İbrahim Ege, Denizlispor'a yakın ! | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

İbrahim Ege, Denizlispor'a yakın !


Denizlispor, Diyarbakırspor'un serbest bıraktığı eski futbolcularından İbrahim Ege'yle önce söz kesti, ancak sözleşmenin süresi konusunda anlaşma sağlayamayınca transferi askıya aldı.



Ankara'da bulunan teknik direktör Hakan Kutlu, İbrahim Ege'yle kesin anlaşmaya vardıklarını açıklarken, tecrübeli futbolcu sözleşme imzalamak için Denizli'ye geldi. Denizlispor'daki görüşmede Menajer Özhan Çetin hazırlanan sözleşmeyi imzalaması için İbrahim Ege'nin önüne koydu. Ancak İbrahim Ege ve menajeri, 1.5 yıl yerine altı aylık anlaşmada ısrarcı oldu. Bu gelişme hakkında bilgi verilen İstanbul'daki Başkan Ali İpek, Menajer Çetin'e, "İmza attırmayın. Onların değil, bizim dediğimiz olacak. Altı aylık futbolcu istemiyorum" dedi.



Tarafların yarın bir kez daha masaya oturması bekleniyor. Eğer anlaşma sağlanırsa İbrahim Ege imza atıp antrenmana katılacak. İbrahim Ege, 2006-07 sezonunun devre arasında Denizlispor'a transfer edilmiş, disiplinsiz davranışları nedeniyle sezon sonunda sözleşmesi sona ermeden gönderilmişti.



kaynak: sporx.com
 
'50 bin değil 550 bin dahi olsa...'



İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ ve antrenör Arif Erdem Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere NTV Spor canlı yayınında cevap verdiler.



İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ ve antrenör Arif Erdem şike iddialarına NTV Spor'dan cevap verdiler. Antalya'da NTV Spor'dan Özgür Buzbaş'ın sorularını yanıtlayan Gümüşdağ ve Erdem bu iddialara sert tepki gösterdiler.



GÜMÜŞDAĞ: FEDERASYONDAN HIZLANDIRMA İSTEDİM

Göksel Gümüşdağ "Haberi uçakta okudum. Uçaktan indikten sonra birkaç görüşme yaptım. Bochum savcılığının ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun bilgisi olmamasına dahi haberin bu şekilde verilmesi bizi hayretler içinde bıraktı. Manşetten verilen haberle ilgili başkan olarak bu açıklamayı yapmalıydım. Biz Arif Erdem, Erman Kılıç ve Hasagiç'in bu içinde olduklarını düşünmüyoruz. Ben Mahmut Özgener ile görüştüm ve bu işin hızlandırılması için talepte bulundum. Bochum Savcılığı'nın muhatabı Türkiye Futbol Federasyonu'dur. Biz bu habere gülüp geçtik. Bu konu bizim için kapanmıştır" dedi.



ARİF ERDEM: 50 BİN DEĞİL 550 BİN SAYFADA BİLE BULAMAZLAR

Göksel Gümüşdağ'dan sonra konuşan antrenör Arif Erdem ise "İddialar çok komik. Böyle bir haber yapılması düşündürücü. İnsan onuruyla yaşar. Ben de onun için yaşarım. Dilin kemiği yok. O maçı da hatırlıyorum. Gençlerbirliği de düşme potasındaydı. Böyle birşey içinde anılmaktan çok rahatsızım. Biz kulüp olarak bunları asla tasvip etmeyiz ve kaçarız. Biz onurumuzla yaşayan insanlarız. Gazete okuduğumuz kadarıyla 50 bin sayfa varmış telefon kayıtları. 50 bin değil 550 bin sayfa getirseler benim ismimi yine bulamazlar. Biz bu tarz haberlerle sevinecek, üzülecek insanlar değiliz" ifadesini kullandı.



