Romario’nun yemek isyanı
1994 Dünya Kupası elemelerinde mücadele eden Brezilya’da ünlü forvet Romario, sürekli köy yemekleri yemek zorunda kaldıkları için isyan etti. Peru’yla oynanacak maçtan bir gece önce bu düşüncesini sert biçimde yetkililere belirtti ve bu durumun devam etmesi halinde milli takımdan ayrılacağını söyledi. Bu tehdit karşısında geri adım atan yöneticiler, Brezilyalı’ya somon balığı yemesi için özel izin verdi.
Clough’ın boşa giden golleri
1950’lerde Middlesbrough forması giyen Brian Clough, üst üste alınan mağlubiyetler sonrası takım arkadaşlarına olan kızgınlığını basın yoluyla göstermeyi tercih etti. Kaybedilen bir deplasman maçı sonrası “Ben çıkıp iki gol atıyorum ama bu kadar kötü bir takımdan üç gol yiyoruz. O zaman ben hiç atmayayım!” şeklinde yaptığı açıklama, bir anda gündeme oturdu. Bunun üzerine takım arkadaşları, İngiliz oyuncuyu yönetime şikâyet etti ve Clough, Sunderland’in yolunu tuttu.
Cruyff’un kaptanlığı elden gidince…
Cruyff, aynı zamanda menajerliğini yapan kayınpederini arayarak “Hemen Barcelona’yla iletişime geç! Buradan ayrılıyorum” dedi. Yıldız oyuncunun bu isteğinin sebebi, takım içinde yapılan kaptanlık oylaması sonrası pazubandını Piet Keizer’e kaptırmasıydı. Bir hışımla Hollanda devinden ayrılıp Katalan ekibine transfer olan Cruyff, bordo-mavili formayla adını unutulmazlar arasına yazdırdı.
Vieri çocukça davranıyor
Cristian Vieri, Inter’de oynarken teknik direktör Alberto Zaccheroni’yle hiç anlaşamıyordu. Bu da yetmezmiş gibi en sevdiği takım arkadaşı Hernan Crespo da Chelsea’ye satılınca bir maçta attığı golden sonra sevinmedi. Bunun üzerine İtalyan teknik adam, “Onun kadar sefil olmak istemezdim. Çok çocukça davranıyor” şeklinde alaycı bir açıklama yaptı. Bu lafın altında kalmayan Vieri’nin cevabı ise daha çocukçaydı: “Ben davranmıyorum, o davranıyor.”
PSG taraftarı bel altı vuruyor
2001–02 sezonunda kötü bir performans sergileyen PSG’de taraftarlar, takımlarına olan tepkilerini belirtmek için farklı bir yol denedi ve tribüne “www.b*k.com” yazan bir pankart astı. Başkan Laurent Perpere, bu durumu “Futbolcular kendine çeki düzen vermeli” diyerek geçiştirirken Nicolas Anelka, o kadar sakin kalamadı; “Böyle bir ortamın bulunduğu bir kulüpte oynamam” deyip Liverpool’a gitti.