli, bu tarz muhabetler dolaniyor. Bu bugünün muhabeti degil ki. Futbol fiziksel anlamda, cok ciddi gelisti, oyuncular eskiye nazaran, cok daha cabuk, cok daha diri, ve cok daha atletikler. Ona göre de saha icinde oynayabilecegin oyunun potansiyali degisiyor eskiden isleyen, ama oyuncularin artan fiziksel kabiliyeti ile yeniden pisirilmis sistemler size mücitmis gibi geliyor.
Bu her daim böyleydi zaten. Su an avrupanin en pir hocasi Guardiola ise, yenilikci bir hoca olarak, gelenekci 80 yasinda ikinci dünya savasi futbolu oynatan Heynckes´in basarisini yakalayamadi mesela Bayern´de. Hele ki bir kulüpte uzun bir gelenegi olan hocanin eline kolay kolay su dökemezsin, adin Guardiola olsa bile.

Yeni nesil hocalarin iletisim caginda söyle bir iletisim artisi var. Oda kendilerini, ve yaptiklarini cok iyi pazarliyorlar. Premierleague´de su an bazilarinin cirit atma nedeni ise Ferguson´un futbolu birakmasidir. Eski ustalarin biraktigi yerde, elbette basarilari da artik baskalari yakalayacaktir. Ferguson´un düsmesi ile Premierligin hükümdari gitmis oldu, kaostan da herkes kendini payini aliyor.

Fatih Terim pek tabii ki Türkiye'de 1 numaradır, zaten ondan yabancı hoca diyoruz ama Terim kadar destek verilen ve belli teknik beceriye sahip olan her Avrupalı hocanın orta vadede Terim kadar, uzun vadede Terim'den başarılı olacağını düşünüyorum.

Yabanci hocalar dahil Türkiye´de hic bir hoca gelip Fatih Terim kadar basarili olamaz. Bunun aksi kanatilanmadigi sürece de, yüzlesmeniz gerekecek gercek budur. 1.5 sene icinde 2 sampiyonlugun üstünde, bir de denen güzel futbol oynamiyoruz diyorsun. Neden avrupada basarili degiliz diyorsun. O getirdigin yabanci hoca 1.5 sene icinde sampiyon olup, olmayacagi malum, birde üstüne "daha fazla zaman" gerektigini söyleyince, burada cinnet gecirecek tayfa da sizssiniz.

Yabanci hocayi alcaz, 2 sene bos gececegiz. 3. sene sampiyon olacaz. 4. sene ikinci, 5. sene yine sampiyon olacagiz, vay anam muhtesem sistem takimi mi olduk diyecegiz ? 4 senede zaten 4 defa sampiyon yapmis bir hoca var zaten kulübün basinda. Avrupali basarili olabilmek icin sistem kurar, ama siz laf olsun diye, sistem kuralim da, sistem olsun diye, sistem kurma pesindesiniz.

Kulübün sartlarini görmüyormusunuz. Ne isleyen sisteminden bahsediyorsunuz. Bu filmi zaten bir defa izledik, birakin avrupada sampiyonlugu, basariyi, ligde ilk 3. girmenin, avrupa ligi oynamanin hesabini yapar hale getirirsiniz bu kafayla kulübü.



Geçen sene Başakşehir deplasmanında berabere dönüp devreye 8 puan geride girmiştik biz. Trabzon deplasmanından 4 yiyip dönen, tarihin en kötü Fener'ine 2-0'dan puan veren, 10 maçı cezalı geçen ve şampiyonluk yarışındaki 1 numaralı rakibine 8 puan geri düşen hangi antrenör Galatasaray'da 2. yarıyı görebilirdi?

Fatih Terim´in yaptiklari, yapacaklarinin teminatidir. 6 ayda gelip takimi sampiyon yapti, takim resmen can cekisiyordu 4 yildir. Birden sampiyonlugu sizlerion gözünde yine basitlestirmesi, zaten nekadar iyi isler yaptigini gösterir. Bunun hic bir hoca yanina bile yaklasamadigi icin, bu krediyi bulmasi da zor.
Basaksehirin en motive, bizim en kötü animizda oradan bir puan almamiz mesela sampiyonluk alametiydi zaten, bunu dogru okumak lazim.
Bu hocalari da yine ilk siz yiyorsunuz, Fatih Hoca´yi yetersiz gören hoca, buraya gelen baska hocalara tamül etme sansi yok zaten. 3-4 ay pohpohlayip, sonra siz yersiniz zaten.


