Sabri: "Galatasaraylı olmanın gururunu taşıyorum" | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Sabri: "Galatasaraylı olmanın gururunu taşıyorum"


8271784eeee641c4a08d4d33e3ef92d3.jpeg


Sabri Sarıoğlu... Futbolcu yetiştirmeyi gelenek haline getiren Galatasaray Altyapısı'nın ürünlerinden. O artık ligin en tecrübeli isimlerinden biri. Ligin 6. haftasındaki Antalya maçıyla toplamda 450. resmi maçına çıkan Sabri Sarıoğlu'nu Beşiktaş derbisinde farklı bir heyecan bekliyor. Sabri Sarıoğlu, bu dev maçta forma giymesi halinde sarı-kırmızı formayla 350. lig maçında çıkacak ve kulüp tarihinde önemli bir başarıyı daha gerçekleştirecek.

15 yıl önce 3. yıldızın takıldığı 2001-2002 sezonunda zaman zaman yedek kulübesinde oturan; ilk Süper Lig maçına ise 4 Mayıs 2003’te Trabzonspor mücadelesiyle çıkan Sabri Sarıoğlu, geride kalan zaman diliminde 6 lig, 4 Türkiye Kupası ve 5 Süper Kupa şampiyonluğu yaşadı.

Birçok efsane ismi geride bırakan Sabri Sarıoğlu; Beşiktaş derbisi öncesi Florya Metin Oktay Tesisleri GSStore'de GSTV'nin özel konuğu oldu.
Sabri Sarıoğlu'nun GSTV'nin sorularına verdiği yanıtlar şu şekilde:

“HER MAÇ AYRI GURUR”
Benim için inanılmaz, kelimelerle tarif edilemeyecek bir gurur ve mutluluk. Hayranı olduğun renklerin forması altında bu sayıda maça çıkmak ayrı bir his... 14-15 senenin ardından 350. lig maçı Beşiktaş karşılaşması ile olacak. Her maçın benim için ayrı bir yeri ve güzelliği var. Galatasaray forması altında çıktığım her maç ayrı bir gurur... Bu nedenle de çok mutluyum.

“HERKESE HAYALİNDEKİ FORMAYI GİYMEK NASİP OLMUYOR”
Florya'nın kapısından ilk girdiğim günü hiç unutamam. O dönem amatör bir takımda oynuyordum. Galatasaray ile hazırlık maçına gelmiştik. O zaman altyapının başında rahmetli Salih Bulgurlu vardı. Kendisini bir kez daha anıyorum. Bende çok emeği vardır. Hazırlık maçında iyi bir performans göstermiştim. Maçtan sonra yanına çağırıp "Bizle çalışmanı istiyorum sen de ister misin?" diye sordu. O an dünyanın en mutlu insanı bendim. Seve seve oynayacağımı ifade ettim. 1996'dan beri Galatasaray forması giymeye başladım. Minik takımdan başlayıp altyapıda tüm kategorilerden sonra A takıma yükseldim. Burada da 15. senemi doldurdum. Bu bana tarif edilmeyecek bir mutluluk veriyor. Herkese hayali olan formayı giymek nasip olmuyor. Bu fırsat bana geldi. Sırtıma geçirdiğim bu formayı uzun yıllar taşıdım ve taşımaya devam ediyorum.

“ALTI ŞAMPİYONLUK YAŞADIM”
Sadece A takıma çıktığımda değil altyapıya adım attığım gün hayalim Galatasaray'da yükselmek ve şampiyonluklar kazanmaktı. Çok çalıştım; Allah da bana yardım etti. Hocalarım da sağ olsun altyapıdan itibaren destek oldular. 3. yıldızı taktığımız sezonun tamamında A takım ile beraberdim. Maçlarda olmasam bile antrenmanlarda takımla beraberdim. Ali Sami Yen'de oynadığımız karşılaşmalara beraber gidiyordum. Ağabeylerimle beraber o heyecanı ve mutluluğu yaşadım. O sezon ile ben de daha da şevklendim. Takımın bir parçası olup şampiyonluklar kazanma hayaliyle bugünlere geldim. Allah'a şükürler olsun 3. yıldız sezonu ile birlikte altı şampiyonluk yaşadım. Benim için mutluluk verici.

“ÇOK DEĞERLİ İSİMLERLE ÇALIŞTIM”
UEFA Kupası'nı aldığımız dönem altyapıda oynarken genç milli takım kategorilerinde oynuyordum. Rahmetli Gündüz Tekin Onay'ı da anıyorum. Büyük emek verdi bana. Çok fazla forma şansı buldum. Altyapıdaki hocalarım isyan bile etmişti çünkü genç milli takım kamplarından fırsat bulamıyordum. Gelişimimde yurt dışı maçlar ve milli düzeydeki bu karşılaşmalar büyük tecrübe kazandırdı. Fatih Terim bu kadar milli maça gittiğimi duyunca beni soruşturmuş. Tabii UEFA Kupası dönemi çok yoğun ve heyecan içinde geçiyordu. Bu nedenle kendisi ile çalışma fırsatı bulamamıştım. Kendisinden sonra Lucescu göreve geldi. Altyapıdan aldığı raporlar sonrası bana "Bizimle beraber olmanı istiyorum. Takımla çalışıp tecrübe kazanmanı istiyorum" dedi. Sağ olsun beni çok mutlu etti. Genç oyunculara çok değer veriyordu. Beni özel olarak yanına çağırıp konuşuyor, uyarılarda bulunuyordu. Daha iyi olmam için destek oluyordu. Uzun yıllardır A takımda olduğum için pek çok hoca ile çalıştım. Hepsinden bir şeyler kendime kattığıma inanıyorum. Hepsi birbirinden değerli insanlar.

