Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı


Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



eyup abi

arabani bende alabilirim demekte anlatmak istedigim sey piyasadaki diger arabalarla fiyatinin ayni olmasidir



yani senin odedigin taksitlerin manasi yoktur o degeri belirlerken



tabbiki alma hakki sendedir ama cok komik bir durumdur



benim arabamin lease sonu alma opsiyonu 18 bin dolar mesela



3 yasindaki o arabayi ben toyotanin kendine gitsem 15 e alirim



yani bazen komik bir deger olabiliyor b cunku tamamen bir tahmine dayali 3 sene sonrasi icin



bu olayin uzamasina gerek yok tabi cok tartistik daha oncede



leasing= kullanim hakkini kiralamak = kiralamak



kusura bakmayin ama birakin finansbanki ferishtahi gelse suratina amortizasyon tablosunu carparim



finansbaktan iyimi bileceksin demiyorlarmi bide



evet kardesim onu yazan adama bunun dersini veririm daha ne diyeyimki:)



illa alcak gonullumu olacagiz yahu:) biliyoruz iste zorlami :)





adamlar bildigin tum kamuoyunu uyutuyorlar son gun adam aldik diye



bizde burada bunu tartisiyoruz:)



Kardeş bir 15 - 20 dakika sonra uzun bir cevap yazacağım.

Şimdi oğlumu uyutmam lazım.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



bu tanimi yazan embesildir kimse



Bu tanımı yazan embesil falan değil. Leasing de o kadar çok hareket alanı var ki herkesin tanımı kendine göre doğrudur. Teknolojik riskleri en aza indirgemeye yönelik leasing anlaşmalarında, anlaşma süresi zaten genellikle malın ekonomik süresine eşdeğer olur. Mesela kanuni olarak sözleşmelerde sabit kıymetler için kanuni süre 4 yıl, bu süre sonunda da anlaşmada belirtilen sembolik ücretle mal kiracıya devredilir.



Niye farklı farklı değerlendirmeler olabilecek bir konuda gereksiz tartışmalara giriyorsunuz ki, ne gereği var.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



s.a. arkadaşlar...

Allah akıl fkir versin...

İnşAllah...
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Bu tanımı yazan embesil falan değil. Leasing de o kadar çok hareket alanı var ki herkesin tanımı kendine göre doğrudur. Teknolojik riskleri en aza indirgemeye yönelik leasing anlaşmalarında, anlaşma süresi zaten genellikle malın ekonomik süresine eşdeğer olur. Mesela kanuni olarak sözleşmelerde sabit kıymetler için kanuni süre 4 yıl, bu süre sonunda da anlaşmada belirtilen sembolik ücretle mal kiracıya devredilir.



Niye farklı farklı değerlendirmeler olabilecek bir konuda gereksiz tartışmalara giriyorsunuz ki, ne gereği var.



bosuna demedikki okulda ogrenmedik diye olayin ticari bir boyutu var



misimovic denen sey futbolcu

malin ekonomik suresi diye anlatiyorsunuz bana ne ekonomik suresi bilgisayarmi bu 5 senede 0 olur diyorsun:)



arkadaslarin anlayacagi gibi anlatiyoruz ekonomik sure falan yok bu iste milletin aklini bulandirmayin



misimovici olene kadarmi aliyorsun adami olene yada bastonla dolasana kadarmi aliyorsunuz adami 3 seneligine kiraliyorsun



3 sene sonraki degerini nasil tahmin ediyorsun futbolumu birakiyor nedir hesap







buradaki tartisma sudur



biz misimovici nasil aldikk







cevap : KIRALADIK
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Serdar kardeş,



Sistem burada şu şekilde işler,

3 yıllık sözleşme ile aracı kiralarsın,

Kira süresi sonunda aracın bedelinin neredeyse tamamını ödemiş olursun. Yani %90'ın üzerinde bir tutarı ödemiş olursun. Özel sözleşmeler harici genel de böyledir.



Süre sonunda, aracı satın alabileceğin % 10'un altındaki kalan bu düşük bedelle Toyota'ya gitsen, Toyota sana 3 yaşına gelmiş bir aracın ya 4 tekerini verir ya da sadece motorunu.



Şimdi sorabilirsin, o zaman Leasing ile senin finance dediğin şeyin farkı nedir diye ?

Leasing Türkiye'deki geçmişi çok uzun ömürlü değildir. Ben diyeyim 15 yıl, sen de 20 yıl, hadi bilemedin 25 yıl..



Bundan 5 - 6 yıl öncesine kadar, leasing'in kullanımı teşvik etmek amacı ile son derece önemli bir KDV avantajı vardı. Bilmediğini varsayarak açıklıyorum.



Burada bir aracı alırken araç bedelinin üzerine, aracın motor hacmine göre % 37'den başlayan ve % 80'lere kadar varan bir ÖTV, araç bedeli + ÖTV tutarı üzerinden de % 18 oranında KDV ödersin. Bunların her ikisi de vergidir. Anlayacağın bu ülkede verginin vergisini ödeme gibi bir durum var.



İşte leasing ile alım yapan firmalar ÖTV tutarına katlanmakla beraber KDV olarak % 1 oranında vergi ödüyorlardı ve % 17' lik bir vergi avantajına sahiptiler.



