Cevap: Rijkaard´a sallayanlar buyrun...
Ben de şampiyon yaparım demek, bir nevi bu takımın her sene şampiyon olabileceğini söylüyor ama işler böyle değil maalesef. O yüzden bu tanımlamaların tartışmaya yönelik artı bir değeri olduğunu düşünmüyorum. Bir takımı küme düşürmesi ya da bir takımı büyük başarılara götürmesini bir tarafa bırakalım. Teknik adamın oyun anlayışını, yapmak istediklerini düşünelim. Bunları düşünmek bile kendi adıma destek için yeterli sebeplerdir. Var olan yapıda yapmak istediklerini yapabilmesi zor. Taraftarın bir kısmı tarafından hatta yönetim tarafından bunu gerçekleştirebilmek zora girecektir, giriyor da.
Bu takımın bir sistemi olsun. Alt yapıdan, oyuncu araştırmasına, transferlerine, tüm derecedeki takımlarına kadar aynı anlayışı benimsesinler. Bunları da böyle bir teknik ekiple gerçekleştirmeye başlamak doğru bir karardır. Tabi ki bütün saydıklarıma hakim değiller, ancak bu işin başrolündeler.
Bu sene 4-3-3 oynanılıyor ve kötü sonuçlar alınıyor diye seneye başka bir teknik adamla 4-4-2 oynamayalım. Ondan memnun kalmayınca 3-5-2 oynatan bir teknik adamı getirmeyelim. Eğer günlük başarılar esas alınır ve memnun değilim, böyle iş olmaz düşüncesiyle bu iş devam ederse konuşulacak birşey yok maalesef.
Gelelim teknik ekipten gelecek sene için beklentilerime. Takımın sezon başına göre değişen oyun anlayışı doğal olarak önümüzdeki seneyi de etkileyecektir. Bir sezon boyunca aynı anlayışla oynamak ve bu anlayıştan hemen hemen her maç ders çıkarmak, oyuncuların bu anlayışa her maç daha ısınmaları mümkünken biz bunu sağlayamadık. Bu bir dezavantaj. Tüm bunlara rağmen takımın savunmada takım olarak iyi bir iş çıkarması gerekiyor. 3-4 oyuncunun durmadan basarak savunma yapması ya da takım halinde topun arkasına geçilmesi iyi bir savunma değil. Top rakipteyken topa ve rakibe basarak alan daraltmak lazım. Burada yine kadro yapısı ve oyuncuların motivasyonu ön plana çıkıyor.
Oyunculara dehşet antremanlar yaptırıp onların güçlerini öne çıkaran ve oyundaki en büyük artısını mücadele ve en fazla 2 yetenekli oyuncusu olarak belirleyen teknik adamlardan; bıktım. Bam güm top oynayan, sahadaki dizilişi maç içinde 70 metrelere çıkan takımlardan bıktım.
Tüm bunların karşısına, amacı topa sahip olup, tüm oyuncuların rol aldığı, futbolu çirkinleştirmeden etkili bir oyun oynamaya çalışan anlayışı destekliyorum. Bunların olabilirliğinin düşük olduğunu ve bu yüzden desteklemediğini söyleyen kişilere ise tekrar hatırlatmak isterim; maalesef kötü sonuçların verdiği günlük kararlar gibi oluşmuyor bu anlayış.
Ben sallıyorum var mı bir diyeceğiniz. Ne katkısını görüyorsunuz da hala koruma gereği duyoyorsunuz anlamıyorum. Nedir bu adamı eleştirilmez kılan. Barcelona'yı ben de şampiyon yaparım zaten. O günlerdeki gibi oynayan Ronaldinho, Messi, Etoo, Xavi, Henry gibi adamlar varken şampiyon olmayacak da ne olacaktı. Kimse Sparta Rotterdam'ı küme düşürdüğünden niye bahsetmiyor..
Ben de şampiyon yaparım demek, bir nevi bu takımın her sene şampiyon olabileceğini söylüyor ama işler böyle değil maalesef. O yüzden bu tanımlamaların tartışmaya yönelik artı bir değeri olduğunu düşünmüyorum. Bir takımı küme düşürmesi ya da bir takımı büyük başarılara götürmesini bir tarafa bırakalım. Teknik adamın oyun anlayışını, yapmak istediklerini düşünelim. Bunları düşünmek bile kendi adıma destek için yeterli sebeplerdir. Var olan yapıda yapmak istediklerini yapabilmesi zor. Taraftarın bir kısmı tarafından hatta yönetim tarafından bunu gerçekleştirebilmek zora girecektir, giriyor da.
Bu takımın bir sistemi olsun. Alt yapıdan, oyuncu araştırmasına, transferlerine, tüm derecedeki takımlarına kadar aynı anlayışı benimsesinler. Bunları da böyle bir teknik ekiple gerçekleştirmeye başlamak doğru bir karardır. Tabi ki bütün saydıklarıma hakim değiller, ancak bu işin başrolündeler.
Bu sene 4-3-3 oynanılıyor ve kötü sonuçlar alınıyor diye seneye başka bir teknik adamla 4-4-2 oynamayalım. Ondan memnun kalmayınca 3-5-2 oynatan bir teknik adamı getirmeyelim. Eğer günlük başarılar esas alınır ve memnun değilim, böyle iş olmaz düşüncesiyle bu iş devam ederse konuşulacak birşey yok maalesef.
Gelelim teknik ekipten gelecek sene için beklentilerime. Takımın sezon başına göre değişen oyun anlayışı doğal olarak önümüzdeki seneyi de etkileyecektir. Bir sezon boyunca aynı anlayışla oynamak ve bu anlayıştan hemen hemen her maç ders çıkarmak, oyuncuların bu anlayışa her maç daha ısınmaları mümkünken biz bunu sağlayamadık. Bu bir dezavantaj. Tüm bunlara rağmen takımın savunmada takım olarak iyi bir iş çıkarması gerekiyor. 3-4 oyuncunun durmadan basarak savunma yapması ya da takım halinde topun arkasına geçilmesi iyi bir savunma değil. Top rakipteyken topa ve rakibe basarak alan daraltmak lazım. Burada yine kadro yapısı ve oyuncuların motivasyonu ön plana çıkıyor.
Oyunculara dehşet antremanlar yaptırıp onların güçlerini öne çıkaran ve oyundaki en büyük artısını mücadele ve en fazla 2 yetenekli oyuncusu olarak belirleyen teknik adamlardan; bıktım. Bam güm top oynayan, sahadaki dizilişi maç içinde 70 metrelere çıkan takımlardan bıktım.
Tüm bunların karşısına, amacı topa sahip olup, tüm oyuncuların rol aldığı, futbolu çirkinleştirmeden etkili bir oyun oynamaya çalışan anlayışı destekliyorum. Bunların olabilirliğinin düşük olduğunu ve bu yüzden desteklemediğini söyleyen kişilere ise tekrar hatırlatmak isterim; maalesef kötü sonuçların verdiği günlük kararlar gibi oluşmuyor bu anlayış.