Cevap: STTK 11/12 Y.F. | Beşiktaş M. 76-69 Galatasaray MP | Maç Sonucu
Bir müsibet 15 bin nasihattan iyidir. Bazen kaybederken kazanırsın, bazen de kazanırken kaybedersin.
Sezon başından beri şu geri düştüğümüz maçlarda sorun pek yaşamıyoruz, ama öne geçtiğimiz maçlarda hep sıkıntı yaşıyoruz rakip farketmeksizin. Zayıf ekip te olsa ufak çaplı bir kriz havasına yakalanıyoruz.
Başta dedikya kazanırken kaybedersin diye, işte o sıkıntılı bir şekilde dahi olsa kazandığımız maçlar toplana toplana bir yerde patlıyor. Maçta arayı açtıktan sonra bitirici darbe anında garip garip hallere bürünüyoruz, ondan sonra son topa kadar savaş. Hayır darbe vurma, maçı rölantiye al, farkı koru, yeter o maç sonuna kadar sana. Pana Ülker maçında ilk 5 dk.da işi bitirdi her 2 maçta da, sonra aradaki farkı rahat rahat korumayı başardı. İşte bu o takımın yıllar boyunca kazandığı kurumsal tecrübedir. Nasıl ki biz Barcelona'ya, Siena'ya yenilirken CSKA galibiyetine zemin hazırlayan tecrübeleri kazandıysak, zamanla bu tecrübeye de kavuşuruz.
3.cü çeyrek sendromu da bu konuyla ilgili biraz da. Sıkıntılı anlarda farkı koruyabilmek.
Şimdi gelelim kaybederken kazanmak kısmına.
Yukarıda biraz değindik, Barcelona, Siena maçlarında tecrübesizlik maçları kaybettirdi, ama o maçlarda hem teknik heyet, hem oyuncular, hem de taraftar yeterli ders almayı başardı ve arkasından Olympiakos ve CSKA zaferleri geldi.
Dönüp dolaşıp laf yine farkı koruyamama mevzusuna dayanıyor. Son saniye 3lüğü de aynı noktadan doğuyor. Faul yapılsın, yapılmasın tartışması tabiki yapılır, ama maçı oraya getirmek mesele. Tüm bunlar toplana toplana bu maçta başımıza geldi.
Taraftarın psikolojisi takıma da yansır, hem saha içerisinde, hem saha dışarısında. Nasıl ki taraftar Barcelona maçında 20 sayıdan takımı maça ortak etmeye inandırdıysa, CSKA maçında bu sefer takım seyirciyi maça ortak etmeyi başardı. Olympiakos maçında taraftar günler öncesinden ne olursa olsun bu maçı alacağız dedi, zor şartlara rağmen takım maçı kazanmayı başardı. CSKA maçında genel olgu, aslan gibi oynasın, farkın önemi yok dedik, Moskova'da sonuna kadar savaştılar. İçeride bu sefer günler öncesinden bu maçı kazanırız olgusu oluştu, takım sahaya gözlerinde ateş püskürterek çıktı.
Öyle veya böyle maçı Bjk'ye hediye etmeyi başardık, bu musibet bize ders olsun.
Benim kızdığım nokta Bjk hep bizi yeniyormuş havası oluşması. La arkadaş geçen senenin maçlarına bak, normal sezonda içeride dışarıda yenmişin, play off'ta yenmişin, toplamda 4 maç içeride dışarıda farketmeksizin yenmişin, daha eski tarihlere gidersen ezici bir galibiyet üstünlüğün var, hal böyleyken nedir bu sıkıntı, bu telaş? 2 maç kazandı diye havalara girsinler boşverin, en önemli anda biz gerekeni yaparız yine. Hem Efes Oktay hocaya sulanıp duruyordu, artık rotayı Ataman'a çevirir. Ataman da sezon bitmeden Efes'e kaçıp gider teklif geldiği anda, daha önce de yaptığı gibi.
Yenilince kimse mutlu olmuyor, tabiki üzülürsün, üzülürüz, ama sevinmeyi bilmek kadar üzülmeyi de bilmek önemlidir. Nasıl ki yenince sevincini abartırsan tepki toplarsın diğer kesimlerden, üzülmeyi de abartırsan daha fazla tepki çekersin. Stres iyi değildir, bir çok hastalığı tetikler.
Bırak adamlar kazanmış, sevinsin, zamanı gelir sen de cevabını verirsin, ama biraz bilgin olsa anında cevabını verirsin.
Her 2 camia da spor kulübü, hemen hemen her branşta yarışıyor. Benim babam senin babanı döver misali, futbol takımımız 14 puan önde, haftaya kazanırsak Bjk şampiyonluğa şubatta havlu atacak.
Son sözüm de bu maçın hakemleri özelinde türk hakemlerine. Kaybettiğimiz için söylemiyorum, daha önceki maçlarda da yazdım buralarda. Zırt pırt düdük çalıp maçın içine ediyorlar. Bu adamlar Euroleague maçları sırasında evde çocuk bakıcılığı yapıp, dizimi izliyorlar acaba? Ulan Euroleague maçlarında neredeyse güreş musabakası izliyor gibi oluyoruz, takımlar bir birini neredeyse dövüyor, ama öyle her şeye düdük çalmıyorlar. Bazen sahada hakem olduğunu unutuyoruz. Ama Türkiye ligi ve kupasında her 10 saniyede bir düdük sesi geliyor, maçın zevkinin içine ediyorlar.
Bu takımı ne olursa olsun seviyorum, aslanlar da artık onları sevenleri üzmesinler. Yunanistan deplasmanı bu maça karşılık onların bize borcu olsun, ha olmasa da canları sağolsun, ama olursa kaymak gibi olur.