Tüm İnsanlar Aynı Dili Konuşsaydı, Dünya Nasıl Bir Yer Olurdu? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Tüm İnsanlar Aynı Dili Konuşsaydı, Dünya Nasıl Bir Yer Olurdu?


1659181933728.png

Tarih boyunca, dünya üzerindeki tüm insanların aynı dili konuştuğu bir zaman dilimi yaşanmadı. Çok eski çağlarda bile konuşulan diller arasında benzerlikler olduğu gibi, büyük farklar da bulunuyordu.

Örneğin, Sanskritçe, Yunanca ve Latince birbirine öylesine benzemekteydiler ki, bu üçünden farklı bir lisan konuşan biri, hepsinin aynı dil olduğu konusunda kolayca aldanabilirdi. Oysa Latince konuşan birinin Sanskritçeyi anlaması beklenilemezdi. Zaten günümüzün modern lisanlarının da bu üç temel dilden türemiş olduğu sanılıyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) profesörlerinden ünlü dilbilim uzmanı Noam Chomsky’ye göre; “Dünya üzerinde konuşulmuş veya konuşulmakta olan her bir lisan, mutlaka kendisinden bir önceki başka bir lisanın türevi.” Lisanların tam olarak hangilerinden türemiş olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, böyle bir yapıda tüm insanların aynı dili konuştukları bir zaman diliminin de olamayacağını açıkça görebiliriz.

Herhangi bir zaman diliminde dünya üzerinde kaç farklı dilin konuşulduğunu açığa çıkarmak, dilbilimciler için oldukça zorlu bir görev. Çünkü her bir dilin kendi içinde de lehçe dediğimiz türevleri var. Bu nedenle dillerin geriye dönük takibi ve orijininin tespit edilebilmesi hiç kolay değil. En çok kabul gören tahminler, şu ana dek toplam 6.909 adet temel dilin konuşulduğu yönünde.

Fakat tüm dilbilim uzmanlarının üzerinde hemfikir olduğu tek bir konu var: Zaman içinde, konuşulan dillerin sayısında büyük bir düşüş gerçekleşmiş olduğu. Hatta bazı uzmanlar, 2100 yılına gelindiğinde şu an kullanılan lisanların yarı yarıya azalacağını öngörüyorlar. Bu açıdan değerlendirildiğinde, çok uzak bir gelecekte tüm dünyadaki insanların tek bir dili konuşması mümkün olabilir. Özellikle küreselleşme etkilerinin hızla yayılması ve internetin tüm dünyada aktif bir iletişime olanak tanıması, bu senaryoyu daha da güçlendiriyor.

Ancak göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek daha var; lisanlar aslında kültürel kimliklerle yakından alakalı. Dolayısıyla kültürel ve politik yönelimler ya da güç dengelerinin değişimi, kullanılan dilleri koruyup güçlendirebilir. Ama tamamen yok olmaya da mahkum edebilir.

Eğer gelecekte bir gün tüm dünyada sadece tek bir lisan konuşulursa, bu çok büyük bir değişimin başlangıcı olur. Herkesin, herkesle dil gibi temel bir düzeyde anlaşabildiği bir dünyada duyguların ifadesi kolaylaşacağından, kişisel ve kültürel farklar da büyük ölçüde azalacaktır. Sonuç olarak böyle bir senaryo, farklılıklar yerine, ortak noktaların öne çıktığı küresel bir birliğini de beraberinde getirebilir.



(Popular Science Türkiye Aralık 2013 sayısından.)
 
Herkesin, herkesle dil gibi temel bir düzeyde anlaşabildiği bir dünyada duyguların ifadesi kolaylaşacağından, kişisel ve kültürel farklar da büyük ölçüde azalırdı. Sonuç olarak böyle bir senaryo, farklılıklar yerine, ortak noktaların öne çıktığı küresel bir birliğini de beraberinde getirebilirdi.
 
Örneğin, Sanskritçe, Yunanca ve Latince birbirine öylesine benzemekteydiler ki (...)
sanskritçe denmez çünkü sanskrit bir millet değil, "sanskrit" sözcüğü "bir araya getirilmiş /tamamlanmış" gibi bir anlama geliyor. türkçeye yunanca olarak yerleşen dilin doğru adı da grektir (graikoi/grekler), yunan denen iyonya halkının konuştuğu da antik grek dilinin ege şeridine özgü bir dialetki idi.... latincenin doğrusu ise "latin" zira o da latium bölgesine ait anlamına geliyor.
 
Dillerin yok olması farklılık ve kültürün de yok olması demek.

Teknolojinin bu kadar her düzeyde bize hakim olması korkutucu geliyor açıkçası artık.
 
dilin tek fonksiyonu iletisim kurmak olsaydı iyi olabilirdi. ama dil aynı zamanda tıpkı matematik gibi dusunce icin bir soyutlama ortamı yarattıgından bilim, felsefe ve sanat gibi konularda yaratıcı fikir cesitliligi azalacaktır.
 
Üst Alt