Antalyaspor'da 10 maçtır mağlubiyet almayan Ersun Yanal, Süper Lig'in genel oyun kalitesinin hangi seviyede olduğunu gözler önüne serdi.
Aaron Boupendza'nın Antalyaspor filelerini 4 kez havalandırıp dikkatleri ilk kez üzerine çekmesinin üzerinden neredeyse 2 ay geçti.
O Boupendza hâlâ aynı Boupendza fakat o akşamki Antalyaspor, çok farklı bir hale ve seviyeye geldi. O gece evinde Hatayspor 'a 6-0 mağlup olan Antalyaspor'da teknik direktör Ersun Yanal, muhtemelen maçın ardından kendisini odasına kapatıp saatlerce düşündü. Kendi kendine ‘Neden?’ diye sordu ve bunun üzerine bir hayli kafa yordu.
İşte o akşamdan sonra Antalyaspor ligde 10 maça çıktı, 3 galibiyet ve 7 beraberlik alarak adeta ‘yenilmez’ bir takım haline geldi. Üstelik bu beraberliklerin üçü Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş’a karşıydı.
Ersun Yanal neyi değiştirdi?
Ersun Yanal neyi değiştirdi?
Bilirsiniz, Süper Lig’de genel diziliş 4-2-3-1’dir. Burada düz mantık işler. Fakat birileri ne zaman bundan farklı bir şey yapsa hemen sivrilir başarılı olur. Ersun Yanal’ın da yapması gereken şey, düzenin dışına çıkmaktı ve bunu uyguladı. Tıpkı bir süre önce Gaziantep FK’de benzer şeyleri gerçekleştiren Marius Sumudica gibi.
Kağıt üzerinde 4-2-3-1 görünse de Antalyaspor, Galatasaray maçıyla birlikte başlayan süreçte top rakipteyken beşli ve altılı savunma kurgusuna döndü ve Ziraat Türkiye Kupası’nda oynanan Bursaspor maçı dahil bundan asla taviz vermedi.
Jose Mourinho’nun Manchester United döneminde başlayan, artık sık sık gördüğümüz bir şeydi altılı savunma hattı. Hatta Jose, bu sezon da Ndombele ve Höjbjerg’i stoperlerin yanına çekerek Manchester City maçı başta olmak üzere birkaç büyük karşılaşmada bu şekilde oynadı. Şampiyonlar Ligi’nde salı gecesi Chelsea’ye 1-0 kaybeden Atletico Madrid’in de altılı bir savunma seti çekmesi , dikkatlerden kaçmadı.
Antalyaspor’un 5-4-1 ve 6-3-1’i, çoğu zaman işledi. Ersun Yanal’ın topla fazla oynama isteği olmadı ve rakiplerinin topla neler yapabileceğini izledi. Sonuçlar ise Süper Lig ’deki oyun kalitesi açısından oldukça endişe verici oldu.
Ersun Yanal, yeni sistemiyle TT Arena'da oyunu kilitledi
Ersun Yanal, yeni sistemiyle TT Arena'da oyunu kilitledi
Yanal’ın bunu ilk uyguladığı maç, deplasmanda 0-0 berabere kaldıkları Galatasaray karşılaşması oldu. Her ne kadar 51. dakikada 10 kişi kalmış olsa da Galatasaray, maç boyunca Antalyaspor kalesinde pek pozisyon üretemedi.
Gelelim bir diğer büyük maça. Trabzonspor, ligin 16. haftasında Antalya’da oynanan mücadelede yaklaşık 60 dakika 10 kişi oynayan Antalyaspor’a karşı golü ancak son dakikada bulabildi.
Ligin belki de en iyi hücum organizasyonuna sahip olan Beşiktaş ise, deplasmanda Antalyaspor’a karşı Veysel Sarı oyundan atıldıktan sonra bir duran top ile golü bulabildi ve 1-1’lik skorla 1 puanı aldı.Bunların hiçbiri tesadüf değildi. Ersun Yanal, 10 maçlık yenilmezlik serisini takımı tamamen geriye yaslayarak, rakibe alan vermeyerek, topu kaptığında da hızlı bir şekilde çıkarak yakaladı.
Ersun Yanal'ın planı mı kusursuz, Süper Lig'in oyun kalitesi mi düşük?
Ersun Yanal'ın planı mı kusursuz, Süper Lig'in oyun kalitesi mi düşük?
Üst seviyede bir takım savunması yapmak ve ligin en az gol yiyen takımlarından biri haline gelmek, iyice oturmuş bir organizasyonu gerektirir. Ersun Yanal, bu organizasyonu göreve geldikten çok kısa bir süre sonra inşa etti. Burada sorulması gereken iki soru var: Ersun Yanal’ın oyun organizasyonu mu kusursuz; yoksa Süper Lig ’de bu kısa vadedeki organizasyonu alt edebilecek bir oyun gücü mü yok?
Tabii ki Yanal’ın bu müthiş takım savunması inşasının hakkını vermeliyiz. Fakat şu çok açık ki Süper Lig’de kısa sürede ufak dokunuşlarla yapılan bu oyun kurgusunun hakkından gelebilecek, hücum anlamında güçlü bir oyun organizasyonu yok.
Hiç şüphesiz Ersun Yanal, Süper Lig’in ‘bug’ını buldu ve Türkiye futbolundaki taktiksel yavanlığını, hücum organizasyonu fakirliğini, yüzümüze vurdu.
Bu, gerçekçi ve oldukça sert bir tokat.
SAMET ÇAYIR / GOAL