Cevap: Fenerbahçe'den Galatasaray'a Cevap
Fenerbahçeli dostlar, herzaman ki gibi benmerkezci düşündüğünüz ve dünyanın kendi etrafınızda döndüğünü sandığınız için
teşekkür etmeniz gereken Ünal Aysal'ı protesto ediyorsunuz. Sebepleri;
1) Siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu soruşturma sonucunda alacağınız muhtemel bir ceza kulübünüze 2 kat fazla maddi manevi zarar verecektir.
2) TFF'nin karar aşamasında vereceği öncelik, bir kulüp değil bütün kulüpler ve ülkemizin bütün dünya ve UEFA gözündeki prestijini korumak olmalıdır.
3) Aylar sonra verilecek şampiyonluğun iadesi kararı (küme düşme olmasa dahi) UEFA gözünde itibarımızı sıfıra indirmekle kalmaz, muhtemelen
alacağımız bir süre kupalara katılmama cazası sadece FB değil, önümüzdeki senelerdeki bütün şampiyonlarımıza da korkunç maddi zararlar verecektir.
İki çift söz de TFF'ye;
1) Hazretleri buyurmuşlar ki "29 Haziran 2011 tarihi ile birlikte sadece Türkiye Futbol Federasyonu'nun yönetimi değişmemiş, futbolumuzda yeni bir dönem de başlamıştır."
Sen ne zaman göreve geldin? Sana kimin destek kimin köstek olduğunu ne zaman unuttun? Şu ana kadar ne icraat yaptın ki oturduğun yerden yeni dönem başlatıyorsun?
2) TFF ne zamandan beri şike ile ilgili alınacak kararları kulüp temsilcilerine devretti?
3) UEFA senden "şüphe üzerine" dahi ciddi yaptırımlar beklerken sen günü kurtarmak amacıyla herşeyi görmemezlikten gelip sonra nasıl benim takımlarımı şampiyonlar
ligine al diyeceksin?
Ünal Aysal kalkıp Fenerbahçeyi küme düşürün demedi. Zaten biz dahil bütün kulüplerin TFF toplantısında vardığı ortak görüş budur çünkü sadece Fener değil hangi
3 büyük küme düşerse düşşün bütün kulüpler ve Türk futbolu çok büyük maddi zarara uğrar. Delil varsa maddi zarar gerekçe gösterilerek küme düşürmemek ve sadece
puan indirimi vesaireye gitmek ne kadar etik ve yönetmeliklere uygundur tartışılır ama gerçek budur.
Şahsi fikrim TFF'nin alacağı karar şu olmalıydı:
Şu ana kadar savcılığın yürüttüğü soruşturmanın, FB Başkanı ve yöneticilerinin cezaevinde olmasının ve adı geçen birçok klüp yönetici ve futbolcunun
gözaltında olmasının, UEFA kriterlerince yeterli "ŞÜPHE" uyandırdığına kannat getirilmesi için yeterli olduğu ve bu şartlarda FB'nin Şampiyonlar Ligine
katılacak takımlar listesine alınmasının mümkün olmadığını açıklamak. Küme düşürülme vs. gibi yönetmeliğin gerektirdiği son kararlar ve cazalar için
iddanamenin son aşamaya gelmesini ve bütün delillerin TFF'ye ulaşmasını beklemeye karar vermek.
Böylece en azından UEFA gözünde temize çıkar, olası bir şampiyon değişimi ve ceza durumunda da, Avrupa Kupaları fikstürünü sezon ortası berbat edip
dünyaya rezil olmaktanda kurtulurduk.
"Peki FB suçlamalardan aklanırsa ne olacak" sorusunu soracaklar olacaktır. Eğer bütün bu deliller, gözaltına alınan yüzlerce kişi,
hapse atılan başkan ve yöneticiler, telefon konuşmaları, fotolar, itiraflar, gürültü, patırdı, soruşturma sonrası savcılık ve TFF çıkarda,
"Aaa pardon bi yanlışlık olmuş FB ve olaya karışanlar tamamen suçsuzmuş kusura bakmayın" derlerse...
Türk futbolu bitmiştir. Hakkaten bitmiştir.