Öncelikle forumda böyle yazılar görmek güzel. Kaliteli içerik yaratabilecek bir avuç da olsa insan var burada.
Konuya gelecek olursak incelemek gereken birçok dinamik var bu konuda. Bir defa en temelde yani yetiştiricilikte ve`` yetiştirici`` yetiştiriciliğinde kötüyüz biz. İnsanımızın genetiğinde bazı bozuk kodlar var mesela mevki sahiplerinin ben bilirimciliği gibi. Burada birçok insan amatör futbol oynamıştır. Bazı klişeleri vardır. Stoper oynarsan ayağına top geldiğinde hocan olacak gerizekalı vur diye bağırır. Forvet oynarsın yüzünü dönmeye çalıştığında bağırır, kanat oyuncusu olsan adam eksilttiğinde bağırır. Eminim çoğu profesyonel klüpte de bu tarz adamlar çalışıyor. Buralardan geçerek profesyonel olmaya çalışıyor Türk futbolcusu. Teknik taktik bilgiden yoksun, kendisini geliştirmeyen ve kendi tavrını doğru zanneden, buna kendisini inandırmış bir embesiller sürüsü yönetiyor futbolu burada. Üstyapıya çıktığımızda aynı adamlar etrafında dönen bir düzen görüyoruz. Hocayı çok severim ama Galatasaray gibi bir kulübü Fatih Terimsiz hayal edemiyor olmak bana koyuyor açıkçası. Bu kesinlikle sağlıklı bir yapı değil.
Matbaanın keşfinden bu yana neredeyse her konuda Avrupa'nın ardındayız. Günümüz modern futbolunun beşiği de burası. O düşünce tarzını yüzyıllardır yakalayamamışız. Futbol konusunda da böyle. Bu durum bir devrimcinin (Rijkaard mesela) değiştirebileceği bir durum hiçbirzaman olmadı çünkü çok kompakt bir sorun. Bu üstte bahsettiğim problemlerden birini irdelemek istiyorum. Kendini geliştirmeme ve bu tavrı son derece küstah bir biçimde savunma durumu. Geliştirmeme diyorum geliştirememe değil. Çünkü bu bir tercih tamamiyle. Futbolcu tanımayan, dünyayı takip etmeyen, modern futbolun evriminden habersiz bir dolu insan var bu düzenin içinde. Federasyon başkanından tut 2. lig hocasına kadar. Tamamiyle bokun içine batmış durumdayız. Bu insanlar aptal aptal kararlar alıyorlar ve doğruyu yaptıklarından o kadar eminler. İşleri bu işlerin okulunu okuyan emek veren tutkuyla yapan insanlar değil yan iş olarak yapan insanlar da var bolca. Tedesco'nun hikayesini yanlış hatırlamıyorsam bu adam mühendis baya iyi bir yerde. Tutkusu sayesinde bu işe kendisini adayıp bugünlere geldi. U9 takımı yöneterek başlamış işe. Türk insanında bilmemneresinin ucuyla iş yapma özelliği var o yüzden kimsenin işini iyi yaptığından emin olamıyoruz. Kondisyonerinden asbaşkanına tutun scout ekibine kadar. Geçirdiğimiz süreçleri düşünün. Her sıkıntı ve sorunda bu etmenlerden bir iikisi tartışılır oldu. Tesadüf mü bunlar ?
Karar alıcılar. Cumhurbaşkanından kulüp yöneticisine kadar anlamadıkları konular hakkında fikir beyan edip yön vermeye kalkmakta üstlerine yok. Herkes kendi işini iyi yapsın. Sen çıkıp yabancı sınırlaması şöyle böyle olsun diye konuşma, bu söylediğinin etkileri hakkında zerre fikrin yok çünkü veya sen yönetici olarak hozam takım içinden çözüm bulur forvete ekieki yapma çünkü bunun takım oyununa yaptığı etkiyi görmekten acizsin. Bu rezil kadroları kim kuruyor abi ? Özenle yapılmış dikkatle kötü seçilmiş sanki. Bugün Beşiktaş'ın yaş ortalaması 32 falan ilk 11 olarak. Bunu son dönemlerde iyi planlama yaptı dediğimiz kulübün yönetimi yapmış mesela. Bizim sorunumuz kalifiye futbol insanı sorunu, bizim engelimiz insan. Bu kadar basit.
