Fenerbahçe Hakkındaki Tüm Konular [Lütfen Başka Başlık Açmayınız!]
- Konbuyu başlatan Emin Empak
- Başlangıç tarihi
- Durum
Bence cacık da olmaz ...
Sizin HıyaRlar; tüm tüm ...
Cabir kötü haberde benden cacıkta olmaz fenerden.Hıyara razı olsunlar=)
Guiza nın Türk versiyonu gerçi onun kadar kaçırmıyo ama stilleri aynı Fener de başarılı olamaz.
3. Kezman Gelir
Keza,
Totomac'ın her transferi gercekleşseydi, Fenev MadriD olurdu ...
Oda farklı bir açı tabi ki
. Ama benim dediğim olmayacak bişey değil ama senin dediğin olmayacak bişey Oda farklı bir açı tabi ki
Totomac'tan ümit kesilmez Abi
En azından F5 taraftarı gerçekçi. Ama Arsenal deplasmanı gibi Çanakkale geçilmez yapıp bide kontradan gol attılarmı bu takım devre arasındaki rotasyondan sonra soluğu bizimle beraber Mayıs'ta Kadıköy'de alabilir bilginize
En azından F5 taraftarı gerçekçi. Ama Arsenal deplasmanı gibi Çanakkale geçilmez yapıp bide kontradan gol attılarmı bu takım devre arasındaki rotasyondan sonra soluğu bizimle beraber Mayıs'ta Kadıköy'de alabilir bilginize
Böyle mi diyorsun
Ahahahah
Eheheh Gercekci Fener taraftarı
Dinamo Kiev'i çantada keklik görüyor fenerliler herhalde. Neyse Kiev'in soğuğu akıllarını başlarına getirir. Ben, Kiev en az beraberlik alır diyorum.
antudan inciler komedi ya
komedi ya Komedi.
Habere bak
Bak bak sırıt
Bak bak sırıt
Juventus - Zenith maçını izleyenler görmüştür. futbolcular donuyor sahada. Del Piero bile sahada ayakta kalamadı. Zenith maçın büyük bölümünü Juventus yarı sahasında oynadı. hem zemin, hem havanın soğukluğu futbolcuları bayağı bayağı etkiliyor. işte Fener öyle bir deplasmana gidiyor. ayrıca belirtmek gerekir ki, Dinamo Kiev çok zor gol yiyor. Fenerin işi çok zor. büyük ihtimalle yenileceklerdir.
Fenerasyon Operasyonu!
Sabah gazetesi yazarı Tahir Kum, son günlerde gündeme damgasını vuran hakem olaylarıyla ilgili olarak, kamuoyunda "Fenerasyon" seslerinin haklı olarak yeniden yükseldiğini savundu.
Tahir Kum'un Sabah Gazetesi'ndeki yazısı şöyle:
Ligde son iki haftanın bir numaralı gündemi, hakemlerin resmen açıklanmadan birkaç gün önce kamuoyuna sızmasıydı. Hangi hakemlerin? Fenerbahçe maçına çıkacakların! Neden diğerleri değil de sadece Fener'inkiler? Tesadüf bu ya; sadece Fenerbahçe'nin Ankaraspor ve Ankaragücü maçlarını yönetecek hakemler dışarıya sızıyor. Nereye? Rakip kulüp başkanlarının kulaklarına.
Ne deniyor?
"Melih Başkan; sizin Fener maçına Yunus Yıldırım atanacak!"
Ne deniyor?
"Cemal Başkan; sizin Fener maçına Halis Özkahya atanacak!"
Fenerbahçe'nin bu sezon ilk yenilgisini tattığı Gaziantep maçını yöneten Yunus Yıldırım. Fenerbahçe'nin bu sezon kendi sahasında 4-1 yenilerek bozguna uğradığı Kayserispor maçını yöneten Halis Özkahya.
Buna rağmen kimse çıkıp "Atanmışlarsa ne olmuş?" demiyor. Aksine, Fenerbahçe maçlarını bu hakemler değil de, sanki Fenerbahçe Kulüp Müdürü yönetecek (!) havası estiriliyor.
Görünen o ki, bu hakemlerin ne Fenerbahçe ile bir "kan bağı" ne de rakipleriyle bir "kan davası" var. O zaman bu yaygara niye? Çünkü amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
İLK AŞAMA BAŞARILI OLDU
Yoksa her iki kulüp için de "özel bir durumu olmayan" bu hakemleri, neden çıkıp da birileri üç gün öncesinden rakiplerinin başkanlarına söyleme ihtiyacı duysun ki? Amaç bir taraftan MHK ve federasyona duyulan güvenini zedelemek, diğer taraftan da kamuoyuna Fenerbahçe'nin MHK içinde "dolap çevirdiği" izlenimini vermek . Yani kamuoyunda yeniden "Fenerasyon" seslerini yükseltmek. Bir taşla iki kuş vurmak; bu galiba. Bizim 'saf' medyamız sayesinde, vurdular da! Bugüne kadar biri çıkıp da "Ne var bu hakemlerde?" demedi; "Yahu neden hep Fenerbahçe'nin hakemleri sızıyor acaba?" diye düşünemedi.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne. Böyle bir olayın patlak vereceği MHK tarafından haftalar öncesinden sezilmiş ve Oğuz Sarvan bu konuyla ilgili tüm klasman hakemlerine 3 Kasım 2008 tarihli bir genelge gönderme ihtiyacı duymuştu.