En nihayetinde tabii ki şampiyonluk geldi ama Avrupa'da bu yetmeyince yine dengimiz takımlara karşı 10 kat daha kötüymüş gibi ezilip geri dönüldü. Türkiye'deki başarı tek amaçsa, ŞL hedef değilse amenna ama Avrupa'da yeniden başarı istiyorsak 96-2000 arası Terim gibi belli bir plan çerçevesinde takım hazırlayabilecek, ona göre kadrosunu şekillendirebilecek ve Galatasaray'a ezber bir oyun kazandırabilecek yeni bir antrenörü en geç bu sezon sonu getirmek mecburiyetindeyiz. 2019 Terim'in bunu başarabilecek teknik yetkinliği olmadığı aşikar. Yoksa Avrupa'da seviye farketmeksizin paspas olmaya devam edeceğiz.

Yahu, 1999 yilinda Milan macini ceviremesek, o 1996-2000 arasi döneminin avrupada hep son anda kayiplar ve hüzünler ile sonuclanmis olacaginin farkinda misin mesela ? Yine o sezon bize "denk" Chelsea´ye 5:0 kaybettik.
Galatasaray Porto, Schalke, ve Lokomotiv grubunda ekonomik anlamda ücüncü siradadir. Schalke dedigimiz takim, son 3-4 senede bizim iki katindan fazla bonservis parasi vermis. Böyle bir gruptan cikma sansimiz oldugu gibi, ücüncü olmamiz da sürpriz olamaz. Hele ki bunca sakat ve cezalinin oldugu, ve oturtmus bir ilk 11 olmadan cikarmadan ciktigimizda. Bukadar sikintiya ragmen Porto´yu o iyi oynadigimiz deplasmanda yensek gruptan cikiyorduk muhtemelen.
Avrupada birseyler yapmak icin, üst üste sürekli katilman lazim. Bunun icin sampiyonluk sart. Gerisinde de bazi denklemlerin üst üste gelmesinin sonucu olur. Bu sene birden yine gruplardan ciksak, Fatih Hoca´ya gaipten teknik yetkinligin geldigini mi savunacaksin ?


Teknik direktörlük becerisi ile City'i yenen takım bu ligi 6. bitirmez. Ligin seviyesi yerlerde, hocaların da öyle. Bayern'in rölanti oyununa 6 yiyerek karşılık veren Fener'le, Fiorentina'nın yedeklerine kaleciyle 6-7 karşı karşıya veren Galatasaray şu an görünen ligin en büyük 2 şampiyonluk adayı. Bu takımlara karşı paspas olmak yerine hiç yoktan oyun olarak da skor olarak da başabaş oynayan her takım imkanlarına bakılmaksızın bu ligin şampiyonluk adayı olur.
Aynı taraftarsız, kimliksiz, amaçsız haliyle geçen yıl Sevilla'yı elemeye 1 direk uzak kalan Başakşehir'in 2 yıldır ligi şampiyonluk potasında bitirmesi gibi. Türkiye'nin standartı o kadar düşük ki Avrupa'da orta halli bir başarı yakalayan her Türkiye takımı ligde kendi standartını yükseltir.

Sezon basi müsabakalar hepsi. Fenerbahce neredeyse o efsane Monaco´yu elediginde, peki neden ligde monacoydular fenerin ? Bukadar düz hesaplar ile islemiyor bunlar. Iki sene evel sampiyonluk yarisinda Besiktas´i elek ettigimizde, onlarda sampiyonlar Ligi grubunu elek ettigini unutmayalim.