Kaynak: NTV Spor
 
Cevap: '50 bin değil 550 bin dahi olsa...'



Göksel Gümüşdağ yanar döner bir adam ondan beklerim ama Arif Erdem benim bildiğim namazında niyazında dürüst bir adam,belki zamanında bize çok penaltı kazandırdı değişik yollarla :p ama o kadar değildir.
 
Cevap: '50 bin değil 550 bin dahi olsa...'



milliyet internet sayfasinda haberin linkine hemen arifin resmini koymus ee adiler belediyenin baskaninin hocasinin resmini koyunsana hemen arifkini koymuslar ne soysuzlar bunlarya
 
Beşiktaş'ta Teknik Direktör Mustafa Denizli'nin "disiplinsiz" olduğu için ısrarla kadroya almak istemediği Batuhan'ın gönderilmesine Başkan Yıldırım Demirören de ısrarla karşı çıkıyor.



Başkan Demirören'in Batuhan'ı göndermeme isteğine karşın genç oyuncuyu sezon başından bu yana transfer etmek isteyen Eskişaherspor'un teklifleri de son bulmuyor. Son olarak Kırmızı - Siyahlı ekibin teknik direktörü Rıza Çalımbay, Demirören ile özel bir görüşme yaparak Batuhan konusundaki isteğini bir kez daha dile getirdi.



Demirören ise "Batuhan'ı bırakmak istemiyorum. Mutlaka kadromuzda yer alması gerektiğini düşünüyorum" diyerek teklifi yine geri çevirdiği belirtildi. Beşiktaş Başkanı'nın bunu teknik direktör Mustafa Denizli'ye de ileteceği ve Batuhan'ı oynatmasa da takım kadrosunun içinde tutmasını isteyeceği ifade edildi.



Beşiktaş'ta Batuhan dışında yaşanan bir diğer sıkıntı ise Delgado'nun durumu. Arjantinli yıldızın ikinci yarıda oynayıp oynamayacağı ya da takıma girmesi durumunda takımdan kimin ayrılacağı bu hafta içinde kesinlik kazanacak.



Arjantinli yıldıza bugün tesislerde Kulüp Doktoru Devrim Urgun tarafından yapılan testlerin sonuçlarının yarın ortaya çıkacağı ve raporun Denizli'ye verileceği belirtildi. Denizli'nin ise Delgado'nun raporuna göre yönetimle görüşeceği ve takımdan ayrılacak ismi yönetime bildireceği ifade edildi.



Bu arada siyah beyazlı kulüp geçtiğimiz günlerde sözleşme yenilediği Holosko'nun 3. 5 yıl için toplam 6 milyon 400 bin Euro alacağını açıkladı.



Ligtv.com.tr - VideoHaber - Batuhan'a Demirören vetosu
 
Galatasaray'ın, Tottenham'dan satın alma opsiyonlu olarak kiraladığı Giovani Dos Santos, kaliteli bir kadroya sahip olduklarını belirterek, iddialı açıklamalar yaptı.









Sarı-kırmızılı takımda geçirdiği ilk günlerini Meksika'nın Record gazetesine anlatan 20 yaşındaki oyuncu, Türkiye'ye ayak bastığı andan itibaren adeta hayal dünyasında yaşadığını söyledi. Giovani, “Türkiye'de futbol din gibi. Burada herkes futbol konuşuyor. Taraftarların takım sevgisi inanılmaz. Bana da büyük ilgi gösterdiler. Bu sevgiyi karşılıksız bırakmamak için çok çalışmam gerekiyor” diye konuştu.



Meksikalı futbolcu, Galatasaray'a 4 aylığına gelmesine rağmen kısa sürede büyük başarılar elde etme şansına sahip olduğuna dikkat çekti.



