Mustafa Kemal Atatürk Yaşasaydı ... ? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Mustafa Kemal Atatürk Yaşasaydı ... ?


Mustafa Kemal Atatürk, mevcut olduğumuz zaman dilimin de yaşıyor olsaydı sizce nasıl bir yol izlerdi ?


Şahsen abd'nin "ısrarla ypg'ye yardım yapmaya devam edeceğiz." açıklamasına şuna benzer bir cevap verirdi diye düşünüyorum..

Bir tarihte İtalyan büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura davet edilir. O günün muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra büyükelçi: ”Ekselans dün Roma ile yaptığım bir görüşmede hükümetimizin Hatay’ı almak istediği kararını size iletmem söylendi.” der. Odada bir an sessizlik olur. Ata büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakika odadakiler ile başbaşa bırakır. Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması ve belinde tabancası vardır. Doğru masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak’ın bağlanmasını ister ve Çakmak’a: ”Paşa İtalyan dostlarımız Hatay’a gelmek istiyorlar hazır mıyız?” der. Fevzi Çakmak durumu anlar ve ” Biz hazırız Paşam. ” diye yanıtlar. Ata büyükelçiye döner ve: ” Biz hazırmışız, hükümetinize söyleyin isterlerse Hatay’ı gelip alabilirler.

Konuşmasını dinler ve Askeri üniformasını giydikten sonra cevabın da bu gün değil, belki de 20 yıl önce verirdi.. Bu sayede sadece Suriye halkını değil Irak halkını da ölümden kurtarırdı..:hat:
 
avatar22745_34.gif
 
Atatürk şuan hala yaşıyor olsaydı japonya gibi bir toplum olurduk büyük ihtimal, hem ahlaki açıdan hemde gelişmişlik düzeyi açısından ve ülkede yaşanan 4 darbe de yaşanmadığı için güçlü bir askeri kuvvet ile bölge'nin en güçlü ülkesi olup ortadoğu bataklığa dönüşmemiş olurdu ayrıca çoktan avrupa birliğine girmiş olurduk.

Kaybolan Her Şeyin Kolayca Bulunduğu Ulke; Japonya - Global Gazete Lezzeti
 
Bunun yerine şu soruyu sorsak yanılma payı düşük cevaplar alırdık:

Atatürk 1938 yılı yerine en az 1950-1955 yılına kadar yaşasaydı bugün Türkiyemiz bu duruma düşer miydi?

İşte o zaman net bir şekilde "hayır düşmezdik" , "Japonya gibi bir memleket olurduk" , "Ortadoğu bu halde olmazdı" diyebilirdik.
 
Bunun yerine şu soruyu sorsak yanılma payı düşük cevaplar alırdık:

Atatürk 1938 yılı yerine en az 1950-1955 yılına kadar yaşasaydı bugün Türkiyemiz bu duruma düşer miydi?

İşte o zaman net bir şekilde "hayır düşmezdik" , "Japonya gibi bir memleket olurduk" , "Ortadoğu bu halde olmazdı" diyebilirdik.

ikinci dünya savaşı zaten bütün dünyayı değiştiren bir savaş oldu, bizim ülkede aynı şekilde savaştan sonra ki olaylardan 2 kutuplu güçten çok fazla etkilendi Atatürk dediğin gibi 1955 lere kadar yaşasaydı çok daha az etkilenirdik o olaylardan
 
Atatürk dahiydi, siyaset tarihinde eşi benzeri az bulunur cinsten bir dahiydi hem de. Bu sebeple neyi nasıl yapardı bilmek pek mümkün değil, tek bilinen bir şey var o da yapmak istediklerini tam yapamadan vefat ettiği, sağlık sorunları sebebiyle son dönemini de yok olarak kabul edersek 15 yıl daha yaşasaydı pek çok şey farklı olabilirdi. Lakin şöyle de bir gerçek var, hiç bir ülke tek başına dahi bir liderin mirasını çok uzun süre koruyamaz. Arka arkaya bir kaç tane gelmesi lazım veya siyasi birlik öncesi almanya şehir devletlerindeki gibi üniversitelerin varlığına benzer oluşumlar olması lazım zira kurumsallaşmanın tek bir insan ömründe gerçekleşmesi mümkün değil. Kurumsallaşma gerçekleştikten sonra zaten bir şekilde denge mekanizması kendiliğinden oluşuyor, çok özel durumlar harici lider ihtiyacı ortadan kalkıyor.

Şunu da belirtmeden edemeyeceğim; son dönemin dış politikası için Atatürk gibi bir dahiye ihtiyaç yok. 2+2=4 kadar net bir tablo var çünkü.
 
Atatürk dahiydi, siyaset tarihinde eşi benzeri az bulunur cinsten bir dahiydi hem de. Bu sebeple neyi nasıl yapardı bilmek pek mümkün değil, tek bilinen bir şey var o da yapmak istediklerini tam yapamadan vefat ettiği, sağlık sorunları sebebiyle son dönemini de yok olarak kabul edersek 15 yıl daha yaşasaydı pek çok şey farklı olabilirdi. Lakin şöyle de bir gerçek var, hiç bir ülke tek başına dahi bir liderin mirasını çok uzun süre koruyamaz. Arka arkaya bir kaç tane gelmesi lazım veya siyasi birlik öncesi almanya şehir devletlerindeki gibi üniversitelerin varlığına benzer oluşumlar olması lazım zira kurumsallaşmanın tek bir insan ömründe gerçekleşmesi mümkün değil. Kurumsallaşma gerçekleştikten sonra zaten bir şekilde denge mekanizması kendiliğinden oluşuyor, çok özel durumlar harici lider ihtiyacı ortadan kalkıyor.