“EMEK VERİP HAKKINIZI ALINCA MUTLU OLUYORSUNUZ”
2005-06 çok önemli bir sezondu. Zorluklar çekerek o şampiyonluğa ulaşmıştık. Sezon içerisinde ister istemez kötü sonuçlar aldığımız dönemler olmuştu. Takımdaki ağabeylerimiz, bizler kenetlendik. Birbirimize hep sevgi ve saygı duyduk. Sonunda da şampiyon olduk. Son maç olan Kayseri karşılaşmasında iyi bir performans gösterdim. İki gol atmıştım. Akıllar hep Denizli'deydi. Sahaya gol haberi geliyordu. Doğru mu yanlış mı anlayamıyorduk. Garip hissiyatlar içindeydik. Hem saha içinde maça konsantre olmaya çalışıyorsunuz bir taraftan da diğer maçın skoru kafanızdaydı. Biz kendi maçımızı iyi oynayıp kazandıktan sonra diğer Denizli-Fenerbahçe karşılaşmasının bitişini beklemeye başladık. İlk anda 2-3 dakika içinde biter derken 16 dakikayı görünce şoka girdim. Konfetilerin atıldığını maça ara verildiğini bilmiyorduk. Bizim için çok uzun bir 16 dakika oldu. Sonunda şampiyonluğu kazandık. Emek verip hak ettiğimizi alınca daha da mutlu olmuştum. O maçta attığım iki gol değil sezon boyunca yaptıklarınızın karşılığını almak bambaşka bir duyguydu. Eski görüntülere baktığımda tüylerim diken diken oluyor. Bizim için çok anlamlıydı.

“HER SEZONUN HİKAYESİ FARKLI”
2007-08'e Sayın Feldkamp ile başlamıştık. İnişli çıkışlı bir grafiğimiz vardı. Son altı haftada kendisi görevi bıraktı. Cevat Hoca devraldı. Bizi kalan son altı haftada çok iyi motive etti. Çok iyi hazırladı. Cevat Güler'in hakkını kimse yiyemez o şampiyonlukta. Büyük bir katkısı var. Sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da bizi çok iyi hazırladı. Bazen sadece fizik gücü yetersiz oluyor. Psikolojik durumunuz da önemli oluyor. Son altı haftayı değişik bir ekip ile oynadık. Türkiye'de de böyle bir örnek olduğunu sanmıyorum. Sivas'taki 5-3'lük maç olsun; içerideki Fenerbahçe karşılaşması olsun... Galatasaray forması ile çıktığım her maç, kazandığım her şampiyonluk, aldığımız her kupa benim için çok değerli. Birbirlerinden ayıramam. Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Arkasında yatan güzel anılar var. Sezon boyunca her şey güzel geçmiyor. Bazen kişisel bazen takımsal kötü anılarınız oluyor. Sezon sonunda şampiyonluk gelince çekilen çileler üzüntüler yerini mutluluğa bırakıyor.

“GALATASARAY BENİM EVİM”
Galatasaray forması ile 21. yılımdayım... Her zaman güzel geçmiyor. Bazen kötü dönemleriniz oluyor. Performans olarak düştüğünüz anlar oluyor. Bazen sizin elinizde olmayan sebeplerden kadro dışı kalabiliyorsunuz. Çok acılar çektim. Hem aileden hem de Galatasaray altyapısından aldığım terbiye bana şunu gösterdi; ben Galatasaray'ı o kadar çok seviyorum ki Galatasaray'a zarar verecek hiçbir demeçte bulunmam. Hiçbir yanlış harekette bulunmam. Galatasaray'a zarar verecek bir aksiyon içinde olmam. Kulüp ben konuşunca zarar görecekse hiç konuşmam ben zarar görürüm daha iyi... Beni ben yapan Galatasaray Camiası... Hiçbir zaman yanlış yapmam.

“HEP BERABER GALATASARAY'I BAŞARIYA GÖTÜRECEĞİZ”
Bu sezon da iyi başladık ama düşüş yaşadık. Bunu telafi edip tekrar yükselişe geçeceğiz. Çünkü Galatasaray bir his takımıdır. Kenetlendikçe büyüyen bir aileyiz. Taraftarımızın desteği ile ve bizim de terimizin son damlasına kadar mücadelemizle onları mutlu edip Galatasaray Camiası'nı hep başarıya götüreceğiz.