Genç yıldız, “Dört ay içinde Süper Lig, Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi'nde şampiyonluk yaşayabilirim. Bu kupaları kazanmamız benim kariyerim için de çok iyi olur. Kadromuzdaki futbolcuları gördüğüm zaman ilk olarak böyle bir takımın :)neden Şampiyonlar Ligi'nde yer almadığını düşündüm. Bana göre bu kalitedeki bir takımın gerçek yeri Avrupa Ligi değil Şampiyonlar Ligi'dir” ifadelerini kullandı.Kaynak: Milliyet
 
Rijkaard'ın taktiği belli oldu



Galatasaray Antalya kampını tamamlayarak İstanbul'a dönerken teknik direktör Rijkaard'ın Atletico Madrid karşısında son dönemlerde yedek soyundurduğu Servet'i savunmanın göbeğinde Emre Güngör'le birlikte oynatmayı planladığı öğrenildi.



Hollandalı teknik adamın Neill'ı ise ön liberoda görevlendirerek orta sahada Mustafa Sarp, Mehmet Topal ve Neill gibi mücadele gücü yüksek oyunculardan faydalanmayı planladığı belirtildi. Savunmanın sağında da yine mücadele gücü yüksek bir başka ismi Barış Özbek'in yer alacağı ifade edildi.



Sakatlığı hızla düzelen Arda Turan'ın Atletico Madrid kafilesinde yer alacağı ve büyük bir olasılıkla ilk 11'deki forma giyebileceği bildirildi. Rijkaard'ın tüm planlarına buna göre yaptığı ve Arda-Keita-Elano isimlerinin İspanyol ekibine karşı en önemli kozlar olarak sahada yer alacakları öğrenildi.



Ligtv.com.tr - VideoHaber - Rijkaard'ın taktiği belli oldu
 
B_6223_2b.jpg




Arda: "Avantajlı Skor Elde Ettik"



Takım kaptanı Arda Turan, Atletico Madrid maçının ardından karşılaşma ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ortaya iyi bir mücadele koyduklarını kaydeden Arda, tarftarlara desteklerinden ötürü teşekkür etti.



Tüm takımın maçın önemini uygun hareket ettiğini belirten Arda, "Gol yesek bile disiplini bozmadık. Tabii ki İstanbul’da daha zor olacak. Kontratak oyuncuları var ve daha etkili oynayabilirler. Ama avantajlı skor elde ettik. Ali Sami Yen’de taraftarımızın da desteği ile bu turu geçmek istiyoruz" dedi.



Her iki kulvarda istedikleri sonuca ulaşmak için çalıştıklarını belirten Arda, “Her maçımız zor. Her maçta kaybettiğimiz şeyler aynı. Tabii Atletico maçı kaybederseniz eleneceğiniz bir maç. Beşiktaş maçı ise sonuçta bir derbi. Ama 3 puan olarak bakmalıyız buna. 3 günde bir maçımız var ve çok önemli maçlar oynuyoruz. En önemli maç önümüzdeki maç olan Beşiktaş maçı. Fedakarlıklar yapıyoruz, elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Umarım her iki kulvarda da istediğimize ulaşırız” diye konuştu.



Arda: "Avantajlı Skor Elde Ettik" - 19.02.2010 01:50 (UEFA AVRUPA LİGİ) Galatasaray.org
 
20100217_guiza.JPG




Fenerbahçe Yönetimi Lille yenilgisinin faturasını Daniel Güiza’ya çıkarıp, İspanyol oyuncuya duyduğu güveni tamamen yitirirken, Teknik Direktör Christoph Daum’un hedefindeki isim ise Fabio Bilica oldu



Fenerbahçe’de Lille yenilgisi sonrası Daniel Güiza yönetimin, Bilica ise Teknik Direktör Daum’un hışmına uğradı.

Karşılaşmada iki net pozisyonu harcayan ve takımının rövanş maçına avantajlı bir skorla dönmesinin önünü tıkayan İspanyol oyuncu, kendisine sürekli arka çıkan Başkan Aziz Yıldırım da dahil olmak üzere tüm yönetimin güvenini tamamen yitirdi.



