Şampiyonluk İçin İpler Galatasaray’ın Elinde - Sayfa 4 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Kolay maç diye birşey de yoktur. Her maçın kendi içinde bir gelişimi, bir öyküsü vardır. Mesela sezon başı fikstüre baktığımızda kimin aklına gelirdi Bursa ile içeride oynayacağımız maçın daha ilk 45 dakikasında 3 oyuncu değişikliği hakkını da sakatlıklar nedeniyle kullanalım? Fenerbahçe derbisinde takımının yarısının ceza alacağı önceden kestirilebilir miydi? O yüzden tamamen tahmine dayalı öngörülerimizi paylaşalım.

Bizim takımın yıllardır beri en büyük problemi, daha doğrusu kanayan yarası ileride kaptırılan sonrası geriye dönüşlerde yaşanan sıkıntı. Rakip şayet hızlı çıkabilen, sprinter oyunculara sahip ve iyi top çeviren bir takımsa hücumdayken kaptırılan bir top sonrası kısa süre içinde ceza sahamızın çevresinde bitiveriyor. Bizim takımın daha az fauller daha fazla kart görme istatistiğinin sebebi biraz da bu. Dış etmenlere girmiyorum onlar ayrı bir tartışma konusu. Ligde bu özellikte takımlar var, örnek olarak Trabzonspor, Alanyaspor, Kayserispor, Çaykur Rizespor, zirve mücadelesindeki rakiplerden Beşiktaş ve bir de düşme hattındaki takımlardan BB Erzurumspor'u bu gruba dahil edebiliriz. Bir de uyuşuk futbol oynayan, temposuz, zevksiz ve hantal takımlar var. İşte bunlar bizim takım savunmamızın defolarını ortaya çıkarma ve geri dönüşlerde yaşadığımız sıkıntıları değerlendirme konusunda diğer gruba göre daha yetersizler. Önümüzdeki hafta oynayacağımız Konyaspor ve son hafta oynayacağımız Sivasspor bu tarz takımlar ve ben bunları daha düşük tehdit olarak görüyorum. Yani bu 2 maç Galatasaray'ın mutlak favori olduğu, mevcut futbol anlayışları ve oyun yapılarıyla Galatasaray'ın zorlanmadan geçmesi gereken maçlar. Bizim için şampiyonluğun kilidi 3 maçta saklı, Rize deplasmanı ve Beşiktaş-Başakşehir ikilisine karşı içeride oynanacak maçlar. Bu 3 maçta 9 puan şampiyonluğu getirir. İçerideki Beşiktaş maçı geçen sezondan çok daha zor geçecektir. Kimse geçen seneki gibi bir maç beklemesin, o maç oldukça rahat kazanılmış bir maçtı. Peki Beşiktaş oyuncu kalitesi olarak geçen senenin ilerisinde mi pek tabii ki hayır. Geçen sezon yıldızlar karması gibiydiler ama hem sürekli başarılı olmanın getirdiği doygunluk, hem de zorlu bir devler ligi macerasının yıpranmışlığı önlerine çıktı. Bir de Beşiktaş bu sene daha mütevazı futbolcularla daha iyi bir uyum yakaladılar. Şenol Güneş'in Ljajiç, Kagawa, Burak, Güven, Dorukhan aşıları tuttu ve geçen sezonun sonlarıyla bu sezonun başlarındaki ölü toprağını üzerlerinden atıp çok tehlikeli bir takım haline geldiler. O yüzden o maça biz winnerız, her şartta çakar geçeriz rahatlığında yaklaşmamak gerek.

Ben Başakşehir'in önümüzdeki 3 maçta 9 puan alacağını düşünüyorum. Başakşehir yaşlı bir takım ve lig sonu yaklaştıkça giderek teklemeye başladılar. Yani sigortalar atıyor yavaş yavaş. Peki Başakşehir'in bu handikapını ne tarz takımlar iyi değerlendirebilir? Yukarıda bizim için bahsini ettiğim enerjik ve hızlı takımlar. Başakşehir'in 2.yarıdaki puan kayıpları Erzurum, Kayseri, Beşiktaş ve Çaykur Rize. Hepsi de yukarıda değindiğim ilk gruba giren takımlar. Başakşehir'i gerçek manada dinamizmiyle yoracak takım lazım. Maalesef Göztepe-Sivas-Ankara üçlüsü bu yönde etkili değiller. Başak bunları rahat geçer. Keşke Alanyaspor ile olan maçları 34.haftada değil de daha evvel olsaydı diye düşünüyorum çünkü Başakşehir'in panzehiri Alanyaspor tipi takımlar.

Galatasaray ve Başakşehir'in aksine Beşiktaş ise açık oynamayı seven, gömülmeyen yani pozitif futbol oynayan takımlara karşılık vermede daha başarılı. Dikkat buyurun geçen hafta Rize'de 7-2 kazandılar. Skoru gören Beşiktaş rakibi parçalamış sanar ama maçın gelişimi tam tersiydi. Bu hafta ise Rize'nin çeyreği kadar top oynamayan, anti futbolun kralını oynayan kazmalar topluluğu Sivas'a karşı aşırı zorlandılar ve galibiyeti son dakikalarda Burak'ın şapkadan çıkardığı tavşanla kazandılar.

Sonuç olarak ipler bizim elimizde olsa da bir mayın tarlasından geçeceğiz ve orada mayına basmazsak yolun sonu güzel biter. Herkesin bayramını kutlar iyi geceler dilerim
 
Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz. Kolay maç diye birşey de yoktur. Her maçın kendi içinde bir gelişimi, bir öyküsü vardır. Mesela sezon başı fikstüre baktığımızda kimin aklına gelirdi Bursa ile içeride oynayacağımız maçın daha ilk 45 dakikasında 3 oyuncu değişikliği hakkını da sakatlıklar nedeniyle kullanalım? Fenerbahçe derbisinde takımının yarısının ceza alacağı önceden kestirilebilir miydi? O yüzden tamamen tahmine dayalı öngörülerimizi paylaşalım.

