ŞL 18/19 D Grubu M:4 | Schalke 04 2-0 Galatasaray | MS | 6 Kasım | beIN Sports 1 - Sayfa 77 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Şu oyunla deplasmanda herhangi 1 maçı kazanmamız mümkün değil.

Deplasmanda CL de kontra oynanır.

0-0 ne kadar korunursa o takımın şansı artar. Biz daha 4. Dakika da 3 yıldır berbat ötesi olan kalecimizin hatasından geri düştük.

Bizim bulmamız gereken kontraları da Schalke buldu.

Nasıl kazanacaksın ki? Oyunu domine etmeye çalışsan, ne fizik gücün yetiyor ne de aklın ve tempon.

Bu takımın hamuru yanlış yoğrulmuş. Bu kadar tempo ve fizikten yoksun takım kurulmaz.
 
İşin üzücü yanı takım tepki bile veremiyor dakika henüz 60 daha yarım saat var altı üstü 2 gol lazım karşındaki adamlar tamamen senin yeteneksizliğinden aldığı güvenle birşeyler yapmaya çalışıyor.. Uzun süredir gördüğüm en vasat Schalke ve koca yarım saatte tek 1 tane gol pozisyonun yok onu geçtim ceza alanına bile giremedik desem yeridir.. Kuşların dediği bal olayına katılmamak elde değil cidden çok ballı takımız şu halde adam akıllı bir takımın eline geçsek 5-6dan aşağı yemeyiz..Öyle Barca-Psg-City falan da değil Dortmund-Napoli ayarındaki takımlar rahatlıkla 5lik eder bizi.. Bizim gruptaki takımlar diğer gruplarda muhtemelen 3 veya 4.lüğe oynar grubun lideri Portonun kendi evinde bize karşı oynadığı leş futbolu gördük işte..
 
En hosuma gitmeyen de teslim olmusluk . Basin toplantisinda loko ya yenilmesek kafi denir mi ?

Schalke porto macinin ne olacagi belli mi ? Biz 2000 de 4 mac 1 puanken nasil 7 ile bitirdik !

5 sene evvel 3 mac 1 puanken nasil 10 puan aldik ?

Sen git lokomotiv i yen bekle
 
sinirler boşaldığına göre bir şeyler karalayalım,

kenetlen tagı muhtemelen takımı biraz ateşlemişti, fakat biz o ateşi muslera sayesinde göremedik malesef. erken gol yemeseydik iyi oynayacağımızı düşünüyordum. golün şokunu ilk 20 dakika atamadık. 1-0 geriye düştüğümüz gibi boşuna geçen 20 dakikayı kayıp olarak görüyorum. 90 dakikalık maçın ortalama 60 en fazla 70 dakikası topun oyunda olduğu süredir. 20 dakikayıda kaybedince gol atmak için geriye 40 dakikan falan kalıyor ki deplasmandasın.

erken golden sonra 4-0 gibi bi skor tahmin ettim, fakat sonra aklıma buranın şampiyonlar ligi olduğu ve bu maçında gruptan çıkmak için iki takımın final maçı olduğu aklıma düştü. sonra onların üstün alman, bizim üçüncu sınıf türk olduğumuzu düşünerek bu maçın kısır geçeceğini analiz ettim. bu düşünceler saniyeler içinde oluştu. Çünkü onlar alman takımıydı, dışarda bizle berabere kalarak çok büyük avantaja girerek, galatasarayı almanyada kazanmaya mahkum bıraktılar. aslında onların da işi zordu fakat kalecimiz tarafından hediye edilen gol ile erkenden oyunu garantiye aldılar. maçın farka gitmeyeceği çok netti, çünkü şampiyonlar liginde grubun final maçında schalke akıllı oynayarak 3 puanı garantilemişti. topu bize vererek 3-5-2 oynadıkları için kanatlarını da çok çıkararak henri ve rodrigeze açık alan vermemeye çalıştılar. kaldıki içerde 3 stoper ile bizi çok pozisyona sokmayacakları belliydi. 3-5-2 oynamalarına rağmen ilk maçta, teknik heyet rakibi tam çözememiş.

neyse golün şokunu atlattıktan sonra oyuna ortak olabileceğimiz net pozisyonlara girildi, takımda bitiricilik olmadığı için değerlendiremedik. zaten ömer ve selçukun girmesi ve rakibin ortasaha alıp forvet çıkarması ile top yüzü görememeye başladık.

