Profondo Rosso (Deep Red) (1975)
Film Hakkında : Caz piyanisti ve müzik hocası Marcus Daly, kanlı bir cinayete şahit olduktan sonra, cinayetin ardındaki gizemi araştırmaya başlar. Zamanla cinayetlerin sayısı artmaya başlar ve Daly cinayetlerle kendisi arasındaki bağlantıdan yola çıkarak, katilin kim olduğunu bulmaya çalışır. Katile giden yol, sırlarla dolu bir bulmacayı andırmaktadır.
Bir kadının aynadan yansıyan parçalanma sahnesinden bir başka karakterin kolye ile öldürülmesine kadar, etrafa saçılan kan miktarı karakterlerin kalbinin bir daha atmayacağının garantisini veriyor. Korku sineması hayranları bu filmle bir türün doğuşuna ve dehşet kültürünün en başarılı mimarlarından biri olan Dario Argento tarafından şekillendirilişine tanıklık ediyorlar. Sinema tarihinde geçmişe doğru yolculuğa çıkıp bu denli eğlenceli, dehşet verici, görsel açıdan çarpıcı ve önemli bir türün evriminin ilk aşamasını ziyaret etme fırsatını her zaman elde edemeyebilirsiniz.
Suspiria’nın yönetmeni Argento’nun Suspiria’ya göre daha az bilinen ama hayranları tarafından el üstünde tutulan korku başyapıtı Profondo Rosso. Klasik korku filmlerinden ayrılan türlü özellikleri var, giallo türünü temize çeken senaryosu ve dehşet anları başta geliyor.
Değerlendirmem : Tam anlamıyla bir korku/gerilim başyapıtı...Önce polisiye olarak başlar,gizem faktörü filmden eksik olmaz...Sonrasındaki dehşet anları,kanın gövdeyi götürmesi,merak,gizem,ipucu arama derken film kendine bir anda bağlar,gözünüzü ekrandan ayıramaz ve filmin sonundaki sürprizle "hadi be" tarzı bir şaşkınlıkla, hikayenin aslında ne kadar örgülü olduğuna şahit olursunuz.
Bana göre Argento'nun aynı türde ve daha fazla bilinen Suspiria'dan daha üstün bir klasiği...Suspiria'da bir andaki vuruculuk bu filmde daha bir yayılmış, daha bir gizem öğesi katılmış şekildedir..Ayrıca daha eğlenceli...Eksik yanı ise hassas ve cesareti az olan piyanistin dedektiflik konusundaki üstün gayretleri,bir geceyarısı hayaletli denilen eve gözünü kırpmadan gitmesi..Tabi burda yönetmen bir tezat oluşturmak istemiş olabilir ama bana abartı geldi...
Müziklere de değinmek gerek,filme ayrı bir hava katmıştır...Özellikle çocuk müziğinin kullanılmasını da filmin sonunda anlıyorsunuz....70'lerde çekildiğini düşünürsek türdeşlerine göre zamanının çok ötesinde olduğunu söyleyebiliriz.Orjinal dilinde altyazılı izlenmesi tavsiye olunur...8,5/10