Teknik Direktör Daum’un sezon başından bu yana sürekli birinci santrforu olarak ilan ettiği, hatta Lille maçından sonra bile fazla eleştirmediği Güiza’nın, kaçırdığı pozisyonlar sonrası tepkilerini tribünden açıkca dile getiren yöneticilerin, İspanyol oyuncuyu tamamen defterden sildikleri öğrenildi.



Yönetim eleştiri oklarını Güiza’ya yöneltirken, Daum’un hedefinde ise Bilica vardı. Son maçlarda ciddi hatalar yapan ve savunmanın dengesini bozan tecrübeli oyuncunun performansından endişe duyan Alman hocanın, karşılaşma sonrası oyuncunun uyardığı öğrenildi.



Lugano’nun yokluğunda savunma kurgusunda sıkıntılar yaşayan Daum’un, Bilica’dan daha garanti oynamasını, arkadaşlarını zor durumda bırakacak pas ve driplinglerden kaçınmasını istediği bildirildi. Alman hoca, Bilica’ya özellikle antrenmanlarda yanındaki arkadaşıyla daha fazla çalışmasını öğütledi.



Kaynak: Milliyet
 
Insanlari tanimak zordur bilirsiniz. Hele tanidiginizi zannettiginiz insanlari, arkadaslari.. "Bir insan gercek karakterini zor durumlara dustugu zaman belli eder".



Alttaki paragraf, Ridvan Dilmen'in son yazisinin ilk paragrafi yani giris paragrafi. Paragrafta iki hayatdan ornekler vermis. Daum'un isleri duzeltebilecegini varsayarak "normal hayat"dan, takimi tamamen degistirip, parayi basip yeni takim kurmak adina "gercek hayat"dan bahsetmis. Bir Sizofren'in hastaligi ilerlemeden once kavramaya basladigi gibi "iki degisik hayati" dolu dolu yasamaya basladi.



Ridvan Dilmen:

"Christoph Daum, işleri düzelteceğine daha da bozuyor. İcraatları tamamen takımın aleyhine. Başarı için formül basit. 50-60 milyon euro harcanacak, takım yenilenecek. Bu da okyanus geçilmeden yapılacak".....



Yorum sizin



1271d1266992761-ridvan-dilmen-sizofrenmi_-thumbnail_jpg
 

Ekli dosyalar

  • thumbnail.jpg
    thumbnail.jpg
    3.3 KB · Görüntüleme: 142
Galatasaray Kasımpaşa karşısında yaydan çıkmış ok gibi hedefe vardı. Birbirinden güzel goller Ali Sami Yen’de Galatasaray’ın liderlik koltuğunda yayılarak oturmasını sağladı. Tahmin ediyorum ki bu takımı Digitürk’ten izleyenler de şöööle koltuklarına yaslanıp keyifle kahvelerini yudumlamışlardır…

Dile kolay birbiriden güzel tam 4 gol…



Millet hala çift santrfor mu tek mi diyedursun Galatasaray çağdaş futboldan örnekler vererek 4-6-0’ın bütün inceliklerini sahaya yansıtıp futbol zevki yaşatıyor seyredenlere…

Arda, Jo, Keita, Santos durmadan alan değiştirdi, herkes her yerden su gibi aktı.

Bir ara baktım; Jo sağ açıkta, Keita ortada forvetin ucunda, Santos sol kanatta…

Arda savunmaya kadar gelerek rakip kovalıyor.

Rijkaard’ın futbol şablonu meyve vermeye başladı.

Galatasaray mükemmeldi.

Taraftar da mor menekşe formanın uğuruyla takımıyla beraber coşuyor tribünlerde…

Duyduk duymadık demeyin müthiş bir takım geliyor, adı Galatasaray.

Bu futbol, taraflı tarafsız herkesi mutlu etmiştir.

