Mustafa Cengiz Corona Virüs Salgınıyla İlgili Açıklamalarda Bulundu | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
1585218127083.png

Başkanımız Mustafa Cengiz, resmi televizyonumuz Galatasaray Televizyonu'daki Gündem Özel Programı'na telefonla bağlandı. Gündeme dair sorulara açıklık getiren başkanımız, camiamızda meydana gelen son olaylar hakkında gelen sorulara yanıt verdi.

İkinci başkanımız Abdurrahim Albayrak, başkan yardımcımız Yusuf Günay ve teknik direktörümüz Fatih Terim'in sağlık durumlarıyla ilgili bilgi veren başkanımız, "Kulüpte çalışmakta olan mesai arkadaşlarıma, Galatasaray TV çalışanlarına bu kutsal görevde cesaretle mesailerine davet ettikleri için hem onları tebrik ediyorum hem de teşekkür ediyorum. Sevgili Abdurrahim kardeşimin ve eşi Şükran hanımın yanında aynı anda testi pozitif çıkan sevgili oğlu Hikmet Albayrak da var. Onu söylemeyi hep unuttuk. Hikmet bey de karantinada şu anda ve iyileşme sürecinde ve sağlık durumu çok iyi. Sevenlerine ve dostlarına iletirim. Yusuf Bey ile üç kere görüştüm; onun da sağlık durumu çok iyi. Test sonuçları gelecek. Yapılan test boğaza ve buruna sürünme yoluyla yapılan bir test. Yoğunluğa göre 36 saat sürüyor… Doktorlar ciğerlerindeki sorunun 5 gün içinde gideceğini ümit ediyorlar. Hocamız ile görüştüm ve maşallah sağlığı çok yerinde. Karşılıklı espriler bile yaptık. Sağlığı yerinde, sevenleri sevinsin. " diye konuştu.

Kendisine de test uygulandığını ve kendisinde hastalığa dair bir semptom olmadığını dile getiren başkanımız, "Bende ise hiçbir şey yok. Hastalığa dair bir belirti yok, ateş ve öksürük yok. Bilinen belirtilerin hiçbiri yok bende. Dün itibarıyla bana Yusuf Beye ve Kaan Kançal'a test yapıldı. Bunun sonuçlarını bekliyoruz ve inşallah hayırlısı gelecek. Velev ki testimizde pozitif sonuç ortaya çıktı. Sevgili bilim adamlarımıza ve doktorlardan adlığımız bilgi şu doğrultuda... Kesinlikle şu ya da bu şekilde, gribi nasıl geçireceksek, bütün kitle bu virüse yakalanacak ve bunu bir şekilde geçirecek. Ayakta veya tedavide... Bununla birlikte kitle bir bağışıklık kazanacak. Bu yüzde 80 oranında yakalanacağı iddia ediliyor. Geri kalan yüzde 10-20 için devletimiz mücadele ediyor. Risk grubu altındakilerin hastalığa yakalanarak, can sağlığı ve fiziki açıdan geride kalanların zarar görmemesi için devletimiz kurtuluş savaşı gibi bir mücadelenin içinde. Bu noktada bizim tek tek fertler olarak devletimizin yanında, onunla birlikte hareket ederek, ilgili bakanlıkların yönerge ve talimatlarına titiz bir şekilde uymamız gerekir." ifadelerini kullandı.

Alınan kulüp içi tedbirler hakkında bilgi veren başkanımız Mustafa Cengiz, "Biz Galatasaray Spor Kulübü olarak geçtiğimiz hafta çarşamba gününden itibaren evde kal, evde çalış sloganıyla, mali işler gibi nöbetçi departmanlarımız haricinde tüm departmanlarımızı evden çalışmaya sevk ettik. Bu bir pandemi. Sanırım Antartika hariç bütün kıtaları kapsayan bir salgın. Bu salgından kaçış pek görünmüyor. Mühim olan vücut direncini en üst düzeyde tutarak, devletin ve Sağlık Bakanlığı'nın bütün yönergelerine titizlikle uyarak bu salgını atlatmak. Öncelikle kadınlarımızı ve çocuklarımızı korumak. Benim de içinde bulunduğum yaşlı grubunu ikinci plana atmıyorum. Yaşlıları özellikle devlet korumaya çalışıyor, onların zarar görmemesi için elinden geleni yapıyor." şeklinde konuştu.

