KHK ile 2018 Yılında İmar Affı Geliyor | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

KHK ile 2018 Yılında İmar Affı Geliyor


Kanun Hükmünde Kararnameler ile 2018 Yılında İmar Affı Gelecek.

İddiaya göre yeni KHK ile işgalli araziler de satılabilecek

page_34yeni-khkda-imar-affi-da-olacak34_852785361.jpg


Yayımlanacak yeni KHK ile kaçak olan ve ruhsatı bulunmayan yapılara yönelik af çıkartılacağı iddia edildi.


Sözcü'de yer alan habere göre, yerel yönetimlere yönelik operasyonlar, taşeron işçilere kadro verilmesi, sıklaşan miting ve açılışların ardından, AKP hükümeti erken seçim tartışmalarını alevlendirecek bir düzenlemeyi daha hayata geçirmeye hazırlanıyor. Ruhsatsız olan veya mevzuata aykırı inşa edilen yapılara af geliyor.


Kentsel dönüşümü hızlandırmak için 15 maddelik bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) hazırlayan hükümet, düzenlemeye bir yıl süreyle geçerli olacak imar affını da koydu.


Sözcü'nün ulaştığı taslak metnin 13'üncü maddesinde yer alan ifadeye göre, 1985 yılında çıkartılan 3194 sayılı İmar Kanunu'na geçici bir madde eklenecek. O madde ise şu cümlelerle başlıyor: “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 30 Eylül 2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri'ne 31 Aralık 2018 tarihine kadar başvurulması ve bu maddedeki şartların yerine getirilmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir.”


Kat mülkiyeti verilecek
Yapı Kayıt Sistemi'ne yapı sahibinin beyanına göre, yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu kaydedilecek. Yapılan tespit sonucunda arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden yüzde 3 oranında kayıt bedeli alınacak. Alınan para dönüşüm projeleri özel hesabına yatırılacak. Bu oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar azaltmaya, ayrıca bölgelere göre kademelendirmeye ve başvuru süresini bir yıla kadar uzatma yetkisi Bakanlar Kurulu'na verilecek.


Yapı ruhsatı almış yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, Yapı Kayıt Belgesi ve maliklerin üçte iki çoğunluğunun muvafakatinin bulunması halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilir. Bu durumda, sisteme kayıt bedelinin iki katı ödenecek.


Yıkım ve cezalar iptal
Geçerlilik süresi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar olan Yapı Kayıt Belgesi alanlar imar açısından başka bir hakka sahip olmayacak.
Belgenin yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanacak. Yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilecek.
Düzenleme, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptalini öngörüyor. Ancak, bu tarz binalarda kentsel dönüşüme izin vermiyor.


İşgalli araziler satılabilecek
Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların 30 Mart 2014 tarihinden önce Hazine'ye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na da tahsis edilebilecek. Yapı kayıt belgesi sahipleriyle bunların yasal mirasçılarının talepleri üzerine Hazine taşınmazları bakanlıkça belirlenen rayiç bedel üzerinden doğrudan satılabilecek. Bu durumda elde edilen gelirlerin yüzde 50'si genel bütçeye, yüzde 50'si ise dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilecek.


Daha fazla bilgi almak ve konunun Uzmanlarına danışmak için Üye Olmanız Gerekmektedir ==> Kayıt


 
Son düzenleme:
Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki değişiklik af hazırlığı mı?

fft99_mf2647474.Jpeg


Kat Mülkiyeti Kanunu’nda yapılan değişiklik, getirdiği yaptırımlar ve cezai uygulamalarla kamuoyunun 1 numaralı gündemi haline geldi. Yasanın, toplumun geniş bir kesimini direkt ilgilendiriyor olması, tartışmaları haliyle daha da popüler hale getirdi. Uzmanların ve sektör temsilcilerinin getirdiği farklı yorumlar ile ateşlenen tartışmanın tansiyonu, hükümetin ‘rötuş’ sinyali ile biraz düştü… Fakat gerçekleşen yasa değişikliği ve önümüzdeki aylarda beraberinde getireceği açılımlar, daha uzun yıllar tartışılacağa benziyor.






