galatasaray sözlükten bir sistem yazısı - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

galatasaray sözlükten bir sistem yazısı


Bana kalırsa kulübümüzün artık Ajax, Benfica gibi daha 11, 12 yaşından itibaren genç yetenekleri yetiştirip Galatasaray kültürünü aşılaması ve zamanı geldiğinde onları takıma monte etmesi gerekmekte. Hangimiz Benfica maçında adamlar as oyuncularının çoğunu getirmedi bunları havada karada yeneriz demedi ki... Peki sonuçta ne oldu adamlar gençler ile resmen dağıttılar bizi acı ama gerçek maalesef bu. Ülkemizde ise maalesef bir genç oyuncuyu sahaya sürüp başarılı olunca ve hemen yurt dışından talibi olunca satma mantığı var.
Örneğin Ozan'ı değerinden çok daha düşük fiyata sattık. Devre arasında neredeyse Yunus'u da bedavaya satacaktık son dakika direkten döndü. Maalesef bu iş milyonlarca euro verip isim yapmış adamları almak ile olmuyor. Dün resmen futbol dersi verdiler bize o gencecik çocuklarla. Umarım en kısa zamanda takımımız kendini toparlar ve hak ettiğimiz eski günlere döneriz...
 
. şu "iyi futbol iyi oyuncularla oynanır" geyiği bitsin artık. dünya 1990'lardaki gibi değil. iyi oyuncular sadece sistemin daha hızlı özümlenilmesini sağlar. 1000 antrenmanda değilde 100 antrenmanda aktarırsınız istediklerinizi. oyun sıkışırsa 3-4 adam geçer filan. sistem her şeydir. sistemi belirleyende sahadaki matematiktir. tabi siz her sorunu oyunculara yıkmaya devam edin.

Adam haklı beyler. Örneğin Nuri Şahin Bundesliga'da, Dortmund'da harikalar yaratırken o dönemde oynadığı Milli Takım'da hiçbir varlık gösteremiyordu. Mİchael Carrick yıllarca United'da orta saha oynadı. Türkiye'ye gelseydi, ikinci maçında kim bu kütük derlerdi adım gibi eminim.
 
Adam haklı beyler. Örneğin Nuri Şahin Bundesliga'da, Dortmund'da harikalar yaratırken o dönemde oynadığı Milli Takım'da hiçbir varlık gösteremiyordu. Mİchael Carrick yıllarca United'da orta saha oynadı. Türkiye'ye gelseydi, ikinci maçında kim bu kütük derlerdi adım gibi eminim.
Dernek ki millet boşuna 40-100 milyonları döküyor bir futbolcuya.
 
Dernek ki millet boşuna 40-100 milyonları döküyor bir futbolcuya.

Bence bu konu içinden çıkılmaz bir yere ulaşıyor.

Tavuk yumurta sorunu gibi.

Örnek vermek gerekirse Salah'ı sistem ve hoca mı elit seviye oyuncu yaptı yoksa Salah mı Liverpool'u uzun bir aradan sonra şampiyonluk yarışına soktu?

Bu ikisi birlikte ilerliyor bence.

Guardiola'lı Barca ile hemen hemen aynı kadrolu 1-2 yıl sonraki Barca arasında çok fark vardı.

Ama bir yandan da elinde mükemmel ortasahalar olmadan Guardiola'nın City'si gibi oynayamazsın da.

Tek bir cevabı yok bu sorunun.

Ama orta ve uzun vadede sistem bireysel kaliteyi yener her zaman.
 
Dernek ki millet boşuna 40-100 milyonları döküyor bir futbolcuya.

Millet bir sistem oturtuyor, ona göre transfer yapıyor. Örneğin Simeone mevcut oyun sisteminde Arda'nın boşluğunu doldurabilmek için 155 milyon euro para harcamış. Aldığı topçuların çoğu Arda'dan yetenekli diyebileceğimiz isimler ama Simeone'nin oyun sisteminde Arda'nın görevini üstlenebilecek yapıda değillermiş.

 
Millet bir sistem oturtuyor, ona göre transfer yapıyor. Örneğin Simeone mevcut oyun sisteminde Arda'nın boşluğunu doldurabilmek için 155 milyon euro para harcamış. Aldığı topçuların çoğu Arda'dan yetenekli diyebileceğimiz isimler ama Simeone'nin oyun sisteminde Arda'nın görevini üstlenebilecek yapıda değillermiş.

Evet ve hayır. Sisteme uygun futbolcu olması gerektiğini kesinlikle bende savunurum ama futbolcunun kalitesi de aynı derecede önemli.
 
Bazen de sistem hiç beklenmedik adamları yıldız yapabilir.

Sneijder in Inter vs. Sneijder in Real

Fatih Terim'li Donk, önceki Donk

Tudor'lu Fernando, sonraki Fernando

Yine Mourinho'lu takımdaki Milito ile önce ve sonraki Milito.
 
Bence bu konu içinden çıkılmaz bir yere ulaşıyor.

Tavuk yumurta sorunu gibi.

Örnek vermek gerekirse Salah'ı sistem ve hoca mı elit seviye oyuncu yaptı yoksa Salah mı Liverpool'u uzun bir aradan sonra şampiyonluk yarışına soktu?

Bu ikisi birlikte ilerliyor bence.

Guardiola'lı Barca ile hemen hemen aynı kadrolu 1-2 yıl sonraki Barca arasında çok fark vardı.

Ama bir yandan da elinde mükemmel ortasahalar olmadan Guardiola'nın City'si gibi oynayamazsın da.

Tek bir cevabı yok bu sorunun.

Ama orta ve uzun vadede sistem bireysel kaliteyi yener her zaman.
Arkadaşa yukarda yazdığım cevabı yazayım isminle.
İkisi de ayrı önem işgal ediyor bence.

Ha bazı sistemler mevcuttur ki, bunların hepside savunmaya dayalı olabilir,
burada oyuncu kalitesi net sisteminin arkasında olup ta yinede başarılı bir takım görüntüsü getirebilir.

Bunun örneklerini çok gördük.

Ama oyun olarak üstün ve hücumda göze hoş gelen bir oyunu oynamak isteyen kulüpler, ki bizim gibi taraftarı büyük sayıda olan büyük kulüplerin istediği oyunu tarzıdır genellikle, kaliteli oyuncularda gerekir sistemin yanında.
 
Örneğin 11-12 sezonundaki Melo ve Selçuk'un yüksek performansı, skora katkı sağlamaları tamamen sistemle ilgili. İki oyuncu toplam 25 gol atmış. O sezon 4-4-2 oynuyorduk. Kenarda oynayan oyuncular mücadele gücü yüksek isimlerdi. Oyunu iki yönlü oynayabiliyorlardı. Forvetteki oyuncular da ileride baskı kurabiliyordu. Şimdi tam tersini düşünelim, örnek veriyorum takım o sezon 4-2-3-1 oynasaydı ve bu ikilinin önlerinde oynayan dörtlü Feghouli, Onyekuru, Eren, Sinan Gümüş tarzı tembel ve savunma özelliği az olan adamlar olsaydı muhtemelen aynı skor katkısını alamayacaktık. Çünkü oyun sistemi gereği Selçuk ve Melo daha çok koşup, bu adamların açıklarını kapatmaya çalışacaklardı.
 
Üst Alt