Dediğim gibi bu uygulama 5 - 6 yıl önce kaldırıldı ve şu anda leasing'e konu bazı istisnai mallar hariç KDV % 18' e çıkarıldı.



Dolayısı ile leasing yapmak ile finance yapmak arasında pek bir fark kalmadı.

Umarım anlatabilmişimdir.



Bugünkü durumda Leasing avantajları, finance'a göre daha uygun maliyetlerde çözüm sunabilmesi, özellikle büyük şirketlerin toplu kiralamalarda ciddi tutarlara varan filo indirimlerinden faydalanması vb. gibi durumlar sayılabilir. Bir iki tane daha olabilir ancak şu an aklıma gelmedi



Yeri gelmişken bahsedeyim. Finans okumuyorum. Bankacıyım, 12 yıllık mesleki tecrübem var. Şube Müdürlüğü yaptım. Şu an ki mevkiim itibarı ile de kağıt üzerinde oldukça başarılı bir kariyere sahip olduğumu iddaa edebilirim.



Bu yüzden herhangi bir amortisman tablosunu suratıma çarpmamanı rica ederim :)
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Serdar kardeş,



Sistem burada şu şekilde işler,

3 yıllık sözleşme ile aracı kiralarsın,

Kira süresi sonunda aracın bedelinin neredeyse tamamını ödemiş olursun. Yani %90'ın üzerinde bir tutarı ödemiş olursun. Özel sözleşmeler harici genel de böyledir.



Süre sonunda, aracı satın alabileceğin % 10'un altındaki kalan bu düşük bedelle Toyota'ya gitsen, Toyota sana 3 yaşına gelmiş bir aracın ya 4 tekerini verir ya da sadece motorunu.



Şimdi sorabilirsin, o zaman Leasing ile senin finance dediğin şeyin farkı nedir diye ?

Leasing Türkiye'deki geçmişi çok uzun ömürlü değildir. Ben diyeyim 15 yıl, sen de 20 yıl, hadi bilemedin 25 yıl..



Bundan 5 - 6 yıl öncesine kadar, leasing'in kullanımı teşvik etmek amacı ile son derece önemli bir KDV avantajı vardı. Bilmediğini varsayarak açıklıyorum.



Burada bir aracı alırken araç bedelinin üzerine, aracın motor hacmine göre % 37'den başlayan ve % 80'lere kadar varan bir ÖTV, araç bedeli + ÖTV tutarı üzerinden de % 18 oranında KDV ödersin. Bunların her ikisi de vergidir. Anlayacağın bu ülkede verginin vergisini ödeme gibi bir durum var.



İşte leasing ile alım yapan firmalar ÖTV tutarına katlanmakla beraber KDV olarak % 1 oranında vergi ödüyorlardı ve % 17' lik bir vergi avantajına sahiptiler.



Dediğim gibi bu uygulama 5 - 6 yıl önce kaldırıldı ve şu anda leasing'e konu bazı istisnai mallar hariç KDV % 18' e çıkarıldı.



Dolayısı ile leasing yapmak ile finance yapmak arasında pek bir fark kalmadı.

Umarım anlatabilmişimdir.



Bugünkü durumda Leasing avantajları, finance'a göre daha uygun maliyetlerde çözüm sunabilmesi, özellikle büyük şirketlerin toplu kiralamalarda ciddi tutarlara varan filo indirimlerinden faydalanması vb. gibi durumlar sayılabilir. Bir iki tane daha olabilir ancak şu an aklıma gelmedi



Yeri gelmişken bahsedeyim. Finans okumuyorum. Bankacıyım, 12 yıllık mesleki tecrübem var. Şube Müdürlüğü yaptım. Şu an ki mevkiim itibarı ile de kağıt üzerinde oldukça başarılı bir kariyere sahip olduğumu iddaa edebilirim.



Bu yüzden herhangi bir amortisman tablosunu suratıma çarpmamanı rica ederim :)



senin suratina carparim demedim oyle saygisiz bir adam olmadigimi biliyorsun:)

ben o finansbankta yazan adama diyorum

leasingin tanimini financingle karistirmis adamin suratina carparim diyorum



turkiyede leasing dedikleri seyde misimovic anlasmasini baglamaz bu anlasma almanya yada uluslararasi piyasada yapilmis



kdv otv falan dersek kalkip misimovicin agentina guler bize takdir edersinizki

bu isin ekonomik omru falanda yoktur

otv nedir yahu kdv nedir uluslararasi satista?



bir isin bir mantigi vardir



turkiyede leasing ile financingi corba etmisler bravo



tanimlari cok farkli iki seydir



ekonomik olarak avantajli olup olmamasi diye bir durum yoktur alanin secimine kalan bir olaydir



mesela ben toyotami finance ettim cunku uzun sure kullanacagima ve saglam olduguna inaniyorum



bundan onceki arabam genc arabasiydi lease ettim pahaliya gelsede elimde patlar diye istemedim





her sene ev kiralayip oturuyorum:)



ev kiralama diye bir anlasma yoktur



ev kontratinin tepesinde



leasing agreement yazar



turkiyede bu isi yapan insanlarin bu isi sulandirmis oldugu ve bazi avantajlar yakalamak icin entersan islere girmis olmasi ise leasing ile financing arasindaki cok belirgin farki kaldirmaz



ve daha onemlisi uluslararasi bir anlasmada bize gulunmesine sebep olur



isin ozu su bizim bu adami satma hakkimiz yoktur



baska bir takimla anlasmaya ve oradan gelen parayi wolfsburga yollamaya hakkimiz vardi kurusuna dokunamayarak



aciklamalardanda anlasildigi gibi bu olmustur



zerre karimiz olamaz



kirayi odedik ama evde oturmadik:)
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Krediyle ev aldığın zaman ödemesi bitene kadar senin üzerine kiralanır. Ödemeler bitince senin olur. Anladın?