Maçların seyircisiz şekilde oynanması kararının ardından, kulübümüzün liglerin ertelenmesi yönündeki kararlılığının hatırlatılması üzerine başkanımız, "Biz uyarılarımızı yaptık ama maalesef hala bazı algı peşinde koşanlar, sanki biz maçların seyircili oynanmasını istermişiz gibi ters algı yapıyorlar. Kronolojik sıraya uymuyorlar. Devletimiz ne derse olur ama bizim bir önerimiz varsa, Galatasaray kültürü çerçevesinde bunu ifade ederiz, önerimizi sunarız. Neticede devletimizin dediklerine uyarız, uymayanları uyarırız. 12 Mart Perşembe günü, devletimiz maçların seyircili oynanacağını ilan etti. 11 Mart Çarşamba günü Türkiye'de ilk korona vakası açıklandı. Bütün insanlar çarşamba günü marketleri boşalttı. Müthiş bir panik havası yaratıldı bir kişiyle. Devletimiz bu paniği yönetmek için bütün bulguları araştırmaları yapmaya başladı. Aynı gün Devletimiz maçların seyircili oynanacağını ilan etti. Öğlen TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir, maçların seyircili oynanacağını ilan etti. 14:30'da GSYİAD'da sponsorluk lansmanımız vardı. Orada siz değerli medya mensuplarına dedik ki, devletimiz seyircili oynatacak, devletimiz seyircili oynatacağı için biz ancak dezenfekte yapabiliriz. Panik yapmayalım, korkuya gerek yok. Hala aynı lafları söyleyeceğim ve ısrar ediyorum. Provokasyona, panik yaratanlara, 5. kol gibi çalışanlara, camiaları birbirine düşürmeye çalışanlara, ateşi yakmaya çalışanlara, ulusun birlik, dirlik ve beraberliğini camialar üzerinden bozmaya çalışanlara lütfen dikkat edelim." dedi.

Başkanımız bu konudaki sözlerine şöyle devam etti:

"Spor ve futbol bugün var yarın yok. İnsan hayatından daha değerli hiçbir şey yok. Hangi takımdan olursa olsun, en değerli olan şey, bir insanın varlığı. Bu bir pandemi. Biz önce kendi milletimizi düşünüyoruz. Kendi devletimizi ve o devleti oluşturan milletimizi düşünüyoruz."

"12 Mart Perşembe günü devletimiz bir karar aldı. Bütün konuştuklarımızın miladı, 12 Mart Perşembe saat 19:00'da devletimizin aniden aldığı seyircisiz oynatma kararıdır. Biz de şaşırdık. Çünkü öğlen TFF ve devletimiz seyircili dedi ve biz ona göre tedbirimizi aldık. Akşam 3 saat sonra, bu karar seyircisiz oynanmaya döndü. Biz buna da saygı duyarız. Hemen biz o akşam devletimiz ile irtibata geçtik. Aldığımız edinim, bilmediğimiz şeyler olduğu yönündeydi. Biz devletimize hiç bir şey diyemeyiz ve saygıda da kusur etmeyiz; ama biz öneri olarak, maçlarda en az akredite 1500'e yakın görevli sporcu insan olduğunu aktardık… Sadece protokolde, 60 metrekarede 100 kişi bir aradaydık. Localarla birlikte 200 kişi. Aburrahim Bey’de bizimle beraberdi."

"Değerli rakibimiz Beşiktaş'ın yöneticileri ve görevlileri de bizimleydi. Onlar da risk altındaydı. Bunu seyircili ya da seyircisiz oynatma yerine, erteleme istemekteki amacımız ne olabilir? Asla puan ya da puanlar değil..."

"Seyircisiz oynandığımda bizim takımımızın kalan 8 maçının 5'i deplasmanda. Bu bizim için avantaj. Biz bunu istemedik, bu basit avantajları kullanmak istemedik. Sporcularımız huzursuzdu, maça çıkmama düşüncesindeydiler. Fatih Hocamız büyük bir çaba sarf etti. Futbolcuları tek tek ikna etti ve maç oynandı. Biz buna da bir şey demedik. Madem böyle bir tehlike var, 3. protokol güvenlik önlemleri uygulandı. Biz bunu anlatamadık bir türlü. Buna inanmadılar."

