Sezonun ilk maçı olup da beni heyecanlandıran 2 dönem olmuştur
İlki 96 sezonu başlarkenki maç, ikincisi Tudor takımının ilk maçı
İkisinde de rakibi boğan, nefes aldırmayan, oynatmayan baskı, topu kaptığı gibi golü düşünen, hızlı paslaşan, organize atak yapabilen bir oyun görmüştüm
Tudor oynatacağı sistemi belliydi ve takım ona göre kurulmuştu
Her oyuncu oynanacak oyundaki görevine göre üst performans verecek şekilde seçilmişti
Ve o görevlerde oynatıldı
Sadece solbek alınamamıştı ve büyük maçlarda hep oradaki zaafiyetini kapatma yanlışına götürdü
Hatası buydu
Ama gidişi ayarlanmıştı, daha puan kaybı yokken Terim haberleri çıkarılmaya başlandı, sonra büyük maçlar geldiğinde korkak oynattı eleştirileri başladı (sola önlem almaya çalışırken normal sistemi değiştiriyordu)
bu kumpası da oyuncular, yerliler falan değil, rakipler organize etti
Yoksa gönderildiğinde liderin 1 puan gerisindeydik ve kötü sonuç olan büyük maçlar bitmişti
Zaten şampiyon olacaktık o sezon
tüpçü nasıl çok iyiyken terimi alıp düzeni bozduysa, aynı şekilde yine çok iyiyken geri gönderip yine düzeni bozdu
Ona rağmen o iskelet 2 yıl şampiyon oldu, kalsa birşeyler değişecek ve belki derwal sonrası gibi bir altın dönem daha yaşayacaktık
Bu yüzden hocaya hala çok kızgınımdır, ikincide gelmek istemesinden değil, herkes gelmek ister
Ama ilkindeki gidişi ve bunlara alet olmasından
Gidişi de bildiğin ayarlanmıştı çünkü
Neymiş milli takım hocasız mı kalacakmış, sanki başka hoca yok dünyada, başkana emrivaki yapmadılar mı, iki takımı birden çalıştıracakmış, ona bile tamam demişti adam, sonra durup dururken başkanla kavga, klasik davranışıdır zaten gitmek istyorsa kavga çıkarır
Neyse yine eski konulara dönmeyelim
Tudor iyi hoca, şans verirlerse seneye bomba gibi girerler sezona