Galatasaray'ın yıldız ismi Kerem Aktürkoğlu, Alman basınına verdiği röportajda birbirinden çarpıcı açıklamalara imza attı.
Galatasaray'da bu sezon çıktığı 44 maçta 11 gol ve dokuz asist kaydederek takımının skor yükünü çeken isim olan Kerem Aktürkoğlu Alman basınına verdiği röportajda birbirinden çarpıcı itiraflara imza attı. Kicker dergisinin sorularını yanıtlayan milli futbolcu; Portekiz maçı, Stefan Kuntz, Fatih Terim, Bundesliga'ya olası transferi, Sarı Kırmızılılar'daki geleceği ve Harry Potter lakabı hakkında konuştu. İşte genç yıldızın o sözleri:"Portekiz ve İtalya'yı çekerek Dünya Kupası'na katılma noktasında en zor yola girdik. Portekiz, Premier Lig'de oynayan süper yıldızlarıyla dünyanın en iyi takımlarından biri. Ancak Sırbistan bu güçlü takımı geride bırakmayı başardı. Son aylarda Stefan Kuntz'un yönetimi altında gelişen, genç ve başarıya aç bir ekibimiz var. Korkmuyoruz ve son derece heyecanlıyız çünkü neler yapabileceğimizi biliyoruz.
Her takımın güçlü ve zayıf yönleri vardır. Kazananı ayrıntılar belirleyecek ama bunları henüz açıklamak istemiyorum. Antrenörümüz, her antrenman ve toplantıda bize yeteneklerimize ve niteliklerimize inanmamız gerektiği hissini veriyor. Buna hata yapmak da dahil. Herkesin diğerinin hatalarını düzeltmeye istekli olması önemlidir. Hocamız, kısa sürede büyük bir iyimserlik ve takım ruhunu yaymayı başardı.
Mücadeleye hep devam etme ve asla pes etmeme tavrı Türk milli takımlarının her zaman bir özelliği olmuştur. Taraftarlarımız da büyük etken. Nerede oynarsak oynayalım her zaman stadyuma geliyorlar ve bizi yüksek sesle destekliyorlar. Bu yüzden zor dönemlerde pes etmemiz imkansız.
Kuntz, oyunumuzun taktiklerini ve yönünü biraz daha ofansif bir hâle getirdi. Bu, hücum oyuncusu olarak bana ve oyun tarzıma uyuyor. Ancak golcü olup olmadığıma başkaları karar vermeli. Kuntz ve ekibi çok saygılı, açık ve herkesle eşit düzeyde. Aynı zamanda futbola dair fikirlerini takıma net bir şekilde ve kimseyi ihmal etmeden aktarmayı başarıyorlar.
Ben de teknik olarak usta, bitiriciliği ve oyun görüşü iyi bir futbolcu olduğumu düşünüyorum. Elbette taraftarlarımızın benden beklentilerinin arttığını hissedebiliyorum ama bu benim için baskı değil, daha çok bir motivasyon. Bunun dışında ancak takım olarak başarılı olabiliriz. Takımda çok yüksek kaliteli oyunculara sahibiz.
Fatih Terim'e Galatasaray'da birlikte geçirdiğimiiz süre boyunca beni cesaretlendirdiği ve zorladığı için çok minnettarım. O olmasaydı bu gelişme olmazdı. Kendisinin hakkımdaki sözleri beni gururlandırıyor ve aynı zamanda daha da iyi olmaya teşvik ediyor.
Hakan Çalhanoğlu, saha içinde ve dışında takımımız için çok önemli bir oyuncu. Üstün futbol özelliklerinin yanı sıra Avrupa'nın en iyi liglerinde ve Avrupa kupalarında kazandığı tecrübeyle de takıma katkı sunuyor.
Franck Ribery gibi birinci sınıf bir oyuncuyla karşılaştırılmak elbette büyük bir onur ama dürüst olmak gerekirse hiçbir zaman bir rol modelim olmadı. Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi'yi izlemekten her zaman zevk almışımdır. İkisi, son 10 yılın en iyi futbolcuları ve ben de dahil olmak birçok oyuncuyu etkilediler.
Almanya'da iyi ve hızlı bir futbol oynanıyor. Bu nedenle Bundesliga daima iyi bir adrestir. Şu anda potansiyel alıcılarla ilgilenmiyorum. Sahaya odaklanmış durumdayım. Ayrıca yakın zamanda Galatasaray'daki sözleşmemi yeniledim ve kulübün dönüşümünde büyük bir rol oynamak istiyorum.
Genel olarak kontratları tamamlamak için imzalarsınız ama hayatta ve özellikle de futbolda gelecekte neler olacağını asla bilemezsiniz. Şu anda Galatasaray'da çok mutluyum ve teknik direktör Domenec Torrent'in yönetimi altında gelişmek için iyi fırsatlar görüyorum.
Dediğim gibi kulüp şu anda geçiş sürecinde. Geçtiğimiz yaz tecrübeli oyunculardan vazgeçildi ve birçok genç oyuncuyla sözleşme imzalandı. Bu yüzden kolay bir sezon olmayacağını biliyorduk. Mevcut durum herkes için hayal kırıklığı yaratıyor ama aynı zamanda çıktığımız yolda ilerlemek, daha iyi olmak ve Galatasaray'ı ait olduğu yere geri getirmek için bir motivasyon kaynağı oluşturuyor.
Benim için Barcelona, UEFA Avrupa Ligi'nin en büyük favorilerinden biri. Xavi teknik direktörlüğü devraldığından beri Barça zihniyeti sahalara geri döndü.
Harry Potter hikayesi, onun taktığına benzeyen yeni gözlükler aldığımda başladı. Gözlüklü ilk Instagram paylaşımımdan sonra insanlar bana Kerem Potter demeye başladı. Her zaman büyük bir Harry Potter hayranı olduğum için sahaya biraz 'sihir' getirme fikrini sevdim ve bu yüzden hayali bir değnek sallayarak kendi gol sevincimi yarattım. Bu da bir marka hâline geldi. Ancak bunun arkasında gizlenen somut bir mesaj yok."
