mesaili çalışanların köle olduğu gerçeği | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

mesaili çalışanların köle olduğu gerçeği


Mesaili Çalışanların Öneriniz?


  • Kullanılan toplam oy
    23
Şahsım olarak dahil olduğum gruptur. modern kölelik

Bu iki görsel arasında zerre fark bulunmamaktadır;

s-0c688a0e3f2a9626554a45d77e189eb9c4984c63.jpg


s%CC%A7antiye-alan%C4%B1.jpg
 
Ülkesel bazda bakmak gerek burada kendi işini kursan daha çok vakit harcamak zorunda kalırsın. İnsanları ciddi şekilde modern köleler haline getirdiler, alttan gelen nesiller ise tembellikten ölecek durumda ve sadece para kazanmak niyetiyle giriyorlar çalışma hayatına. Sonrasında robot gibi çalışan ama bir şeyler üretemeyen, yaratıcılığını kaybetmiş, mutsuz insan sürüleri çıkıyor ortaya.
 
Yine bomboş bir konu.. Kendine ait evin olabiliyor aracın olabiliyor arkadaşın olabiliyor ve bunlarla iş dışında istediğin gibi takılıyorsun nasıl kölelikmiş bir söyle bakalım ..

Bence patron olmak bir işletmenin sorumluluğunu almak daha büyük kölelik..Sen en azından evine gidince kafan rahat o adamın 7/24 beyni kerkiliyor.. Bunları yönetebilmek de büyük bir beceri ve emek ister..Ha diyeceksin ki adam şu arabaya biniyor şöyle paralar harcıyor bırak da olsun o kadar..

Bu olayı tıp öğrencilerinin durumuna benzetiyorum.. Herkes aylak aylak gezerken karı kız peşinde koşarken o adamlar yıllarca hayatlarından feragat ediyor..Sonra mesleğe başlayınca birçok insan gıptayla bakıyor durumuna oh doktorluk ne rahat.. Sanki o adam anasının karnından doktor olarak doğmuş .. İşletmecilik de böyle o insanlar hayatlarından kim bilir ne kadar fedakarlık yapmıştır kaç kez batma noktasına gelmiştir kaç gece ay sonu ödemesi nedeniyle uykusuz kalmıştır..

Senin mantığına göre eğer bir köle varsa bu mesaili veya mesaisiz tüm çalışanlardır..
 
Parası olan herkes kendi işini kurup patron olabiliyor. Yok uykusuz gecelermiş de yok bilmem neymiş de nağme yapmayın la. Paranız var ve kendi işinizi kurmuşsunuz anladık. Öyle yöneticiler patronlar gördüm ki insan ilişkilerinden, yönetmekten bihaber.

Herif koskoca ajansın yönetici ortağı ve freelance olarak projelendirdiği ve yaptırdığı işin parasını ödememek için 40 tane takla atıyor ve ödemiyor. Diyor ki kasada para yok lakin altında 250 bin liralık son model Volvo var :) 5 ay sonra geliyor yeniden iş yaptırmak istiyor. Önce paramı verin deyince masal anlatıyor. Yani verdiği sözü bile tutamayan adamlar bu ülkede patron olabiliyor.

Velhasıl kelam hiçbir vasfı olmayan herifler sırf babadan zengin diye bu ülkede kendi işinin sahibi olabiliyor. Sağa sola yalaklanarak da bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyor. Kimisi kalıyor kimisi kalamıyor. Yok maaş ödeme zamanı uykusuz kalıyorlarmış da yok bilmem neymiş :D Güldürmeyin allasen. Bu dediğiniz olsa olsa çok küçük bir azınlıktır.
 
Parası olan herkes kendi işini kurup patron olabiliyor. Yok uykusuz gecelermiş de yok bilmem neymiş de nağme yapmayın la. Paranız var ve kendi işinizi kurmuşsunuz anladık. Öyle yöneticiler patronlar gördüm ki insan ilişkilerinden, yönetmekten bihaber.

Herif koskoca ajansın yönetici ortağı ve freelance olarak projelendirdiği ve yaptırdığı işin parasını ödememek için 40 tane takla atıyor ve ödemiyor. Diyor ki kasada para yok lakin altında 250 bin liralık son model Volvo var :) 5 ay sonra geliyor yeniden iş yaptırmak istiyor. Önce paramı verin deyince masal anlatıyor. Yani verdiği sözü bile tutamayan adamlar bu ülkede patron olabiliyor.

Velhasıl kelam hiçbir vasfı olmayan herifler sırf babadan zengin diye bu ülkede kendi işinin sahibi olabiliyor. Sağa sola yalaklanarak da bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyor. Kimisi kalıyor kimisi kalamıyor. Yok maaş ödeme zamanı uykusuz kalıyorlarmış da yok bilmem neymiş :D Güldürmeyin allasen. Bu dediğiniz olsa olsa çok küçük bir azınlıktır.
Öyle... Sana daha önce anlattığım danışmanlık işini yaparken ne adamlar gördüm, sorsan hepsi müthiş adamlar. İşçisine acil durum için 50 lira vermeyip öğle yemeğinde 2 bin lira ödeyen mi ararsın, yasal yıllık iznini isteyen adama ana avrat küfreden mi ararsın. Kimse maval okumasın düzgün patron yüzde 1 falandır maksimum.
 
