Uzay Çöplüğü Nasıl Temizlenebilir? - Sayfa 2 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Uzay Çöplüğü Nasıl Temizlenebilir?


Bu namussuz maddelerin zamanla yok olma durumu yok maalesef..

Çoğuda 1. sınıf kalitede oldukları için paslanmazlar.. Çarpışarak daha küçük parçalara bölünebilir ama neye yarar ?

Benzer konu okyanuslardaki çöplükler için geçerli.. Bir yeri temizlemek hakikaten zor..
Cidden cok mantikli cumleler kurmussun. Uzaydaki metallerin paslanmamasi hakkinda verdigin genis capli bi derse katilmak isterim.
 
Hadi beyler biraz beyin fırtınası yapalım.. Yok mu uçuk fikirleri olan, İş görüşmesi olsa neler yazmıştınız..

Hepsinin ortak özelliği metal olması nedeniyle büyük bir mıgtanıs ile sorunu çözeriz diye düşünüyorum..

Tabi bu cisimler yörüngede çok hızlı döndükleri için mermi etkisi ile mıgnatısı parçayabilir.

Magnetizma etkisiyle çekim alanı oluşturarak bir araya getirmek fikri de epey mantıklı..

Peki sağlıklı ve işlevsel uydulara zarar vermemek için; magnetik alan kontrolünün içindeki astronotlar tarafından yapıldığı mekik tarzı bir aracı yörüngede çöplerle aynı hıza yakın olarak seyrüsefer ettirerek toparlama işlemi pek de imkansız değil gibi görünüyor.

Dünyaya geri indirebilmek mümkün olursa geri dönüşümde dahi kullanılabilirler..
 
bir iki bomba atacaksin cözeceksiniz isi kökünden

480.jpg


su yüz ifadesi ile canlandirin beni kafanizda

Gesendet von meinem SM-G955F mit Tapatalk
 
Uydu, Kozmonot Caddesi’ndeki Eve Düştü
Aerospace şirketine bağlı Center for Orbital and Reentry Debris Studies’in (CORDS) verdiği bilgiye göre 1968-2008 arasındaki 40 yıllık sürede dünya atmosferine yaklaşık 6 bin ton enkaz giriş yapmış. Bun*ların büyük kısmı atmosferde yanıp kaybolurken, bir kısmı gezegenimize düşüyor. Düşüş yerleri de genelde okyanuslar, Kanada’nın kuzeyinde*ki tundralar, Avustralya çölleri ve Sibirya oluyor. Örneğin Rusya’ya MİR Uzay İstasyonu 2001 yılında kontrollü şekilde düşürülmeye çalı*şılmış ve 1500 parçayla Fiji Adala*rı yakınlarında Büyük Okyanus’un sularına gömülmüştü. Ozon taba*kasındaki durumu incelemek için göreve giden “Üst Atmosfer Araş*tırma Uydusu”nun (UARS) 2011 yılında düşeceği NASA tarafından açıklandığında ise büyük korku ya*şanmıştı. Çünkü açıklamaya göre Kuzey Amerika dışındaki her yer tehlike altındaydı. Kontrollü şekilde düşmesi için çalışmalar yürütülen UARS, Kanada’nın batı kesiminde Calgary kentinin Okotoks kasabası semalarında parçalandı. Parçalar 805 km’lik alana yayıldı. UARS, Kanada’ya düşen ilk uydu değil. 1978 yılında Sovyet uydusu Kos*mos 954, ülkenin kuzeyindeki 600 kilometrelik alana düşmüştü. Üstelik yoğun radyoaktif maddeler içeren parçalarıyla… Bu nedenle Uluslara*rası Uzay Hukuku gereğince Sov*yetler Birliği, Kanada’ya milyonlarca dolar tazminat ödedi. Uyduların sık*lıkla düştüğü Sibirya’da da bundan üç yıl önce feci bir kazadan kıl payı dönüldü. Fırlatıldıktan kısa bir süre sonra düşen Rusya’ya ait iletişim uydusu Meridian, Sibirya’daki No*vosibirsk kentinde ne tesadüftir ki, “Kozmonot Caddesi”ndeki bir eve çarptı. Odun almak için birkaç da*kika önce evinden çıkan vatandaş, 5 kg ağırlığındaki titanyum top nede*niyle yaralanmaktan ya da ölmekten kurtulmuş oldu.

