House of Cards | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

House of Cards


House-of-Cards-397061.jpg





90’lı yıllarda, politikacı yazar Michael Dobbs tarafından yazılan aynı adlı kitaptan esinlenen ve BBC’ye mini dizi olarak uyarlanan “House of Cards”, şimdi Amerikalı yapımcılar tarafından bir kez daha, üstelik muhteşem bir kadro eşliğinde televizyona aktarıldı. Son yıllarda “The Curious Case of Benjamin Button” ve “Social Network” filmleriyle ses getiren David Fincher tarafından yapımcılığı ve yönetmenliği üstlenen dizinin başrollerinde, Fincher’ın filmlerinde de rol alan iki ünlü yıldız yer alıyor. “Seven” filminde birlikte çalıştığı Kevin Spacey ve “The Girl with the Dragon Tattoo” filminde rol alan Robin Wright.

“House of Cards” Washington’da hırslı bir politikacının zirveye tırmanışını anlatıyor. Kevin Spacey tarafından canlandırılan Francis Underwood yıllarını Beyaz Saray koridorlarında geçirdikten sonra, artık başkanlık seçimlerine adaylığını koyması gerektiğini düşünüyor. Ne de olsa bunca zaman o koridorlarda gördüğü tüm üst düzey bürokratlar ile ilgili her türlü bilgiye sahip. Kimi hangi dosyayla tehdit edeceğini biliyor. Bu gözü kara politikacının Robin Wright tarafından canlandırılan eşi Claire’in de ondan aşağı kalır yanı yok. Francis Underwood’un başkanlık koltuğuna ilerlemek için adeta iskambil kağıtlarından bir ev gibi itinayla inşa ettiği stratejisini ilgiyle takip edeceksiniz.
 
Dizinin konusunu göremediğim açıyorum.
Ayrıca 3.sezonun tüm bölümleri geçtiğimiz hafta sonu itibariyle yayınlanmıştır.
 
Ben her daim burdayım abi.
Siyaset ve politikadan hiç haz etmeme rağmen ağzım açık şekilde izledim ilk 2 sezonu.Mutlaka sen de beğenirsin yani şüphem yok
 
3.sezonu bitirdim.İlk 2 sezona nazaran ağır bir işleyişe sahip ve farklı çizgilerde devam etti.En başta 3.sezonun en büyük kazancı Putin'i oynayan adam oldu ve Frank ile olan sahneler keyifliydi,ayrıca Doug'un geri dönmesi yine bir artı.Bunun dışında Rachel olayı gereğinden fazla uzatılmış,Tom yates karakteri de sürekli etraflardaydı ancak ondan pek bişey çıkmadı.Yine ilk 2 sezonda sıkça karşımıza çıkan ve dizinin en sevdiğim yanlarından biri olan Frank'in seyirciyle konuşması bu sezonda çok seyrek gerçekleşti.Dizinin genel gidişatında Frank giderek yalnızlaşan ve kartlarını yanlış oynayan bir görüntü sergiledi.Tabi bunda tamamen ülke yönetimini ele alması ve bu sezonki rakiplerinin daha güçlü olmasından kaynaklı.Rusya ile olan ilişkiler,Ürdün Vadisi sorunu,adaylık sürecinde Dunbar ile çekişmeleri.Son olarak da Claire'in kezbanımsı tavırları üstüne tuz biberi oldu.4.sezonun daha sürükleyici ve bol entrikalı olmasını bekliyorum.
 
Frank Underwood diye bir adam var politikacı. Hanımıyla bunlar siyasetin esiri olmuş, ona dalavere çevirelim buna pislik yapalım derken bu adam ABD Başkanı oluyor. Sürekli bir pirzola yeme mevzusu var bu dizide. Et kombinası reklamı var gibi bilmiyorum. Sonra bunun hanım et yemekten mi bıkıyor nedir terk ediyor bunu. Bizim ülkede bunu çeksen senaristinden ışıkçısına herkesi tutuklarlar öyle acayip bir dizi.
 
Frank intihar eder. Karisi geri doner oldugunu gorunce intihar eder. Son.

Frank Underwood gibi vizyonlu bir baskani Galatasariyimizin basinda gormek isteriz.
 
İlk 4 bölümü bitirdim.Tabi son bölüm Frank'in vurulmasıyla şok edici oldu.Bu sezon Claire ile bayağı çekişecek gibi gözüküyor.Neyse hele bi ayağa kalksın da reis çok can yakacak.
 
Üst Alt