Kredi ile ev aldığınızda kredi borcu bitinceye kadar gayrimenkulün mülkiyeti sende olur kiralanmaz direkt mülkiyet hakkı sendedir, kredi veren kuruluş (genelde banka) kredi borçlarının teminatı olarak mülkiyeti sizde olan gayrimenkul üzerine ipotek tesis eder.



Gelelim leasing yani tam anlamıyla FİNANSAL KİRALAMA olayına, bizde uygulanan finansal kiralama prensipleri ile kara avrupası hukukunda uygulanan kurallar ve anglo sakson hukuk sistemindeki kurallar birbirlerinden farklıdır, bu farklılıkları belirleyen ülkedeki ekonomik gelişmişlik ve vergi kültüründen kaynaklanan alışkanlıklardır.



Her ne kadar kurallarda bir kısım farklar olsa da tüm dünyada konunun özünü belirleyen prensipler aynıdır.



Bizim ülkemizde finansal kiralama sözleşmeleri 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu ile düzenlenmiştir.



Bu kanunda finansal kiralama sözleşmeleri şu şekilde tanımlanmaktadır; Sözleşme, kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören bir sözleşmedir



Burdanda görüleceği gibi finansal kiralama sözleşmeleri aslında mülkiyetini edinmek istediğiniz ancak kendi öz sermayeniz ile satın alamayacağınız malları belirli bir sürede ve taksitler halinde ödemek -ki bu bedeller kira bedeli olarak adlandırılır- suretiyle satın alınmasıdır. Satın alma opsiyon hakkı sözleşmenin başında açıkça belirlendiği ve sözleşme bitiminde bunun için mal değerinin çok çok çok çok düşük bir bedelni ödediğiniz için buna bildiğimiz anlamda kiralama demek doğru değildir.



Bizim ülkemizde uygulanan hukuk kuralları çerçevesinde finansal kiralama sözleşmesine konu olabilecek mallar belirli olduğundan ve futbolcu bonservisleri bu kapsamda mallardan kabul edilmediğinden imzalanan sözleşme sanırım Alman Hukuku çerçevesinde oluşturulmuş bir sözleşmedir.



Ancak kulüpten yapılan bütün açıklamaları başından beri takip etmeme rağmen -çünkü finansal kiralama yoluyla alındığını biliyordum oyuncunun bonservisinin- bir kısım eksiklikler ve/veya yanlışlıklar olabileceğini düşünüyorum. Çünkü, bir finansal kiralama sözleşmesinin olabilmesi için üç tarafın olması gereklidir, kiraya veren (finansal kiralama şirketi) kiracı (galatasaray) ve oyuncunun bonservisinin eski sahibi. Eğer Wolfsburg kulübünün kendisine ait bir finansal kiralama şirketi yok ise bizim muhatabımızın Wolfsburg değil oyuncuyu bize kiralayan finansal kiralama şirketinin olması lazım.



Kulüpten yapılan bütün açıklamalarda ve hatta sözleşmenin feshi için yapılan açıklamada dahi bizim Wolfsburg ile muhatap olduğumuz ifade edilmektedir. Oysa bildiğim kadarıyla Almanya'nın da dahil olduğu kara avrupası hukuk sisteminde bizde olduğu gibi finansal kiralama yetkisi münhasıran bu maksat ile kurulmuş şirketler eli ile yapılmaktadır. Bu sebeple de en yaygın olan finansal kiralama materyali olan araç kiralarında, aracı üreten bütün alman şirketlerinin BMW gibi kendisine ait finansal kiralama şirketi var diye biliyorum.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



bosuna demedikki okulda ogrenmedik diye olayin ticari bir boyutu var



misimovic denen sey futbolcu

malin ekonomik suresi diye anlatiyorsunuz bana ne ekonomik suresi bilgisayarmi bu 5 senede 0 olur diyorsun:)



arkadaslarin anlayacagi gibi anlatiyoruz ekonomik sure falan yok bu iste milletin aklini bulandirmayin



misimovici olene kadarmi aliyorsun adami olene yada bastonla dolasana kadarmi aliyorsunuz adami 3 seneligine kiraliyorsun



