KAZADAN SONRA KİMSE GELMEDİ
“G.Saray’a 4 kere imza attım. Hiçbirinde para konuşmadım. Kaza benim hatamdı. Bir hata yaptım ve cezasını çektim. G.Saray bana o dönemde sahip çıktı. Amerika’ya gönderip ameliyat yaptırdılar. G.Saray bizim kulübümüzdür. Hiçbir sorunumuz olamaz. Ben bazı büyüklerimize kızgınım. İsim vermeye gerek yok. Zaten onlar kendilerini biliyorlar. Onlar, ‘Muhammet ne yapıyorsun?’ demediler. Kaza yapmadan önce herkes bizim yanımızdaydı. Bir kaza yaptık bir tane insan yanımıza gelmedi. Frankfurt maçında sakatlandığım için Milli Takım’a gidemedim. Kaza sırasında belki de Milli Takım kampında olabilirdim.
8 KUPALI ASLAN
MUHAMMET Altıntaş, Almanya’da futbola başladıktan sonra 9 yaşında Büyükçekmece’ye geldi. İlk kulübü Süper Amatör’de mücadele eden Eyüp Şafakspor’du. Oradan Giresunspor’a, ardından da Beykoz’a gitti. 20 yaşında 2. Lig ekibi Edirnespor’a imza attı. 1986’da, 22 yaşında Galatasaray’a transfer oldu. Sarı-Kırmızılı forma altında 3 şampiyonluk, 3 Türkiye Kupsı ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası yaşadı. 1993 yılında İstanbul Avcılar’da geçirdiği elim trafik kazası sonucu uzun süre yoğun bakımda kaldı. 1 yıl sonra futbola dönmek istese de 1995-96 sezonunda yeşil sahalara veda etti.
FELDKAMP’A CEZA KESTİM
Mami, disiplinsizlik yapanlara ceza kesmekle görevlidir. Toplantıya 15 dakika geç kalan Alman hocasını de affetmez. 500 markını alır.
MUHAMMET Altıntaş’ta anı çok. En ilginçlerinden biri de hocası Feldkamp’la ilgili: “Feldkamp döneminde Frankfurt maçı oynayacağız. Maç toplantılarına geç kalmak yasaktı. Bir dakika geç kalan olsa bile 500 mark ceza kesiliyordu. Cezaları da ben topluyordum. Bir toplantıya Feldkamp 15 dakika geç kaldı. Ben de kendisini kapıda karşıladım ve toplantıya geç kaldığını söyleyerek 500 mark cezasını ödemesini istedim. Hemen çıkarıp, 500 markı verdi. Ondan sonra ‘Biliyor musun ben neden geç geldim? Alman basınına açıklamalarda bulundum. Bana maçın nasıl geçeceğini sordular. Ben de ‘İnşallah ilk maçta fark yemeyiz, ikinci maçta Türkiye’de iyi bir seyirci gelir. G.Saray iyi bir hasılat kazanır’ dedim.’ Amacı bizi motive edip, onları gevşetmekti. Gerçekten bu açıklamalar sonrası çok hırslanmıştık. Almanya’daki maç 0-0 bitti. Burada 1-0 yenerek tur atladık.
İLK MAÇTA İLK TOPTA GOLÜ ATTIRDIM
MUHAMMET Altıntaş’ın G.Saray kariyerindeki en önemli anı, ilk maçı. O günü şöyle anlatıyor: “Bursa maçını oynayacaktık. Çok sakatlık oldu. Kadro 16 kişiydi. Biz Bursa maçına sakatlıklardan dolayı 15 kişi çıktık. İlk kez kadroya girdim. Kulübede benim dışımda bulunan Adnan ve Halil İbrahim’in de sakatları bulunuyordu. En sağlam oyuncu bendim. 20. dakika civarı Cüneyt Abi’nin kasığında problem oldu. Değiştirilmesi için Derwall’e işaret etti. Derwall, Cüneyt abinin devam etmesini istedi. O sırada Adnan ve Halil İbrahim’e döndü. İkisinin de problemli olduğunu söyledi. Derwall’in beni görmesiyle kafasını çevirmesi bir oldu. Cüneyt Abi devam edemeyeceğini tekrarladı. Sonra ben ısınmadan oyuna girdim. İlk topla buluşmamda iki kişiyi geçtim ve asist yaptım. Maçı 1-0 kazandık. Derwall olmasa ben Galatasaray’da kalamazdım.
G.SARAY’IN VERDİĞİNİN 3 KATINI REDDETTİM
MUHAMMET ALTINTAŞ: “Ergun Gürsoy ve Galatasaray’ın eski futbolcusu Aydın Güleç benim Galatasaray’a gelmemde etkili olan isimler. Galatasaray’a gelmeden önce Kocaelispor ve Zonguldak beni ısrarla istiyordu. Aydın Güleç beni Ergun Abi’ye söyledi. Ergun Abi de ‘Sakın bir yere gitmesin ben onu Galatasaray’a alacağım” dedi. Onların verdikleri paranın 3’te birine Galatasaray’a imza attım.”
MONACO’DA O FAUL BANA YAPILDI
MAMİ: “Prekazi’nin Monaco maçındaki müthiş frikiğinde faul yapılan isim bendim. Prekazi topun başına geçtiğinde ‘Ne yapacaksın!’ diye sordum. ‘Kaleye vuracağım’ dedi. Ben de ‘Hadi ya! Buradan top kaleye gider mi!’ diye tepki gösterdim. Vurdu ve gol oldu. Türk futboluna damga vuran N.Xamax ve Monaco maçlarında bulunmam benim için büyük bir gurur.”
KENDİME ÇOK İNANIYORDUM
O ünlü yıldızlar arasında forma şansı bulmak zor işti. Muhammet bu konudaki kararlılığını şöyle ifade ediyor: “Herkes ‘Muhammet ne zaman kiralık gidecek’ diye bekliyordu. Kimse benim G.Saray’da oynayacağıma inanmıyordu. Ama ben inanıyordum. Kimsenin inanıp inanmadığı önemli değildi. Ben inanıyordum.”