YASANIN HEDEFİ


Yaşanan karmaşanın altında hükümetin emlak vergisi tahsilatını hızlandırmak ve miktarını artırma isteği yatıyor. Daha açığı, ‘Kaynak arayışı yatıyor’!


Kat irtifaklı binalardan alınan vergi 10 liraysa, kat mülkiyetine geçildiğinde aynı binadan 100-200 lira civarında emlak vergisi alınabiliyor.






KARMAŞA NEREDEN DOÐUYOR?


Yasayı sorun yumağı haline getiren, Türkiye’deki iskansız yapılaşma… Kat mülkiyeti tapusu alabilmek için binanın iskânlı olması gerekiyor. İstanbul’daki binaların yüzde 70’inin iskânsız olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yaşanacak karmaşanın büyüklüğü de ortaya çıkıyor.


İskân başvurusunun sadece müteahhidin elinde olabilecek belgelerle yapılabilmesi ise sorunu çözülemez hale getiren en önemli nokta…


Her parayı ve arsayı bulanın müteahhit gibi davrandığı ülkemizde, 10 yıl önce binayı tamamlayan müteahhidi bulmak gerçekten bir mucize. Bulunsa bile istenilen belgeleri tamamlatmak veya tamamlayabilmek ise neredeyse imkansız.

CEZA BİLE TARTIŞMALI


Yasanın en fazla tepki çeken kısmı ise, ceza ödense bile kat mülkiyetine geçiş için bahsedilen belgelerden vazgeçilmemesi. Belgelerin tamamlanamaması durumunda ödenecek 1000 liralık cezanın bir kereye mi, yoksa her yıl mı ödeneceği ise; henüz netliğe kavuşturulabilmiş değil.


HÜKÜMETTEN ‘FERAHLATAN’ MÜDAHALE


Toplumda yaşanan dalgalanmanın ardından duruma el koyan iktidar, kat irtifakından kat mülkiyetine geçişi kolaylaştıracak, vatandaşın şikayetlerini ortadan kaldıracak, aynı zamanda da vergi kayıplarının önleyecek bir düzenlemeyi hayata geçirme kararı aldı…






Meclis tatile girmeden yeni bir yasa çıkararak sorunun çözümüne ilişkin adımlar atılacağını açıklayan hükümet, prosedürü azaltıcı bir düzenlemenin sinyallerini verdi.


Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yasayı bürokratik zorluklardan arındırmak için çalışmalarını devam ettiriyor. Kanun’da değişiklik öngören tasarı, Bakanlar Kurulu’nda imzalandıktan sonra TBMM’ye sevk edilecek. Hükümet, 1 Temmuz’daki yasama tatilinden önce Meclis’ten geçmesi beklenen düzenlemeyle, kat mülkiyetine geçiş sürecini hızlandırmayı hedefliyor.






BAKAN DEMİR: YENİ KRİTERLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ


Yasanın vatandaşı sıkıntıya sokan para cezası kısmının aşılacağını belirten Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Sorunu doğal akışı içinde halledeceğiz. Vatandaşımız iskân belgesini aldığında kat irtifakından kat mülkiyetine geçişini temin edeceğiz. Şu andaki mevcut düzenlemeye göre 28 Kasım’a kadar işlemini yaptırmayanlara 1000 TL para cezası uygulanacaktı. Bunu kaldıracağız. Normal geçiş sürecini kolaylaştıracağız.”






RANDEVULU ÇÖZÜM


İskân belgesi alan vatandaşların kat irtifakından kat mülkiyetine geçişini kolaylaştırmayı hedefleyen hükümet, vatandaşı önceden belirlenmiş bir günde tapu müdürlüğüne davet ederek doğacak karmaşayı önlemeyi planlıyor.


Ayrıca kat mülkiyetine geçişlerdeki prosedür azaltılacak. Mevcut uygulama, binalarda kat mülkiyetine geçişi topluca yapmayı öngörürken yeni düzenlemenin ferdi geçişlere de imkân tanıması bekleniyor.