“BU CAMİANIN PARÇASI OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM”
2011-12 bambaşka bir sezondu. Sene boyunca liderliği elimizde tuttuk. Puan farkını da açtık. Türkiye futbol tarihinin bir ilk olarak Süper Final diye bir statü oldu. 9 puan fark, 5 puana düşmüştü. Hiçbir zaman pes etmeden mücadelemize devam ettik. Son maça kaldı. Kadıköy'de inanılmaz bir atmosfer vardır. Biz de çok iyi bir takımdık. Sezon boyunca hak ettiğimize inanıyorduk. Kadıköy'de şampiyonluk için sahaya çıkıp iyi mücadele ederek buna ulaştık. Benim için inanılmaz mutluluk vericiydi. Ezeli rakibimiz ebedi dostumuz Fenerbahçe'nin stadında şampiyonluk kupası kaldırmak bir daha denk gelmeyecek bir olay. Bunu da biz yaşadığımız için ayrı bir mutluluk yaşadık. Bakarsanız Türk futbol tarihinde ilkleri hep biz gerçekleştirdik. UEFA Kupası, Süper Kupa, dört sene üst üste şampiyonluk, ezeli rakibinin sahasında kupa kaldırmak... Böyle büyük ve başarılı Galatasaray Camiası'nın parçası olmaktan çok mutluyum.

“ART NİYETLİ ELEŞTİRİLERE KATILMIYORUM”
Polemiklere girmiyorum. Çalıştığım çok değerli isimler var. Hemen hemen hepsinde de forma şansı buldum. Bu benim iyi çalıştığımı ve performans gösterdiğim anlamına geliyor. Kimse 15 yılda 15 kupa aldığımı dile getirmiyor. Mevcut kadroda en çok şampiyonluk kazanan oyuncuyum. Hep kötülerde ben varım da şampiyonluklarda ben yok muyum? Her türlü eleştiriye açığım. Fakat bunun da bir dozu var ve saygı-sevgi çerçevesinde olması gerekiyor. Art niyetli olunca buna katılmıyorum.

“HER SEZONLA GURUR DUYUYORUM”
Galatasaray forması ile geçirdiğim her gün benim için en mutlu an... Tek tek ayırt edemem. Her maçın, her anın ayrı bir yeri var. Sadece başarılar değil, kötü sezonlar olsun, performans olarak iyi olmadığım sezonlar olsun... Onlarda bile Galatasaray'da olmaktan gururlu oldum. Galatasaray'da olmaktan her zaman gurur duyum ve duymaya devam edeceğim. Galatasaray demek benim için oksijen, ekmek, su gibi bir şey. Bir ihtiyaç... Galatasaray olmayan bir hayat hiç düşünmedim. Bu bağlılık çocukluğumdan beri devam ediyor. Ölene kadar da devam edecek. Bu camianın içinde olmaktan gururluyum ve mutluyum.

“TEK YÜREK OLUP BEŞİKTAŞ'I YENECEĞİZ”
Geçen hafta Yönetim Kurulu'nun kararı doğrultusunda hoca değişikliğine gidildi. Yeni hocamızla ilk maçımıza Rize karşısında çıktık. İlk yarısını çok iyi oynadık. İstemediğimiz bir puan kaybettik. Beşiktaş puan olarak önde ve lider durumda. Biz şampiyonluk yarışını hiçbir zaman bırakmayacağız. Bunun için de kendi sahamızda seyircimizle bu maçı kazanmak istiyoruz. Şu an her şey iyi gidiyoruz. Hocamızın verdiği görevleri antrenmanlarda çalışıyoruz. Bizim için önemli bir maç. Puan farkını azaltıp liderlik için Beşiktaş'ı yakalamamız lazım. Antrenmanda yaptığımız tempolu çalışmaları hocamız kime görev verirse sahada en iyi şekilde sahaya yansıtıp kazanmak istiyoruz. Taraftarımızın bize büyük destek vereceğine inanıyoruz. Onların yardımlarıyla bu maçı kazanacağız. Ben takım arkadaşlarıma güveniyorum. Hepimiz tek yürek olup Beşiktaş maçında galibiyet alacağız.

galatasaray.org

Sabri: “Galatasaraylı olmanın gururunu taşıyorum”
 
hic bir baski altinda olmamana ragmen yaptigin rezil ortalardan, sag bek oyuncusu olarak ileri ciktiginda yürüyerek geri dönmenden de gurur duyuyormusun?
 
Yerine kim gelse gömdü.

Lobi, şans vs ama bu adam 2003'den beri bu takımda bir şekilde tutunuyorsa kişisel başarısıdır.

Futbol vs değil konu.
 
10 üzerinden en fazla 4 edecek adam ondan daha beterlerini alan yönetimler sayesinde milyoner oldu. Gerçekten çok iyi olduğu maç sayısı 10 bile değil ama beni deli ettiği maç sayısı çok çok çok fazla.
 
Üst Alt