Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun - Sayfa 7 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun


Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder hayırlara vesile olmasını dileriz. Bu hayırlı günde dualarınız kabul olsun.
 
baklava ve çikolata bayramınız kutlu olsun.tatlıyı fazla kaçırmayın canan hocayı kızdırmayın.
Ramazan ve kurban bayramlarında ziyarete gelen misafirlere tatlı/çikolata veya yüksek kalorili besinler ikram edilmesinin gerekçesi sadece ağız tatlandırmak olduğu sanılarak adını şeker bayramına çıkarmışlardır CAHİLLER(Üstüne basarak söylüyorum kastetdiğim sen değilsin. Tamamını okursan, kişisel değil nesillerdir topluma kasten veya farkında olmadan yanlış empoze edilen bazı fikirlerin insanların algılarını nasıl zayıflattığını da anlayabilirsin.)

1500 yıla yaklaşan İslam tarihinde bundan yaklaşık 75-100 yıl evveline kadar bu tür ileri yaştakilere hürmet ve evden çıkmakta zorlanarak bayram sevincini tam idrak edemeyen ihtiyaç sahiplerini dinî bayram tebrik ziyaretleri yayan veya nadiren atlı öküzlü arabalarla ama genelde yayan olarak yapılırdı. Ben çocukluğumdan hatırlıyorum sabah 9-10 civarı kahvaltı sonrası evden bir çıkılırdı ailecek gece 12-1 civarında geri dönene kadar evlerin dağınıklığına bağlı olarak en az 15- 25 eve uğranılır nereden baksan yayan olarak sadece evlerde samimiyete bağlı olarak 15-20 dakka sohbetlerlerle yada kapıdan bayramlaşma yoluyla en az 25-30 kilometrelik bir mesafe katedilirdi. Bu kadar aktiflik içinde insan bünyesinin dayanıklı kalabilmesi içinde her ziyarette kalorili besinlerle takviye yapmak, ziyaret gezintisinin bedenen sıkıntı yaşamaması için kaçınılmaz olurdu. Özellikle de yaşı 30+ civarında olanlar için oldukça gerekli bişey bu sanırım. Tabii ki özellikle de öğlen ve akşam yemek vakitlerinde nispeten daha samimi olunan tanıdıklar veya akrabalar ziyaret edilerek vakit yemekleri oralarda yenilirdi.
Ertesi günlerde ise evden çıkılmaz gelen daha genç ziyaretçilerin tebrikleri kabul edilir öğün vakitlerinde uzun masalarda sofralar kurulup bizimde tabak çanak su taşıma dağıtma işimiz olurdu. Bazı bayramlarda mevsim uygunsa ocaklar yakılır hamurlar mayalanır gelen misafirlere sadece tatlı değil veya tatlı(Ev baklavası-içli kadayıf çeşitleri vs.) yapılmadığı zamanlarda gözlemeler, şimdi adına krep dedikleri kızgın sac üzerine mayalı cıvık hamur akıtılarak bildiğin yufka büyüklüğünde TEREYAĞLI CIZLAMA yapılır, arasına bal+ tereyağ, çökelek+yeşillik vs. ne varsa yada ne isterse sıcak sıcak misafirlere ikram edilirdi. Kurban bayramlarında bu genelde sıcak yufka ekmeğinin arasına taze kavurma doldurularak ikram şekline olurdu. Eskiden kurban sahibi çoğu evlerde baklava veya tatlı özellikle yapılmaz misafirler kavurma veya sulu et yemekleri ile ağırlanırdı. Çocuklarada küçük yaşta ziyaret gezmelerine teşvik etmek için sadece paralar değil oyuncaklar elbiseler vs hediye edilirdi.

Fakat şimdilerde artık bu merasimleri sürdürmeye ne apartman daireleri müsait, nede kültürünü unutmaya yüz tutmuş gelenekleri zahmet olarak gören nesil üşengeçliği....
Hadi bunları yapamadın, bari misafirler tanıdık eşdost için gez-toz ziyaret et gönül al... Telefonlar hayata katıldıktan sonra eşden dosttan haber almak için bizzat görüşmeye gerek kalmadığından beri insan ilişkileri sosyalleşmenin nasıl yapılacağını unutmakla kalmadı klavyeler telefon tuşları üzerinden herşey halledilince eksikler tamamlanıyomuş gibi hisse kapılıp sanal yaşamaya başlandı.