3 sene sonraki degerini nasil tahmin ediyorsun futbolumu birakiyor nedir hesap







buradaki tartisma sudur



biz misimovici nasil aldikk







cevap : KIRALADIK



Okulda öğrenmediğin belli, çünkü hep tek taraflı bakıyorsun, kendi yaptığın anlaşmalardan başka hiç bir şekilde olmaz zannediyorsun. Yahu ben zaten msimoviç için bi tanım yapmadımki. Sen o tanıma embesilce demişin, ben de öyle değil dedim, çünkü öyle değil. Bak ne demişim yukarıda, geniş bir alan ve sektörlere göre, sözleşmeye konu olan mallara göre veya anlaşma taraflarına göre farklı tanımlamalar yapabiliriz. Kanun gereği anlaşma süresi en az 4 yıl olabilir. Bu kanunu ben koymadım, 3326 sayılı Finansal Kiralama Kanunu bu. Bazı sözleşmelerde (zaten sözleşme malın ekonomik ömrüne göre düzenlenmiştir) süre sonunda zaten malın değeri kalmadığı için sembolik bir ücretle devredilir, bazı sözleşmelerde mal ekonomik ömrünü doldurmadıysa başka kişilere de kiralanabilir. Burda iş tamamen taraflara kalmıştır. Ancak, ekonomik ömür diye bir şey var. Bak hatta yukarıda da yazmışım, teknolojik risklerden sakınmak için bir çok firma leasing yapıyor demişim. Yani adam fabrikasına dev bir makina alıyor, ve anlaşma süresini malın ekonomik ömrüne göre yapıyorlar. Ve isterlerse sembolik bir ücretle artık pek kıymeti kalmayan makinayı satın alırlar, isterlerse almazlar. İlk yaptıkları anlaşmaya bağlı bu. Yani adam malı peşin almayarak kendini kredilendirmiş oluyor. Olay bundan ibaret. Bütün bunları niye yazdım, misimoviç için yazmadım. Senin o cümleni (o tanıma embesil dediğin cümle) yanlış buldum ve ona cevap yazdım sadece.



İşin misimoviç kısmına gelirsek, ben bu konu ilk çıktığı zamanlarda, bir futbolcunun leasinge konu olup olamayacağı konusunda kararsızdım çünkü daha önce böyle bir örnek görmemiştim. Ve leasingin temel taşlarından birisi, ''üzerinden amortisman ayrılan herşey'' in leasinge konu olabilmesidir. Benim kararsızlığım bir futbolcunun amortismana konu olup olmayacağıydı.

Bir futbolcu elbette yaşlanıyor ve değer kaybediyor ancak genç futbolcular için geçen zaman (yani yaşlanmak) kısa vadede değer kaybı değil tecrübe kazancı olabiliyor ve fiyatları daha da artabiliyor. İşte işin bu kısmından dolayı, tereddütlüydüm, ancak işin uzmanına sordum ve ''bir futbolcu leasing sözleşmesine konu olabilir ancak Türkiye'de bu olay yok ama yurtdışında örnekleri var'' demişti. Bu olayın ilk tartışıldığı konuya girerek yazdığım iletilere bakabilirsiniz.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Serdar kardeş,



Sistem burada şu şekilde işler,

3 yıllık sözleşme ile aracı kiralarsın,

Kira süresi sonunda aracın bedelinin neredeyse tamamını ödemiş olursun. Yani %90'ın üzerinde bir tutarı ödemiş olursun. Özel sözleşmeler harici genel de böyledir.



Süre sonunda, aracı satın alabileceğin % 10'un altındaki kalan bu düşük bedelle Toyota'ya gitsen, Toyota sana 3 yaşına gelmiş bir aracın ya 4 tekerini verir ya da sadece motorunu.



Şimdi sorabilirsin, o zaman Leasing ile senin finance dediğin şeyin farkı nedir diye ?

Leasing Türkiye'deki geçmişi çok uzun ömürlü değildir. Ben diyeyim 15 yıl, sen de 20 yıl, hadi bilemedin 25 yıl..



Bundan 5 - 6 yıl öncesine kadar, leasing'in kullanımı teşvik etmek amacı ile son derece önemli bir KDV avantajı vardı. Bilmediğini varsayarak açıklıyorum.



Burada bir aracı alırken araç bedelinin üzerine, aracın motor hacmine göre % 37'den başlayan ve % 80'lere kadar varan bir ÖTV, araç bedeli + ÖTV tutarı üzerinden de % 18 oranında KDV ödersin. Bunların her ikisi de vergidir. Anlayacağın bu ülkede verginin vergisini ödeme gibi bir durum var.



İşte leasing ile alım yapan firmalar ÖTV tutarına katlanmakla beraber KDV olarak % 1 oranında vergi ödüyorlardı ve % 17' lik bir vergi avantajına sahiptiler.



Dediğim gibi bu uygulama 5 - 6 yıl önce kaldırıldı ve şu anda leasing'e konu bazı istisnai mallar hariç KDV % 18' e çıkarıldı.



Dolayısı ile leasing yapmak ile finance yapmak arasında pek bir fark kalmadı.

Umarım anlatabilmişimdir.