aslında ip, içerdeki schalke maçında kopmuştu. CLde takım sayısı az, hepsi de şampiyon takımlar. alınacak 1 puan bile grupta çok şeyleri değiştirebiliyor. içerde puan kaybedilmemeliydi. hele de gruptan çıkmış bir takım varsa (porto) ve 2.lik için çekiştiğin bi takımla içerde berabere kalıyorsan onun sahasında kazanmaya mahkum oluyorsun. CL'de de deplasmanda kazanmak çok kolay bir şey değil. bu platformda herkes evinde güçlü

45449527_319139565535017_2134581716566671360_n.png


bu arada atleticoya ispanyada 2-0 yenilen dortmund, almanyada atleticoya 4 atmıştı :)


aslında bakıldığında deplasman galibiyeti CL'de çok fazla gördüğümüz bir şey değil. genelde ev sahipleri maçı alır ya da beraberlik olur. deplasman galibiyetleri nadiren görülür bazen bunlar sürpriz olur. ya da bazı top class takımlar vardır mesela bayern, barça, real, city gibi takımlarda görebiliyoruz. fakat yüzdeye vurulduğunda %65-70 civarı ev sahibi lehine bitiyor maçlar.

günümüzde ev sahibi olan standart lig takımları bile kendi evinde kolay kolay puan vermiyor. bu bir çok gelişmiş liglerde böyle. büyük takımlarla rekabet küçükleri büyütüyor. büyüklerin avrupada başarısı bazı ligleri daha cazip kılıyor ve oranın yerel takımlarına daha çok oyuncu gidebiliyor. bu da yerel takımları güçlendiriyor, en azından kendi evlerinde. eskiden ispanyada el classico alan şampiyon oluyordu. şimdi barça,real bile deplasmanlarda yokları oynayabiliyor. eskiden italya deyince en baba 3 takım vardı ispanyada 2 takım vardı ki atletico o zaman etkili bile değildi. şimdi atletico sevilla valencia kafaya oynadıkları gibi, ispanyollar ne yapıyor ediyor bir şekilde elenmiyor. real betis gibi bir sıradan takım bile AL'de kök söktürüyor. bize baktığında zaten çok kaliteli olmayan lig, küçük takımlarında yabancı oyuncu getirmesiyle ve artık futbolun çok profesyonelleşmesiyle en basit yabancı topçunun bile futbolun tüm dinamiklerini ve mevkisinin gerekliliklerini bilmesi sebebiyle sorumluluklarını yerine getirip rakibi zorlaması onları evinde güçlü kılıyor. standart yabancı bir bek oyuncusundan örnek verelim, adam görevlerini biliyor uyguluyor ve çok da güzel oynuyor. fakat onun bayern münihin bekinden tek farkı kalite eksikliği. eskiden futbolcular sıradan adamlar gibi futbol oynuyordu. günümüzde en kötü takımın oyuncusu bile nerde ne yapacağını biliyor bu da büyük takımları zorluyor. dolayısıyla küçük takımların avrupa genelinde atılım yapması göz önünde bulundurulduğunda, bu deplasmanların bile zorluğuna bakılırsa CL gibi bir platformda dışarda maç almak pek kolay değil. helede çok güçlü bir takım değilseniz. yerel basın GS'nin deplasmanda kazanamadığını yazıyor fakat günümüz futbolunda böyle. koskoca gecede CL'de sadece 1 takım ki o da çok büyük bir sürprizle deplasmanda kazanmış. kaldıki monaco bjknın grubunda bile sonuncu olmuştu. monaco yerine genk falan olsaydı muhtemelen dün gece deplasman galibiyeti olmayacaktı. insanlar kızılyıldıza falan şaşırıyor, ne bekliyorsunuz ki her takım evinde çok zorlu bi takıma dönüşüyor günümüz futbolunda.