"Biz bir avantaj elde edelim demedik. Tehlike büyükse erteleyelim dedik. Maalesef TFF, iki yetkili başkan ve başkanvekili müthiş bir inatla, sanki ligin illa seyircisiz devam etmesini istediler. Biz bunun tehlikesini gördük. Futbolcular sahaya çıkmak istemiyordu. Bizden başka da bunu konuşan olmadı. Yalnız Bursaspor Basketbol takımı bildiri yayımladı. Biz bu süreçte çok rahatsız olduk, anlatmak istediğimiz şeyleri anlatamadık. En son Nihat Bey'i aradım. Futbolcuların isyanını biliyorsunuz, bu maçların ertelenmesinde hayır var dedim. 8 maç var, bu 8 maçı haftada 2 maç oynayarak bir ayda tamamlarız dedik. Nisanda da tamamlarız, mayısta da, haziranda da... Devletimiz ne zaman başlayabilirsiniz derse maksimum 1 ayda bitiririz. TFF 1. Lig'de 6 hafta kaldı, o 3 haftada bitebilir. "

"Bu bir sağlık sorunu. Bu nedenle erteleme istedik. Stadı dezenfekte ettik, buyurun gelin dediğimizde devletin aldığı karar, maçların seyircili oynanması şeklindeydi. Biz buna uyduğumuzu açıkladık başta. Bugün devlet maçlar seyircili oynanacak diye açıklama yapsa, biz yine bu karara da uyarız. Çünkü devletin bir bildiği vardır, salgın kontrol altına alınmıştır. Biz devlete bakarız, olay bu. "

"Maalesef TFF bu süreci sağlıklı olarak yönetememiştir. Nihat Bey'i aradığımda o bana ‘Kulüpler Birliği ıslak imzalı belge getirmezse müdahil olmam. Çünkü yapılandırmada yüzde 30-40 barajı konusunda benim güvenim sarsıldı. Islak imza isterim’ dedi. Kulüpler Birliği Başkanı Sayın Mehmet Sepil'i arayarak bunu hazırlayalım, TFF de devletin ilgili kurumlarına iletsin dedim. Sayın Sepil bana 4 kulübün imzalamadığını söyledi... Ben de 'imzalayanlar imzalasın onları verelim' dedim. Hiç olmazsa TFF'ye destek verelim dedim. Bakalım diye yanıt verdi ve öylece kaldı…".

"TFF ertelemeden yana asla tavır almadı. Biz TFF'den umudu kestik ve devletimiz nezdinde elimizden geleni yaptık. Sağ olsun devletimiz, Cumhurbaşkanımız, devletimizin üst kademe devlet adamları, sevgili spor bakanımız katkıda bulundu ve ilgili federasyon başkanlarını da çağırarak yüzlerine karşı erteleme kararını okudu. Cumhurbaşkanımıza, Devletimizin ilgili yüksek kademelerine, Spor Bakanımıza teşekkür ederim... Bu aklıselim ve refleksi için devletimize teşekkür ediyorum."

Kendi sağlık durumu hakkında bilgi veren başkanımız, "Benim test neticem gelmedi. Pozitif veya negatif. Hiç aldırmıyorum. Ölüm nereden nasıl gelirse gelsin, hoş geldi sefa geldi derim. Bunu kendim için söylüyorum. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemem. Bütün camialar buna dahildir. Ben 2 yıldır başkanım. Bana hiçbir camianın aleyhine, hiç kimse laf söyletemez. Hepsi bizim yakınımız, arkadaşımız, yakın akrabamız... Biz hepsinin iyiliğini isteriz. Dürüst bir mücadele içinde yarışmak isteriz. Bazı mahfiller 5. kol gibi bu virüs Wuhan da değil de Galatasaray'da, Türk Telekom Stadyumu'nda yaratıldı, oradan Türkiye'ye yayıldı gibi anlatıyorlar. Yapmayın güzel kardeşim. Sen hastanede eşinle yan yana kornavirüsünden yatarken evladının da aynı hastalıktan tedavi gördüğünü düşünebiliyor musun? Bir hayal etsene." dedi.

