galatasaraylıların bu iki isme gösterdiği tepkinin sebebi işin teknik taktik kısmıyla yani futbolla ilgili bir durum değil; hayata bakışları, duruşları ve değer yargılarıyla ilgili bir durum.
galatasaray'ı seven, değer veren, galatasaray'ın ne anlama geldiğini ne ifade ettiğini bilen bir kişinin bu iki futbol adamını sevmesi de mümkün değil zaten.
galatasaray hiç bir zaman şampiyonluklar ve kupalar üzerinden tanımlanan bir takım olmamıştır. galatasaray, kuruluş gayesi, yüz yılı aşkın tarihi ve bu tarihi boyunca var ettiği değerleri ile bir duruş takımıdır. bu duruşu idrak edemeyen ve uyum sağlayamayan kim olursa olsun camiadan hak ettiği tepkiyi almıştır; bu isim ister kulüp başkanı olsun, ister kulüp efsanesi, isterse takım kaptanı.
bu konuda en önemli örneklerden biri adnan polat'tır. geçmiş yılların en sevilen yöneticilerinden biri olan dönemin kulüp başkanı adnan polat, stat açılış gecesi taraftarın protestolarının arkasında duramamış ve meşruiyetini yitirmiş bir iktidara taraftarı jurnallemeye kalkmıştır. ve de nihayetinde bu aciz tavrı nedeniyle galatasaray genel kurulu tarafından ibra edilmeyerek görevinden alınmıştır. bu ibrasızlığın sebebi başarısızlık değil söz konusu kişide o gece tezahür eden galatasaraylı duruşunun noksanlığıdır.
galatasaraylıların fatih terim ve arda turan'a karşı tepkilerinin sebebi de söz konusu isimlere dair sürekli tanık olunan bu türden bir duruş eksikliğidir. kendilerini sürekli olarak güçlü olanın yanında tanımlayarak bu güçten maddi veya manevi nemalanmaya çalışmak aslında bir acziyet ifadesidir. kimse bu iki isimden birer metin kurt olmalarını beklemiyor, ama en azında ezilenin yanında olmasalar da ezenin yanında olmaya da hakları yok. galatasaraylı duruşu buna müsaade etmez. hem bu türden yazık bir duruşa sahip olup hem de galatasaraylıyım diyemezsiniz; istediğiniz kadar kupa alın, istediğiniz kadar başarılı olun.
tüm bu galatasaray kimliğine dair meselelerin de ötesinde, galatasaray futbol takımı, baba gündüz'ün de değimiyle, bir halatı hep birlikte çekenlerin takımıdır. yine onun değimiyle galatasaray, kendini beğenmişleri, şımarıkları sevmez. egosunu galatasaray kimliğinin üzerine koyanları hiç sevmez.
fatih terim özelinde durum daha da vahimdir. sadece galatasaraylı duruşuna dair bir noksanlık değil bir ihanet söz konusudur. tüm galatasaray camiası, 3 temmuzdan beri hatta çok daha öncesinden bu ülkenin yozlaşmış, arsızlaşmış futbol düzeniyle ve onun derebeyleriyle amansız bir mücadele vermektedir. bu mücadelenin en ateşlendiği, en kızıştığı dönemlerse fatih terim’e dokuz maçlık cezanın verildiği ve sevgili hocanın “sonuna kadar bu zihniyetle savaşacağım” açıklamasını yaptığı dönemler olmuştur. gelinen noktada, yıldırım demirören’in de malum basın toplantısında belirttiği gibi, fatih hoca bu zihniyetle kader birliği yapmıştır. (hepiniz hatırlayacaksınız, yıldırım demirören terim'le sözleşme imzaladığı basın toplantısında galatasaray’a bel altı vurmak adına “fatih hoca benim elemanım değil kader arkadaşımdır” söyleminde bulunmuştu. ancak ikisinin de bilmediği şu ki; galatasaray'ın ve galatasaray başkanının elemanı olmak yıldırım demirören gibi bir adamın kader arkadaşı olup böylesi karanlık bir futbol düzeninin kurtarıcısı olmaktan yeğdir.)
velhasıl, "sonuna kadar bu zihniyetle savaşacağım" diyen fatih terim en sıkıştığı dönemde aynı zihniyetin kurtarıcısı olmuştur. üstelik bu zihniyetle savaşan ve bu savaşta kendisini lider olarak gören tüm galatasaray camiasına rağmen ve adeta ihanet ederek.
galatasaray'da biat kültürü yoktur. galatasaray fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür insanların topluluğudur. rant için biat edenler isteseler de galatasaraylı kimliğini taşıyamazlar; kulüp başkanı da olsalar, kulüp efsanesi de olsalar, takımın kaptanı da olsalar.
adnan polat'ın görevden alındığı genel kurul'da galatasaraylı duruşuna dair sevgili mehmet karlı'nın konuşması tüm bu yazdıklarımızı biraz daha somutlaştıracaktır;
Mehmet Karlı'nın efsane Konuşması - İtham Ediyorum - Emile Zola - YouTube
fatih terim ve arda turan'ı sevmeyen galatasaraylı - #6298653 - ekşi sozluk
Hepimizin gördüğü bildiği şeyler toparlanmış. Her şey kulübe büyük başarılar kazandırmak değil, Hagi elli kere gelip elli bir kere başarısız olsa yine efsane olarak anılacaktır. Ancak Terim ve Arda'nın yaptıklarının da unutulacağını sanmıyorum.
