Bu sene olmayacak, olmuyor. Benim açıdan belli oldu.
Sadece sahada değil, idari açıdan da işler iyi gitmiyor. Abdürrahim Albayrak’ın sesi çıkmıyor, kazanalım ve ya kaybedelim, gözükmüyor ortalıkta.
Hoca Falcao’yu kıskanıyormuş gibi açıklamalar yapıyor, söylediği tek normal cümle ‘Falcao karakterli futbolcu’.
Olmayacağı belliydi zaten. Hasan Şaş başından beri demişti. Bu tarz oyuncularla ilgilenmiyoruz, önümüzdeki yılların Galatasaray’ını kuruyoruz diye.
Güya radikal değişiklikler olacaktı. Neydi ağa değişiklik? Maçtan sonra ‘Feghouli dün geldi, dinlendirdik’ diyor. Belhanda için ‘sarı kart riski var, o yüzden aldım’ diyor.
Nerde değişiklik? Şener ve Emre mi? Mariano zaten cezalıydı. Herkes biliyor o ihtiyarıların önümüzdeki maçta 11 başlayacağını. Aynısı Emre Mor için geçerli. Oynatmayacak.
Aykut Kocaman’dan çok farkı yok. Israrla ‘şartlar ne olursa olsun, topa sahip olalım’ mantığıyla takım mahvoldu. Insiyatif alan yok, pas hatası yaparım diye. Lig sonuncu Gençlerbirliğine yan pas yapıp durduk. Pozisyon sayımız 1.5 felan. Yeter ki ‘topa sahip’ olalım.
PSG maçındada kötüydük, kusura bakmasın kimse. Madrid maçını bir şekilde artık aldırması lazım. Ben anlamam abi. ‘Avrupa fatihiyiz len’ demesi kolay. Çık artık bir maç kazan, milletin alay konusu olduk, haklılarda.