İnsan hayatının her şeyin önüne geçtiğini vurgulayan başkanımız Mustafa Cengiz, "Bir teknik direktörün, hastaneye yattığını, onların evlatlarının acısını hissedebiliyor musun? Torunun var mı? Neden bu kadar acımasızsın. Bu nefret bu kin niye. Neden camialar üzerinden toplumu ayrıştırmaya çalıştırıyorsunuz. 5. kol gibi çalışanların tuzağına düşmeyin. Bu ülkenin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini puan adına yok etmeyin. Keşke Abdurrahim Bey ve ailesi, Yusuf Bey ve Fatih Hocam, hastalanmasaydı. Aynı şeyi Göksel Gümüşdağ Başkanım ve eşi için de söylerim. Keşke hiçbiri hastalanmasaydı da biz puan almamaya razıydık. Bunu samimiyetle söylüyorum. Hiçbir şey insan hayatından değerli değildir." ifadelerini kullandı.

Tüm sporcuların bu süreçten endişe duyduğunu ifade eden başkanımız Mustafa Cengiz, "Bizim aramızda ajan provokatörler var. Mülkiye eğitimi aldım, biz bunun kokusunu alırız. Çok ciddi olarak bu milleti birbirine düşürmeye, devletimizi zayıf göstermeye çalışan mahfiller var. Taraftar kılığında sosyal medyanın bütün mecralarında mesajlar atıyorlar. Ben iyi niyetli kardeşlerimizi buradan uyarıyorum. İyi niyetli olmayıp anlamak istemeyen, fanatizmin kör bataklığına saplanmış olanlara diyecek bir sözüm yok. Parkeye inip anlattım. Basketçiler sahaya çıkmıyordu. Çıktım parkeye oturdum. Hepsi risk. Karşıyaka takımı Ukrayna'dan gelmişti. Kadın basket takımımız diğer yandan feryat ediyordu. Fenerbahçe takımı da 15 gün önce Fransa'dan geldi ve 1 hafta önce de bir Fransa takımı ile oynadı. Siz uzak olduğunuz için hissetmiyorsunuz ama sporcular hissediyor. Annesi, babası, eşi, evladı 'oynama' diye telefon açıyor." dedi.

Kulüpler Birliği Toplantısı'nın ardından liglerin akıbetinin ne olacağı konusunda görüşü sorulan başkanımız, soruya şöyle yanıt verdi:
"Abdurrahim beyin durumunun neticesi daha gelmemişti. Sayın Sepil ile bir telefon konuşması yaptık. Mümkünse yüz yüze değil tele konferansa dönülmesini istedim. Saat 13:00'ten 16:00'ya kadar 3 saate yakın telekonferans yaptık... Sevgili başkanlar enine boyuna görüşlerini bildirdi. Orada alınan karar, orada futbolcuların antrenman ve maç temposunu yitirmemesi için, heyet kurularak, TFF ile temasa geçilerek devletin vereceği kararlar neticesinde liglerin bir an önce başlaması şeklinde idi."

"Sonradan play-off'a mı geçtiniz" şeklinde bana mesjalar gelmeye başladı. Kulüpler Birliği Başkanı Sepil'in bunu açıkladığını iddia ettiler. Kendisini aradığımda böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Öbür iddia da liglerin mevcut haliyle tescil edilmesiymiş."

"Bütün alternatifler konuşulabilir. Bunda bir beis yok; ama bu gündeme gelip bunlar konuşulmadı. Sadece ligler nasıl başlar bu konuşuldu. Hayatın normal seyrine girmesi bizim elimizde olan bir şey değil. Kulüpler Birliği'nde bu konuşuldu. Kulüpler Birliği mali ve sportif olarak çalışma grupları kurarak TFF ile bilgi ve uyum içinde devletimize bilgi aktarmaya çalışıyor."