eskiden iyi futbolculuk yeteneğe bağlıydı, karambole futbolcu çıkıyordu tıpkı türkiyedeki gibi. fakat dünyada futbol devrimi oldu ve hollanda, almanya, fransa, ingiltere gibi ülkeler futbol okulları açtılar, ve gördülerki iyi futbolcu tıpkı bir okul gibi yetiştirilerek meydana getiriliyor. yeteneğiyle şansa çıkmış jenerasyonun futbolu bırakmasıyla yeni nesil futbol eğitimi ve alt yapı bilgisi almış futbolcuların meydana çıkmasıyla artık günümüzdeki bir çok futbolcu belli standartların altında olmuyor. mesela avrupada 2. ligde bile ömer gibi bir sol bek göremezsiniz. çünkü ömer şans faktörüyle futbolcu olabilmiştir. günümüzdeki futbolcuların emekliye ayrılıp şuan 12-13 yaşında olan futbolcuların futbol dünyasına girmesiyle daha kaliteli takımlar göreceğiz. eskiden yetenekle çıkan oyuncular sadece büyük takımlar tarafından toplanıyordu. şimdi ise futbolcuların belli bir standardı var. çok kötüler zaten futbolcu olamıyor. o standardın üzerinde olan futbolcu sayısıda çok fazla. bu standardın en üzerinde olanlar büyükler tarafından toplanırken standart seviyesinde kalanlarda diğerleri tarafından toplanıyor. dolayısıyla genk, brugge, kızıl yıldız gibi takımların oyuncuları bile büyük takımlara karşı kafa tutabiliyor. yunanistanın aek atina takımı bile bu yönden beni ciddi anlamda şaşırtmıştır.
 
Son düzenleme:
Biraz da hakeme deginelim, neden deginmiyoruz cunku hatasinin hata oldugunu , hesapli olmadigini biliyoruz , bizden de rakipten de oyunculari fircalamasi harikaydi

Ilk yarida adamlarin kacirdigi golde net ofsayt vardi . Ayrica yerde kayan mariano nun koluyla durtmesine penalti verebilirdi

Schalkenin ikinci golu ofsayt . Kalecinin gorusunu kesinlikle engelliyor , zaten goremiyor adami . Gorse de engelleyemez ama kurallara gore ofsayt gol
 
Belhanda ve ozani nasil buldun reis
Belhanda biraz top oynadı ama adam 5m yanındaki herife pas aktaramıyor. Anlamıyorum hadi stoper falan olsa neyse ayağı kötüdür falan dersin ama ofansif bir oyuncu nasıl pas atamaz yahu. Kaç tane top kaybediyoruz bu herif yüzünden.

Sonra bakıyorsun aynı adam Garry ye gollük pas atıyor. Tam çıldırmalık şu öküz.

Ozan fena değildi ama mesela yediğimiz ilk golde tecrübeli bir stoper boş kaleye doğru koşardı Ozan orada bunu geç düşündü. Halbuki ilk Schalke maçında kalenin boş kaldığı benzer bir pozisyonda bunu yapıp çizgiden top çıkarmıştı. Ha bunu dün Ozana eksi olarak yazmam kesinlikle Muslera nın salaklığı o gol.

Mariano ileri gidiyor geri dönmüyor sonra Ozan soy adı gibi aynı kabak gibi yakalanıyor arkada. Çocuk kaç defa kanat oyuncularını karşıladı. Bir de bizim stoperler topla çok oynamak zorunda kalıyor orta sahada topu alıp inisyatif kullanacak adam olmadığı için oyun kuramıyoruz tıkanıyoruz arkada.

Genel olarak Ozan'ı beğendim ben.

sent via GSC
 
Linnes ilk kez rezaletti . Mariano zaten sezon basindan beri bitik

Ndiaye ve donk gibiler cok iyi degiller ama vasat denebilir

Ozan i ben de begendim , serdar da eh iste , cok kotu demem

Rodrigues ile onyekuru hayalet gibiler , en anlam veremedigim 2 adam , bu kadar dusus

Belhanda bu kez iyiydi . Omer bayram soylemeye gerek duymuyorum , keza sinan
 
Linnes ilk kez rezaletti . Mariano zaten sezon basindan beri bitik

Ndiaye ve donk gibiler cok iyi degiller ama vasat denebilir

Ozan i ben de begendim , serdar da eh iste , cok kotu demem

Rodrigues ile onyekuru hayalet gibiler , en anlam veremedigim 2 adam , bu kadar dusus

Belhanda bu kez iyiydi . Omer bayram soylemeye gerek duymuyorum , keza sinan

Linnes solda oynayamıyor. Bir ayağı çok kötü, topa reaksiyon gösterene kadar 3 rakip geliyor o bölgeye.

