Eskişehirspor'un genç yıldız adayı Mehmet Özcan, sadece futboluyla değil beyefendi kişiliğiyle de ön plana çıkıyor.
Mehmet Özcan, Eskişehirspor'un 41 numaralı formasını giyen dinamosu... 41 numara onun memleketinin plaka kodu değil, zira kendisi Adana doğumlu. Kendi ifadesiyle izleyenlerin 41 kere maşallah demesi için bu numarayı seçtiğini söyleyen, formasını şortunun içine sokarak sahadaki duruşuna eski zaman futbolcularının beyefendiliğini ekleyen biri ve kuşkusuz bu sezon Eskisehirspor'un geçtiğimiz sezon verdigi mücadelede en cok hayranlık uyandıran gençlerin başında gelen isim.
Mehmet'in Eskişehirspor ile yolları 2016 yılında kesişiyor, O dönemde memleketinin amatör lig ekiplerinden Adana Gençlerbirliği formasıyla U16 Türkiye şampiyonluğunu Eskişehir'de kazanırken dikkatleri üzerinde toplamayı başarıyordu. Dönemin teknik direktörü Samet Aybaba'nın isteği ile takıma katılan Mehmet, bu sezonun başına kadar istediği süreleri alamamıştı ancak transfer yasağının kalkmaması ile genç oyunculara tabiri caiz ise gün doğmuş oldu.
Sezonun ilk maçlarından itibaren sahada topu her ayağına aldığında ne yapmak istediğini bilen tavrı ile soğukkanlı bir duruş sergileyerek taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmaya başlayan Mehmet, geçtiğimiz sezon ligin ilk yarisinda gençlerden oluşan savasçı kadronun sanki saha icindeki abisiydi.
Altının çizilmesi gereken en önemli özelliği daha ilk maçında farkedilen fiziksel temasa girmekten hiç çekinmemesi, kalçasını ve bacaklarını ikili mücadelelerde çok doğru bir zamanlama ile kullanmasıydı. Genellikle bu tip mücadeleye girdiği rakip takım oyuncuları kendini yerlerde bulurken başarıyla topu kapan, saklayan ve takımı hücuma çıkartan Mehmet, taraftara bu anlarda inanılmaz bir coşku veriyor, takımını da motive eden bir gladyatör profili çiziyordu.
Ligin ilk yarısında izlediğimiz Eskisehirspor topun arkasında bekleyen, rakibi oynatmamaya odaklı bir takım iken Mehmet Özcan bu defansif takımın önliberosu olarak yüksek ikili mücadele kazanan, kesici - süpürücü oyuncu hüvviyetindeydi. İkinci yarı transfer tahtasının açılması ile senaryo değişmiş oldu. Revizyona uğrayan kadroda da kendisine yer bulan Mehmet, bu sefer oyunun iki yönünü de ne kadar muazzam oynayabileceğini bizlere gösterdi. Zira takım hücumu düşünmeye başladıkça Mehmet'in diğer meziyetleri de dikkat çekmeye başladı; İleri uzun, isabetli ve gollük pasları, geniş oyun görüşü, pas dağıtımında ki insiyatif alışı, box to box oyuna yatkın olan kondisyonu ve top ayağındayken güven veren top tekniği ile günümüz futbolunda nadir bulunan sekiz numaralardan biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte olduğu çok açık.
Hal böyle olunca da yetenek avcılarının radarına girmesine şaşırmamak gerek. Şu sıralar kendisi ile ilgili transfer dedikoduları henüz bir resmiyet kazanmamış olsa da gerek Eskişehirspor Teknik Direktörü Fuat Çapa'nın demeçleri gerek yerel ve ulusal basında yayınlanan haberlere göre Mehmet Özcan'ın başta Almanya ve Fransa'dan olmak üzere bir çok ekip tarafindan takip edilmeye başlandığı artık bir sır değil.
Son yıllarda bir çok genç futbolcuyu Türk futboluna kazandıran Eskisehirspor'un devre arasında içerisinde bulunduğu darboğazda biraz olsun nefes almak adına, yine bu senenin göz dolduran oyuncularından Cemali Sertel'i Başakşehir Spor Kulübüne satması örneginde olduğu gibi sezon sonunda da Mehmet Özcan'ın yüksek bir bonservis bedeliyle başka bir camianın yolunu tutmasına onay vermesi çok olası bir senaryo olarak karşımızda duruyor.
Eskişehirspor'un mali sıkıntılar çekmesi nedeniyle kendi özkaynaklarına dönmesi, hem biz futbolseverleri endüstriyel futboldan amatör ruha tekrar döndürmüş oldu hem de içimizdeki potansiyeli görmek adina müthiş bir firsat yarattı.
Son olarak formasını şortuna sokan 41 numaralı çocugu izlerken, uzun yıllar 41 kere maşallah demek dileğiyle umarım yolu açık olur.
İlkut Keskin