DASK’A ‘PRATİK’ ÇÖZÜM


Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) için de daha pratik bir çözüm


planlanıyor. DASK primlerini çöp vergisi ve mesken vergisi ile birlikte tahsil etmeyi planlayan hükümet, aynı zamanda bu alanda da kalıcı bir çözüme ulaşmayı hedefliyor.






ÇÖZÜM AF MI?


Çözümün hükümetin çıkaracağı bir iskân affından geçtiği iddiaları, akıllara “Af için çıkarılan bir kanun muydu?” sorusunu getiriyor.


Mevcut durumu bilen yetkililerin, bile bile süreci bu noktaya


getirmesi; ardından da gerilimi kontrollü bir şekilde düşürmesi ve farklı bir mecraya yönlendirmesi; üzerinde toplumsal uzlaşının


sağlanacağı bir affın sinyalleri gibi algılandı.


MÜSİAD AF İSTEDİ


Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir’i ziyaret eden Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihat, iskan affı istedi.


MÜSİAD’ın, istenilen affı “Güçlendirme şartlı iskan affı” olarak tarif etmesi, Bakan Demir’in de kalitesiz yapılara iskan affı vermeyeceklerini açıklaması, belli bir uzlaşmanın sağlandığını gösteriyor.


Aslında üzerinde uzlaşılan nokta, deprem güçlendirmesi adı altında yeni bir kampanya ile sektörün bazı kesimleri için bir hareketlilik yaratmak…


MÜSİAD’ın Bakan Demir’e sunduğu ´´Kaynak Geliştirme, İşsizliğe Çare ve Depreme Önlem´´ başlıklı rapor, bulunacak çözümün çerçevesini çiziyor aslında…


‘Binanı depreme karşı güçlendir iskanını al’ şeklinde gerçekleşecek bu çözüm senaryosunun ardında yatan niyet ise; belli kalem ürünlerde ve sistemlerde kimlerin aylar öncesinden hazırlık yaptığının ortaya çıkmasıyla anlaşılabilecek.


MÜTEAHHİTLER KAPSAMLI BİR AF İSTİYOR


Kapsamlı bir imar affına ihtiyaç duyulduğunu belirten müteahhitler, imarla ilgili konuların hazırlanacak master planla çözülmesini istiyor.


Müteahhitlerin çözüm önerisini iki ana başlık altında toplayabilmek mümkün:


• Ruhsatsız ve/veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların hukukileştirilmesine bir çözüm önerilmesi ve bu yapıların da kat mülkiyeti rejimi içinde yer almalarının sağlanması.


• Kat mülkiyeti kurulan yapılarda gerek yönetim planı değişikliğinin ve gerekse yapının yıkılıp yenisinin yapılması gibi ana yapının tamamını ilgilendiren konularda kat maliklerinin oybirliği ile karar almaları yerine oy çokluğunun benimsenmesi.






KAÇAKLARA CEZA YOK


Sürecin trajikomik tarafı ise kaçak yapıların, hiçbir ceza ile muhatap olmaması…


İmar mevzuatına aykırı yapılan kaçak yapılar kayıt altında olmadıkları için doğal olarak cezadan kurtulmuş oluyor. Bu durum kaçak yapıların da kat mülkiyeti rejimine alınmalarını gündeme getiriyor. Bu tür yapılarda kullanılan malzemeleri, kolonların içindeki demirin ve betonun niteliklerinin belirlenmesi; statiğinin çıkarılması ve tesisat projelerinin hazırlanması hiç de kolay değil. Yapılacak projelere kimin imza atacağı, hangi meslek odasının bunlara uygun görüş vereceği ve hangi idarenin teknik elemanları tarafından onaylanacağı tam bir belirsizlik ve çözümsüzlük içinde…






HKMO: “YİNE YURTTAŞ MAĞDUR”


Kat Mülkiyeti Kanunu’nda 2007 yılında yapılan kapsamlı değişikliğin mağdur tarafının yurttaşlar olduğunu açıklayan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) yaptığı basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:


“Ülkemizde yaklaşık 20 milyon civarında bulunan konut sayısı ile kentsel yerleşimlerde ruhsatlı konut oranının %60 düzeyinde olduğu ve kat mülkiyetine geçiş oranının yüksek olmadığı, yapı kullanma izin (iskan) belgesi almamış yapıların yoğun olduğu, bu durumdaki binalarda SSK borçlarının büyük meblağ tutması ve ruhsat yenileme ücretlerinin belediyeye gelir sağlama adına yüksek tutulması yurttaşı bir hayli zora sokmaktadır.