Asıl konuya dönersek; bu devirde artık metropollerde yada şehir merkezlerinde insanlar her yere arabasıyla/aracıyla yada toplu taşıtlarla gidiyor. Yani eskisi gibi 15-16 saat süren, bedenen çok çok efor harcamayı gerektiren falliyetler de olmayınca kalori yönünden aşırı zengin takviyelere de o kadar ihtiyaç kalmıyor. İşte bu noktada Canan KARATAY hocanın anlatmaya çalıştığı hatalı beslenme zinciri devreye girerek harcamadığın enerjinin karşılığını mislilerce misli olarak sırf gelenek bozulmasın diye yükleme ihtiyacı ve hatta ev sahibinin ölümü öp bedduasına dayanan aslında artniyet de taşımayan bilinçsizlik devreye giriyor.

Israrla diyor ki Canan Hoca bayramlarda artık eve gelen misafirlere aşırı yoğun tatlılar değil, onları hasta etmeyecak kilo aldırmayacak hafif çerezler, aşırı şekerli olmayan meyvalardan ikram edin, evinize gelen misafire farkında olmadan sağlık sabotajı yapmayaın diyor. KÖTÜ BİŞEY Mİ SÖYLÜYOR SENCE.... ???

Ama maalesef kasten zarar vermek veya farkında olmadan dini bayramların tatlı veya aşırı kalori bayramı olarak zihinlere kazınmış olması, nesillerin de artık fazla detaycı olmayı gereksiz görerek üzerinde kafa yormaya gerek duymaması senin de aslında iyiniyet beyanı anlamında söylemen, aslında bu yanlış fikrin yayılması ve desteklenmesine hizmet etmeye devam ediyor...

DİNÎ BAYRAMLAR; ŞEKER, TATLI, ÇİKOLATA ve ABARTILI KALORİYİ HOŞGÖRME BAYRAMI DEĞİLDİR ..
ARTIK DEĞİL.....


Ziyaret gezmeleri için artık enerji sarfetmeye gerek kalmadı. Ve ağız tatlandırmayı, daha da ötesinde tatlılara yumulmanın geleneklerle bir alakası da kalmadığı gibi, insanlarımızın sağlığına geçici olarak tehdit unsuru haline getirmemek lazım...

Hayırlı, Huzurlu ve SAĞLIKLI Bayramlar Olsun emmoğlu...:hat::rose:
 
Son düzenleme:
Ramazan ve kurban bayramlarında ziyarete gelen misafirlere tatlı/çikolata veya yüksek kalorili besinler ikram edilmesinin gerekçesi sadece ağız tatlandırmak olduğu sanılarak adını şeker bayramına çıkarmışlardır CAHİLLER(Üstüne basarak söylüyorum kastetdiğim sen değilsin. Tamamını okursan, kişisel değil nesillerdir topluma kasten veya farkında olmadan yanlış empoze edilen bazı fikirlerin insanların algılarını nasıl zayıflattığını da anlayabilirsin.)

1500 yıla yaklaşan İslam tarihinde bundan yaklaşık 75-100 yıl evveline kadar bu tür ileri yaştakilere hürmet ve evden çıkmakta zorlanarak bayram sevincini tam idrak edemeyen ihtiyaç sahiplerini dinî bayram tebrik ziyaretleri yayan veya nadiren atlı öküzlü arabalarla ama genelde yayan olarak yapılırdı. Ben çocukluğumdan hatırlıyorum sabah 9-10 civarı kahvaltı sonrası evden bir çıkılırdı ailecek gece 12-1 civarında geri dönene kadar evlerin dağınıklığına bağlı olarak en az 15- 25 eve uğranılır nereden baksan yayan olarak sadece evlerde samimiyete bağlı olarak 15-20 dakka sohbetlerlerle yada kapıdan bayramlaşma yoluyla en az 25-30 kilometrelik bir mesafee katedilirdi. Bu kadar aktiflik içinde insan bünyesinin dayanıklı kalabilmesi içinde her ziyarette kalorili besinlerle takviye yapmak, ziyaret gezintisinin bedenen sıkıntı yaşamaması için kaçınılmaz olurdu. Özellikle de yaşı 30+ civarında olanlar için oldukça gerekli bişey bu sanırım. Tabii ki özellikle de öğlen ve akşam yemek vakitlerinde nispeten daha samimi olunan tanıdıklar veya akrabalar ziyaret edilerek vakit yemekleri oralarda yenilirdi.
Ertesi günlerde ise evden çıkılmaz gelen daha genç ziyaretçilerin tebrikleri kabul edilir öğün vakitlerinde uzun masalarda sofralar kurulup bizimde tabak çanak su taşıma dağıtma işimiz olurdu. Bazı bayramlarda mevsim uygunsa ocaklar yakılır hamurlar mayalanır gelen misafirlere sadece tatlı değil veya tatlı(Ev baklavası-içli kadayıf çeşitleri vs.) yapılmadığı zamanlarda gözlemeler, şimdi adına krep dedikleri kızgın sac üzerine mayalı cıvık hamur akıtılarak bildiğin yufka büyüklüğünde TEREYAĞLI CIZLAMA yapılır, arasına bal+ tereyağ, çökelek+yeşillik vs. ne varsa yada ne isterse sıcak sıcak misafirlere ikram edilirdi. Kurban bayramlarında bu genelde sıcak yufka ekmeğinin arasına taze kavurma doldurularak ikram şekline olurdu. Eskiden kurban sahibi çoğu evlerde baklava veya tatlı özellikle yapılmaz misafirler kavurma veya sulu et yemekleri ile ağırlanırdı. Çocuklarada küçük yaşta ziyaret gezmelerine teşvik etmek için sadece paralar değil oyuncaklar elbiseler vs hediye edilirdi.