Çünkü ilk kez SABAH'ın duyurduğu Sarvan'ın bu sezonki "yeni atama uygulaması" dışarıya sızdırılmıştı. Bu sisteme göre, ligin ilk yarısındaki hemen hemen tüm maçların hakemleri daha sezon başından belirlenmişti. Bundan dolayı da birçok maçın hakemi günler, hatta haftalar öncesinden dışarıya sızdırıldı.
Yani, bugün Gökçek ve Aydın'a telefon açanların, atanan hakemlerle ilgili bilgisi ne yeniydi ne de sadece Fenerbahçe maçlarıyla sınırlı idi. Ama buna rağmen sadece Fenerbahçe'nin maçlarını yönetecek hakemler deşifre edildi. Çünkü amaç Fenerbahçe'nin rakiplerini de yanlarına almaktı. Nitekim aldılar da. "Fenerasyonun ayak sesleri" operasyonunun ilk aşaması başarıyla tamamlanmış oldu.
Sabah gazetesi yazarı Tahir Kum, son günlerde gündeme damgasını vuran hakem olaylarıyla ilgili olarak, kamuoyunda "Fenerasyon" seslerinin haklı olarak yeniden yükseldiğini savundu.
Tahir Kum'un Sabah Gazetesi'ndeki yazısı şöyle:
Ligde son iki haftanın bir numaralı gündemi, hakemlerin resmen açıklanmadan birkaç gün önce kamuoyuna sızmasıydı. Hangi hakemlerin? Fenerbahçe maçına çıkacakların! Neden diğerleri değil de sadece Fener'inkiler? Tesadüf bu ya; sadece Fenerbahçe'nin Ankaraspor ve Ankaragücü maçlarını yönetecek hakemler dışarıya sızıyor. Nereye? Rakip kulüp başkanlarının kulaklarına.
Ne deniyor?
"Melih Başkan; sizin Fener maçına Yunus Yıldırım atanacak!"
Ne deniyor?
"Cemal Başkan; sizin Fener maçına Halis Özkahya atanacak!"
Fenerbahçe'nin bu sezon ilk yenilgisini tattığı Gaziantep maçını yöneten Yunus Yıldırım. Fenerbahçe'nin bu sezon kendi sahasında 4-1 yenilerek bozguna uğradığı Kayserispor maçını yöneten Halis Özkahya.
Buna rağmen kimse çıkıp "Atanmışlarsa ne olmuş?" demiyor. Aksine, Fenerbahçe maçlarını bu hakemler değil de, sanki Fenerbahçe Kulüp Müdürü yönetecek (!) havası estiriliyor.
Görünen o ki, bu hakemlerin ne Fenerbahçe ile bir "kan bağı" ne de rakipleriyle bir "kan davası" var. O zaman bu yaygara niye? Çünkü amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
İLK AŞAMA BAŞARILI OLDU
Yoksa her iki kulüp için de "özel bir durumu olmayan" bu hakemleri, neden çıkıp da birileri üç gün öncesinden rakiplerinin başkanlarına söyleme ihtiyacı duysun ki? Amaç bir taraftan MHK ve federasyona duyulan güvenini zedelemek, diğer taraftan da kamuoyuna Fenerbahçe'nin MHK içinde "dolap çevirdiği" izlenimini vermek . Yani kamuoyunda yeniden "Fenerasyon" seslerini yükseltmek. Bir taşla iki kuş vurmak; bu galiba. Bizim 'saf' medyamız sayesinde, vurdular da! Bugüne kadar biri çıkıp da "Ne var bu hakemlerde?" demedi; "Yahu neden hep Fenerbahçe'nin hakemleri sızıyor acaba?" diye düşünemedi.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne. Böyle bir olayın patlak vereceği MHK tarafından haftalar öncesinden sezilmiş ve Oğuz Sarvan bu konuyla ilgili tüm klasman hakemlerine 3 Kasım 2008 tarihli bir genelge gönderme ihtiyacı duymuştu.
Çünkü ilk kez SABAH'ın duyurduğu Sarvan'ın bu sezonki "yeni atama uygulaması" dışarıya sızdırılmıştı. Bu sisteme göre, ligin ilk yarısındaki hemen hemen tüm maçların hakemleri daha sezon başından belirlenmişti. Bundan dolayı da birçok maçın hakemi günler, hatta haftalar öncesinden dışarıya sızdırıldı.
Yani, bugün Gökçek ve Aydın'a telefon açanların, atanan hakemlerle ilgili bilgisi ne yeniydi ne de sadece Fenerbahçe maçlarıyla sınırlı idi. Ama buna rağmen sadece Fenerbahçe'nin maçlarını yönetecek hakemler deşifre edildi. Çünkü amaç Fenerbahçe'nin rakiplerini de yanlarına almaktı. Nitekim aldılar da. "Fenerasyonun ayak sesleri" operasyonunun ilk aşaması başarıyla tamamlanmış oldu.
peh..
aLLah'tan diLegim o zaten..
artık avrupa macerası bitti Fener bu futbolla bırakın Ukranya'dan üç puanı babayı bile alamaz
- Durum