Bugünkü durumda Leasing avantajları, finance'a göre daha uygun maliyetlerde çözüm sunabilmesi, özellikle büyük şirketlerin toplu kiralamalarda ciddi tutarlara varan filo indirimlerinden faydalanması vb. gibi durumlar sayılabilir. Bir iki tane daha olabilir ancak şu an aklıma gelmedi



Yeri gelmişken bahsedeyim. Finans okumuyorum. Bankacıyım, 12 yıllık mesleki tecrübem var. Şube Müdürlüğü yaptım. Şu an ki mevkiim itibarı ile de kağıt üzerinde oldukça başarılı bir kariyere sahip olduğumu iddaa edebilirim.



Bu yüzden herhangi bir amortisman tablosunu suratıma çarpmamanı rica ederim :)



Siz Türkiyedeki finansal kiralama geçmişini en kötü ihtimal ile 28 Haziran 1985 tarihine götür bence çünkü olayın yasalaşması bu tarihte başlamış, ondan önce de bir 3-4 yıl yönetmelik ile idare edildiğini söyleyebiliriz bu da yaklaşık olarak 30 yıl gibi bir geçmişi var leasingin. Bu da çok uzun bir süre değil kaldı ki!



1980 sonrası iktidar olan Turgut Özal ve düşüncesi ülke içerisindeki yatırımları teşvik edebilmek ve kendilerince desteklemek amacıyla bir takım vergisel ayrıcalıklar tanıyarak mal edimini kolaylaştırmak için diğer ülkelerde uygulanan finansal kiralama uygulamasını ülkeye getirmişlerdir.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



senin suratina carparim demedim oyle saygisiz bir adam olmadigimi biliyorsun:)

ben o finansbankta yazan adama diyorum

leasingin tanimini financingle karistirmis adamin suratina carparim diyorum



turkiyede leasing dedikleri seyde misimovic anlasmasini baglamaz bu anlasma almanya yada uluslararasi piyasada yapilmis



kdv otv falan dersek kalkip misimovicin agentina guler bize takdir edersinizki

bu isin ekonomik omru falanda yoktur

otv nedir yahu kdv nedir uluslararasi satista?



bir isin bir mantigi vardir



turkiyede leasing ile financingi corba etmisler bravo



tanimlari cok farkli iki seydir



ekonomik olarak avantajli olup olmamasi diye bir durum yoktur alanin secimine kalan bir olaydir



mesela ben toyotami finance ettim cunku uzun sure kullanacagima ve saglam olduguna inaniyorum



bundan onceki arabam genc arabasiydi lease ettim pahaliya gelsede elimde patlar diye istemedim





her sene ev kiralayip oturuyorum:)



ev kiralama diye bir anlasma yoktur



ev kontratinin tepesinde



leasing agreement yazar



turkiyede bu isi yapan insanlarin bu isi sulandirmis oldugu ve bazi avantajlar yakalamak icin entersan islere girmis olmasi ise leasing ile financing arasindaki cok belirgin farki kaldirmaz



ve daha onemlisi uluslararasi bir anlasmada bize gulunmesine sebep olur



isin ozu su bizim bu adami satma hakkimiz yoktur



baska bir takimla anlasmaya ve oradan gelen parayi wolfsburga yollamaya hakkimiz vardi kurusuna dokunamayarak



aciklamalardanda anlasildigi gibi bu olmustur



zerre karimiz olamaz



kirayi odedik ama evde oturmadik:)



Ben ilk başta konuyu kapatmak için müdahil olmuştum ama benim, senin ve en sonunda da Ökkeş Bey'in katılımı ile konuya amiyane tabirle tüy dikmiş olduk.



Şunu söyleyerek bu konuya veda ediyorum .



Finansbank örneğini veren arkadaşımız aslında burada uygulanan leasing ile yanlış bir yorumda bulunmadı. Sadece farklı frekanslar oluştu.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



işin kötüsü biz taraftar olarak kandırıldıgımızı biliyoruz:) yani bunlar basımıza göz göre göre geldi.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Siz Türkiyedeki finansal kiralama geçmişini en kötü ihtimal ile 28 Haziran 1985 tarihine götür bence çünkü olayın yasalaşması bu tarihte başlamış, ondan önce de bir 3-4 yıl yönetmelik ile idare edildiğini söyleyebiliriz bu da yaklaşık olarak 30 yıl gibi bir geçmişi var leasingin. Bu da çok uzun bir süre değil kaldı ki!



1980 sonrası iktidar olan Turgut Özal ve düşüncesi ülke içerisindeki yatırımları teşvik edebilmek ve kendilerince desteklemek amacıyla bir takım vergisel ayrıcalıklar tanıyarak mal edimini kolaylaştırmak için diğer ülkelerde uygulanan finansal kiralama uygulamasını ülkeye getirmişlerdir.