Şunu da belirtmeden edemeyeceğim; son dönemin dış politikası için Atatürk gibi bir dahiye ihtiyaç yok. 2+2=4 kadar net bir tablo var çünkü.

İlk bölümde yazdıklarınız su götürmez bir gerçek. Dediğimiz gibi Atatürk 60’lara kadar yaşasaydı sistem hem daha iyi oturmuş olurdu hem de sistemin sürerliliğini sağlayacak devlet adamlarını yetiştiren mekanizma kurulmuş olurdu.

İkinci bölümde yazdığınız dış politika konusu 17 yıldır iktidarda olan bir anlayışın attığı tutarsız ve ölümcül adımlar yüzünden soru işareti olarak kafalarda kalıyor. Kapılarda karşıladığımız insanlara saldırmaya başladık. Doğal olanı bu. Yıllar öncesinden bunu yapacaktık. Anormal olan sınır kapısında çekilen halaylar ve o dönem her yurttaşın canını yakan açıklamalardır. Yıllarca Amerika’yla kolkola olan bir ülke olarak bu kadar kısa sürede görünürde Amerika’nın çıkarlarını zedeleyen operasyonda bulunuyor olmamız kafalarda büyük soru işareti. Çok klişe olacak belki ama bu soruyu bir yurttaş olarak sormak zorundayım. Acaba kapalı kapılar ardında bilmediğimiz şeyler mi dönüyor?


iPhone cihazımdan Gscimbom mobil uygulaması ile gönderildi
 
Son düzenleme:
Milli Eğitim e çok önem verir üreten müreffeh bir toplum olurduk emperyalistler ortadoğuya adımını atamazdı. Futboldaysa kesinlikle Dünya Futbol şampiyonluğumuz olurdu.
 
Bunun yerine şu soruyu sorsak yanılma payı düşük cevaplar alırdık:

Atatürk 1938 yılı yerine en az 1950-1955 yılına kadar yaşasaydı bugün Türkiyemiz bu duruma düşer miydi?

İşte o zaman net bir şekilde "hayır düşmezdik" , "Japonya gibi bir memleket olurduk" , "Ortadoğu bu halde olmazdı" diyebilirdik.

ortadoğu bu halde olmaz diyemezdik.. Kusura bakmayın ama ortadoğunun bu halde olması İsrail - Abd ve ingilterenin istekleri ile FED in ve City OF london in sahipleri - vatikan ve iran birlikteliklerinin çıkar çatışmalarının yüzünden olan bir durum bu

Atatürk tek başına ne yapsın adamcağız mantıklı olalım
 
Bunun yerine şu soruyu sorsak yanılma payı düşük cevaplar alırdık:

Atatürk 1938 yılı yerine en az 1950-1955 yılına kadar yaşasaydı bugün Türkiyemiz bu duruma düşer miydi?

İşte o zaman net bir şekilde "hayır düşmezdik" , "Japonya gibi bir memleket olurduk" , "Ortadoğu bu halde olmazdı" diyebilirdik.
İkinci dünya savaşını Almanlar ile kazanıp dünyayı fet etmiştik belkiide.
 
ortadoğu bu halde olmaz diyemezdik.. Kusura bakmayın ama ortadoğunun bu halde olması İsrail - Abd ve ingilterenin istekleri ile FED in ve City OF london in sahipleri - vatikan ve iran birlikteliklerinin çıkar çatışmalarının yüzünden olan bir durum bu

Atatürk tek başına ne yapsın adamcağız mantıklı olalım

Tarihi olaylar nedensellik üzerine kurulur. Kesin kati kuralları yoktur. Biz sadece yorum yapabiliriz. Sizin yorumunuz da olası benim yorumum da.

İsrail ikinci dünya savaşından sonra kuruldu. ABD bu kadar rahat at koşturabilir miydi acaba Atatürk yaşasaydı?
 
Tarihi olaylar nedensellik üzerine kurulur. Kesin kati kuralları yoktur. Biz sadece yorum yapabiliriz. Sizin yorumunuz da olası benim yorumum da.

İsrail ikinci dünya savaşından sonra kuruldu. ABD bu kadar rahat at koşturabilir miydi acaba Atatürk yaşasaydı?

Koştururdu hocam hemde cok kolay koştururdu. Osmanlı gibi bir güç ortadan kalkınca İngiltere ve diger güçlü devletlere kaldı oeralık onlarda Enerji için petrol için zaten oraları parsellediler. Ayrıca osmanlının son zamanlarında Rusya nın da desteğiyle Thedor HERLZ in de siyonizmi ortaya cıkarmasıyla zaten surecin bu şekilde gelisecegi belliydi ATATÜRK nasıl bunlara önlem alabilrdi ki Tek başına 2. dünya savaşından sonra ABD nin ingiltereye artık benim dediklerim olacak diyerek İranda SSCB ile yapılan gizli toplantı ile ve yaptıkları anlaşma ile Soguk Savaşı başlatmaları devamonda NATO nun kurulması dünyayı 2 kutuba cevirmeleri zaten surecin devamı niteliğinde

devamı ise evangelistler le siyonistlerin anlaşmaları buyuk israil için
Vatikanın buna kesin ve kesin karşı cıkması ile İran ile yaptıgı anlaşmalar
Fed in ve City oF london nın sahipleri olan büyük ailelerin baharat ve ipek yolu düşüncesi ile ticaret yönunu ekonomi yönunu Çine cevirmesi basra körfezinin önem kazanması süveyş kanalının güvenliginin önem kazanması bunlardan dolayı büyük israile karşı cıkmaları vs vs vs..

Tabi bunlar benim düşüncelerim cok ucuk kaçıkda gelebilir :D
 
Üst Alt