galatasaray'ı seven, değer veren, galatasaray'ın ne anlama geldiğini ne ifade ettiğini bilen bir kişinin bu iki futbol adamını sevmesi de mümkün değil zaten.
galatasaray hiç bir zaman şampiyonluklar ve kupalar üzerinden tanımlanan bir takım olmamıştır. galatasaray, kuruluş gayesi, yüz yılı aşkın tarihi ve bu tarihi boyunca var ettiği değerleri ile bir duruş takımıdır. bu duruşu idrak edemeyen ve uyum sağlayamayan kim olursa olsun camiadan hak ettiği tepkiyi almıştır; bu isim ister kulüp başkanı olsun, ister kulüp efsanesi, isterse takım kaptanı.
bu konuda en önemli örneklerden biri adnan polat'tır. geçmiş yılların en sevilen yöneticilerinden biri olan dönemin kulüp başkanı adnan polat, stat açılış gecesi taraftarın protestolarının arkasında duramamış ve meşruiyetini yitirmiş bir iktidara taraftarı jurnallemeye kalkmıştır. ve de nihayetinde bu aciz tavrı nedeniyle galatasaray genel kurulu tarafından ibra edilmeyerek görevinden alınmıştır. bu ibrasızlığın sebebi başarısızlık değil söz konusu kişide o gece tezahür eden galatasaraylı duruşunun noksanlığıdır.
galatasaraylıların fatih terim ve arda turan'a karşı tepkilerinin sebebi de söz konusu isimlere dair sürekli tanık olunan bu türden bir duruş eksikliğidir. kendilerini sürekli olarak güçlü olanın yanında tanımlayarak bu güçten maddi veya manevi nemalanmaya çalışmak aslında bir acziyet ifadesidir. kimse bu iki isimden birer metin kurt olmalarını beklemiyor, ama en azında ezilenin yanında olmasalar da ezenin yanında olmaya da hakları yok. galatasaraylı duruşu buna müsaade etmez. hem bu türden yazık bir duruşa sahip olup hem de galatasaraylıyım diyemezsiniz; istediğiniz kadar kupa alın, istediğiniz kadar başarılı olun.
tüm bu galatasaray kimliğine dair meselelerin de ötesinde, galatasaray futbol takımı, baba gündüz'ün de değimiyle, bir halatı hep birlikte çekenlerin takımıdır. yine onun değimiyle galatasaray, kendini beğenmişleri, şımarıkları sevmez. egosunu galatasaray kimliğinin üzerine koyanları hiç sevmez.
fatih terim özelinde durum daha da vahimdir. sadece galatasaraylı duruşuna dair bir noksanlık değil bir ihanet söz konusudur. tüm galatasaray camiası, 3 temmuzdan beri hatta çok daha öncesinden bu ülkenin yozlaşmış, arsızlaşmış futbol düzeniyle ve onun derebeyleriyle amansız bir mücadele vermektedir. bu mücadelenin en ateşlendiği, en kızıştığı dönemlerse fatih terim’e dokuz maçlık cezanın verildiği ve sevgili hocanın “sonuna kadar bu zihniyetle savaşacağım” açıklamasını yaptığı dönemler olmuştur. gelinen noktada, yıldırım demirören’in de malum basın toplantısında belirttiği gibi, fatih hoca bu zihniyetle kader birliği yapmıştır. (hepiniz hatırlayacaksınız, yıldırım demirören terim'le sözleşme imzaladığı basın toplantısında galatasaray’a bel altı vurmak adına “fatih hoca benim elemanım değil kader arkadaşımdır” söyleminde bulunmuştu. ancak ikisinin de bilmediği şu ki; galatasaray'ın ve galatasaray başkanının elemanı olmak yıldırım demirören gibi bir adamın kader arkadaşı olup böylesi karanlık bir futbol düzeninin kurtarıcısı olmaktan yeğdir.)
velhasıl, "sonuna kadar bu zihniyetle savaşacağım" diyen fatih terim en sıkıştığı dönemde aynı zihniyetin kurtarıcısı olmuştur. üstelik bu zihniyetle savaşan ve bu savaşta kendisini lider olarak gören tüm galatasaray camiasına rağmen ve adeta ihanet ederek.
galatasaray'da biat kültürü yoktur. galatasaray fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür insanların topluluğudur. rant için biat edenler isteseler de galatasaraylı kimliğini taşıyamazlar; kulüp başkanı da olsalar, kulüp efsanesi de olsalar, takımın kaptanı da olsalar.
adnan polat'ın görevden alındığı genel kurul'da galatasaraylı duruşuna dair sevgili mehmet karlı'nın konuşması tüm bu yazdıklarımızı biraz daha somutlaştıracaktır;
Mehmet Karlı'nın efsane Konuşması - İtham Ediyorum - Emile Zola - YouTube
fatih terim ve arda turan'ı sevmeyen galatasaraylı - #6298653 - ekşi sozluk
Hepimizin gördüğü bildiği şeyler toparlanmış. Her şey kulübe büyük başarılar kazandırmak değil, Hagi elli kere gelip elli bir kere başarısız olsa yine efsane olarak anılacaktır. Ancak Terim ve Arda'nın yaptıklarının da unutulacağını sanmıyorum.