Hepimiz 10'u Steaua Bükres günlerinde tanıdık. Oradan Real Madrid, kısa bir süre Brescia, Barcelona ve GALATASARAY...
O'nu bize gelmeden önce imrenerek izlediğimizde bir çoğumuzun aklına bile gelmiyordu bir gün formamızı giyeceği. O gün geldiğinde ise hepimiz çılgınlar gibi sevinmiştik. O zamanlarda hatta babam bu transfere inanamamış ve yanılmıyorsam Hagi'nin ilk maçı olan hazırlık maçında Monaco'yla oynadığımız maçı staddan izlemiştik. Aslında Hagi'nin yaptıklarınıda fazla anlatmaya gerek yok. Türkiye tarihinin en iyi yabancısı, bana göre Messi ve Cruyff'dan sonra en iyi oyuncuydu. Hatta öyle bir oyuncuydu ki Cruyff gibi bir reise bile onu göndererek hata yaptığını itiraf ettirmişliği bile vardır.
Ama teknik direktörlüğü için aynı şeyleri söylemek imkansız. Klasik, teknik direktörlük kariyerinde neler yaptığı/yapamadığınıda anlatmak istemiyorum. Rijkaard'a inanılmaz güvenen birisiydim. O gittiğinde çok üzüldüm ama Hagi geldiğinde, Hagi'nin teknik direktörlük namına hiç bir numarasını görememize rağmen içime umut serpmişti. Hep güvendim, güvendiğimi söyledim. Her oyuncu ve teknik direktöre ilk geldiği zaman güvendiğim gibi. Ama olmadı, olmayacak. "Kadro yeterli değil" gibi laflar yersiz. Kadromuz Galatasaray tarihine göre yetersiz olabilir ama Türkiye'de bir kaç takım dışında bu kadronun kötü olduğu bir takım yok. Yani en kötü ilk 3'e girmemiz gerekirdi. ama şuanda taraftarımızın konuştuğu konu, ilk 10'a girebilir miyiz? Komik.
İşte Hagi'nin yaptığı yanlışlardan bir kaçı;
- Kaleye sırf Steaua'dan olsun diye ve bir zamanlar iyiydi diye Zapata.
- Yabancı kontenjanın yetmesine rağmen Hakan'ın oynayıp, Çağlar/Insua'nın yedek oturması.
- Neill'dan ortasaha, Cana'dan stoper yapma fantezisi.
- Serkan'ı sağ bek, Sabri'yi ortasahada oynatıp, 4 milyon verdirttiği Yekta'yı yedek bırakması
- Forvet diye aldığı Stancu'yu, kanatlara kaydırma fantezisi.
- Ve en önemlisi takımda bu kadar yaratıcı oyuncu özellikli oyuncuyua ihtiyaç olmasına rağmen, mevkisinin sayılı isimlerinden biri olan Misimovic'i egolarına kurban etmesi.
- Her maçtan sonra çıkıp, şanssızdık, ders alacağız, vb. türden açıklamalar yapması.
- Oynadığı takımlara karşı -büyük/küçük ayırt etmeden- skor koruma hastalığı ve malum üç kişiyi oynatarak bunu yapabileceğini düşünmesi.
Lütfen efsane kal Hagi.