Bizim takımın yıllardır beri en büyük problemi, daha doğrusu kanayan yarası ileride kaptırılan sonrası geriye dönüşlerde yaşanan sıkıntı. Rakip şayet hızlı çıkabilen, sprinter oyunculara sahip ve iyi top çeviren bir takımsa hücumdayken kaptırılan bir top sonrası kısa süre içinde ceza sahamızın çevresinde bitiveriyor. Bizim takımın daha az fauller daha fazla kart görme istatistiğinin sebebi biraz da bu. Dış etmenlere girmiyorum onlar ayrı bir tartışma konusu. Ligde bu özellikte takımlar var, örnek olarak Trabzonspor, Alanyaspor, Kayserispor, Çaykur Rizespor, zirve mücadelesindeki rakiplerden Beşiktaş ve bir de düşme hattındaki takımlardan BB Erzurumspor'u bu gruba dahil edebiliriz. Bir de uyuşuk futbol oynayan, temposuz, zevksiz ve hantal takımlar var. İşte bunlar bizim takım savunmamızın defolarını ortaya çıkarma ve geri dönüşlerde yaşadığımız sıkıntıları değerlendirme konusunda diğer gruba göre daha yetersizler. Önümüzdeki hafta oynayacağımız Konyaspor ve son hafta oynayacağımız Sivasspor bu tarz takımlar ve ben bunları daha düşük tehdit olarak görüyorum. Yani bu 2 maç Galatasaray'ın mutlak favori olduğu, mevcut futbol anlayışları ve oyun yapılarıyla Galatasaray'ın zorlanmadan geçmesi gereken maçlar. Bizim için şampiyonluğun kilidi 3 maçta saklı, Rize deplasmanı ve Beşiktaş-Başakşehir ikilisine karşı içeride oynanacak maçlar. Bu 3 maçta 9 puan şampiyonluğu getirir. İçerideki Beşiktaş maçı geçen sezondan çok daha zor geçecektir. Kimse geçen seneki gibi bir maç beklemesin, o maç oldukça rahat kazanılmış bir maçtı. Peki Beşiktaş oyuncu kalitesi olarak geçen senenin ilerisinde mi pek tabii ki hayır. Geçen sezon yıldızlar karması gibiydiler ama hem sürekli başarılı olmanın getirdiği doygunluk, hem de zorlu bir devler ligi macerasının yıpranmışlığı önlerine çıktı. Bir de Beşiktaş bu sene daha mütevazı futbolcularla daha iyi bir uyum yakaladılar. Şenol Güneş'in Ljajiç, Kagawa, Burak, Güven, Dorukhan aşıları tuttu ve geçen sezonun sonlarıyla bu sezonun başlarındaki ölü toprağını üzerlerinden atıp çok tehlikeli bir takım haline geldiler. O yüzden o maça biz winnerız, her şartta çakar geçeriz rahatlığında yaklaşmamak gerek.

Ben Başakşehir'in önümüzdeki 3 maçta 9 puan alacağını düşünüyorum. Başakşehir yaşlı bir takım ve lig sonu yaklaştıkça giderek teklemeye başladılar. Yani sigortalar atıyor yavaş yavaş. Peki Başakşehir'in bu handikapını ne tarz takımlar iyi değerlendirebilir? Yukarıda bizim için bahsini ettiğim enerjik ve hızlı takımlar. Başakşehir'in 2.yarıdaki puan kayıpları Erzurum, Kayseri, Beşiktaş ve Çaykur Rize. Hepsi de yukarıda değindiğim ilk gruba giren takımlar. Başakşehir'i gerçek manada dinamizmiyle yoracak takım lazım. Maalesef Göztepe-Sivas-Ankara üçlüsü bu yönde etkili değiller. Başak bunları rahat geçer. Keşke Alanyaspor ile olan maçları 34.haftada değil de daha evvel olsaydı diye düşünüyorum çünkü Başakşehir'in panzehiri Alanyaspor tipi takımlar.

Galatasaray ve Başakşehir'in aksine Beşiktaş ise açık oynamayı seven, gömülmeyen yani pozitif futbol oynayan takımlara karşılık vermede daha başarılı. Dikkat buyurun geçen hafta Rize'de 7-2 kazandılar. Skoru gören Beşiktaş rakibi parçalamış sanar ama maçın gelişimi tam tersiydi. Bu hafta ise Rize'nin çeyreği kadar top oynamayan, anti futbolun kralını oynayan kazmalar topluluğu Sivas'a karşı aşırı zorlandılar ve galibiyeti son dakikalarda Burak'ın şapkadan çıkardığı tavşanla kazandılar.

Sonuç olarak ipler bizim elimizde olsa da bir mayın tarlasından geçeceğiz ve orada mayına basmazsak yolun sonu güzel biter. Herkesin bayramını kutlar iyi geceler dilerim

Bu sene ki en buyuk sorunumuz ceza sahasinin ortasi ve yayinin icini koruyamamak oldu. Robinho, Rodallega, Jailson, Elif'in attigi goller mesela.taken. Donk'un, ozellikle Fernando'nun, be N'diaye'nin gecen seneki formlarindan cok uzak olmasi buyuk etken. Belhanda da dogru durust Adam kovalamiyor bu sene. Gecen sene oyun kurmuyor diyorduk bu sene de defans yapmiyor.
 
Üst Alt