Bu süreçte vurgulanması gereken en önemli konu ise plan, proje ve ruhsat eklerine aykırı artan yapılaşma öne sürülerek bir imar affı sürecini yaratacak girişimlerden, popülist yaklaşımlardan uzak durulmasıdır. Siyasi iktidarlarca bugüne değin on beşin üzerinde imar affı çıkartılmış, kente karşı işlenen suçlar af edilerek kaçak yapılaşma teşvik edilmiş ve kentlerimiz kentleşme olgusundan yoksun bırakılmıştır. Yasanın yürürlüğe girdiği 28.11.2007 den önce kat irtifakı kurulmuş ve üzerindeki yapılar tamamlanıp yapı kullanma izin belgesi alınmış bulunan gayrimenkullerde 28.11.2009 tarihine kadar kat mülkiyetine geçilmesi zorunlu kılınmış, bu işlemleri tamamlamayan kat irtifak sahiplerine bin Türk Lirası İdari para cezası verilmesi hüküm altına alınmıştır. Tahakkuk eden vergi, resmi harçlar ise cezasız alınacaktır. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra belirtilen işlemleri tamamlayanların en geç bir yıl içerisinde kat mülkiyetine geçmeleri gerekmektedir. Aksi halde bu durumda olanlara da bin Türk Lirası İdari para cezası verilecektir. Görüldüğü üzere yine yurttaş cezalandırılmaktadır.”
 
Son düzenleme:
YAZAR/MİMARLAR ODASI ESKİ BAŞKANI OKTAY EKİNCİ : “İSKANIN NEDEN OLMADIĞINI TARTIŞMAK LAZIM”

b7fyul2d.jpg


Bir yapı inşaatı başladığı zaman proje üzerinden kat irtifakı kurulabilir. İnşaat bittikten sonra imar yasasına göre inşaatın bittiği tarih, kullanma izninin verildiği tarihtir; yani iskan izninin verildiği tarihtir. Bu aynı zamanda inşaat imar yasasına göre bitmiş demektir. Yani belediye sınırları içinde belediyenin, belediye sınırları dışında valiliklerin veya bayındırlık iskan il müdürlüklerinin bir binanın imar kuralları içinde güvenle kullanılabileceğine dair verdikleri kamu garantisidir. Kamu garantisi verildiği anda da o ittifak kurulan haneler mülkiyete dönüşür. Neden bu baştan yapılmıyor? Çünkü henüz kamu, garanti vermemiştir. Yani mesela bu binanın depreme dayanıklı olup olmadığına dair bir devlet garantisi yok. O nedenle o bir sözleşme gibidir. Mutlaka devlet tarafından bu yapı projesine uygun tamamlanmıştır ve kullanılabilir. Devletin bu sözü iskan demektir.


Neden iskan yok? Onun yanıtının verilmesi gerekiyor. İskan olmaması için 20 çeşit sebep var. Eğer yapı statik projesine aykırı inşa edilmiş ise ve bundan dolayı iskan verilmiyor ise burada insan canı söz konusu. Dolayısıyla orada yasayla iskan verilemez. Her yapının iskanı yoksa bunun mutlaka bir nedeni vardır. Eğer bu neden canla, malla, kentle, yaşamla doğrudan ilgili nedenler ise bunlar tespit edilmeden kat irtifakını iskan alarak kat mülkiyetine geçişi hiçbir yasa öngöremez. Dolayısıyla bu dünyanın hiçbir kent merkezinde olamaz. Onun için bu konu tartışılırken öncelikle yapıların neden iskanı olmadığının tartışılması lazım. Bu yapının iskanı neden yok? Kimse bunu merak etmiyor. Şimdi a) Belediye rüşvet istiyor da onun için mi yok?