O yüzden City filan gibi hayalleri geçtim, geçen yılın Schalke'siyle 2 maç başabaş oynamayı başaran her takım bizim ligi hallaç pamuğu gibi atar. Onu başaramadığımız için Fener'in-Beşiktaş'ın-Trabzon'un piyasada olmadığı sezonu, 3 puanlı sisteme geçilen sezonların en düşük puanıyla, güç bela şampiyon bitirdik zaten. Yoksa ülkede top filan oynandığından değil. Cocu'nun başı benzemese de sonu Skibbe'nin aynısıydı. Hele son 3-0'lık Ankaragücü maçındaki satış, bizim Kocaeli maçındaki Servet ve güruhunun çektiği ipin izdüşümü gibiydi.

Satis mi ? 10. hafta ve takim 15. sirada. Buna benzer, ama bunun kadar felaket olmayan bir baslangici anca yine yabanci hoca olan Dick yapmisti Fenerbahcede. Daha satisi mi kalmis olayin, Fenerbahce derve arasina kadar küme potasindan cikamadi. O senin 10/1 bütce ile sürklase etmemiz gereken takimlara karsi cocu gibi vizyonist hocalarin ezilince, masallah bahanen hazir.

Oyunculara prim vermeyip taraftarın desteğine muhtaç durmazsan er ya da doğru hoca, doğru yapıyla başarı elde edersin. Fenerbahçe bu yıl Cocu'yu tutup ligi 12. bitirse orta vadede Ersun'la gelen 6.'lıktan onlar adına daha evla olurdu. Biz de bir gün bu sabrı gösterirsek Fatih Terim'siz üst üste 2 şampiyonluk yaşayabilecek duruma da gelebiliriz.

Fatih Hoca, direk hic bekletmeden basari getirdigi icin takimin basinda, buda zaten olabilecegi en iyi olay. Hazirlik maclarinda bile suursuz bir moda bürünen taraftara dayanmak kolay mi ?
Burada Basarili hocaya bile sabir etmiyorsun, basarisiz yabanci hocalar icin sabir istiyorsun. Basarinin üzerinden birseyler kurabilirsin ancak, ama burada basarisizligin üzerine hiyar bile ekemezsin.
 
Ve burada olay ekonomik felanda degil sadece demis bazi arkadaslarimiz. Haklilar bu konuda... Diger takimlarda sadece yüksek bütce avantaji yok, ayni zamanda oynadigi liglerin kendilerinden bagimsiz, cok daha lukratif olma avantaji var. 4 Büyük Lig zaten kafadan, üstüne birde Hollanda, Fransa ve Portekiz liginde mücadele eden takimlar, kendini gelistirmek, ve ciddi ciddi hedefi olan oyunculara daha cazip geliyor... Orada bir parladin mi, avrupanin en büyük kulüplerine, en astronomik fiyatlara transfer yapma kapisi aciliyor.

Genc oyuncular, ve basarili olmak isteyen oyuncular icin bu liglere gitmek mantiklidir, cünkü göz önündesin. Türkiye´de ise göz önünden kayboluyor, ligin cogunu stadi kötü deplasmanlarda oynuyorsun. Simdi bize gelen oyuncunun, hem mental, hem calismasinda, hem kendisine bakmasinda, ayni özveriyi vermesi, ayni hirsla calismasi, size mantikli geliyor mu mesela ?

Hedefi olan oyuncu gelisir, hedeflerine en saglam sarilmis ve vazgecmeyen oyuncular bize gelmezler. Gelenlerde, belki o hedeflere duyduklari bagliliktan sapmis olabilirler, yada kisa zaman icinde saparlar. Hedefi olan ile hedefi olmayan oyuncular da asla bir olmazlar. Ayni noktaya gelemezler. Gelisim ayni düzeyde olamaz.

Ve bu da sadece buzdagin görünen bir baska yeri, o zannetiginiz sorunlar ekonomiden bile büyük aslinda. Bu konu Fatih Terim konusunu da asiyor aslinda, ama Türkiye´nin her lig kendine göre sartlari vardir, ve herkes burada calisamaz. Adami yerler burada. Futbol Menejer oyunu gibi degildir, aklinizin ucunuzdan dahi gecmeyen, ama sizi zorlayan bin bir faktör ile karsi karsiyasiniz reel oyunda.

Kisacasi, Uefa cikip bize 2 senelik 400 Milyon avroluk transfer bütcesi hediye etse, yine o paralari harcayan, avrupanin büyük kulüplerinden takimlar daha avantajlidir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt