Türk Sporunun Temel Sorunları, Müsebbipleri ve Çözümleri | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Türk Sporunun Temel Sorunları, Müsebbipleri ve Çözümleri


Sadece camiamızla alakalı olmayan ancak bizi de ilgilendiren sorunlarla alakalı da yazmak istediğim için ayrı bir konu başlığı açmak durumundaydım renktaşlar.

Burada sizin de katkılarınızla ekseriyeti itibariyle tüm spor kamuoyunu ilgilendiren ve esasında ülke genelinde spor takımlarına başta galatasaray, fenerbahçe, bjk ve trabzonspor sempatizanları olmak üzere sarıyer gibi semt camialarının ve adana demirspor gibi şehir takımlarının sempatizanlarına bakıldığında ülke nüfusunun %99'unu mağdur edip ve tüm bu camiaları birbirine kırdırıp on yıllardır türk sporuna çöreklenmiş, musallat olmuş, üretilen değerin kaymağını yiyen ancak ne yazık ki eleştirilemeyen odaklar hakkında yazacağım...
 
en temel sorunumuz sponsorluk yasası ve bu yasadan faydalanmak uğruna holdinglerin ve kamu kuruluşların müsabık oldukları federasyonlar lobi faaliyetlerinde bulunarak medyada sansür uygulanmasına ön ayak olmaktır.
 
sponsorluk yasasının çıkarılma sebebi devletin yetişemediği noktalarda zaten asli görevlerinden biri olan spor yatırımlarında gerçek yahut tüzel kişilere gönül verdikleri kulüplere yahut gelişimlerine katkı sağlamak istediklere sporculara katkı sağlamalarının önünü açmak ve bunu da vergiden düşürmektir. zira devlet o topladığı vergilerle spora yatırım yapacaktır. sonuçta kağıt üzerinde son derece iyi olan bu yasa; büyük holdinglerin vergi vermeme hatta kaçırma, verecekleri 3-5 kuruş vergiyi de kendi nefislerini tatmin ederek reklamlarını yapma mecrasına dönüşmüştür. dahası kamu kuruluşlarının hangi akla hizmet spor branşlarında müsabık oldukları aslında açıktır ama kabul edilmek istenmemektedir; genel müdürlerin kariyer planlaması...

tüm bunların dışında bu holding ve kamu kuruluşları ayni ve nakdi desteklerle özerk federasyonları kontrol altına alıp manipüle edebilmekteler. tvf, tbf gibi federasyonlarda tff'ye rahmet okutacak işler dönmektedir. ancak büyük camialar bunları sadece şampiyonluk maçlarında görebilmekte ardından da unutulmakta kamuoyu baskısı da oluşmadığından bu düzen sürmektedir. siyasetçiler galatasaraylı-fenerli-bjkli olmalarına rağmen kendi tuttukları takımların hakkının gasp edilmesine bile mani olamamaktadırlar tüm bu üstü kapalı düzenden ötürü...bundan sonraki cevaplarımda branş branş takım takım irdelemeye başlayacağım ardından da işin iktisadi yönlerine değineceğim...
 
bir çok sorun var ama aklıma gelenlerden birisi iş bilmez yöneticiler taraftar yüzünden bi süre sonra futbolcuların ayarlarının değişmesi bir süre sonra futbolcu kulübün elemanı olduğunu unutuyor olması. her futbolcu gomis gibi karakterli olmuyor.
 
Evet daha önce detaylı bir şekilde izah ettiğim başlık açma gayelerimi yazdım. Şimdi sponsorluk yasasını amacı dışına çıkarak faaliyet gösterdikleri branşların federasyonlarıyla nasıl lobicilik faaliyetleriyle haksız rekabete yol açtıklarını irdeleyeceğiz. Sırasıyla kadın basketbolunda Yakın Doğu-Girne Üniversitesi, erkek basketbolunda Anadolu Grubu (kısmen eski Ülker-Doğuş-Eczacıbaşına da değineceğim), kadınlar voleybolda Eczacıbaşı-Vakıfbank, erkek voleybolunda Halkbankası-Ziraatbank-Arkas ve çoklu branşlarda İBB...
 
Enka'yı unuttum renktaşlar kusura bakmayın zira zannedilenin aksine ülkemizi sutopu-atletizm-tenis branşlarında geriye götüren holdingtir atlamamak lazım...
 
Üst Alt