Bu sorunları yazıp üstüne teknik taktik konuşasım kalmıyor ama yazayım yine de. Galatasaray modern futbol oynamak istiyorsa ki hiçbir oyun planı var gibi görünmüyor, öncelikle kafası çalışan futbolcular bulmak veyahut yetiştirmek durumunda. Bugün hız çok önemli ama fiziksel hızdan ziyade düşünme hızı daha önemli futbolda. Galatasaray takımında hiçbir futbolcu topu alırken kafasında alternatifleri kurarak düşünerek almıyor ayağına. Topu aldıktan sonra düşünüyor. Reaktif oyuncular ise oyunun gidişatını düşünüp doğru pozisyon alamıyor. Bu şekilde pas istasyonu yaratamıyorsun. Yapabildiğimiz tek şey bir amaç gütmeyen paslaşmalar yapmak.2011-12'deki takımı yapan hocaya hiç yakıştırmıyorum bu oyunu ki bende taktik açıdan pik yaptığı sezondur. Elindeki takımla en doğru oyunu oynadı. Şu an elindeki malzeme kötü de olsa ondan alabileceğin belli düzeyde bir verimi alamıyorsun. Bu takım pas oyunu oynayamaz ve kontra oyunu oynamak zorunda. Porto maçı mesela doğru oyundu. Sakatlıklar bilmemneler zart zurt derken bu oyunu yayamıyoruz sezona. Hocanın Feghouli inadı da bizi bitiriyor açıkçası. Sevmesen de faydalanman gerekiyor. Doğru oyun ve doğru oyuncuyu bulamıyor hoca. Belli ki kondisyon konusunda da hatalar yapılmış sezon evveli. Takım koşmuyor ve bu durağanlıkla ve forvetsiz halde gol atabilmeniz mümkün değil. Forvetin yoksa başka bir oyun bulacaksın derken @Keramettin TANRIVERDİ adminin Sarri örneği geliyor aklıma. 1.70lik Mertens'i forvet oynatıp 30 küsür gol attıran bir oyun buldu Sarri. Elindeki malzemeye göre oyun bulamazsan rakibin oyununa uyar sürüklenirsin.
Bugün herşeye erişebilmek her bilgiye ulaşmak mümkün. Guardiola'yı Klopp'u Favre'yi izleyip analiz edebilmek mümkün. Teknik ekip otursun bu adamlar ne yapıyor izlesin. Örneğin Dortmund'un bu seneki kadrosu nasıl kuruldu, Reus, Piszczek, Witsel gibi tecrübeli adamların etrafına toplanan acayip genç bir takım var, araştırılsın. Bu adamlar nasıl böyle başarılı scouting yapıyor bir ekip gitsin araştırsın yahu. 1000 örnek var böyle. Ama sorunumuz insan sorunu yönetici sorunu olduğu için böyle akıllı hamleler yapılmayacak , yapılsa boklanacak.
Öyle bir düzen var ki burada , bütün başarısını yurtdışında kazanmış profesyonellikten yana düzen kurmak isteyen Ünal Aysal'ı bile bir senede kendilerine benzettiler.Hakikaten Rijkaard müthiş söylemiş ,herşey var ama hiçbirşey tam değil derken. Stat var zemin yok, yetenek var işleyebilen yok, para var düzgün kullanabilen yok, bu kadar imkan var ama başarının zerresi yok. Türk insanının aklına bir gecede vahiy inmeyecek, mucizevi bir bilinç oluşmayacak ve o sebeple tek çözüm bu kulüplerin satılmasıdır. Ancak bir zorundalık bizi böyle zorla adam eder akla koyar. Yoksa kendimiz çalar kendimiz oynarız.