"Galatasaray'da sportif çete var, başında da Sneijder..."
Perşembe 11.05.2017 10:49
Sabah Spor'un usta yazarları Levent Tüzemen, Ahmet Çakar ve Gürcan Bilgiç, hareketli günler geçiren Galatasaray'ı değerlendirirken ilginç tespitlerde bulundu. İşte bir Sabah klasiği olan Serbest Kürsü'de yer alan yorumlar...
LEVENT TÜZEMEN:
Türkiye'nin Avrupa'ya açılan penceresi olan Galatasaray'da amatör kulüplerde bile görülmeyecek ve büyük bir kulübe yakışmayan olaylar yaşanıyor. Galatasaray'daki bu durumu, yıllarca yönetimlerde üst düzeyde görev almış bir isim şu sözle özetliyor: "Yönetim yetersiz. Başkan Dursun Özbek kalan 1 yılı için seçime gitmeli ve yönetimini yenilemeli. İdari anlamda tablo çok vahim ve ortam Adnan Polat'ın başarısız olduğu son dönemden bile daha kötü..." Dursun Özbek, iki bin oy alarak Galatasaray'a başkan oldu. Yani seçilmiş bir kişi. İgor Tudor ile Cenk Ergün atanmış isimler. Yani bu ikili, profesyonel ve Galatasaray'a para alarak hizmet ediyorlar. Tudor, Kasımpaşa maçından sonra futbolculara yönelik, "Beni sabote ediyorlar" suçlamasında bulundu ve şunları söyledi: "Benim yerimde Van Gaal, Capello, Mancini, Prandelli veya Hamza Hamzaoğlu da olabilirdi. Sorun ben değilim, futbolcular..."
Sportif direktör Cenk Ergün ne dedi: "Bruma hata yaptı, hocası çıkardı. İçeride de hataları olanlar var ve onlar da bedelini ödeyecekler." Ne oldu? Başkan Özbek soyunma odasına indi gök gibi gürledi, "Asarım, keserim" dedi ama kadro dışı kararı verilemedi. Para cezası kararı da sezon sonuna kaldı. Bakın ödeme konusunda futbolcuya eğer gebe iseniz ancak gök gürültüsü yaparsınız. Öfkeler, isyanlar, şikayetler, suçlamalar, olası kararlar 'suya yazı yazmak' gibi oldu.
Şimdi Tudor'a soruyorum, "Beni sabote ediyorlar" dediğin oyuncularla kalan haftaları nasıl yöneteceksin? Aslında geldiğinden beri saçma sapan kararlarıyla Galatasaray'ı sabote eden kişi Hırvat teknik adam İgor Tudor'dur. Cenk Ergün'e sesleniyorum ve soruyorum, "Sen Galatasaray'ın çıkarlarını korumakla yükümlüsün. Bu futbolcular kulübün değerleri değil mi? İnsan kendi malını kötüler mi ya da Tudor tarafından 'Brütüs' ilan edilmelerine izin verir mi? Eğer izin verirsen kötülediğin oyuncuları satamazsın. Böyle profesyonellik olmaz.
AHMET ÇAKAR:
Galatasaray'da sportif anlamda bir çete var. Bu çetenin başında da Wesley Sneijder bulunuyor. Bunu ben söylemiyorum, Tudor'un uyguladığı müeyyideler ve yine onun açıklamaları bunu ortaya koyuyor. Diğer bir deyimle Sneijder ve arkadaşları "Biz ne dersek o olur" diyorlar. Tudor da bu tabloyu yıkmak için bir ileri-iki geri yapmak durumunda. Tabii ki Tudor'un da hataları var. Dursun Özbek maç sonrası soyunma odasına giderek doğruyu yaptı. Muhtemelen başkana "Soyunma odası karışacak" mesajı geldi. Belki de Özbek aşağı inmese Tudor ve bazı oyuncular arasında darp yaşanacaktı. Başkan indi, belki de bu olaylar engellendi. Galatasaray'da problem çok büyük. Sneijder kibarca 'Takımın ağası benim. Bir yıllık sözleşmem var. Ancak ben istersem giderim. Benim istemediğim antrenör de gelemez. Gelse de kendi metotlarını uygulayamaz' algısını yaratıyor. Kısaca Galatasaray'da sıkıntılar devasa boyutta ve çözüm bulmak çok zor görünüyor.