Yabancı futbolcularımızın Türkiye'deki koronavirüs salgını konusunda neler düşündüğü şeklinde gelen soruya yanıt veren başkanımız, "Bizim nasıl lejyonerlerimiz varsa, futbolcular da ailelerinin rızkı için mücadele ediyor. Yabancı futbolcuların durum daha kritik. Türk sporcular, bu konuda daha rahatlar. Rahatlık derken, vurdumduymazlık anlamında değil. Türkçe bildikleri için gelişmeleri daha iyi seyredebiliyorlar. Yabancı oyuncularda panik yaşandı. Hocamın haklı bir tepkisi vardı. Erteleme konusunda yaptığımız açıklamalara rağmen alınması gereken karar zaten gecikmişti, cuma günü maç oynanmıştı. Demek ki derdimizi anlatamadık. Cumartesi ve pazar günü maçlar seyircisiz olarak oynandı. Hoca futbolcularla iç içe, futbolcuların feryadını ve serzenişini biliyor ve onlara bir şey de diyemiyor. Haklı bir tepki verdi ve bizim konuşmalarımıza kıyasla sert bir tepki verdi. Biz çıkar açısından baktığımızda Galatasaray Futbol Takımı olarak avantajlıyız. 8 maçın 5'i deplasman. Bu 5 maçı seyircisiz oynayacaksınız demektir. Biz buna rağmen fubolcularımızda çok büyük rahatsızlık vardı. Kulüpler Birliği toplantısında bazı başkanlar, antrenman yapılamadığını, bazılarının idmana gelmediğini, futbolcuların başkaldırdığını söylediler. Bunlar o kulüplerin mahrem konuşmaları, o yüzden kimin olduğunu söyleyemem. Bizim Kulüpler Birliği'ndeki bazı konuşmaların copy-paste yapılıp bazı yerlere ulaştırıldığını da biliyorum. Sadece bizde değil, bütün futbolcularda tepki oluştu. Futbolcular kendi aralarında yıldırım hızıyla haberleşiyorlar. Onlar da tedirgin, onların da aileleri var. Onlar da haklı. Para, puan, spordan elde edeceği ücret sağlığından önde gelemez. Onlar çok huzursuzdu. Kulüpler Birliği Toplantısı'nda bunlar da gündeme geldi." şeklinde konuştu.

Gelen soruya rağmen, Kulüpler Birliği Toplantısı'nda liglerin ertelenmesi yönündeki karar karşı çıkan kulüpleri açıklayamayacağını dile getiren Başkanımız Mustafa Cengiz, "Bu soru çok soruluyor bana. Fenerbahçe yoktu bu 4'ün içinde. Fenerbahçe erteleme istedi. Bunu çok merak eden oldu. Onların affına sığınarak bunu açıklıyorum. Yiğidi öldür hakkını inkâr etme. Bütün varyasyonlar, planlar ve senaryolar tarihe endekslidir. Salgın kontrol atına alınmadıkça devletimiz hiçbir toplu etkinliğe izin vermeyecektir." diye konuştu.

Liglerin akıbeti hakkında görüşü sorulan başkanımız, "Bütün varyasyonlar, planlar ve senaryolar tarihe endekslidir. Salgın kontrol atkına alınmadıkça devletimiz hiçbir toplu faaliyete izin vermeyecektir. İsteğimiz en kısa zamanda tarihin belirlenmesi. Nisan, mayıs, haziran veya eylülde... Her halükarda liglerin askıyla alınması gerekir. Ertelemenin askıya dönmesi gerekebilir. Devlet buna karar verir, yalnız futbolcuların formunu yakalaması için 15 günlük süre verilirse ligi maksimum 1 ayda bitiririz. Her şey tarihe endekslidir. Bu arada TFF'nin, UEFA üzerinden mutlaka FIFA'yı ikna etmesi gerekir. Mayısta sonlanan futbolcu kontratlarının mutlaka liglerin bitiş tarihine endekslenmesi gerekir. Yoksa çok ciddi sözleşme sorunları çıkar ve içinden çıkılamaz hale gelir. Bununla ilgili UEFA ciddi çalışıyor. UEFA çok değerli profesyonellere sahip. Bu bağlamda UEFA'ya, başkan Ceferin'e, profesyonelleri çok sıkı çalışıyor, çok güveniyorum. Finansal Fair Play sebebiyle onlarla devamlı irtibat halindeyiz. Bizim TFF bunu götürebilir mi onu bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe'de bir futbolcu ve sağlık çalışanında koronavirüs bulgusu rastlanıldığı haberinin hatırlatılması üzerine başkanımız, "Ben haklı çıkmaktan utanıyorum. Galatasaray Spor Kulübü ve Fatih Terim adına konuşuyorum. Haklı çıkmaktan utanıyoruz. Bu konuyu saptırıp, bizi samimi olmamakla, abartmakla, zorla maçı seyircili oynanmasını istediğimiz şeklinde algı yaratıp suçlayanlar acaba utanıyor mu? Özür beklemiyorum. Tek başımıza bir mücadele verdik ve yanlış değerlendiren kesimler oldu. Bugün haklı çıkmaktan şahsen utanıyorum. Umarım bizi eleştiren arkadaşlarımız da utanır diye düşünüyorum. Fenerbahçe Kulübü'ne geçmiş olsun, inşallah atlatırlar." diye konuştu.

