Sunu kimse inkar edemez ki 2003'ten sonra ister istemez Galatasaray taraftari basari yakalamaktan ziyade Fenerbahce'yi sanal platformlarda ezecek yildiz transfer sendromuna girdi. Maglum ki Hagi'yi, UEFA'yi, hatta Super kupa'yi gormus taraftar ezeli rakibinden 6 yemeyi ve ertesi sene ligi 6. bitirmeyi kendine yediremezdi.
Ve Adnan Polat geldi, gelmesiyle de istekler gerceklesti ve sirasi ile Lincoln, Kewell, Baros derken kadro yildiz doldu. Ama isin birde garip tarafi vardi. Yildiz yoksunu Ilic'li, Song'lu, Tomas'li kadro ile sezona boynu asagida baslayan Cimbom ilk sezonu Turkiye kupasi sonra ki sezonu ise 81 puanli kendi rekorunu 83 puanla egale edip Turkiye liglerinin bir sezonda en fazla puan toplamis takimi unvanini alip umutsuz girilen sezonu sampiyonluk ile kapatiyordu. Yildizlar karmasi ile girilen her sezonda ise acaba hangi rekoru kiracagiz diye baslayan camia sezonu ya 5. ya 3. olarak tamamliyodu, yani kisaca Fenerbahcelesiyodu.
Artik oze donme zamani geldi. Simovic'i, Prekazi'yi, Hagi'yi, Popescu'yu getiren kulup medyanin ve Fenerbahce kesiminin baskisindan ve gazindan kurtulup isim sevdasindan vazgecmeli. Para'dan ziyade basari icin futbol oynamak isteyen oyunculari bu camia'ya kazandirmali, aksini degil.