Birileri burada köleliği ilkçağdaki kölelikle karıştırmış. Önceki postumda önerdiğim "Modern Zamanlar" filmini özellikle bu arkadaşlar mutlaka izlemeli.
 
O işleri freelance yaptırmasının da genel sebepleri,

- Bünyesinde adam çalıştırmayıp SSK, sabit maaş, tazminat v.s. gibi yükümlülüklerden kurtulmak.
- Şirketinde bulunan huzursuz ortam yüzünden bir çok kez adam değiştirip şirketinin adının çıkması sonucu çalıştıracak adam bulamayacak hale gelmiş olması.

Bu sebepler farklı gözlemler sonucu mutlaka daha da artar.

Parası olan herkes kendi işini kurup patron olabiliyor. Yok uykusuz gecelermiş de yok bilmem neymiş de nağme yapmayın la. Paranız var ve kendi işinizi kurmuşsunuz anladık. Öyle yöneticiler patronlar gördüm ki insan ilişkilerinden, yönetmekten bihaber.

Herif koskoca ajansın yönetici ortağı ve freelance olarak projelendirdiği ve yaptırdığı işin parasını ödememek için 40 tane takla atıyor ve ödemiyor. Diyor ki kasada para yok lakin altında 250 bin liralık son model Volvo var :) 5 ay sonra geliyor yeniden iş yaptırmak istiyor. Önce paramı verin deyince masal anlatıyor. Yani verdiği sözü bile tutamayan adamlar bu ülkede patron olabiliyor.

Velhasıl kelam hiçbir vasfı olmayan herifler sırf babadan zengin diye bu ülkede kendi işinin sahibi olabiliyor. Sağa sola yalaklanarak da bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyor. Kimisi kalıyor kimisi kalamıyor. Yok maaş ödeme zamanı uykusuz kalıyorlarmış da yok bilmem neymiş :D Güldürmeyin allasen. Bu dediğiniz olsa olsa çok küçük bir azınlıktır.
 
Son düzenleme:
Herif koskoca ajansın yönetici ortağı ve freelance olarak projelendirdiği ve yaptırdığı işin parasını ödememek için 40 tane takla atıyor ve ödemiyor. Diyor ki kasada para yok lakin altında 250 bin liralık son model Volvo var :) 5 ay sonra geliyor yeniden iş yaptırmak istiyor. Önce paramı verin deyince masal anlatıyor. Yani verdiği sözü bile tutamayan adamlar bu ülkede patron olabiliyor.

Bu cirkeflik ve kalin deriye sahip olmak, zengin olabilmek icin önemli bir meziyet zaten. Onu zamaninda yatirayim, bunu geciktirmeyim, suna da destek olayim diye, isini batiran kac insan gördük. Alem cakal dolu.
 
Biraz ütopik ama bir müddet çalışıp para biriktirip kendi iş yerini açmak daha iyi olabilir. Tabi sistem insanları köle gibi kullanmaya itiyor, bu konuda yapacak pek bir şey yok.
 
Öyle... Sana daha önce anlattığım danışmanlık işini yaparken ne adamlar gördüm, sorsan hepsi müthiş adamlar. İşçisine acil durum için 50 lira vermeyip öğle yemeğinde 2 bin lira ödeyen mi ararsın, yasal yıllık iznini isteyen adama ana avrat küfreden mi ararsın. Kimse maval okumasın düzgün patron yüzde 1 falandır maksimum.
Hiç sorma kardeşim maalesef öyle. Benim tecrübelerim de hemen hemen aynı şeyleri söylüyor. Ya ben 6 sene boyunca büyük bir özveri ile çalıştığım ve sanki kendi şirketimmiş gibi sevdiğim sahiplendiğim bir firmadan mobbing yedim :) Kıdemin arttıkça, tecrüben veya deneyimin arttıkça yönetici tayfası için daha bir ele avuca sığmaz hale geliyorsun. Seni kafasına göre yönlendirip yönetemiyor ve bu da yönetici tayfasını çok rahatsız eden bir durum. Herif kendini sorgulamıyor, acaba ben mi yetersizim ben mi yönetemiyorum demiyor. Ortada bir sıkıntı varsa suçlu kayıtsız şartsız çalışanlar oluyor. Bir noktadan sonra kıdemin artıp sesin yükselmeye başlayınca ve karşılarına geçip mantıklı cümleler kurmaya başlayınca afallayıp panikliyorlar ve hemen mobbinge başlıyorlar. 6 sene çalıştım diye bahsi geçen şirkette benim gibi kıdemli olan çok iyi iş arkadaşı olan 15 kişilik bir jenerasyonu bu şekilde mobbing yapıp yediler. Duyduğuma göre de yerimize çoluk çocuğu doldurmuşlar. Eh işte mantık bu. Küçük olsun benim olsun, altımda elemanlar ele avuca gelir olsun yönetilebilir olsun. Hiç kendine yontma yok. Bu zihniyetten nefret ediyorum.

Bak bir de bu bahsettiğim firmadaki yönetici ortaklar da vasıfsız adamlar değillerdi. Boğaziçili İTÜ'lü ODTÜ'lü adamlardı, ingilizceyi falan ana dili gibi konuşabilen tiplerdi :D Bunlar da bile durum böyleydi. Bir önceki verdiğim örnek vasıfsız tiplerdi. Onlardan zaten ne köy ne kasaba. Günün birinde iktidar değişip sermaye el değiştirirse geberip giderler.
 
Üst Alt