479.jpg



Eldiven de Var, Spatula da!
Uzmanlara göre alçak yörüngede olan parçalar er ya da geç düşmeye mahkûm… Uzaydaki en eski çöp ise 1958’de fırlatılan Vanguard I adlı araştırma uydusu. 16,5 cm çapında*ki ve 1,5 kg ağırlığındaki bu uydu, o zamandan beri yörüngede dolan*maya devam ediyor. Tıpkı binlerce tonluk diğer çöpler gibi… Avrupa Uzay Ajansı’nın 2012’de irtibatı kaybettiği Envisat gözlem uydusu da bunlardan biri. İngiltere’deki Leicester Üniversitesi’nden fizikçi*ler, dünya yörüngesinde kontrolsüz olarak hareket eden uydunun en az 150 yıl boyunca uzayda kalma*sının beklendiğini ve diğer uydu*lar için büyük risk oluşturduğunu söylüyor. 1960’larda nükleer savaş olasılığına karşı telekomünikasyon iletişiminin sağlanması amacıyla Amerika tarafından gönderilen ba*kır iğneler de oldukça tehlikeli. Proje başarıya ulaşmadı ancak bu iğneler saatte binlerce kilometre hızla vızır vızır dönüyor. İlk Ameri*kalı uzay yürüyüşçüsü Ed White’ın eldiveni, Discovery uzay mekiğinin astronotu Piers Sellers’ın bir ona*rım sırasında kaybettiği spatula, Atlantis astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na takması gereken birkaç cıvata ise uzaydaki diğer nesneler arasında.
Uzaya “Temizlikçi” Gönderilecek
Peki, uzay çöplüğünün temizlenme*si için herhangi bir çalışma yürütü*lüyor mu? Bilim dünyası, bu büyük soruna karşı bir çare bulabildi mi?
2013 yılında Almanya’nın Darm*stadt kentinde düzenlenen Uzay Çöplüğü Konferansı’nda konuşan Avrupa Uzay Ajansı Uzay Çöplü*ğü Ofisi uzmanlarından Heiner Klinrad’a göre sorunu çözmenin tek yolu, doğrudan oraya gitmek ve yörüngeyi bu yığından, en azından yılda 5-10 büyük nesneden arındır*mak. İşte bu doğrultuda yürütülen çalışmalardan biri, Lozan’daki İs*viçre Federal Teknoloji Enstitüsü (EPFL) Uzay Merkezi’nin Swiss Space Systems (S3) şirketiyle or*taklaşa yürüttüğü “CleanSpace One” adlı uydu projesi. Yörüngede*ki atıkları güvenli şekilde imha et*mek amacıyla “Janitor” (Temizlik*çi) adında bir uydu geliştiren bilim insanları, projeyi 2018 yılına kadar tamamlamayı öngörüyor. Esnek bir yapıya sahip olan Janitor, uy*dulardan çıkan parçaları dünyanın atmosferine yönlendirerek nesnele*rin yanmasını sağlayacak. Avustral*yalı bir grup bilim insanıyla çalışan NASA ise lazer ışınlarında yer alan fotonların taşıdığı az miktardaki ha*reket gücü sayesinde, vurulan uzay çöpünün yörüngesinin saptırılabi*leceğine inanıyor. Australian Na*tional University’de görev yapan astronomların geliştirdiği yöntem ile uzay çöplerinin yönü değiştiri*lerek atmosfere yönlendirilmesi ve burada yanarak yok edilmesi plan*lanıyor.

Uzayı En Çok Kirleten Ülke: Rusya
Rusya Uzay Bilim Araştırmaları Enstitüsü’nün 2013 verilerine göre, uzayı en çok Rusya kirletiyor. Uzayda kullanılmayan 15.733 adet terk edilen parça bulunduğunu belirten Enstitü, bunların 6125’inin Rusya’ya, 4627’sinin ABD’ye ve 3672’sinin Çin’e ait olduğunu açıkladı. Ayrıca uzay boşluğunda Fransa’nın 502, Japonya’nın 206, Hindistan’ın 171 ve Avrupa Uzay Ajansı’nın 90 adet kullanılmayan parçası bulunuyor. Yaklaşık 90 parça ise diğer ülkelere ait.
 
Çoğunluğu metal olduğnu tahmin ediyorum dev bir mıknatıs ile temizlenebilir. Mıknatısı yörüngeye yerleştirip belli bir süre etrafta dönmesini sağlayabilirsek çöpleri üstünde toplayacaktır.
 