Milletçe bu salgına karşı etkili bir mücadele verdiğimizi vurgulayan başkanımız, Sağlık Bakanımıza, Bilim Kurulu'na ve sağlık çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür ederek, "Virüse karşı bir savaş veriyoruz. Türk insanının bünyesinin bunu halledeceğine inanıyorum. Bilim kurulunun, doktorların yönergelerine uyarsak bunu en kısa zamanda kontrol altına alacağımıza inanıyorum. Sağlık çalışanlarımız gerçekten bir kahraman sadece saat 21:00'de değil her an alkışı hak ediyorlar. Başkanlar ve yöneticiler bugün futbolun düştüğü durumdan en büyük sorumlu oldukları için kimsenin aldırdığı yok; ama insanlar Abdurrahim bey hastalanınca şunu gördü. Yöneticiler de hastalanabiliyormuş." dedi.

Yöneticilerimize ve hocamıza yapılan sağlık testinin öncesindeki sürecin nasıl geliştiği hakkında gelen soruya yanıt veren başkanımız, "Abdurrahim beyle görüştüm, hocamla 1 saat önce görüştüm. Hocamın sağlığı ve morali çok yerinde. Fatih hocam gibi sembol bir ismin başına bu belanın gelmesiyle toplum refleks ve tepki gösterdi. Buna olumlu tepki veren de oldu ve şok yaşadık. Bir insanın rahatsızlığından mutlu olanları da gördük. Demek ki toplumda bu da var. Bunu da filozofça kabullenmek gerek. Bu tip insanların sesleri çok çıksa da çok azınlıkta olduğuna inanıyorum. Sivas'tan gelirken, 3 hafta önce Abdurrahim beyin şiddetli rahatsızlığı vardı. Bu rahatsızlık gribal ve mide ile ilgili olarak yorumlandı. Tedaviden sonra Beşiktaş maçı vardı. Dediğim gibi protokolde 100'e yakın insandı. Abdurrahim bey de oradaydı ve benim solumda oturdu. Pazartesi günü futbolcuların bir tepkisi vardı. Rize maçı öncesi hoca ile bir görüşme yapalım dedik. " şeklinde konuştu.

Bazı programlardaki spor yorumcularının kulübümüz ile hocamız Fatih Terim'in açıklamalarına yönelttikleri eleştiriler hakkındaki yorumu istenen başkanımız, "Ben onların kliplerini, parçalarını izledim. İzlerken insan olarak utandım. Bu ayıp bir şey. Edep, hakkaniyet, dürüstlük, ar ve haya damarını yitirmiş insanlar için söz konusu değildir. Sırf fanatik pencereden bakarsanız ve öyle yargılarsanız, kitleleri yanlış yönlendirirsiniz. Özellikle devletimizin bir kanalında bunu çokça görüyorum. Görünce kanalı değiştiriyorum. Bundan çok rahatsızım. Özellikle benden çok hocamıza yapılan eleştirilerden rahatsızım. Ben kendime yapılana çok aldırmıyorum. Galatasaray Kulübü Başkanı olarak bana saldırabilirler. Sahada ömrünü vermiş kendini parçalayan bir insana, profesyonel ama profesyonelliğin ötesine geçmiş olan Fatih hocaya yapılan çok ayıp. Hiç yakışmadı. Abdurrahim beye de yaptılar. Bundan mutlu olanlar var. Benim testim pozitif çıksa bundan belki mutlu olacaklar var. Ben bunu yapılan yorumlardan hissediyorum. Adamlar neredeyse bu virüsü neredeyse benim veya Galatasaray Spor Kulübü'nün icat ettiğini yazacak. 'Siz ligin oynanmasını istediniz, stadı dezenfekte ettirdiniz ve milleti öldürmeye çalışıyorsunuz diyen insanlar var. Bu ülke çok değerli. Bu millet 17 kere devlet kurmuş bir millet. Bu milleti parçalarsanız bu milleti de devleti de coğrafyayı da yok edersiniz. Tuzağa düşmeyelim. Camiaların içine sızmış olan ajanlara, provokatörlere dikkat edelim. O yorum yapan insanların, fanatizm ruhlarını sarmış." diye konuştu.