ben ilk leasing ve factoring olayi ciktiginda turkiyedeydim zaten

onuda ayni sekilde bolca yozlastirdilar



hatta bir ara rahatca factoring denen seyin tefecilik oldugu konusunda tartismalar olmustu



belliki bu olayi yozlastirdigimiz gibi leasingide yozlastirmisiz



dikkatinizi bir noktaya cekiyorum



aciklamaya bakin dikkatlice



misimovicin baska bir takimla anlasmasi kosuluyla feshedilmistir:)



diyorki biz bu adami kiraladik anlasmamiz var odemeler var



bu adam kalkip baska takimla anlasirda bonservisi gelirse wolfsburga, bizim borcumuz kapanir aradan cikariz:)



ama bu bahsettigimiz olay yeni degil



bu leasing muhabbeti ilk acildiginda ben soyledim bu adami kiralamisiz satsakta parasi bize gelmeyecek



kirayi odemezsekde wolfsburg alir adami geri



adamlar sapina kadar yalanci son gunde milleti uyuttular misimovici aldik diyip:(



bu konudaki derdimiz budur
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Okulda öğrenmediğin belli, çünkü hep tek taraflı bakıyorsun, kendi yaptığın anlaşmalardan başka hiç bir şekilde olmaz zannediyorsun. Yahu ben zaten msimoviç için bi tanım yapmadımki. Sen o tanıma embesilce demişin, ben de öyle değil dedim, çünkü öyle değil. Bak ne demişim yukarıda, geniş bir alan ve sektörlere göre, sözleşmeye konu olan mallara göre veya anlaşma taraflarına göre farklı tanımlamalar yapabiliriz. Kanun gereği anlaşma süresi en az 4 yıl olabilir. Bu kanunu ben koymadım, 3326 sayılı Finansal Kiralama Kanunu bu. Bazı sözleşmelerde (zaten sözleşme malın ekonomik ömrüne göre düzenlenmiştir) süre sonunda zaten malın değeri kalmadığı için sembolik bir ücretle devredilir, bazı sözleşmelerde mal ekonomik ömrünü doldurmadıysa başka kişilere de kiralanabilir. Burda iş tamamen taraflara kalmıştır. Ancak, ekonomik ömür diye bir şey var. Bak hatta yukarıda da yazmışım, teknolojik risklerden sakınmak için bir çok firma leasing yapıyor demişim. Yani adam fabrikasına dev bir makina alıyor, ve anlaşma süresini malın ekonomik ömrüne göre yapıyorlar. Ve isterlerse sembolik bir ücretle artık pek kıymeti kalmayan makinayı satın alırlar, isterlerse almazlar. İlk yaptıkları anlaşmaya bağlı bu. Yani adam malı peşin almayarak kendini kredilendirmiş oluyor. Olay bundan ibaret. Bütün bunları niye yazdım, misimoviç için yazmadım. Senin o cümleni (o tanıma embesil dediğin cümle) yanlış buldum ve ona cevap yazdım sadece.



İşin misimoviç kısmına gelirsek, ben bu konu ilk çıktığı zamanlarda, bir futbolcunun leasinge konu olup olamayacağı konusunda kararsızdım çünkü daha önce böyle bir örnek görmemiştim. Ve leasingin temel taşlarından birisi, ''üzerinden amortisman ayrılan herşey'' in leasinge konu olabilmesidir. Benim kararsızlığım bir futbolcunun amortismana konu olup olmayacağıydı.

Bir futbolcu elbette yaşlanıyor ve değer kaybediyor ancak genç futbolcular için geçen zaman (yani yaşlanmak) kısa vadede değer kaybı değil tecrübe kazancı olabiliyor ve fiyatları daha da artabiliyor. İşte işin bu kısmından dolayı, tereddütlüydüm, ancak işin uzmanına sordum ve ''bir futbolcu leasing sözleşmesine konu olabilir ancak Türkiye'de bu olay yok ama yurtdışında örnekleri var'' demişti. Bu olayın ilk tartışıldığı konuya girerek yazdığım iletilere bakabilirsiniz.



Yüzde yüz haklısınız üstad, Serdar kardeş sadece bu konuda değil her konuda kendisinin en iyi olduğunu düşündüğünden size o şekilde yaklaşmış.



Aslında düzenlemeler farklı olsa da temel prensipleri hep aynıdır. Ve bütün dünyada aslolan yatırım mallarının alınması için kullanılması öngörülen ama zaman içerisinde gelişen ihtiyaçlar karşısında diğer malları da içerisine alan bir hikayesi vardır leasing in.



Ve bu sebepledir ki sizin izah ettiğiniz üzere amortisman indirimi uygulaması ile sözleşme süresi bitiminde belirlenen 100 dolar gibi bedeller ile kiracıya fatura edilmesi öngörülen sözleşmelerdir.



Ayrıca şu söylediğiniz de yüde yüz doğrudur -ki biz bu konuda uygulamanın bizim ülkemizde de olabilmesi hususunda bir çalışma yapmıştık- futbolcu bonservisleri bizim ülkemizde finansal kiralama sözleşmelerine konu edilemez. Ancak çok yaygın olmamakla birlikte Avrupa da uygulanan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



kardesim hala anlamiyorsunuz acin okuyun



semih diyorki klup yalan soylemedi



kiralama degil diyor aldik adami diyor





bende diyorumki yok oyle birsey



aldigin adami satma yetkin olur

senin satma yetkin yok



satma yetkinin olmadigi adami nasil almissin anlatsaniza bana



satacagin adam icin wolfsburgla niye papaz oluyorsun senin adam senin



demekki neymis adamin mulkiyeti sende degil



ben bu adami lease ettik demedimki



once GSi takib edin



leaseettik diyen adnan sezgin serhat uluerenin programinda canli yayinda





olayi carpitmayin





ben lease edilen malin kiralik oldugunu iddia ediyorum





bu konudada kimseden laf dinleyecek degilim



nedense yonetimi koruyan zati muhteremler bana sariyorlar kosede kalinca



sinirlenmeyin yahu



kandirildiniz iste kabul edin neden kabul edemiyorsunuzki



polati desteklediniz almanyanin asist kralini aldik diye:)



sinirlenmeyin
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



eyup abi uzamasin allahini seviyorsan:) bana sunu soylesen yeter



sence biz bu adami satinmi aldik vadeli olarak yoksa kiraladikmi:)