Son düzenleme:
" 1968-2008 arasındaki 40 yıllık sürede dünya atmosferine yaklaşık 6 bin ton enkaz giriş yapmış. "

Sat sat bitmez :)

Ama atmosferden içeri girerken aşırı ısıda kavrulup, asıl işlevlerini kaybederek harbi hurda yığını haline gelmeleri tabii ki çok şey kabettiriyor değerlerinden.

Mesele ısınmayı minimum tutabilmak için, ısı kalkanı korumasında ve mümkün olduğunca düşük hızlarda atmosferden içeri sokabilmekde..
 
Küresel iklim içinde bir tehlike olabilir mi acaba ? Bunların sayısı artıkça güneşten gelen ısıyı, +1 şekilde dünyaya yansıtabilir mi?

Bir karpuzun etrafına minik minik mumlar yaksak, karpuzdaki isi da artar.

Bunlarında çoğu metal olduğu için sıcaklığı tutabilir mi fikri geldi şimdi.
 
Çoğunluğu metal olduğnu tahmin ediyorum dev bir mıknatıs ile temizlenebilir. Mıknatısı yörüngeye yerleştirip belli bir süre etrafta dönmesini sağlayabilirsek çöpleri üstünde toplayacaktır.

Uyduların yörüngesinde daimi magnetik alan etkisiyle kontrolsüz olarak bişeyler bulundurduğun zaman;
bir süre sonra face, twitter, vs ve tabii ki GSC nin varlığını sadece eski bir hayal olarak aklında hayal edebileceğin KESİN OĞLU KESİN...
 
Son düzenleme:
Uyduların yörüngesinde daimi magnetik alan etkisiyle kontrolsüz olarak bişeyler bulundurduğun zaman;
bir süre sonra face, twitter, vs ve tabii ki GSC nin varlığını eski bir hayal olarak aklında sadece hayal edebileceğin KESİN OĞLU KESİN...
Global haberleşme ağlerını barındıran uydular zaten bu çöplüğün dışında ki yörüngedeler zarar görmesinler diye. Manyetik alanda o kadar kuvvetli olmadıgından sinyalleride etkilenmez senin dediğin gibi bi şey olsa güneş patlamalarında internet giderdi hep.
 
Mesele b.ktan anlamaya gelince orada biraz duralım.

Hadi benden sana b.ktan bi soru:
Bir at, bir inek ve bir keçiyi aynı ahırda ve aynı cins su ve yemlerle beslediğin halde;

At neden kurumuş tezek gibi, inek neden cıvık vaziyette ve keçi de neden zeytin tanesi gibi dışkı çıkarır..

Cevabını bul, sonra devam edelim lütfen..
ben kendi s. b. baskasi ile ilgilenmiyorum
 
Küresel iklim içinde bir tehlike olabilir mi acaba ? Bunların sayısı artıkça güneşten gelen ısıyı, +1 şekilde dünyaya yansıtabilir mi?

Bir karpuzun etrafına minik minik mumlar yaksak, karpuzdaki isi da artar.

Bunlarında çoğu metal olduğu için sıcaklığı tutabilir mi fikri geldi şimdi.

Uzayda yelleye yelleye mangal mangal bile yaparız o zaman..:)


Uzaydaki nesneler Güneş ışnlerından elbette ısı üretirler, ama uzayın sıvı nitrojen kadar soğuk ortamında üretilen ısılar; hiçbir şekilde ısı etkisi yaratamadan soğumak zorunda kalırlar maalesef..
 
Global haberleşme ağlerını barındıran uydular zaten bu çöplüğün dışında ki yörüngedeler zarar görmesinler diye. Manyetik alanda o kadar kuvvetli olmadıgından sinyalleride etkilenmez senin dediğin gibi bi şey olsa güneş patlamalarında internet giderdi hep.

Mıknatıs sistemi benimde aklıma gelen ilk şey oldu ama o kadar basit bir olay değil sanırım.

Tamerin dediği gibi orada aktif olarak çalışan uydular için bir tehlikedir. Ayrıca Dünya yüzeyini mıknatısla temizlemek, ne kadar mantıksız bir işse uzay yüzeyi de öyle gözüküyor.

Temel sorun bu cisimlerin aşırı hızlı hareket etmeleri.. Eğer lazer sistemimiz ciddi bir boyutlarda gelişirse belki yakarak yok edebiliriz.
 
Üst Alt