Hayatta sol bek olmaz. Ömer de kötü. Nagatomo dönene kadar beklerden katkı alamayız.
 
Terim in sucu , nagatomo yok diye GS nin antrenmanina giremeyecek adami sol beke koyuyor , bursa macinda bir de omer e "ulkenin en iyi orta acan adami.." diyor

O bakiyor berbat ediyor maci gidip linnes i koyuyor oraya ..

Bak goreceksiniz , bu iki adamdan birini koyacak kayseri macina da bu rezil performanslara ragmen , bu yazim burada dursun

Seyirci de gelip "ee kimi oynatsin.." diyip aklayacak
 
Belhanda biraz top oynadı ama adam 5m yanındaki herife pas aktaramıyor. Anlamıyorum hadi stoper falan olsa neyse ayağı kötüdür falan dersin ama ofansif bir oyuncu nasıl pas atamaz yahu. Kaç tane top kaybediyoruz bu herif yüzünden.

Sonra bakıyorsun aynı adam Garry ye gollük pas atıyor. Tam çıldırmalık şu öküz.

Ozan fena değildi ama mesela yediğimiz ilk golde tecrübeli bir stoper boş kaleye doğru koşardı Ozan orada bunu geç düşündü. Halbuki ilk Schalke maçında kalenin boş kaldığı benzer bir pozisyonda bunu yapıp çizgiden top çıkarmıştı. Ha bunu dün Ozana eksi olarak yazmam kesinlikle Muslera nın salaklığı o gol.

Mariano ileri gidiyor geri dönmüyor sonra Ozan soy adı gibi aynı kabak gibi yakalanıyor arkada. Çocuk kaç defa kanat oyuncularını karşıladı. Bir de bizim stoperler topla çok oynamak zorunda kalıyor orta sahada topu alıp inisyatif kullanacak adam olmadığı için oyun kuramıyoruz tıkanıyoruz arkada.

Genel olarak Ozan'ı beğendim ben.

sent via GSC

ilk gol için bişey diyemem tabide ozan okadar açık kapatmaya çalışırken geçende dedğim gibi ister istemez oksijen gitmiyor o yaştada tecrübesizlik belli ediyor. aslında iyide tecrübe oluyor bu dönem ona inşallah semih gibi olmaz sonu. fırsat bu fırsat onun gibi iki oyuncu daha kazansak on numara olacak da onda da işimiz hocanın vicdanına kaldık
belhanda da son iki maçtır kıpırdanma var hayretle izliyorum iyi iş çıkartırken sonra iki mallık yapıyor şaşkınlık dağılıyor iste tanığımız herif diyorum.
beni en uyuz eden rodriges sözleşme öncesi ve sonrası diye nasıl bukadar fark edilir yav.
 
Sampiyonlar ligi seviyesinde deplasman da maca 0-1 geride baslamak kolay degil,dogal olarak hersey alt üst oldu

Takim kötü durumda olabilir ama bazi oyuncularin israrla bireysel hata yapmasi takimi etkiliyor
 
ilk gol için bişey diyemem tabide ozan okadar açık kapatmaya çalışırken geçende dedğim gibi ister istemez oksijen gitmiyor o yaştada tecrübesizlik belli ediyor. aslında iyide tecrübe oluyor bu dönem ona inşallah semih gibi olmaz sonu. fırsat bu fırsat onun gibi iki oyuncu daha kazansak on numara olacak da onda da işimiz hocanın vicdanına kaldık
belhanda da son iki maçtır kıpırdanma var hayretle izliyorum iyi iş çıkartırken sonra iki mallık yapıyor şaşkınlık dağılıyor iste tanığımız herif diyorum.
beni en uyuz eden rodriges sözleşme öncesi ve sonrası diye nasıl bukadar fark edilir yav.
Ozan iyi gidiyor şimdiye kadar gerçekten maşallah. Dediğin gibi 18lik çocuk diğerlerinin açıklarını kapatmak için ekstra çabalayınca nefes yetmiyor bir yerden sonra. Normalde abileri onun açıklarını kapatıp ona yardım etmesi gerekirken tam tersi 18lik çocuk onların arkasını toplamaya çalışıyor. Ne kadar saçmasapan bir takım olduğumuzun göstergesidir bu.