Hele Giovanni Dos Santo!

Bücür kerata herkesi mest etti.





Kör talih, bu kadro Madrid maçında olsaydı ya…



Gel de üzülme bu kadro ve bu oyun Atletico maçında olsa Galatasaray şimdi hala Avrupa otobanında hızla yol alıyor olacaktı.

Tek kelimeyle; kör talih!

Fırtına Galatasaray siler geçerdi Atletico Madrid’i…



Kasımpaşa önünde Sabri’nin de kadroya girmesi, Mehmet Topal’ın orta alanda hem savunmasını beşlemesi hem aldığı topları forvetteki arkadaşlarına hatasız dağıtması, Neill’in futbol bilgisi, Servet’in de bu kez hatasız oynaması Galatasaray’ın savunma artılarıydı.

Ancak;

Daha ilk dakikalarda yenen gol savunmanın değil forvette Keita’nın top kaybıyla başlayan bir tehlikeydi, bereket yardımcı hakem ofsayti çok iyi yakaladı. Kasımpaşalı futbolcu kaleye şutunu çekerken arkadaşı Emre ofsaytteydi. Leo mükemmel refleksle topu tokatlayınca golü atan Emre topa vurmasa arkadan gelen golü atacak ve gol geçerli sayılacak. Emre vurdu gol iptal!

Galatasaray bu golü de yese hiçbir şey değişmezdi. Rijkaard’ın sahaya sürdüğü11 ve Galatasaray’ın taktik uygulaması bu maçı yine farklı bir şekilde koparırdı.

Takımda herkes görevini yaptı. Ayhan ve yerinde oynatılmayan Caner vasatı aşamadılar.

Sabri’nin de yenen golde ciddi hatası vardı. Son anda uyandı ama yetişemedi. Sabri genelde adamını kaçırıyor ama forveti desteklemekteki başarısı ve de Keita ile iyi bir ikili oluşturarak kanat ataklarını kamçılaması Sabri’nin artıları oluyor.



Giovanni Dos Santos ve Jo







Bu ikili daha yeni!

Buna rağmen -daha gelir gelmez AntiGalatasarylılarca acımasızca tenkit edilmelerine rağmen- çok kısa zamanda uyum sağladılar. Bunun sebebi şudur;

Rijkaard’lı Galatasaray çağdaş futbol uyguladığı için yabancıların intibak süreci de kısalıyor.

Çünkü onlar bu futbola yatkın.

Aslında Galatasaray tümüyle Rijkaard’ın oyun prensiplerini benimsese inanın tadından yenmeyecek. Çünkü kadro yavaş yavaş oturuyor. Yerli oyuncular bu formata daha yeni yeni adpte oluyor.

Ve bu kadro çok genç.

Daha tam anlamıyla hazır değil. Bu maçtaki oyun bana gelecek için;

Dikkat fırtına bir takım geliyor, dedirtti.

Fırtınanın, rakibi allak bullak eden gücü de bu maçta Giovanni Dos Dantos’tu.

Arda, Keita ve Jo da onun işini kolaylaştırdı. Hele bir de Elano gibi oyun zekası yüksek biri Ayhan’ın yerine takıma girerse bu Galatasaray tutulmaz!



Dos Santos hakkında gözlemlerim;

Bu maçın yıldızı Giovanni Dos Santos’tur

Takıma alışmış, kendine güveni artmış.

Topla mükemmel bir dostluğu var. Top sanki onun ikiz kardeşi, ya da sevgilisi…

Süratle akıp giderken küçük ve okşayıcı dokunuşlarla topu ayağından hiç açmıyor.

Aklında hep kaleye şut var ama egoist değil.

Dikine oynaması ve çok çabuk hareketlerle rakibi delişi aranan özellik.

Alan değiştirmesi ve atletik yapısı idman açığını kapattıkça ve takıma alıştıkça seyredene büyük zevk vereceğe benziyor.

