Nikos Toskitsis, Yunanistan’ın büyük kulüplerinden PAOK ile özdeşleşen gazetecilerden biri. 10 yılı aşkın tecrübesi ve transfer döneminde aktardığı net, doğru bilgilerle öne çıkan bir isim. Yunan gazeteci Nikos Toskitsis, Galatasaray’ın yeni teknik direktörü Igor Tudor’un PAOK yıllarını detaylı anlattı.
İşte Nikos Toskitsis’in Igor Tudor analizi:
"Igor Tudor çok hırslı bir teknik adam. Bu hırsı, yapmak istediği şeye daha fazla odaklanmasını sağlıyor, başarmak için daha özel bir şevkle çalışıyor. PAOK’ta bir sezonu tamamlayamadı çünkü istediği sonuçları elde edemedi. Başarısızlığının nedeni, Yunan futboluna tamamen yabancı olmasıydı. Üstelik yardımcıları da kendisi gibi Hırvat’tı, bu nedenle onu Yunan futbolu hakkında doğru şekilde yönlendirmeleri olanaksızdı. Yepyeni bir takımla derhal iyi sonuçlar alması beklendi. Baskılar ve beklentiler, böylesine yeni bir takım için çok yüksekti. Tudor, 3-5-2 formülünü ve hücum futbolunu seven birisi. Bu sistemi futbolculuk yıllarında Juventus ile Avrupa’nın tozunu attırdığı için çok iyi biliyor.
PAOK, 3-5-2 ile göze oldukça hoş gelen bir futbol oynadı. Bitirici vuruşlarda, hücum alanındaki varyasyonlarda ligin lideriydi. Slovak orta saha oyuncusu Robert Mak’ın geçen sezon sonu PAOK’tan Zenit’e, Garry Rodriguez’in de Galatasaray’a gidişindeki kilit olay, Tudor’un ortaya çıkardığı bu hücum futboluydu. Hırvat hoca, futbol için doğru düşünceleri olan bir isim. Futbolcularına karşı daima adil bir tutumu vardır. Her oyuncusunun öne çıkan özelliğini, değerini tek tek analiz eder. Örnek vermek gerekirse, PAOK’un genç oyuncularından biri, 21 yaşındaki hücuma dönük orta saha oyuncusu Giannis Mystakidis, Tudor’un bu ayırt ediciliği sayesinde takımın en öne çıkan isimlerinden biri haline gelmişti. Dortmund’a karşı Almanya’da alınan 1-0’lık galibiyette kilit isim, Mystakidis olmuştu. Dortmund’u kendi sahasında yenebilen son takım hâlâ Tudor yönetimindeki o PAOK… Tudor, futbolculuğu döneminde bir savunma oyuncusu olmasına karşın, favorisi daima hücum futboludur.
PAOK’taki en büyük handikapı tecrübesizliği oldu; “futbolcu Tudor” kimliğini tamamen silkinip atamadı. PAOK, çok iyi bir futbol oynamasına rağmen istenen sonuçları alamamaya başlayınca 3-5-2 sisteminde değişikliğe gidip, sürekli olarak farklı oyuncu tercihleri yapmaya başladı. Takım, her hafta farklı bir 11’le sahada görünür hale geldi. Bu durum, kulübün çok kısa sürede toplam 35 sakatlıkla rekora koşmasındaki temel sebepti.
PAOK’taki başarısızlığının nedenlerinden biri de, takımın yıldız golcüsü Berbatov ile olan kötü ilişkileriydi. “Futbolcu Tudor” kimliğini üzerinden atamamasının ispatlarından biriydi bu olay. Nitekim bu durum, parlak futbolculuk kariyerine sahip isimlerin, teknik direktörlüğe başladıkları zaman sıklıkla yaşadıkları bir sorun. Tudor’un Berbatov fiyaskosunun bir diğer gerekçesi ise, Bulgar golcünün Başkan Savvidis tarafından “hediye” olarak getirilmesi, Hırvat çalıştırıcının planlarında böyle bir transfer düşüncesinin olmamasıydı.
Başarısızlığının ana sebeplerinden biri, baskıyı kaldıramaması dedik ama şunu belirtmekte fayda var, bu durum Tudor’a özgü değil. PAOK’un sürekli teknik direktör değiştirmesi, devamlı yeni transferler yapmasının temel nedeni bu baskılar. Tudor’a zaman verilse ve sezon öncesi hazırlık yapma fırsatı tanınsaydı, PAOK’ta iyi işler çıkarması oldukça yüksek bir ihtimaldi.
Karabükspor’da PAOK’ta olduğundan çok farklı bir ortamda çalıştı. Zira böyle yüksek baskılar-beklentiler, “sihirli değneği” çıkarmasını isteyen taraftarlar-yöneticiler orada yoktu. Bu nedenle verimli bir ortam buldu. Ancak şimdi Galatasaray’a transfer oldu, yine büyük bir camianın başına geçti. Bence bu defa, PAOK’ta edindiği tecrübe ile elbette, Galatasaray’da göreceği baskı ve yüksek beklentileri daha iyi yönetecektir.
Sadece PAOK’ta edindiği büyük kulüp tecrübesi değil tabii, Tudor’un 1 yıldır Türkiye’de çalışması çok önemli bir etken. Yunanistan’daki macerası gibi yeni bir ülkeye gitmedi; aynı ülke içinde büyük bir camiaya geldi. Bence bu çok önemli bir detay. Her ülkede değişiklik gösteren, Türk futboluna da özgü, olan farklı olayları, durumları yönetmesi daha kolay olacaktır çünkü Karabük tecrübesi var. Ünal Üstelik bu defa PAOK’ta olduğu gibi yardımcıları tamamen Hırvatlar’dan kurulu değil. Galatasaray’ı bilen isimler de var. Dolayısıyla Tudor’u tecrübesizlik anlarında doğru yönlendirmeleri çok daha kolay gerçekleşecektir. PAOK’ta eksik kaldığı bu durum, bence çok önemli bir fark ve onun Galatasaray’da iyi işler çıkarma olasılığını artıran temel faktörlerden biri."
"Tudor, 3-5-2 formülünü seven birisi" (SporLiva.Com)