Pandeminin çıkmasının ardından Galatasaray Kulübü'nün aldığı önlemler hakkında gelen soruyu yanıtlayan başkanımız, Hemen hemen Florya'da çalışan herkese test yapıldı. Yener hocam süreci çok iyi yönetti. Medyada bazıları yazıyor, özellikle Twitter'da... Üç maymun mutasyona uğradı, üç maymundan biri hala gözünü kapatıyor, öbürü kulağını kapatıyor; üçüncünün ağzı da açık bir de elinde klavye var. Maymunlar da değişti. Olmayan şeyleri yazıyorlar. Benim için de yazıyorlar. Okuyunca gülüyoruz tabii ki… Futbolculara program gönderdik, neler yapılması gerektiğini tek tek bilimsel şekilde web sitemizde de ilan ettik. İkinci bir talimata kadar evlerinde spor yapmalarını, iç ve dış seyahat yapmamalarını istedik. Tek tek kendilerine imzalattık. Sporcularımız buna riayetle uyuyor. Kendileri çok iyi profesyonel. Hocam 2-3 gün içinde umarım ailesinin başına döner ve onlara gereği yapılır. Biz devletimizden işaret bekleriz. Devletimizden işaret gelmedikçe harekete geçmeyiz bu konuda. Herkesin hastaneye hücum etmesi yanlış... Her öksürük hafif ateş ve boğaz ağrısında hastanelere hücum ederse, orada sağlık istemi çöker. Buna çok dikkat etmek gerekir. Devlet bunu sağlamaya çalışıyor. Yavaş yavaş hepsi hallolacak. Devletimiz yeni hızlı testler getirdi. Umarım panik yaratmadan bunlar hallolur diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Başkanımız "Önce tedbir, sonra takdir. Müdebbir olalım, aynı zamanda mütevekkil olalım. Her an mücadeleye devam edelim. Bizim 68 kuşağı buna çok alışkınız. Her türlü belayı yenmeye hazır olalım. Evde kalın derim. Çarşambadan beri evdeyim, Koridor bile görmedim. Diğer insanların sağlığına çok dikkat etmemiz gerekir. Onları riske atmamamız gerekir." diyerek sözlerini noktaladı.

galatasaray.org
 
Nihat Özdemir derhal istifa etmeli ve türk futbolundan uzaklaştırılmalı demelidir.
Aslında demeli ama şöyle bir şey diyecek bence: Değerli hocamız ve bir o kadar değerli Abdürrahim beye acil şifalar diliyoruz.
Araştırmalar sonucu ikisinin de maç günü virüs kapmadığına emin olduk.
Kimseyi zan altında bırakmak istemiyoruz. Devir kavga devri değil.
Tff doğru yapmıştır yanlış yapmıştır artık bir önemi yok.
Bu illetten kurtulalım sonra hesabımızı görürüz elbet.



Ben böyle bir şey beklerim doğrusu.

Gscimbom mobil
 
Mustafa Cengiz: Abdürrahim Albayrak'ın eşi Şükran hanımla birlikte oğlu Hikmet'in de testi pozitif çıktı. O da pozitif çıktı. Hepsini acil şifalar diliyorum.
 
Mustafa Cengiz: Hocamla da görüştüm. Sağlığı maşallah yerinde. Sevenleri sevinsin. Rakipleri biraz daha çalışsın, eğer sahaya dönerse.

bu herif konuşmaya hiç bilmeyor yav
 
Mustafa Cengiz: "Maçlar oynanmasın diye yalvardım."
Mustafa Cengiz: "Biz uyarılarımızı yaptık ama maalesef algı peşinden koşanlar, biz maçların seyircili oynanmasını istemişiz gibi ters algı yapıyorlar....Mezar taşına yazılmış adamın, söyledim, söyledim inanmadınız bakın ne oldu diye."
Mustafa Cengiz: "Biz sanki maçların seyircili oynanmasını istemişiz gibi algı yaratıyorlar, kronolojik sırayı bozuyorlar."
 
Mustafa Cengiz: Fenerbahçe erteleme talep etti. Yiğidi öldür ama hakkını yeme..
Mustafa Cengiz: Fenerbahçe Kulübü'ne de çok geçmiş olsun diliyorum. İnşallah en kısa sürede bu süreci atlatırlar.
Mustafa Cengiz: Sağlık çalışanlarımıza da ayırca teşekkür ediyorum. Sadece akşam 9'da değil her an alkışı hak ediyor.
 
Üst Alt