b) Belediyenin memuru iskan ruhsatı düzenlemesini bilmiyor da onun için mi yok? c) Yapı projesine aykırı yapılmış ve projeye uygun hale getirilemiyor, onun için mi yok? d) Depreme dayanıklı inşa edilmemiş ve her an yıkılabilir bir bina, onun için mi yok? Şimdi bunların cevabı araştırılmadan iskanı olmayan bir yapıya iskan verilebilir mi? Dolayısıyla konuyu incelerken bu tartışmayı açmak lazım. İskan demek aslında oturma izni demektir. İmar yasasında oturma izni kavramı çok önemli bir kavramdır. Temel kavramlardan biridir. Bunun hiç önemsenmemesi çok daha büyük tehlikeler yaratır.
 
Kısacası bu ülkede işini düzgün yapan insana hiçbir ödül yok nerede 3 kağıtçı dalavereci varsa onlara kıyak geçiliyor .. Uzun uzun okumayın konuyu boş yere.. Ben 8 yıldır düzenli Sgk primimi ödüyorum öğrenim kredimi de aynı şekilde ödedim bu ödemelerini sallamasyon yapanlardan hiçbir farkım olmadı... Onlar yapılandırdı faizi silindi vs... tıkır tıkır ödediler sonra ..
 
Son düzenleme:
İMO İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI CEMAL GÖKÇE : “TEMEL KONU İSKAN ALMA”

4156_14_18_39.jpg


İmar yasası ve yönetmelikleri doğrultusunda yapı kuralları belli olan ve projesi yapılarak onaylanan kat planlarına göre kat irtifak tapusu düzenlenebilir. Proje üzerinden kat maliklerine verilen tapu, tapu sicil kayıtlarına işlenmektedir. Kat irtifak tapusu olan yerlerin inşaata başlama izin belgesi (ruhsat) vardır.


Dolayısıyla kat irtifak tapusu bir yanıyla en azından temel üstüne kadar yapılmış olan inşaatı da anlatır. Yani inşaatına başlanmış olan ya da inşaatı tamamlanan ama henüz iskan almayan, çoğu zaman iskan alınmadan içerisinde oturulan bir yapı olarak gündeme gelmektedir. Kat mülkiyet tapusu ise ruhsat, ruhsat ekleri, ve onaylı projesine uygun olarak yapılmış olan yapının içerisinde oturulabileceğini ifade eder. Yapı tamamlandıktan ve kullanılabilir hale getirildikten sonra iskan belgesi alınır ve kat mülkiyet tapusu için Tapu Müdürlüğü´ne başvurularak kat mülkiyet tapusu alınır. Yani birisi arsa üzerinden düzenlenmiş olan tapu yani kat irtifak tapusu. Diğeri her şeyi tamamlanmış bütün hukuki ve bürokratik mekanizmaları tamamlanmış içerisinde oturabilir kat mülkiyetini anlatan tapudur. Cins tashihi yapılarak, arsanın kat mülkiyetine dönüştürüldüğünü ifade eden tapudur. Eğer kat irtifak tapusu olup da iskan alınmışsa ama kat mülkiyet tapusuna döndürülmemiş ise onlar ceza ödeyecekler. İskan alınmamış olan yerler için geçerli değil. Yasalara uygun olarak davranan ona uygun olarak yapı yapan, iskanını alan insanları cezalandıran bir yasadır. Temel konu burada iskan alma konusudur. İskan alındıktan sonra tapuyu kat mülkiyet tapusuna çevirmek kolaydır. Asıl olan iskan almaktır. Mesele şu aslında, iskan alan bir yapı kat irtifak tapusunu kat mülkiyet tapusuna çevirmediği için ceza alıyor. Tartışmalarda buradan çıkıyor.
 
Herşeyi halı altına süpürmekle, saçma kaygıların altına girmekle biryere varılamaz. Bu imar affı şahsen bizim binanın iskan almasını da sağlayacak ancak planlı gelişmeye ihtiyacı olan istanbula yapılacak büyük bir darbedir. Kentsel dönüşüm, afet riski düzgün yapılaşma açısından bir fırsat iken şimdi bataklığa yönümüzü çeviriyoruz. Tek kelimeyle yazıklar olsun.



GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Üst Alt