Benim bu Belhanda kalmasına tahammülüm kalmadı artık ya. Garry nin de iyice götü kalkmış adam Linnese bir kere bile yardım etmedi dün, sonra Linnes kötü oynadı diyorlar yav hep iki kişi vardı karşısında. Kaç kere çizgiye kadar indiler 2 vs 1 yapıp.

Ha bir de unutmadan Ozan daki fizik ne öyle yav bir ara tam önümde duruyordu arkadan bakınca dolap gibi çocuk. Semih çöp gibi inceydi.

sent via GSC
 
Takımda:

Lider-----------YOK (Örn: Hagi, Sneijder, Drogba, Ujfalusi vb.)
Forvet-----------YOK (Örn: Drogba, Gomis, Baros vb.)
Oyun Zekası Yüksek Adam --------------YOK (Örn: Kewell, Riera vb.)
Ateşleyici----------YOK (Örn: Melo, Elmander vb.)
Oyun Kurucu Orta Saha-------------YOK (Örn: Eski Selçuk vb.)
Durdurucu/Sindirici-----------YOK (Örn: Melo, Ujfalusi vb.)
 
Selçuk'tan Eren'den Sinan'dan medet beklemek eşşekten uçmasını beklemek gibi bir şey. Sezon sonu sözleşmeleri bittiği gibi 3'ü de defolup gitsin. Belki çakma Ronaldo Yasin gibi Göztepe tarzı Anadolu takımlarında başarılı olabilirler.

Bu Ocak ve sezon sonu yaz transfer dönemi çok kritik önem taşıyor. Gideceklerin ve gelecek oyuncuların çok iyi tespit edilmesi gerekiyor. Drogba gibi Gomis gibi Sneijder gibi kariyerli tecrübeli oyunculara, yaşlansa dahi performanslarından, profesyonelliklerinden bir şey kaybetmeyen tarzda oyunculara yönelmeliyiz. Maicon gibi, Feghouli gibi, Belhanda gibi, Mariano gibi oyuncular 1 maç iyi oynarlarsa 5 maç ortalarda görünmezler, vasatın altında kalırlar, istikrar yakalayamazlar, çabuk sakatlanırlar.

Bu takımdan en aşağı 10 oyuncunun gitmesi gerekir. Selçuk, Eren, Sinan, Ahmet Çalık, Maicon, Belhanda, Feghouli ilk etapta bu 7 oyuncudan kurtulmak gerekir. Drogba, Gomis tarzında 2 forvet lazım. Sneijder'in yarısı dahi olsa kabulüm bir 10 numara lazım.

Fatih Terim ile kadro anlamında yeniden yapılanmaya gitmeliyiz. FİFA'da ceza verir mi vermez mi bunu düşünerek zaman kaybetmemeli, korkarak yaşamamalıyız. Bir an önce kadroyu yeniden revize etmeliyiz. Oyuna isyan eden, savaşan tarzda istekli hırslı azimli çalışan çabalayan tarzda oyuncuları tutup, gevşek, kendini salmış, paramı alıp yan gelip yatarım tarzındaki oyuncuların topunu göndermeliyiz.

Gelecek 5 - 10 yılın planlaması yapılmalı. Şampiyonlar liginde sürdürülebilir başarı elde edecek tarzda bir iskelet takım oluşturulmalı, her yıl 1 bilemedin en fazla 2 oyuncu değiştirmeliyiz. Bu ne ya kendimi bildim bileli bu takımda çöp oyuncular doluyor her sezon en az 10 oyuncu göndermek için çabalayıp duruyoruz.
 
Terim in sucu , nagatomo yok diye GS nin antrenmanina giremeyecek adami sol beke koyuyor , bursa macinda bir de omer e "ulkenin en iyi orta acan adami.." diyor

O bakiyor berbat ediyor maci gidip linnes i koyuyor oraya ..

Bak goreceksiniz , bu iki adamdan birini koyacak kayseri macina da bu rezil performanslara ragmen , bu yazim burada dursun

Seyirci de gelip "ee kimi oynatsin.." diyip aklayacak
kim oynayacak ismail çipe mi
 
Üst Alt