Biz bu adamı finansal kiralama yolu ile satın aldık aslında -kulüp içerisinden bilgim var- ve buna göre de sözleşmeden kaynaklanan borçlarımızın tamamını ödediğimizde oyuncunun bonservisi ile ilgili her türlü tasarruf hakkı bize ait olacak idi, ancak bugünki koşullarda henüz finansal kiralama bedellerinin tamamını ödemediğimizden ve sözleşme devam ettiğinden bonservis ile ilgili bütün haklar Wolfsburg kulübüne ait.



Sözleşmenin feshinde geçen ..... ya satışı şartıyla ofesih edilmiştir denmesindeki amaç, oyuncudan elde edilecek gelirden bizim borçlarımızın mahsup edilmesidir.



Böylece biz oyuncuyu 9 maç için 2.500.000.-EURO bonservis ve 2.000.000.-EURO kendisi olmak üzere 4.5 milyon a kiralamış olduk, şimdi bizin sayın başkan oyuncudan kar ettik diye dahiyane bir hesaplama yöntemi geliştirir.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Okulda öğrenmediğin belli, çünkü hep tek taraflı bakıyorsun, kendi yaptığın anlaşmalardan başka hiç bir şekilde olmaz zannediyorsun. Yahu ben zaten msimoviç için bi tanım yapmadımki. Sen o tanıma embesilce demişin, ben de öyle değil dedim, çünkü öyle değil. Bak ne demişim yukarıda, geniş bir alan ve sektörlere göre, sözleşmeye konu olan mallara göre veya anlaşma taraflarına göre farklı tanımlamalar yapabiliriz. Kanun gereği anlaşma süresi en az 4 yıl olabilir. Bu kanunu ben koymadım, 3326 sayılı Finansal Kiralama Kanunu bu. Bazı sözleşmelerde (zaten sözleşme malın ekonomik ömrüne göre düzenlenmiştir) süre sonunda zaten malın değeri kalmadığı için sembolik bir ücretle devredilir, bazı sözleşmelerde mal ekonomik ömrünü doldurmadıysa başka kişilere de kiralanabilir. Burda iş tamamen taraflara kalmıştır. Ancak, ekonomik ömür diye bir şey var. Bak hatta yukarıda da yazmışım, teknolojik risklerden sakınmak için bir çok firma leasing yapıyor demişim. Yani adam fabrikasına dev bir makina alıyor, ve anlaşma süresini malın ekonomik ömrüne göre yapıyorlar. Ve isterlerse sembolik bir ücretle artık pek kıymeti kalmayan makinayı satın alırlar, isterlerse almazlar. İlk yaptıkları anlaşmaya bağlı bu. Yani adam malı peşin almayarak kendini kredilendirmiş oluyor. Olay bundan ibaret. Bütün bunları niye yazdım, misimoviç için yazmadım. Senin o cümleni (o tanıma embesil dediğin cümle) yanlış buldum ve ona cevap yazdım sadece.



İşin misimoviç kısmına gelirsek, ben bu konu ilk çıktığı zamanlarda, bir futbolcunun leasinge konu olup olamayacağı konusunda kararsızdım çünkü daha önce böyle bir örnek görmemiştim. Ve leasingin temel taşlarından birisi, ''üzerinden amortisman ayrılan herşey'' in leasinge konu olabilmesidir. Benim kararsızlığım bir futbolcunun amortismana konu olup olmayacağıydı.

Bir futbolcu elbette yaşlanıyor ve değer kaybediyor ancak genç futbolcular için geçen zaman (yani yaşlanmak) kısa vadede değer kaybı değil tecrübe kazancı olabiliyor ve fiyatları daha da artabiliyor. İşte işin bu kısmından dolayı, tereddütlüydüm, ancak işin uzmanına sordum ve ''bir futbolcu leasing sözleşmesine konu olabilir ancak Türkiye'de bu olay yok ama yurtdışında örnekleri var'' demişti. Bu olayın ilk tartışıldığı konuya girerek yazdığım iletilere bakabilirsiniz.



arkadasim lease ettigin mali satma hakkin varmi?