Sevimli hali de başka bir güzellik. Hakemleri bile etkileyebilir.

Hepsinden ötesi; daha 21 yaşında.

İnanıyorum ki Giovanni her geçen gün futbolunun üstüne koyarak yarınlara koşacak.

Kasımpaşa karşısında bunu belli etti.



Jo da başka bir yetenek

Bilekleri çok yumuşak, oyun zekası işlek.

Takım oyununa uyumu kusursuz.

Hava toplarına hakimiyeti ve Arda-Keita-Jo-Santos-Caner iletişiminde oynadığı rol başarılı.

Forvetinde topu saklaması, arkadaşlarıyla yardımlaşması ve santraya kadar gelip rakibe basması artıları.

Galatasaray bu iki oyuncuyu sezon sonunda alabilirse esas o zaman başarılı bir Galatasaray Avrupa’da yine iz bırakır.



Arda ve Keita’yı harman edelim



Burada söyleyeceklerim var;

Arda ve Keita’yı harman etsek ve bu karışımdan eşit faydalar sağlamış iki oyuncu çıkarsak nasıl olur acaba?

Arda’ya Keita’nın süratini,

Keita’ya da Arda’nın akıl düzeyinden ve son vuruşlardaki başarısından fazla değil birkaç kırıntı versek…

Galatasaray şaha kalkar vallahi!



Keita çok koşuyor, tazı gibi hızlı koşuyor, rakibi sarhoş edip göbeğinden geçiyor…

Yüksek topları havada bile stop edişinde sihirli bir estetik ve ayaklarında sanki mıknatıs var…

Goldeki vuruşu filmatik!...

Amma;

Keita çok top kaybıyla oynuyor. Son vuruşları dağınık.

Üç pozisyonu heba etti. Yoksa Jo değil hat-trick, hat-safhada gol yapardı!



Nitekim üç de hata yaptı Keita, orta alanda top kaybetti kalesi tehlikeler yaşadı.

Bunları bu muhteşem maçtan sonra kötülemek için söylemiyorum.

Ya bunlar da aşılırsa Keita kendini toparlar Arda da hız kazanırsa şimdiden hazırlıklı olun;

Göz idmanı falan yapın,

Kafanızı sağa sola çabuk çabuk çevirme idmanlarına başlayın,

Hop oturup hop kalkmada bacaklarınızı kuvvetlendirin ki

Galatasaray maçlarını rahat seyredesiniz.

Yoksa topu göremezsiniz!





Tam teşekküllü hastanede tahlil gerek



Ve Galatasaraylılar şunu çok iyi bilsin ki;

Bir Güiza’ları yok!

Messi’ye rakip Santos’ları var!



Bu da işin şakası…

Fenerbahçe için sadece şunu söylüyorum;

İstanbul B.B’den yedikleri iki golü tam teşekküllü bir hastanede tahlile göndersinler…

Sonra da takım olabilmek için;

Daum’dan vaz geçip; Deivid’i, Selçuk’u, Mehmet Topuz’u yok saymayan Rijkaard gibi çağdaş bir beyin arasınlar.

İst. BB’ye yenilgiderinin sebebi budur.

Hani yeri geldi, diye söylüyorum.



Selçuk Yula’nın kulakları çınlasın;

Hani Fenerbahçe ikinci yarı çok avantajlıydı?

Hani maçlarını daha çok İstanbul’da oynayacaktı?

Hani liderliği tapulayacaktı?



Futboldaki gerçek hiç değişmez;

Önce eksiksiz takım yaratacak sonra iddia etmeye başlayacaksın.

Bakın Galatasaray ocak transferinde eksiklerini gideri lider oldu.

Fenerbahçe’nin eksiği çok.

Öyle süreli şampiyonluklar beklemek ve bunu önceden anons etmek sakıncalı muhabettir.



Şunu da söylemeden geçemem.