Fakat şimdilerde artık bu merasimleri sürdürmeye ne apartman daireleri müsait, nede kültürünü unutmaya yüz tutmuş gelenekleri zahmet olarak gören nesil üşengeçliği....
Hadi bunları yapamadın, bari misafirler tanıdık eşdost için gez-toz ziyaret et gönül al... Telefonlar hayata katıldıktan sonra eşden dosttan haber almak için bizzat görüşmeye gerek kalmadığından beri insan ilişkileri sosyalleşmenin nasıl yapılacağını unutmakla kalmadı klavyeler telefon tuşları üzerinden herşey halledilince eksikler tamamlanıyomuş gibi hisse kapılıp sanal yaşamaya başlandı.

Asıl konuya dönersek; bu devirde artık meropollerde yada şehir merkezlerinde insanlar her yere arabasıyla/aracıyla yada toplu taşıtlarla gidiyor. Yani eskisi gibi 15-16 saat süren, bedenen çok çok efor harcamayı gerektiren falliyetler de olmayınca kalori yönünden aşırı zengin takviyelere de o kadar ihtiyaç kalmıyor. İşte bu noktada Canan KARATAY hocanın anlatmaya çalıştığı hatalı beslenme zinciri devreye girerek harcamadığın enerjinin karşılığını mislilerce misli olarak sırf gelenek bozulmasın diye yükleme ihtiyacı ve hatta ev sahibinin ölümü öp bedduasına dayanan aslında artniyet de taşımayan bilinçsizlik devreye giriyor.

Israrla diyor ki Canan Hoca bayramlarda artık eve gelen misafirlere aşırı yoğun tatlılar değil, onları hasta etmeyecak kilo aldırmayacak hafif çerezler, aşırı şekerli olmayan meyvalardan ikram edin, evinize gelen misafire farkında olmadan sağlık sabotajı yapmayaın diyor. KÖTÜ BİŞEY Mİ SÖYLÜYOR SENCE.... ???

Ama maalesef kasten zarar vermek veya farkında olmadan dini bayramların tatlı veya aşırı kalori bayramı olarak zihinlere kazınmış olması, nesillerin de artık fazla detaycı olmayı gereksiz görerek üzerinde kafa yormaya gerek duymaması senin de aslında iyiniyet beyanı anlamında söyleyerek bu yanlış fikrin yayılması ve desteklenmesine hizmet etmeye devam ediyor...

DİNÎ BAYRAMLAR; ŞEKER, TATLI, ÇİKOLATA ve ABARTILI KALORİYİ HOŞGÖRME BAYRAMI DEĞİLDİR:..
ARTIK DEĞİL.....


Ziyaret gezmeleri için artık enerji sarfetmeye gerek kalmadı. Ve ağız tatlandırmayı, daha da ötesinde tatlılara yumulmanın geleneklerle bir alakası da kalmadığı gibi, insanlarımızın sağlığına geçici olarak tehdit unsuru haline getirmemek lazım...

Hayırlı, Huzurlu ve SAĞLIKLI Bayramlar Olsun emmoğlu...:hat::rose:
HÜRMETLER
 
Üst Alt