yada o malin mulkiyeti sendemi



soru bu kadar basit



eger oyle ise financing dir bunun adi



eger degilse leasingdir



buna cevap verebilirmisin



turkiyedeki kanundan banane



sapka takmadigin icin ceza yaziyor sana su an turkiyedeki kanuna gore



soyledigin kanunun madde sayisi bile isin ne kadar komik durumlara geldiginin gostergesidir



aynen dedigin gibi genc futbolcu olayi mukemmel bir ornek senle ayni fikirdeyim



zamanla degerinin artma ihtimali olan hic bir sey leasing yada financing konusuna girmemeli bence mesela



ha bu yorum farkidir eyup abi farkli dusunur ikimizden belki ama



ikisini ayiran bir tek ana ozellik vardir



buda mulkiyet ve devretme hakki



sen lease ettigin mali sana lease eden adamin rizasi olmadan satamazsin

finance ettigin malin ise mulkiyet sahibi sensindir



kafanizi bulandiriyorsunuz



yok boyle birsey turkiyede boyle falandiye



finansal bir urunun mantigi vardir derivativeleri sonradan cikar



burada konumuz su biz bu adami KIRALADIK



vadeli satin almadik



kusura bakmayin ama aksini iddia edenlede buradayim sabaha kadar tartisalim
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



kardesim hala anlamiyorsunuz acin okuyun



semih diyorki klup yalan soylemedi



kiralama degil diyor aldik adami diyor





bende diyorumki yok oyle birsey



aldigin adami satma yetkin olur

senin satma yetkin yok



satma yetkinin olmadigi adami nasil almissin anlatsaniza bana



satacagin adam icin wolfsburgla niye papaz oluyorsun senin adam senin



demekki neymis adamin mulkiyeti sende degil



ben bu adami lease ettik demedimki



once GSi takib edin



leaseettik diyen adnan sezgin serhat uluerenin programinda canli yayinda





olayi carpitmayin





ben lease edilen malin kiralik oldugunu iddia ediyorum





bu konudada kimseden laf dinleyecek degilim



nedense yonetimi koruyan zati muhteremler bana sariyorlar kosede kalinca



sinirlenmeyin yahu



kandirildiniz iste kabul edin neden kabul edemiyorsunuzki



polati desteklediniz almanyanin asist kralini aldik diye:)



sinirlenmeyin



Üstad biraz yaşına yakışır şekilde davran lütfen, yorum yaptınız diyen sizsiniz yeri geldiğinde fikirlerinize karşı çıkan da sizsiniz. Kimse size kızmış değil ama siz herkese her konuda kızmakta kendinizde hak görüyorsunuz. Zaten bütün sorunda sizin hiç kimseden laf dinlemek istememenizden kaynaklanmakta.



Ben finansal kiralama konusunda uzmanlaşmış bir hukukçuyum ama şu cümleye kadar bir kere kullanmadım bunu, ama siz tartışmanın başından beri, bankacı olduğunuzdan tutun da süper kariyerinize varıncaya ve hatta 14 tane finansal kiralama sözleşmesine varıncaya kadar her şeyi söylediniz. Sİz 14 tane gördüyseniz ben yaklaşık olarak 13 senedir bu işi yapan birisi olarak binlercesini gördüm bu sözleşmelerin.



Diyebilirim ki bu konuda sizin mantığınız doğru değil.



Burada kimse kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değil, kulüp ne demişse demiş ben neticeye bakarım 9 maç oynayan ve bir kuruş katkı sağlamayan bir oyuncuya 4,5 milyon Euro gibi bir para verdik neticesinde.
 
Cevap: Yönetimin Yalanlarının Kendi Ağızlarından İspatı



Biz bu adamı finansal kiralama yolu ile satın aldık aslında -kulüp içerisinden bilgim var- ve buna göre de sözleşmeden kaynaklanan borçlarımızın tamamını ödediğimizde oyuncunun bonservisi ile ilgili her türlü tasarruf hakkı bize ait olacak idi, ancak bugünki koşullarda henüz finansal kiralama bedellerinin tamamını ödemediğimizden ve sözleşme devam ettiğinden bonservis ile ilgili bütün haklar Wolfsburg kulübüne ait.



Sözleşmenin feshinde geçen ..... ya satışı şartıyla ofesih edilmiştir denmesindeki amaç, oyuncudan elde edilecek gelirden bizim borçlarımızın mahsup edilmesidir.



Böylece biz oyuncuyu 9 maç için 2.500.000.-EURO bonservis ve 2.000.000.-EURO kendisi olmak üzere 4.5 milyon a kiralamış olduk, şimdi bizin sayın başkan oyuncudan kar ettik diye dahiyane bir hesaplama yöntemi geliştirir.



finansal kiralama ile satin almak degil size anlatayim



o sizin taksit olarak odeyecegiz dediginiz seyler aslinda normal kiralama donem sonunda odeyecegin miktarin faizle discount edilip senelere bolunmesidir

ne yaptiklarini adim gibi biliyorum



ayda 200 bin euro taksit ve diyelim 3 sene sonunda 5 milyon lease sonrasi rakam belirliyorlar



sonra diyorlarki



bu 5 milyon son odemeyi de ayrica faizle 3 senede senelik 2 milyon olarak odeyin bize en sonda odemektense



derivative derken kastettigim buydu



turkcesi finansal turev olabilir emin degilim



bunun adi finansal kiralamaktir



kiralayarak satin alma falan degil



eger finansal olarak bu isin icindeyseniz



bilanconun detayini isteyin klupten eger mismovicin degeri bilancoda 7 milyon olarakmi gorunuyor yoksa 2 milyon olarakmi gorunuyor yoksa 0 olarakmi gorunuyor



sorunuzun cevabi orada gizli
 
Üst Alt