MURAT ÖZBOSTAN:
G.Saray'da aylardır tiyatro oynanıyor. Yaz döneminde oyunculara para cezaları verdiler, takımı disipline sokacağız diye... Bir ay kamuoyu bunu konuştu sonra cezalar rafa kalktı. Kadro dışı kalan isimler oldu, 24 saat geçmeden affedildi. Şimdi yine ceza vermişler.. Son 4 hafta iyi sonuçlar olursa bunu da affedeceklermiş. Hep dediler ki "Takımda oyuncular arasında gruplaşma var..." İyi de bu kulübün başkanı var, yöneticisi var, futbol şubesi var. Prandelli, Mustafa Denizli, Riekerink, Hamza Hamzaoğlu giderken, siz neredeydiniz? Şimdi döndük, dolaştık yine aynı noktaya geldik, takımda gruplaşma var... Başkan diyor ki: "Tudor'u size yedirmem." O zaman başkana sormak lazım, diğer hocaları neden yedirdiniz? Bu son yaşanan olaya da baktığımız zaman maçtan sonra bir yangın oldu. Galatasaray'daki asıl sıkıntı, futboldan anlamayan bir yönetimin olmasıdır. Ben hep şunu söyledim: Galatasaray seçime gitmeli, yeni bir yönetim iş başına gelmeli. Futbolu anlayan, bilen ve futbolu yaşayan insanlar görev almalı. İster Dursun Özbek aday olsun, ister başka isimler, önemli olan camiayı içinde bulunduğu durumdan çıkaracak isimlerin ön plana çıkmasıdır.
GÜRCAN BİLGİÇ:
Dursun-Mehmet Özbek kardeşler aslında çok zeki bir strateji izlediler. Riekerink ile devam ettiklerinde veya gönderdiklerinde kısıtlı imkanları dahilinde, mevcut kadrodan en fazla verimi almanın peşindeydiler. Çünkü kötü bir takım vardı ve öncelikle Sneijder'in performansına ihtiyaçları vardı. Hollandalı oyuncu ne zaman ki, bu dayanışmanın kendine düşen bölümünü yapamamaya başladı, böylece sürekli faturayı teknik adamlara kesen sistem de tükendi. Tudor'un maç sonrasındaki açıklamaları çok samimiydi. "Burada sorun teknik adamlar değil" derken, kendi içinde parçalara bölünmüş ve çekişme içine girmiş oyuncu grubunu işaret etti. Eğer 22 yaşındaki Bruma, teknik adama 'gider' yapabiliyorsa, bu gücü birisinden alıyordur. Dolayısıyla Fatih Terim döneminden beri takımı yönetmeye alışmış Sneijder, bu kez arkasından gelecek taraftar rüzgarını da kaybetti. Dursun Özbek, eğer kalan sezonlarda Sneijder'in takımı taşıyacağına inansa, bu mesajı hissetse soyunma odasına inmezdi.
Galatasaray'da sportif cete var, başında da Sneijder... - Sayfa 1 - Spor Haberleri
Perşembe 11.05.2017 10:49
Sabah Spor'un usta yazarları Levent Tüzemen, Ahmet Çakar ve Gürcan Bilgiç, hareketli günler geçiren Galatasaray'ı değerlendirirken ilginç tespitlerde bulundu. İşte bir Sabah klasiği olan Serbest Kürsü'de yer alan yorumlar...
LEVENT TÜZEMEN:
Türkiye'nin Avrupa'ya açılan penceresi olan Galatasaray'da amatör kulüplerde bile görülmeyecek ve büyük bir kulübe yakışmayan olaylar yaşanıyor. Galatasaray'daki bu durumu, yıllarca yönetimlerde üst düzeyde görev almış bir isim şu sözle özetliyor: "Yönetim yetersiz. Başkan Dursun Özbek kalan 1 yılı için seçime gitmeli ve yönetimini yenilemeli. İdari anlamda tablo çok vahim ve ortam Adnan Polat'ın başarısız olduğu son dönemden bile daha kötü..." Dursun Özbek, iki bin oy alarak Galatasaray'a başkan oldu. Yani seçilmiş bir kişi. İgor Tudor ile Cenk Ergün atanmış isimler. Yani bu ikili, profesyonel ve Galatasaray'a para alarak hizmet ediyorlar. Tudor, Kasımpaşa maçından sonra futbolculara yönelik, "Beni sabote ediyorlar" suçlamasında bulundu ve şunları söyledi: "Benim yerimde Van Gaal, Capello, Mancini, Prandelli veya Hamza Hamzaoğlu da olabilirdi. Sorun ben değilim, futbolcular..."
Sportif direktör Cenk Ergün ne dedi: "Bruma hata yaptı, hocası çıkardı. İçeride de hataları olanlar var ve onlar da bedelini ödeyecekler." Ne oldu? Başkan Özbek soyunma odasına indi gök gibi gürledi, "Asarım, keserim" dedi ama kadro dışı kararı verilemedi. Para cezası kararı da sezon sonuna kaldı. Bakın ödeme konusunda futbolcuya eğer gebe iseniz ancak gök gürültüsü yaparsınız. Öfkeler, isyanlar, şikayetler, suçlamalar, olası kararlar 'suya yazı yazmak' gibi oldu.