Alex de Souza’nın golünü de ayakta alkışladım.

Alex benim keyif saatim…

Attığı goldeki vuruşu…

Ve de havadayken gözleriyle topun gideceği yeri takibi, görülmeye değerdi.

Bayıldım… Futbolda böyle güzellikler gerek.

Oyundan atılışı yazık oldu.

Alex güzelliğini seyredememek acı bir şey…

Ayrıca bu zor maçlar arifesinde Alex’in olmaması da Fenerbahçe için ciddi kayıp!

Bursa da var hesapta…

Lig şenlenecek.



Fenerbahçe’nin maç sonrası yaptığı açıklama da abesle iştigal.

Yenen gollere bir baksınlar Fırat Aydınus’un günahsızlığı ortaya çıkar.



Kasımpaşa’nın talihsizliği maçın Sami Yen’de olmasıydı…



Yılmaz Vural’ı takımına oynattığı pozitif futbol için kutluyorum.

Helal olsun.

Kasımpaşa’nın savunması forvetinden çok daha iyi paslaşıyor. Galatasaray’ın etkin oyuncuları karşısında asla ezilmediler. Savunmalarından tıkır tıkır top çıktılar.

Beraberliği de Yekta ile yakaladılar.

Cenk’le pozisyon da buldular.

Takım olarak başarılıydılar ancak Galatasaray’ın futbol kalitesine mağlup oldular.

65’e kadar başa baş oynadılar. Beraberlik sonrası aşka gelen Galatasaray’ı durdurmaları mümkün değildi.

Keita’nın nefis golü,

Jo’ya yapılan penaltıdan kazanılan gol ve,

Keita’nın ayak içiyle dönerek kestiği topa vuruşu pek önlenecek gibi goller değildi.

Arda’nın ilk golü de bir emeğin mahsulüydü.



Galatasaray’ın oyununu ve attığı golleri gözlerinizi kapatıp şöyle bir hatırlayın;

Sabrili savunmanın ataklığını,

Mehmet Topal’ın çift yönlü mükemmel oyununu,

Arda-Keita-Jo-Santos’lu ataklarda ve gollerdeki en az beş pasın güzelliği,

Kapalı gözlerde vallahi rüya gibi…



Tebrikler Galatasaray.

Kovun gitsin Rijkaard’ı…

En yakın rakibe;

Beş puan da fark atılır mı?




osman tamburacı

spor x
 
Hakemlere ne kadar eğitim verirseniz verin, hakem atamalarını standartlara uygun ve doğru olarak yapmazsanız hakem hatalarının azalması mümkün değildir!



Geçtiğimiz sezondan itibaren hakemliğimiz UEFA içindeki hakem konvansiyonuna dahil oldu ve bu sezon başından itibaren UEFA hakem kurulunun önemli ismi Jaap Uilenberg 15 günde bir İstanbul'a gelerek Süper Lig hakemlerimize ve yardımcı hakemlere eğitim vermeye başladı. Ancak verilen bu eğitimlere rağmen fahiş hakem hataları artarak devam ediyor! Hakemlere ne kadar eğitim verirseniz verin, hakem atamalarını standartlara uygun ve doğru olarak yapmazsanız hakem hatalarının azalması mümkün değildir! İki haftadır birisi geçen haftaki Beşiktaş-Galatasaray maçı olmak üzere zorluk düzeyi yüksek iki tane maç yönetmiş olan Fırat Aydınus'u, üstelik de ligin ilk yarısında yönetmiş olduğu problemli Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra tekrar Fenerbahçe'nin maçına vermek yangına körükle gitmekten ve hatalara davetiye çıkartmaktan başka işe yaramaz! Hakem atamaları böylesine rasgele ve ciddiyetsiz bir şekilde yapılmaya devam edildiği sürece bu filmi seyretmeye devam edeceğiz.



Muhittin BOŞAT | Akşam
 
Üst Alt