Şimdi Tudor'a soruyorum, "Beni sabote ediyorlar" dediğin oyuncularla kalan haftaları nasıl yöneteceksin? Aslında geldiğinden beri saçma sapan kararlarıyla Galatasaray'ı sabote eden kişi Hırvat teknik adam İgor Tudor'dur. Cenk Ergün'e sesleniyorum ve soruyorum, "Sen Galatasaray'ın çıkarlarını korumakla yükümlüsün. Bu futbolcular kulübün değerleri değil mi? İnsan kendi malını kötüler mi ya da Tudor tarafından 'Brütüs' ilan edilmelerine izin verir mi? Eğer izin verirsen kötülediğin oyuncuları satamazsın. Böyle profesyonellik olmaz.
AHMET ÇAKAR:
Galatasaray'da sportif anlamda bir çete var. Bu çetenin başında da Wesley Sneijder bulunuyor. Bunu ben söylemiyorum, Tudor'un uyguladığı müeyyideler ve yine onun açıklamaları bunu ortaya koyuyor. Diğer bir deyimle Sneijder ve arkadaşları "Biz ne dersek o olur" diyorlar. Tudor da bu tabloyu yıkmak için bir ileri-iki geri yapmak durumunda. Tabii ki Tudor'un da hataları var. Dursun Özbek maç sonrası soyunma odasına giderek doğruyu yaptı. Muhtemelen başkana "Soyunma odası karışacak" mesajı geldi. Belki de Özbek aşağı inmese Tudor ve bazı oyuncular arasında darp yaşanacaktı. Başkan indi, belki de bu olaylar engellendi. Galatasaray'da problem çok büyük. Sneijder kibarca 'Takımın ağası benim. Bir yıllık sözleşmem var. Ancak ben istersem giderim. Benim istemediğim antrenör de gelemez. Gelse de kendi metotlarını uygulayamaz' algısını yaratıyor. Kısaca Galatasaray'da sıkıntılar devasa boyutta ve çözüm bulmak çok zor görünüyor.
MURAT ÖZBOSTAN:
G.Saray'da aylardır tiyatro oynanıyor. Yaz döneminde oyunculara para cezaları verdiler, takımı disipline sokacağız diye... Bir ay kamuoyu bunu konuştu sonra cezalar rafa kalktı. Kadro dışı kalan isimler oldu, 24 saat geçmeden affedildi. Şimdi yine ceza vermişler.. Son 4 hafta iyi sonuçlar olursa bunu da affedeceklermiş. Hep dediler ki "Takımda oyuncular arasında gruplaşma var..." İyi de bu kulübün başkanı var, yöneticisi var, futbol şubesi var. Prandelli, Mustafa Denizli, Riekerink, Hamza Hamzaoğlu giderken, siz neredeydiniz? Şimdi döndük, dolaştık yine aynı noktaya geldik, takımda gruplaşma var... Başkan diyor ki: "Tudor'u size yedirmem." O zaman başkana sormak lazım, diğer hocaları neden yedirdiniz? Bu son yaşanan olaya da baktığımız zaman maçtan sonra bir yangın oldu. Galatasaray'daki asıl sıkıntı, futboldan anlamayan bir yönetimin olmasıdır. Ben hep şunu söyledim: Galatasaray seçime gitmeli, yeni bir yönetim iş başına gelmeli. Futbolu anlayan, bilen ve futbolu yaşayan insanlar görev almalı. İster Dursun Özbek aday olsun, ister başka isimler, önemli olan camiayı içinde bulunduğu durumdan çıkaracak isimlerin ön plana çıkmasıdır.
GÜRCAN BİLGİÇ:
Dursun-Mehmet Özbek kardeşler aslında çok zeki bir strateji izlediler. Riekerink ile devam ettiklerinde veya gönderdiklerinde kısıtlı imkanları dahilinde, mevcut kadrodan en fazla verimi almanın peşindeydiler. Çünkü kötü bir takım vardı ve öncelikle Sneijder'in performansına ihtiyaçları vardı. Hollandalı oyuncu ne zaman ki, bu dayanışmanın kendine düşen bölümünü yapamamaya başladı, böylece sürekli faturayı teknik adamlara kesen sistem de tükendi. Tudor'un maç sonrasındaki açıklamaları çok samimiydi. "Burada sorun teknik adamlar değil" derken, kendi içinde parçalara bölünmüş ve çekişme içine girmiş oyuncu grubunu işaret etti. Eğer 22 yaşındaki Bruma, teknik adama 'gider' yapabiliyorsa, bu gücü birisinden alıyordur. Dolayısıyla Fatih Terim döneminden beri takımı yönetmeye alışmış Sneijder, bu kez arkasından gelecek taraftar rüzgarını da kaybetti. Dursun Özbek, eğer kalan sezonlarda Sneijder'in takımı taşıyacağına inansa, bu mesajı hissetse soyunma odasına inmezdi.
Galatasaray'da sportif cete var, başında da Sneijder... - Sayfa 1 - Spor Haberleri
Son düzenleme: